Cohen
MFC Üyesi
-
- Üyelik Tarihi
- 2 Şub 2013
-
- Mesajlar
- 1,686
-
- MFC Puanı
- 66
Seviyorum Seni - Nazım Hikmet Bir Şiir/ Bir Yorum
SEVİYORUM SENİ
Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
NAZIM HİKMET
Sevgiler Bol yağlı olanı, yağsız olanı, tuzlu olanı, tuzsuz olanı, etli olanı, sütlü olanı Sevginin en iyisi ağzı burnu yerinde olanıdır. Ağzı burnu yerinde demek, her şeyİ yerli yerinde demektir.
Şair, Seviyorum seni / ekmeği tuza banıp yer gibi derken doğal, sade, samimi bir aşktan söz ediyor. Tuz ekmek hakkı gibi, zor günlerin paylaşıldığı bir aşktır bu. Sınanmış bir aşk. Öyle bir sevgiyle sana yönelmişim ki, bu öyle bir yangın ki Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Küçük çocuklara Beni ne kadar seviyorsun, diye soran anneler, çocuğun kollarını iki yana olanca genişliğince açarak Taa işte bu kadar! diyen çocuklarını sevgiyle kucaklar. Çocuk bir uçtan bir uca sevgiyi böyle anlatır. Şair, önce ekmeği tuza banıp banıp yiyor, sonra gece yarısı ateşler içinde uyanıp suya koşuyor. Bu yangınla baş edilir mi hiç? Anlatımı güçlendirmek için tezatlardan yararlanıyor
Benzetmeler, duyguları somutlayarak anlatmaya yarıyor bu dizelerde. Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Bu aşk, insana sorumluluklar yüklemektedir (posta paketi): birlikte yaşamak her gün yeni sürprizlerle (telaşlı, sevinçli, kuşkulu) gelmektedir. Sevgililer birbirini ve sevgilerini tüketmemiştir. Her gün birbirlerinin yeni özelliklerini keşfetmekte ve dolu dolu yaşamaktadırlar.
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
Şair, bir şiirinde Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? diyordu. Bu dizeler hem okuyucuyu şaşırtmak, sanatçının ne içinden çıkılmaz sorunlarla uğraştığını hissettirmek, hem de duygu düşünce dünyamızı somutlayarak anlatmamız gerektiğini hissettirmek içindir. Şimdi ressam Abidin Dinoya önerdiğini kendisi yapmakta ve mutluluğu somutlamakta,bir tür sözcüklerle resim yapmaktadır. Şair sevgiliyle yaşadığı coşkuyu, mutluluğu denizi ilk defa uçakla geçer gibi dizeleriyle somutlamaktadır.
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Şair bu dizelerinde huzur duygusunu somutlaştırmaktadır. İstanbulda akşam işten evine dönen bir babanın yaşadığı duygu gibi, gün batarken İstanbulu uzaktan seyretmek gibi bir duygudur bu. İnsan yaşadığı şehrin güzelliğini çoğu zaman gurbette yaşarken duyumsar. Şair, sevgiliyi düşünürken içinde huzur duymaktadır.
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür, der gibi.
Kendini ve başkalarını bilen, herkes kendini bilir ya da bildiğini sanır; Ancak, bazılarından duyarız: Meğer boşa yaşamışım.der; Hiç farkında olmamışım.der. Kendini bilmek, bir farkındalıktır. Bu farkındalığı yaşayan insan iç huzuruyla yaşadıklarından memnunsa sükreder. Dil alışkanlığıyla şükretmek başka, derin bir sorgulamadan sonra şükretmek başkadır. Sevgiliyle birliktelik, doyumlu bir birlikteliktir.
Şiirde sade bir dil kullanılmıştır. Halkımızın değerleriyle, yalın özentisiz, bize özgü bir sevgi yine bize özgü değerler ve kavramlarla somutlaştırılarak anlatılmıştır. Ekmeğe, tuza, musluktan akan suya, bir aile sorumluluğu taşımaya, bu yuvanın sıcaklığına, içinde duyduğu mutluluğa, sağlık içinde yaşamaya, yaşadığı şehirle barışık olmaya duyulan bir şükran duygusu oya gibi işlenmiştir. Bu şiir, yerlidir, bizdendir; Türk şiirinin seçkin bir örneğidir.
Sedat Demirkaya
SEVİYORUM SENİ
Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi.
NAZIM HİKMET
Sevgiler Bol yağlı olanı, yağsız olanı, tuzlu olanı, tuzsuz olanı, etli olanı, sütlü olanı Sevginin en iyisi ağzı burnu yerinde olanıdır. Ağzı burnu yerinde demek, her şeyİ yerli yerinde demektir.
Şair, Seviyorum seni / ekmeği tuza banıp yer gibi derken doğal, sade, samimi bir aşktan söz ediyor. Tuz ekmek hakkı gibi, zor günlerin paylaşıldığı bir aşktır bu. Sınanmış bir aşk. Öyle bir sevgiyle sana yönelmişim ki, bu öyle bir yangın ki Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
Küçük çocuklara Beni ne kadar seviyorsun, diye soran anneler, çocuğun kollarını iki yana olanca genişliğince açarak Taa işte bu kadar! diyen çocuklarını sevgiyle kucaklar. Çocuk bir uçtan bir uca sevgiyi böyle anlatır. Şair, önce ekmeği tuza banıp banıp yiyor, sonra gece yarısı ateşler içinde uyanıp suya koşuyor. Bu yangınla baş edilir mi hiç? Anlatımı güçlendirmek için tezatlardan yararlanıyor
Benzetmeler, duyguları somutlayarak anlatmaya yarıyor bu dizelerde. Ağır posta paketini
neyin nesi belirsiz
telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi
Bu aşk, insana sorumluluklar yüklemektedir (posta paketi): birlikte yaşamak her gün yeni sürprizlerle (telaşlı, sevinçli, kuşkulu) gelmektedir. Sevgililer birbirini ve sevgilerini tüketmemiştir. Her gün birbirlerinin yeni özelliklerini keşfetmekte ve dolu dolu yaşamaktadırlar.
Seviyorum seni
denizi ilk defa uçakla geçer gibi
Şair, bir şiirinde Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? diyordu. Bu dizeler hem okuyucuyu şaşırtmak, sanatçının ne içinden çıkılmaz sorunlarla uğraştığını hissettirmek, hem de duygu düşünce dünyamızı somutlayarak anlatmamız gerektiğini hissettirmek içindir. Şimdi ressam Abidin Dinoya önerdiğini kendisi yapmakta ve mutluluğu somutlamakta,bir tür sözcüklerle resim yapmaktadır. Şair sevgiliyle yaşadığı coşkuyu, mutluluğu denizi ilk defa uçakla geçer gibi dizeleriyle somutlamaktadır.
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi
Şair bu dizelerinde huzur duygusunu somutlaştırmaktadır. İstanbulda akşam işten evine dönen bir babanın yaşadığı duygu gibi, gün batarken İstanbulu uzaktan seyretmek gibi bir duygudur bu. İnsan yaşadığı şehrin güzelliğini çoğu zaman gurbette yaşarken duyumsar. Şair, sevgiliyi düşünürken içinde huzur duymaktadır.
Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür, der gibi.
Kendini ve başkalarını bilen, herkes kendini bilir ya da bildiğini sanır; Ancak, bazılarından duyarız: Meğer boşa yaşamışım.der; Hiç farkında olmamışım.der. Kendini bilmek, bir farkındalıktır. Bu farkındalığı yaşayan insan iç huzuruyla yaşadıklarından memnunsa sükreder. Dil alışkanlığıyla şükretmek başka, derin bir sorgulamadan sonra şükretmek başkadır. Sevgiliyle birliktelik, doyumlu bir birlikteliktir.
Şiirde sade bir dil kullanılmıştır. Halkımızın değerleriyle, yalın özentisiz, bize özgü bir sevgi yine bize özgü değerler ve kavramlarla somutlaştırılarak anlatılmıştır. Ekmeğe, tuza, musluktan akan suya, bir aile sorumluluğu taşımaya, bu yuvanın sıcaklığına, içinde duyduğu mutluluğa, sağlık içinde yaşamaya, yaşadığı şehirle barışık olmaya duyulan bir şükran duygusu oya gibi işlenmiştir. Bu şiir, yerlidir, bizdendir; Türk şiirinin seçkin bir örneğidir.