Aşk adamı tarifini bilir misiniz?

Sevmeye programlanmış olarak doğan insanlara denilir, şuursuzca değer verir, kolay aşık olmaz, bazen olduğunu sanır ama anlamaz, el üstünde tutar, her türlü fedakarlığı karşılıksız yapar, zamanı gelincede kalbi kırılır kuytu bir köşeye çekilir içten içe ağlar, kendine sözler verir gaza getirir bir daha asla der 2 hafta başka birine takılır..

Her insan farklı bir çeşit tat gibi gerçekten ve ben kesinlikle insanların bulundukları ortamdan dışarıya bakmaları taraftarıyım, beyaz atlı prensesini bulmak için değil, hayır, her insanın değişikliğe ihtiyacı olduğu inancını taşıyorum. Değişiklik iyidir. Gidin farklı insanlara aşık olun, zorla ilişki yaşayın demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Farklı insanlarla tanışın, onların ortamlarına karışın, muhabbetlerine ortak olun, onlarla takılın, onları tanımaya çalışın kendinizi olduğunuz gibi kartlarınızı açık bir şekilde sunun, (biraz gizem şart). Bunun tek negatif yönü haliyle şimdiki ortamınızdaki etrafınızdaki insanlardan 3-5 adım uzaklaşmış olmanız olacaktır ki çoğu insan arkadaşını dahi paylaşmayı sevmez, halk tabiri ile ufak bir "satış" koymuş olabilirsiniz onlara göre, çok içerlemeyin derim kısa zamanda arkadaşlık ilişkileri güçlendiğinde etrafınızın ne kadar büyüdüğünü görerek, o büyük kocaman resme bakarak şapşal şapşal sırıtabilirsiniz.

Değişiklikten kastım, kabuğunuzu kırmanızdır. Misal bir sevgiliniz vardır sevdiğiniz özellikleri sizi sizden alır, ayrılık ertesinde bir sonraki karşılaşacağınız insanı otomatik olarak eski sevgilinizle kıyaslamaya başlarsınız. Artılar, eksiler havalarda uçuşur. Sakın ha ! Kimse kimseye benzemez.. ve illaki eski sevgilinizle birlikte giden özellikleride aramaya başlayacaksınız, bulamayabilirsiniz ama kasmayın ve üzülmeyin derim, çünkü, farklı bir insan, sizide içine çekebilir. Her insan birazda olsa gizemlidir, sizi çekeçek bir noktası vardır, beyaz atlı prensiniz ve ya prensesiniz olmasa bile ilginizi çekecek bir şeyler mutlaka çıkar. O yüzden olduğunuz yerde takılıp kalmayın, arada sırada kafayı dağıtmak gerekir. İnsanların hikayelerini dinleyin onları çözmeye çalışın, ufak oyunlar oynayın, tahmin edin, yarışmayın, kemerlerinizi sıkmayın bu bir test değil sonuçta strese gerek yok, olabildiğince rahat takılın ki karşınızdaki insan da rahat olsun.

Tanıdığım büyük aşk yaşayan birbirlerinden ciddi anlamda alakasız ortamlarda yaşamış arkadaşlarım var. Sizlerede oluyordur illaki çifti gördüğünüzde "Oha yok artık !" "Hadi canım sende !" tarzında şok etkileri geçirmişsinizdir illaki. Bu bir şeyin imkansız olmadığının apaçık resmidir.

Harıl harıl aramayın aşkı, o şekilde izini bile takip edemezsiniz, denizin dalgalarına, rüzgarın sesine bırakın ki kendinizi içiniz ferah olsun önce, kaygısız, stressiz yaşamak nasıl güzel bir şeydir bilir misiniz ? Elbette herkesin belirli kriterleri vardır fakat çıtayı yükseltmek yerine azda olsa kısaltırsanız hem daha çok arkadaşınız hem de daha fazla ortamınız olacaktır inanın bana.

İpler sizin elinizde, patron sizsiniz. Şahsen adam seçmem, sizlere de tavsiye etmem, çok şey kaçırabilisiniz..

vay arkadaş