Selene ve Emdimiyon Efsanesi (Aydın)
Menderes Irmağı, kendi adıyla anılan ovadan gümüş gibi parıltısıyla kıvrıla kıvrıla akarak Bafa Gölünün sularıyla buluşur. Bafa Gölü, gümüş rengine dönmüş ve göle "Ay Tanrıçası Artemisin Aynası" denilmiştir. Efsane, gölün yanında yükselen Beşparmak Dağlarında geçer.
Artemis, üç kişilikli bir tanrıçadır. Yeryüzünün Bereket Tanrıçasıyken Artemis; yeraltı ölüler evreninde ve fırtınalı gecelerin karanlığında Hekat; aydınlık gecelerin ay ışığında Selenedir.
Selene, her gece ay ışığıyla gelir ve Eros (şafak), günün kapısını aralayıncaya kadar Emdimiyonda kalırdı. Emdimiyon, gökten inen ışığı ve üzerine eğilen gümüş gövdeyi dünya gözüyle göremez; ama düşler evinde ay ışığının, yani Selenenin yanına gelmesinden mutluluğunu duyumsardı.
Gökyüzünde gümüş ışıklar saçarak gezen Selene, günün birinde aşağıya bakar ve dağın eteğinde sürülerini otlatırken uyuyakalan Emdimiyonu görür. Görür görmez de âşık olur. Gökyüzünden kayarak uyuyan çobanın yanına gelir. Onu bir süre hayranlıkla seyrettikten sonra eğilerek hafifçe öper. Sihirli dokunuş ve öpücükle uyanan çoban, karşısında tanrıçayı görünce şaşırır. Selenenin güzelliğinin büyüsüne kapılarak aşkına karşılık verir.
Fakat Selene, bir ölümlüye âşık olmakla tanrıların yasasını çiğnemiştir. Birlikte oldukları bir gece, gökyüzünden Zeusun gönderdiği şimşeklerle uyanırlar. Aşkından vazgeçmeyen Selene, sevgilisini ölümsüz kılması için Zeusa yakarır. Zeus, iki sevgiliye acır ve çobanın sonsuza kadar uyuyarak genç kalmasını sağlar.
O günden sonra Emdimiyonu kimse görmez. Genç çoban, bilinmeyen bir yerde sonsuza kadar uykudadır. Emdimiyon da her gece gökten inerek kendisini saran Seleneyi göremez; ama onun yanında olduğunu hisseder.
Ay Tanrıçası Selene, her gece sevgilisinin yanına gelir, onu sarar, okşar, öper ve yüzünde mutlu bir gülümsemeyle uyuyan genci sonsuz uykusunda bırakarak kaybolur.
Menderes Irmağı, kendi adıyla anılan ovadan gümüş gibi parıltısıyla kıvrıla kıvrıla akarak Bafa Gölünün sularıyla buluşur. Bafa Gölü, gümüş rengine dönmüş ve göle "Ay Tanrıçası Artemisin Aynası" denilmiştir. Efsane, gölün yanında yükselen Beşparmak Dağlarında geçer.
Artemis, üç kişilikli bir tanrıçadır. Yeryüzünün Bereket Tanrıçasıyken Artemis; yeraltı ölüler evreninde ve fırtınalı gecelerin karanlığında Hekat; aydınlık gecelerin ay ışığında Selenedir.
Selene, her gece ay ışığıyla gelir ve Eros (şafak), günün kapısını aralayıncaya kadar Emdimiyonda kalırdı. Emdimiyon, gökten inen ışığı ve üzerine eğilen gümüş gövdeyi dünya gözüyle göremez; ama düşler evinde ay ışığının, yani Selenenin yanına gelmesinden mutluluğunu duyumsardı.
Gökyüzünde gümüş ışıklar saçarak gezen Selene, günün birinde aşağıya bakar ve dağın eteğinde sürülerini otlatırken uyuyakalan Emdimiyonu görür. Görür görmez de âşık olur. Gökyüzünden kayarak uyuyan çobanın yanına gelir. Onu bir süre hayranlıkla seyrettikten sonra eğilerek hafifçe öper. Sihirli dokunuş ve öpücükle uyanan çoban, karşısında tanrıçayı görünce şaşırır. Selenenin güzelliğinin büyüsüne kapılarak aşkına karşılık verir.
O günden sonra her gece buluşmaya başlarlar. Bafa Gölü kıyısında her gece gökten kayarak gelen Selene ve genç çoban, gecenin karanlığından güneşin doğuşuna kadar Selenenin ışığı içine kaybolurlar.Fakat Selene, bir ölümlüye âşık olmakla tanrıların yasasını çiğnemiştir. Birlikte oldukları bir gece, gökyüzünden Zeusun gönderdiği şimşeklerle uyanırlar. Aşkından vazgeçmeyen Selene, sevgilisini ölümsüz kılması için Zeusa yakarır. Zeus, iki sevgiliye acır ve çobanın sonsuza kadar uyuyarak genç kalmasını sağlar.
O günden sonra Emdimiyonu kimse görmez. Genç çoban, bilinmeyen bir yerde sonsuza kadar uykudadır. Emdimiyon da her gece gökten inerek kendisini saran Seleneyi göremez; ama onun yanında olduğunu hisseder.
Ay Tanrıçası Selene, her gece sevgilisinin yanına gelir, onu sarar, okşar, öper ve yüzünde mutlu bir gülümsemeyle uyuyan genci sonsuz uykusunda bırakarak kaybolur.