-
- Üyelik Tarihi
- 9 Mar 2015
-
- Mesajlar
- 1,008
-
- MFC Puanı
- 28
Şerife bacı
Dünyada hiçbir milletin kadını: Ben Anadolu kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim. diyemez! diyen Ulu Önder, Anadolu kadınının milletin kurtuluş mücadelesinde ne denli önemli bir rol oynadığını bildirmiştir bizlere. İşte bu kurtuluş mücadelesinde yıldız gibi parlayan Anadolu kadınlarından bir tanesi: Şehit Şerife Bacı
Peki, kimdir Şerife Bacı, kimdir bu yıldız, milletini kurtuluşa götüren yolda aydınlık olan. Adı: Şerife, derdi hürriyet, memleketi Anadolunun şirin köşesi Kastamonu. Kocası Birinci Cihan Harbinde şehadet şerbetini içmiş bir er, kendisi de bağımsızlık yolunda canını veren bir nefer Anadolu işgal altında, her yer zâlim saldırısında Yeni bir hükümet kurulur Ankarada ve bu hükümetin ordusuna mühimmat lazımdır mutlaka
Peki, nereden gelecek bütün bunlar bu darlıkta. Anadolu bu düşünceler altındayken, İstiklâl Yolu açılır Kastamonu İneboludan Ankaraya. İstanbuldan deniz yoluyla İneboluya gelen cephaneler buradan kağnılar vasıtasıyla Ankaraya ulaştırılır. Ancak, yol çetin, yol zorlu, yol soğuk
Erkekleri cephede olan kadınlar bu görevde gönüllü sayarlar kendilerini. Görevleri kağnılarla İneboluya gitmek, oradan aldıkları cephaneyi Kastamonudaki kışlaya teslim etmektir. Şerife Bacı da bu gönüllü bacılardan bir tanesidir. Köyünden iki öküzünü koştuğu kanısıyla ve kucağında yetim Elif bebeğiyle yola düşer diğer köylülerle ve İneboluya gelir. Buradan mühimmatı alır ve kafile ile birlikte yolculuğa başlar. Yolculuk başta iyi başlamıştır; ancak Küre Dağlarına varıldığında işin seyri değişir. Karlı tepeleri aşmakta zorlanır kağnılar. Bu esnada Şerife Bacının cılız öküzlerinden birisi de bu zorluğa dayanamayarak yolda kalır. Şerife Bacı öküzün yerine kendini koşar kağnıya ama kendi grubu çok yol almıştır bu esnada. Var gücüyle çeker kağnıyı Şerife Bacı ama yetişemez arkadaşlarına, hatta arkasından gelen bir başka köyün grubu da gelir geçer yanından. Bu esnada kar şiddetini iyice arttırmıştır. Elif bebek açlığın ve soğuğun verdiği acıyla ağlar da ağlar
Ağlamaktan ve yorgunluktan sesi kısılır ama yine de ağlar
Şerife Bacı kızının sesini duyamayınca bir an, korku ile mermilerin üzerinde battaniyenin altında yatan Elif bebeğe koşar. Korktuğu olmamıştır. Ancak; Elif bebeği bitap düşmüştür, neredeyse canını teslim etmek üzeredir soğuktan. Yağan kar da mermileri iyiden iyiye ıslatmaya başlamıştır. Yapacak bir şey kalmamıştır artık Şerife Bacı için. Kendini kızının üzerine örter, ona anne şefkati ile sıcacık bir kucak hazırlar. Sadece Elif bebeğe değildir bu annelik, altındaki mermileredir de
Onların da üzerini örtmüştür bedeniyle
Islanmasınlar ve hatta donmasınlar diye. Üzerine ıslak battaniyeyi örter, kendini ve kağnısındakileri Allaha ve koşuktaki tek öküzüne emanet ederek yoluna devam eder Kastamonu kışlasının önünde tek öküzlü bir kağnı durur ertesi günün sabahında. Askerler merak eder bu kağnıyı, nasıl gelmiştir onca yolu tek başına. Bu merakla giderler kağnıya ve kaldırırlar battaniyeyi Orada Şerife Bacının Şehit olmuş bedenini görürler. Bu esnada kağnının içinden bir bebek sesi gelir. Ağlayan Eliftir, ağlayan askerlerdir, ağlayan Mehmetçiktir, ağlayan Anadoludur aslında
Şerife Bacı, o emsalsiz kadın, kendini mermilere siper etmiş ve onlar yerine kendisi soğuktan donarak can vermiş, şehadet şerbetini içmiştir. Kastamonuda ve Anadoluda bir kurtuluş abidesidir Şehit Şerife Bacı. Atatürkün: Gözüm cephede, kulağım İneboluda. sözünün mensubudur Şehit Şerife Bacı. Ve Anadolu coğrafyasındaki her kadın gibi vatan sevgisiyle can vermiştir Şehit Şerife Bacı. Ruhu şâd olsun
Vatan sağ olsun
Muhammed Kamil YAYKAN
Ağrı Şerife Bacı Kız Teknik ve Meslek Lisesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Kaynak: Kastamonu Valilii - erife Bac