Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Seçim öncesi olanlar ve olacaklar

Yusuf

Deniz sevenlerden
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    3 Nis 2015
  • Mesajlar
    4,042
  • MFC Puanı
    245
Seçim öncesi olanlar ve olacaklar

Dağdaki eli silahlı katillerin Ağrı-Diyatin'deki kahpelikleri, Türkiye'de 7 Haziran seçimlerinin zaten hayati derecedeki önemini bir kat daha arttırmıştır. Bu alçaklık bize göre sürpriz değildir ve AKP'nin kendi çanağına doğradıklarının Türk milletinin kaşığına gelmesidir.

İYİ ŞEYLER OLACAK MASALI

Öncelikle bir tespit yapalım. Türk milleti, "iyi şeyler olacak'' masalıyla, ''PKK yurt dışına çıkacak, silah bırakacak" yalanlarıyla oyalandı ve bütün bu yaşadıklarımızın zemini hazırlandı. 2013 baharından bu yana ''açılım'' denilerek ihanet masaları kuruldu. Bunun sonucunda terör örgütünün dağa gönderdiği terörist sayısı rekor kırdı. PKK tarihinde hiç olmadığı kadar yayılmış, güçlenmiş, silahlanmış, kadrolarını doldurmuş ve azmıştır. Bunu biz söylemiyoruz, devletin istihbarat raporları ortaya koyuyor. Genelkurmay, MİT ve Jandarma İstihbarat raporlarına göre PKK, şehirlere silah ve bomba yığınağı yaptı. Gelinen noktada ülkenin bir bölgesi, AKP ile İmralı canisi arasındaki pazarlıklar sonucunda, tamamen PKK'nın kontrolüne bırakıldı. Mahkeme kuruyorlar, vergi topluyorlar, trafik denetimi yapıyorlar, paçavralar asıyorlar, bebek katilinin posterlerini her tarafa yayıyorlar, ayrı bir dil kullanıyorlar, okullarda karne dağıtıyorlar, paralel devlet kuruyorlar. Hükümet bütün bunları sadece seyrediyor. Bunun adına da "çözüm" diyor. Bu hazin tablo, içerideki ve dışarıdaki diğer terör örgütlerini de cesaretlendiriyor. İstanbul'da Adliye Sarayı'nı basıp savcımızı şehit eden kahpelik bunun en acı örneğidir.

HDP'NİN BARAJI AŞMA HESABI

Daha önce HDP'nin yüzde 10'luk baraja rağmen, parti olarak seçime katılmasının altında, AKP'den sağladığı bu imkanlarla sandıkların üzerine oturup, blok oy çıkarma hesaplarının yattığını söylemiştik. AKP ile yapılan Sevr anlaşmasının bu hesabı daha da güçlendirdiğini, bugünkü şartlarda bölgede sağlıklı bir seçim yapmanın çok zor olduğunu iddia etmiştik. Ağrı Diyadin'de yaşananlar, bu tespitlerin ne kadar doğru olduğu belgelendi. Seçimlere 55 gün var. Daha şimdiden bunun provalarını yapmaya, bölgede kontrolün kendilerinde olduğunu gösterecek alçaklıklara, kahpeliklere yönelmeye ve güvenlik güçlerine açıktan meydan okumaya başladılar. Vermek istedikleri mesaj gayet açıktır: Ya bizim istediğimiz ve belirlediğimiz şartlarda bir seçim yapılacak, ya da kan akacak. Hazırlıklarını buna göre yapmışlar. Diyadin yöresinde teröristlerin güvenlik güçleriyle 10 saati aşkın bir çatışmaya girmesi, meydanı boş bulduklarının, bölgede ciddi bir hazırlık yürüttüklerinin, silah ve mühimmat yığınağı yaptıklarının göstergesidir. Çatışmada 10 bine yakın mermi harcandığı iddia ediliyor. Bu iddia, lojistiğin boyutlarını vahim biçimde ortaya koymaktadır.

TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT

Ülkeyi bu hale getirenler, bütün bunların yaşanacağını bilmiyorlar mıydı? Bal gibi de biliyorlardı. Şimdi çıkıp sureti haktan görünmeye çabalamaları, bir yerleri suçlayarak hedef şaşırtamaya uğraşmaları beyhudedir. Bilerek ve isteyerek ülkeyi bu hale getirmişlerdir. Nitekim, bir taraftan dert yanıyor, şikayet ediyor, suçlamalarda bulunuyorlar, diğer taraftan "Çözüm sürecinin garantörü hükümettir" diyerek, yapılanları haklı çıkarmakla kalmıyor, daha fazlasının yapılması için göz kırpıyorlar. Açık ve aleni şekilde, "tavşana kaç, tazıya tut" diyorlar. Hangi çözüm? Neyi çözdüğünüzü görmüyor musunuz? Kime neyin garantisini veriyorsunuz?

İKİ UCU PİS DEĞNEK

İki taraflı bir ihanet planı yürütülüyor. Birileri PKK'ya yol verip azdırarak, oluşacak kaos ortamından bir mağduriyet çıkarmanın ve böylece kaybedeceği kesinleşen iktidarı, bu kirli oyun üzerinden elde tutabilmenin hesaplarını yapıyor. Diğer taraf ise böyle bir hükümet, böyle bir zihniyet bulmuşken ele geçirdiklerini sağlama almaya, dağdaki katillerini meşrulaştırmaya, siyasi sonuca ulaştırmaya ve pekiştirmeye çabalıyor. İki ucu pis bir değnek ellerinde. Seçim yaklaştıkça bu değneğin nerelere sallanacağı, hangi kirli işlerde kullanılacağı Diyadin'de belli olmuştur.

İÇERDE BAŞKA DIŞARIDA BAŞKA

Bütün bu gerçekler orta yerde dururken kime neyi anlatıyorlar, anlamakta güçlük çekiyorum: PKK ile masa kurup pazarlık yürütüyorlar, Dolmabahçe Sarayında Sevr anlaşması imzalayıp poz veriyorlar, dışarı çıkınca da birbirlerini suçlayıp terör restleşmesi çekiyorlar. İmralı canisine her istediğini verdiklerini itiraf eden de bunlar, bebek katilinin talimatlarının yerine getirilmesini yanlış bulduğunu söyleyip, milletle dalga geçen de bunlar. Ülkeyi her türlü teröristin cirit attığı bir ortama sürükleyen de bunlar, bu rezil durumu haber yapanları terörle iş birliği yapmakla suçlayarak üste çıkmaya çabalayan da bunlar. İstihbarat birimlerinin uyarılarına rağmen dağdaki teröristlerin şehirlere yayılmasına, silahlanmasına, silah depoları kurmalarına göz yuman da bunlar, bundan şikayet edip dert yananlar da bunlar.

SUÇLU SİSTEMMİŞ

Çürümüşlük, çözülme, çöküş değişmez gerçeklerimiz oldu. Nereye dönseniz vahametle, neye el atsanız rezaletle karşılaşıyorsunuz. Verecek cevapları, savunacak icraatları kalmadı. Kendileri de acı gerçekleri kabul ediyor, "tıkandık, yürümüyor, bu elbise bu bedene dar geliyor" diyerek, 13 yıllık yetersizliklerini, yanlışlarını, teslimiyetlerini bir anlamda itiraf ediyorlar. Sonra da dönüp bu hazin durumu, 13 yıllık yıkımı sisteme bağlayarak üste çıkmaya çabalıyorlar. Bütün bunların suçlusu AKP değilmiş, sistemmiş. Şimdi sistemi değiştirmek ve başkanlık getirmek gerekiyormuş.

MİLLET 7 HAZİRAN'I BEKLİYOR

Ortada acil olarak değiştirilmesi gereken bir durum olduğu doğrudur. Ancak bu sistem değil, hükümettir. Bu hükümetle, bu zihniyetle devam edildikçe, hangi sistem olursa olsun, sonuç yıkımdır, çözülmedir, çürümedir ve çöküştür. Türk milleti çok şükür bunu fark etmiştir ve bu yıkıma son verip ülke ve millet sevdalılarına yol açmak için kararlılıkla 7 Haziran'ı beklemektedir. Yalan, talan ve ihanet düzeni son günlerini yaşamaktadır. Hiçbir oyun, hiçbir plan, hiçbir tezgah, hiçbir toplum mühendisliği bunu değiştiremeyecektir. Çırpınışları, tezgahları, kumpasları, zaten kabarık olan sicillerine yeni sayfalar eklemekten başka bir sonuç doğurmayacaktır.

13.04.2015
Orhan Karataş
 

Yusuf

Deniz sevenlerden
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    3 Nis 2015
  • Mesajlar
    4,042
  • MFC Puanı
    245
PKK ile masaya oturan hükümet in oynana bu oyunlar .Türk milleti çok şükür bunu fark etmiştir 7 Haziran seçimlerinde vatan toparklarını bölmeye çalışanlardan hesabın soracaktır..
 
Üst Alt