- Konum
- İstanbul
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Tem 2013
-
- Mesajlar
- 813
-
- MFC Puanı
- 14
Baklagiller familyasındandır. Diğer adları Altın yağmuru, Sarı salkım.
5-8 metre boylarında bir ağaççık ya da daha küçük çalılardır. Gövde kabuğu koyu yeşille boz arasında bir renk taşır. Üç yaprakçıklı, uzun saplı yapraklarını kışın döker. Sivri uçlu yaprakgklann üst yüzleri koyu, alt yüzleri açık renkli ve yatık tüylüdür. Nisan-haziran aylarında açan sarı renkli kelebek biçimli, balverici çiçekleri topluca bir salkım oluşturur, salkımın sapı tüylüdür. -
2-8 tohumlu, 4-6 cm uzunluk ve 7-8 mm genişlikteki tüylü meyveleri bakla biçimindedir. Böbrek biçimli, koyu kahverengi tohumlar 2-4 mm boyutlarındadır.
Ağaççık yabani olarak Fransa, Macaristan ve Güneydoğu Alplerinde bulunur. Dünyada ılıman bölgelerin tamamına yayılmıştır. Ülkemizde süs bitkisi olarak yetiştirilir.
Bileşiminde başta sitisin, anagyrin olmak üzere çeşitli alkaloitler, kolin, elma asidi ve katı yağ bulunur.
Çiçeklerin kusturucu, kabızlık giderici ve safra söktürücü etkileri vardır. Bir zamanlar boğmaca ve astım krizlerinde yaygınlıkla kullanılmıştır.
Ancak dikkat, bütün bitki toksiktir (zehirli), özellikle başka çiçeklerle karıştırılan çiçeklerinin yenmesi istenmeyen kötü durumlara yol açabilir. Zehirlenme belirtisi bir saat İçinde salya üretimindeki artış, kusma, tansiyon yükselmesi, soluk almakta zorlanmayla ortaya çıkar. Neyse ki kusmayla zehrin büyük bir bölümü dışarı atılmış olur.
Bitkinin kurutulmuş yaprakları da safra söktürücü etkiler gösterir.
Homeopati tedavisinde çiçeklerden ve taze yapraklardan elde edilmiş tentür bazı depresif sıkıntılarda kullanılır.
Günümüzde bitkinin tohumlan kimya ve eczacılık sanayiinde değerlendirilmektedir. Bunun için meyveler olgunlaşınca tam çatlamadan toplanır, güneşte ya da havadar bir yerde kurutulur, bir süre sonra dövülüp, tohumlar alınır ve yeniden kurumaya bırakılır.
Her şeye karşın, zehirli olduğu için, bitkinin kullanımını işin profesyonellerine bırakmalı, hekim önerisi ve denetimi olmadan kullanılmamalı, özellikle de yüksek dozdan kaçınılmalıdır.
5-8 metre boylarında bir ağaççık ya da daha küçük çalılardır. Gövde kabuğu koyu yeşille boz arasında bir renk taşır. Üç yaprakçıklı, uzun saplı yapraklarını kışın döker. Sivri uçlu yaprakgklann üst yüzleri koyu, alt yüzleri açık renkli ve yatık tüylüdür. Nisan-haziran aylarında açan sarı renkli kelebek biçimli, balverici çiçekleri topluca bir salkım oluşturur, salkımın sapı tüylüdür. -
2-8 tohumlu, 4-6 cm uzunluk ve 7-8 mm genişlikteki tüylü meyveleri bakla biçimindedir. Böbrek biçimli, koyu kahverengi tohumlar 2-4 mm boyutlarındadır.
Ağaççık yabani olarak Fransa, Macaristan ve Güneydoğu Alplerinde bulunur. Dünyada ılıman bölgelerin tamamına yayılmıştır. Ülkemizde süs bitkisi olarak yetiştirilir.
Bileşiminde başta sitisin, anagyrin olmak üzere çeşitli alkaloitler, kolin, elma asidi ve katı yağ bulunur.
Çiçeklerin kusturucu, kabızlık giderici ve safra söktürücü etkileri vardır. Bir zamanlar boğmaca ve astım krizlerinde yaygınlıkla kullanılmıştır.
Ancak dikkat, bütün bitki toksiktir (zehirli), özellikle başka çiçeklerle karıştırılan çiçeklerinin yenmesi istenmeyen kötü durumlara yol açabilir. Zehirlenme belirtisi bir saat İçinde salya üretimindeki artış, kusma, tansiyon yükselmesi, soluk almakta zorlanmayla ortaya çıkar. Neyse ki kusmayla zehrin büyük bir bölümü dışarı atılmış olur.
Bitkinin kurutulmuş yaprakları da safra söktürücü etkiler gösterir.
Homeopati tedavisinde çiçeklerden ve taze yapraklardan elde edilmiş tentür bazı depresif sıkıntılarda kullanılır.
Günümüzde bitkinin tohumlan kimya ve eczacılık sanayiinde değerlendirilmektedir. Bunun için meyveler olgunlaşınca tam çatlamadan toplanır, güneşte ya da havadar bir yerde kurutulur, bir süre sonra dövülüp, tohumlar alınır ve yeniden kurumaya bırakılır.
Her şeye karşın, zehirli olduğu için, bitkinin kullanımını işin profesyonellerine bırakmalı, hekim önerisi ve denetimi olmadan kullanılmamalı, özellikle de yüksek dozdan kaçınılmalıdır.