Şamanizmde Parapsikoloji alanına giren konuların en büyük bölümünü Şamanın tüm gösterilerini sergilediği geleneksel güçleri oluşturur. Halk arasında bu güçlerin gerçek ya da hayal ürünü olduğu konusunda yapılan tartışmalar karşısında nötr kalmış olan Eliade, 1964de yayınladığı etüdüyle bu konuya büyük ışık tutmuştur. Eliadenin belirlediğine göre benzer ruhsal gelenekler yaygın olarak değişik kültürlerde bulunmaktadır. Hatta bu benzerlikler Katolik Evliya Menkıbelerinde bile rastlanır. Şimdi dikkatimizi değişik kültürlere çevirelim ve onların Şamanik geleneklerinde PSİnin rolünü anlamaya çalışalım.
1. Ruhsal güçler, Güney Amerikanın Araucanian Şamanları arasında önemli bir role sahiptir ki, onlar 1942de Metraux tarafından incelenmişti. Yeni inisiye olmuş genç Şamanda aranan en önemli yetenek durugörü yeteneğidir. Çünkü bu yetenekle, karşısına gelen hastaların vücutlarının içini görmesi ve teşhislerde bulunması beklenir. Bu kültürde bir Şamanın en büyük dayanak noktası budur. Bütün gücüyle bu yeteneğinin açılması ve gelişmesi için dua eder ve sonunda da buna kavuşur.
2. Venezuela ve Orta Amerikadaki Cabirler incelendiğinde de, benzer geleneklere rastlanabilir. Buralardaki Şamanlar geleneksel olarak kabile adamlarının içini dışını bilme yeteneğine sahiptirler. Bu bilgiye ölülerinin akıbeti de dahildir. (Andres1939) Bu çok benzer yeteneklerin Roma Katolik kilisesi Evliya Menkıbeleri literatüründe de bulunduğu ilginç değil midir? Onların mistik ve ermiş kişileri karşısındakilerin ruhuna kadar nüfuz edecek yetenekteydi. Bu bakımdan belki de Cabirlerin Şamanik gelenekleri dinsel geleneklerin geniş alanı içinde Şamanik uygulamaların gelişmesine yol açmıştır.
3. Rusyadaki (Kazakistan) Müslüman Şamanlar arasında ayin kabilinden celseler yapılır. Bu insanlar Türk asıllıdır. Başka kültürlerin Şamanlarında da olduğu gibi, bu Şamanlar da trans halindeyken bedensiz varlıkların tasallutu (posession) altına girerler. Başka varlıkların tasallutu altında bulundukları sırada, hiçbir acı belirtisi göstermeden akkor hale getirilmiş demirleri tutmaktalar ve vücutlarının çeşitli yerlerine şişler batırmaktadırlar. Bu gösterileri bittikten sonra yaralandıklarına dair vücutların hiçbir yerinde herhangi bir iz dahi görülmemektedir. (Castagne, 1930)
Bu tür uygulama, ya da gösterilerdeki ortak bir özellik yine dikkatimizi çekiyor ki, o da ateşten muafiyet (bağışıklık) İlahi gücün evrensel işareti olmaktadır. Yukarıdaki örneğin biraz değişik uygulamaları ateşle yürüyüş tarzında Fiji, İtalya, Romanya, Japonya ve Yunanistanda da görülür, ama bu husus yine de Şamanik geleneğine yegane dayanağı olan bir gösteri değildir. Ruhsal araştırmalarıyla tanınmış bir rahip olan Herbert Thurston, kendi kilisesinin evliye esatirleriyle ilgili literatürü taramak suretiyle konuya ışık tutmaya çalışmıştır. (Thurston, 1955)
Öte yandan, Tennessee ve Güney eyaletlerindeki Holiness Kilisesi üyeleri üzerinde kişisel gözlemlerde bulunan Berthold Schwarzı da anmadan geçmek doğru olmaz. Bu kimseler özel törenlerinde ellerinde ve ayaklarında yanan nesneleri tutabiliyorlardı. (Schwarz, 1960) Spirit medyomlukla ilgili literatürde ateşe karşı bağışıklık, tatminkar bir şekilde ele alınmıştır. Ünlü medyom D. D. Homeun (transa girerken) bu gibi gösteriler sergilediğini bilen bilir. (Dunraven, 1942) Daha az tanınan başka medyomlar da bu yeteneği ortaya koymaktan geri kalmamışlardır. Fakat onlarla ilgili kayıtlar D. Homeunkiler kadar açık-seçik ikna edici ve güvenilir değildir. Bütün bunlardan doğal olarak, dinsel kökenli, değişik şuur hallerinin ruhsal yeteneklerin ortaya çıkmasına zemin hazırladığı sonucuna varabiliriz.
4. Belki de büyüleyici ruhsal yetenek Kuzey Sibiryanın Arktik kıyılarında yaşayan Samoyed Şamanları arasında bir gelenek olarak yerleşmiş bulunuyor. Bu yöre aynı zamanda Gerçek Şamanik Geleneklerin Vatanlarından birini oluşturmaktadır. Samoyed Şamanları gösterilerinden önce kendilerinin iyice bağlanmasına izin verirler ve sonradan mucizevi bir şekilde bu iplerden kurtulurlar. (Mikkailowski,1894)
Benzerlerine başka Şamanik geleneklerde de rastladığımız bu ustalıklı işin birçok spiritüalist medyom tarafından da gerçekleştirilmiş olduğu literatürde geçmektedir. İplerden kurtulma yeteneği belki de en iyi bir şekilde Davenport Kardeşler tarafından popülarize edilmiştir. Onlar bunu gösteri olarak, Spiritüalizmin en parlak günlerinde ABD ve İngiltere sahnelerinde ortaya koymuşlardı. Bu tür gösterilerin büyük bir kısmının hokkabazlığa dayandığı söylenebilirse de, klasik literatürde adı geçen birçok medyom (ki bunlardan biri Eusapia Palladinodur) iplerden kurtulma yeteneklerini türlü kontrol şartları altında gerçekleştirmiştir. (Carrington, 1920)
5. Şaşırtıcı Şamanik geleneklerle dolu başka bir kültür de, Şamanlarının törensel celseler yaptığı Tunguzlardır. Tunguz Şamanlarının uygulamaları Rus Etnograf Sergei Shirokogoroff (1923) tarafından titizlikle incelendi. Bu araştırmacı özellikle böyle bir seansın tüm ayrıntılarını (sesler, levitasyonlar, ateşe bağışıklık hatta görünmez hale gelmek gibi) saptamak hususunda titizlik göstermiştir.
Bir Tunguz celsesiyle herhangi bir Spirit celsesinin birbirine çok benzediğini söylemeye gerek bile yok. Gerek Şamanların, gerekse Spiritüalist medyomların bu konuda zaman zaman hileye başvurduğuna dair örnekler varsa da, Tunguz Şamanlarının bu konuda efsaneleşmiş yeteneklerinin bulunduğu da bir gerçektir. Medyom D. D. Homeun bu konuda kayıtlara geçmiş gösterileri arasında, aynı celsede direkt ses, ateşe bağışıklık ve levitasyon örneklerini içeren celseleri de olmuştur. Görünmez hale gelmek gibi meraklı bir fenomen siddhis (esrarengiz güçler) yoga da öğrencinin Spiritüel yolda ilerlerken elde ettiği bir aşamadır. Aynı fenomen Müslüman ermişlerine maledilir. Görünmez hale gelmekte ilgili birkaç örnek de modern Katolik evliya menkıbelerinde de geçer. (Rogo, 1980)
6. Günümüzde Filipinlerde ve Brezilyada uygulaması yaygın olarak yapılan kansız ameliyatlar, aslında yaygın bir Şamanik şifa geleneğidir. Kuzey Asyada Koryak Şamanlarının geleneksel güçlerinden biridir. Bu şamanlar, celselerinde özellikle seslerin (Spiritüalist celselerdeki vua-direkt olayı) duyulmasıyla tanınmışlardır. Ayrıca onlar kendilerine getirilen hastanın vücudunu açtıkları gibi, gereğini yaptıktan sonra, pek öyle gözle görülür bir yara izi geride bırakmaksızın, yine kapatırlar. (Jochelson, l905-1908) (Parapsychology Review, Ekim-Ocak, 1983)
7. İçinde Şamanik celselerin yapıldığı celseleri geleneksel olarak vuadirekt sesler, telekinetik olaylar, taş toprak yağması ve çadır sarsıntısı gibi tezahürlerle doludur. (Bogoras, 1904)
Çukcelerin bu konuda özel bir yeri vardır, çünkü onların celselerinin Spiritüalist celselerle benzerliği çok fazladır. Onlar Vladimir Bogorasın etütlerinden sonra tanınmışlardır. Araştırmacı, onların celselerinde bulunmuş ve özellikle çadır sarsılması olaylarını dikkatle izlemiştir. ABD ve Kanadadaki Algonkin kabilelerinde de celseler sırasında, çadırın bu tür görülmez güçler tarafından etkilendiği görülmüştür. Antropolog ve Parapsikologlar tarafından ihmal edilmiş olan önemli olaylardan biridir.
Parapsychology Review Dergisinden (D. Scott Rogo)
--------------------
Çadır Sarsılması
Tipik bir Amerindian çadır sarsılması töreni yapılacağı zaman, içeriden ve dışarıdan sallanması hemen hemen mümkün olmayan bir çadır kurulur. Şifacı medyom olan şahıs içeri girer ve çok geçmeden ruhları (bedensiz varlıkları) davet etmeye başlar. Bu daveti sözlü olarak yaptığı gibi, zaman zaman ıslık çalarak da yapabilir. Bu şekilde davete icabet eden ruhlar, orada hazır bulunanların sorularını cevaplandırabilirler, kayıp eşyalarının yerlerini söyleyebilirler, uzaklarda bulunan yakınlarından haber alabilirler. Bütün bunlar olup biterken, çadır yıkılırcasına sallanmaktadır.
Bu olay Antropologların dikkatinden kaçmıştır. Dikkati çekilenler de olayı, şifacı medyomun çadırı içeriden salladığı şeklinde yorumlayarak geçiştirmek istemişlerdir. Çadır sarsılması törenleriyle ilgili hemen hemen tam denecek bir çalışma. 1977de Vincent Gaddis tarafından yapılmıştı. Adı geçen araştırmacı 17. y.y. gerilere kadar giderek olayla ilgili görgü tanıklarının ifadelerini raporlamıştır. Bu ifadeler, kolay kolay görmemezlikten gelinecek şeyler değildir. Bu ifadelerin bir kısmına göre, özellikle bu tür çalışmalar için kurulan sabit çadırların bile sallanıp, sarsıldıkları görülmüştür. Bunlara ilaveten, nereden çıktığı bilinmeyen ve açıklanamayan ışıklar da, çadırın içinde yanıp sönmüştür. Bu ışıklı olayların bir kısmında, çadır olduğu gibi levite olmuştur. Çadırın çok şiddetli sarsılmasına rağmen, hemen hiçbir törende çadır iplerinin koptuğu görülmemiştir.
Maalesef, Çadır Sarsılması Törenleri günümüzde çok nadir olarak yapılmaktadır. Bu konuyla ilgili en son gözlem raporları 1930lara aittir. Bu da Şamanik uygulamanın bu türünün giderek kaybolduğunun işareti olmaktadır. Çukçelerde de bu tür merasimler çok seyrek yapılmaktadır. Modern Spiritüalistler celselerini çadırlarda yapmadığından, çadır sarsılması gibi bir olayın Spiritüalist celselerde de örneklerinin bulunduğunu söyleyemiyorum. D. D. Home celselerinde buna benzer tezahürler meydana getirmiş olabilir. Zaman zaman D.D. Homeun medyomluğunda celse yapılan odada sarsıntılar duyulmuş ve buna deprem etkisi adı verilmiştir.
8. Alaskanın, Şamanizmin modern vatanı olduğu söylenebilir. Halen Eskimo Şamanları arasında ipten kurtulma denemeleri yapılmaktadır. Bu durum şaşırtıcı değildir. Çünkü Alaska ve Sibirya Şamanları arasında kültürel bağlar bulunmaktadır. Eskimo Şamanları, bedenlerinden ayrılacakları zaman elbiselerini çıkarırlar. Bu celselerde çıkarılan elbiseler, canlanmış gibi havalanıp, odanın orasında burasında uçmaya başlarlar. Ayrıca, orada ve civarda bulunanlara ait olmayan sesler de işitilir. (Boas, l888)
9. Çadır Sarsılması Törenleri bir yana, ruhsal yeteneklerle ilgili çeşitli marifetler, Amerindian (Amerikan-Hintlilerin) kültürünün ortak nitelikleridir. Eliadein (1964) belirttiğine göre, ruhsal geleneklerin içinde havanın kontrolü, ateşe bağışıklık, cürümlülerle ilgili durugörü ve geleceğin görülmesi de bulunmaktadır. Londra Ekonomi Okulundan J.Robin Fox, özellikle New Mexiconun Pueblo Yerlileri ile ilgili yaptığı etnografik etütlerinde kaydettiğine öre, onların şifa celselerinde PK tipi fenomenler dizisi olagelmektedir (1964). Şifa gösterileri sırasında, özellikle şifacı medyomun hasta ile meşgul olurken, celsenin yapıldığı odanın kapısında şiddetli darbelerin duyulduğunu belirtmiştir, Fox. Bu darbeler. Şifacının, hastalığa neden olan kötü ruhlan defetmek istemesiyle ilgili olarak, onlar tarafından meydana getiriliyor. şeklinde yorumlanmaktadır.
Bu grupta değindiğimiz olaylardan belki de en ilginci, hava kontrolü konusudur. Bu yetenek hemen tüm Şamanik geleneklerde zaman zaman ortaya çıkagelmiştir. Bazı kültürlerde Şamanlardan, ruhlar ve ata ruhları yardımıyla, havanın durumunu keşfetmesi beklenir. Hava şartlarında arzu edilen değişiklikler meydana geldiği zaman bu, Şamanın ruhsal yeteneklerine değil de, Tanrıların ya da ruhların güçlerine hamledilir. Bununla birlikte, bazı kültürlerde Parapsikolojik tanımlara (telekinetik) daha yatkın hava kontrolü gelenekleri de yok değildir. Tibetli kutsal adamlar da bu yeteneklerin bulunduğu kabul edilir. En azından bir antropolog başarılı bir hava değiştirme gösterisini izlediğine dair literatürde kayıtlar vardır (Barker. 1978). Bu olaya daha sonra tekrar dönülecektir. Söz konusu olay, Katolik Keşiş menkıbelerinde de geçmektedir (Rogo. 1880). Böylece, bu olayla bir kez daha değişik din ve kültür geleneklerinin ortak bir yanını görmüş oluyoruz.
10. Durugörüyle ilgili gelenekler Malakka (Yarımadası) Şamanları arasında da yaygındır. Bura Şamanları, geleceğin bilinmesi/görülmesi için adeta biçilmiş kaftan kişilerdir. Kayıp eşyaların bulunmasında üzerlerine yoktur (Winstedt, 1925).
11. Başka bir büyüleyici ruhsal ustalık da, yaygın olarak Doğu Afrikada Kamba Şamanları arasında görüyoruz. Öteki Afrika kültürlerinde de görüldüğü gibi, Kamba Şamanları gönüllü olarak posessyon (obsesyonun ileri şekli) altına girerek, trans gösterileri yaparlar. Kamba halkının. Şamalarından büyük beklentileri vardır. Örneğin, Şaman başka bir kabileye mensup ölmüş birinin ruhunu çağırmışsa, kendisinden o kabilenin dilini konuşması beklenir. O kabilenin dilini hiçbir zaman öğrenmemiş, işitmemiş olsa bile. Kuşkusuz, bunun spirit medyomlukta da pek çok örnekleri vardır. İtalyan ruhsal araştırmacı ve yazar Ernesto Bozzano, Polyglot Medyomluğu isimli eserinde bu fenomenin örneklerini ve ayrıntılarını olduğu gibi vermiştir. Yine aynı eserde belirtildiğine göre, bu olayların belli başlı medyomları arasında Laura Edmons, Rosina Thompson. Vout Peters ve Mr.Vango bulunmaktadır. Aynı olay, aynı zamanda başka dillerde tebliğler veren Alaska Şamanları arasında da göze çarpar.
Buraya kadar anlattıklarımızdan, her halde Şamanizmin ruhsal mirasının dünyanın değişik kültürleri arasında nasıl bir gelişme gösterdiği ve nerelerde yayıldığı anlaşılmıştır. Benzer geleneklerin değişik kültürlerde yer alması ve bunların Spirit çalışmalarda da paralellerinin bulunması, bunların sıradan efsaneler olmadığını, fakat orijinal ruhsal çalışma ve uygulamalar olduğunu göstermektedir.
1. Ruhsal güçler, Güney Amerikanın Araucanian Şamanları arasında önemli bir role sahiptir ki, onlar 1942de Metraux tarafından incelenmişti. Yeni inisiye olmuş genç Şamanda aranan en önemli yetenek durugörü yeteneğidir. Çünkü bu yetenekle, karşısına gelen hastaların vücutlarının içini görmesi ve teşhislerde bulunması beklenir. Bu kültürde bir Şamanın en büyük dayanak noktası budur. Bütün gücüyle bu yeteneğinin açılması ve gelişmesi için dua eder ve sonunda da buna kavuşur.
2. Venezuela ve Orta Amerikadaki Cabirler incelendiğinde de, benzer geleneklere rastlanabilir. Buralardaki Şamanlar geleneksel olarak kabile adamlarının içini dışını bilme yeteneğine sahiptirler. Bu bilgiye ölülerinin akıbeti de dahildir. (Andres1939) Bu çok benzer yeteneklerin Roma Katolik kilisesi Evliya Menkıbeleri literatüründe de bulunduğu ilginç değil midir? Onların mistik ve ermiş kişileri karşısındakilerin ruhuna kadar nüfuz edecek yetenekteydi. Bu bakımdan belki de Cabirlerin Şamanik gelenekleri dinsel geleneklerin geniş alanı içinde Şamanik uygulamaların gelişmesine yol açmıştır.
3. Rusyadaki (Kazakistan) Müslüman Şamanlar arasında ayin kabilinden celseler yapılır. Bu insanlar Türk asıllıdır. Başka kültürlerin Şamanlarında da olduğu gibi, bu Şamanlar da trans halindeyken bedensiz varlıkların tasallutu (posession) altına girerler. Başka varlıkların tasallutu altında bulundukları sırada, hiçbir acı belirtisi göstermeden akkor hale getirilmiş demirleri tutmaktalar ve vücutlarının çeşitli yerlerine şişler batırmaktadırlar. Bu gösterileri bittikten sonra yaralandıklarına dair vücutların hiçbir yerinde herhangi bir iz dahi görülmemektedir. (Castagne, 1930)
Bu tür uygulama, ya da gösterilerdeki ortak bir özellik yine dikkatimizi çekiyor ki, o da ateşten muafiyet (bağışıklık) İlahi gücün evrensel işareti olmaktadır. Yukarıdaki örneğin biraz değişik uygulamaları ateşle yürüyüş tarzında Fiji, İtalya, Romanya, Japonya ve Yunanistanda da görülür, ama bu husus yine de Şamanik geleneğine yegane dayanağı olan bir gösteri değildir. Ruhsal araştırmalarıyla tanınmış bir rahip olan Herbert Thurston, kendi kilisesinin evliye esatirleriyle ilgili literatürü taramak suretiyle konuya ışık tutmaya çalışmıştır. (Thurston, 1955)
Öte yandan, Tennessee ve Güney eyaletlerindeki Holiness Kilisesi üyeleri üzerinde kişisel gözlemlerde bulunan Berthold Schwarzı da anmadan geçmek doğru olmaz. Bu kimseler özel törenlerinde ellerinde ve ayaklarında yanan nesneleri tutabiliyorlardı. (Schwarz, 1960) Spirit medyomlukla ilgili literatürde ateşe karşı bağışıklık, tatminkar bir şekilde ele alınmıştır. Ünlü medyom D. D. Homeun (transa girerken) bu gibi gösteriler sergilediğini bilen bilir. (Dunraven, 1942) Daha az tanınan başka medyomlar da bu yeteneği ortaya koymaktan geri kalmamışlardır. Fakat onlarla ilgili kayıtlar D. Homeunkiler kadar açık-seçik ikna edici ve güvenilir değildir. Bütün bunlardan doğal olarak, dinsel kökenli, değişik şuur hallerinin ruhsal yeteneklerin ortaya çıkmasına zemin hazırladığı sonucuna varabiliriz.
4. Belki de büyüleyici ruhsal yetenek Kuzey Sibiryanın Arktik kıyılarında yaşayan Samoyed Şamanları arasında bir gelenek olarak yerleşmiş bulunuyor. Bu yöre aynı zamanda Gerçek Şamanik Geleneklerin Vatanlarından birini oluşturmaktadır. Samoyed Şamanları gösterilerinden önce kendilerinin iyice bağlanmasına izin verirler ve sonradan mucizevi bir şekilde bu iplerden kurtulurlar. (Mikkailowski,1894)
Benzerlerine başka Şamanik geleneklerde de rastladığımız bu ustalıklı işin birçok spiritüalist medyom tarafından da gerçekleştirilmiş olduğu literatürde geçmektedir. İplerden kurtulma yeteneği belki de en iyi bir şekilde Davenport Kardeşler tarafından popülarize edilmiştir. Onlar bunu gösteri olarak, Spiritüalizmin en parlak günlerinde ABD ve İngiltere sahnelerinde ortaya koymuşlardı. Bu tür gösterilerin büyük bir kısmının hokkabazlığa dayandığı söylenebilirse de, klasik literatürde adı geçen birçok medyom (ki bunlardan biri Eusapia Palladinodur) iplerden kurtulma yeteneklerini türlü kontrol şartları altında gerçekleştirmiştir. (Carrington, 1920)
5. Şaşırtıcı Şamanik geleneklerle dolu başka bir kültür de, Şamanlarının törensel celseler yaptığı Tunguzlardır. Tunguz Şamanlarının uygulamaları Rus Etnograf Sergei Shirokogoroff (1923) tarafından titizlikle incelendi. Bu araştırmacı özellikle böyle bir seansın tüm ayrıntılarını (sesler, levitasyonlar, ateşe bağışıklık hatta görünmez hale gelmek gibi) saptamak hususunda titizlik göstermiştir.
Bir Tunguz celsesiyle herhangi bir Spirit celsesinin birbirine çok benzediğini söylemeye gerek bile yok. Gerek Şamanların, gerekse Spiritüalist medyomların bu konuda zaman zaman hileye başvurduğuna dair örnekler varsa da, Tunguz Şamanlarının bu konuda efsaneleşmiş yeteneklerinin bulunduğu da bir gerçektir. Medyom D. D. Homeun bu konuda kayıtlara geçmiş gösterileri arasında, aynı celsede direkt ses, ateşe bağışıklık ve levitasyon örneklerini içeren celseleri de olmuştur. Görünmez hale gelmek gibi meraklı bir fenomen siddhis (esrarengiz güçler) yoga da öğrencinin Spiritüel yolda ilerlerken elde ettiği bir aşamadır. Aynı fenomen Müslüman ermişlerine maledilir. Görünmez hale gelmekte ilgili birkaç örnek de modern Katolik evliya menkıbelerinde de geçer. (Rogo, 1980)
6. Günümüzde Filipinlerde ve Brezilyada uygulaması yaygın olarak yapılan kansız ameliyatlar, aslında yaygın bir Şamanik şifa geleneğidir. Kuzey Asyada Koryak Şamanlarının geleneksel güçlerinden biridir. Bu şamanlar, celselerinde özellikle seslerin (Spiritüalist celselerdeki vua-direkt olayı) duyulmasıyla tanınmışlardır. Ayrıca onlar kendilerine getirilen hastanın vücudunu açtıkları gibi, gereğini yaptıktan sonra, pek öyle gözle görülür bir yara izi geride bırakmaksızın, yine kapatırlar. (Jochelson, l905-1908) (Parapsychology Review, Ekim-Ocak, 1983)
7. İçinde Şamanik celselerin yapıldığı celseleri geleneksel olarak vuadirekt sesler, telekinetik olaylar, taş toprak yağması ve çadır sarsıntısı gibi tezahürlerle doludur. (Bogoras, 1904)
Çukcelerin bu konuda özel bir yeri vardır, çünkü onların celselerinin Spiritüalist celselerle benzerliği çok fazladır. Onlar Vladimir Bogorasın etütlerinden sonra tanınmışlardır. Araştırmacı, onların celselerinde bulunmuş ve özellikle çadır sarsılması olaylarını dikkatle izlemiştir. ABD ve Kanadadaki Algonkin kabilelerinde de celseler sırasında, çadırın bu tür görülmez güçler tarafından etkilendiği görülmüştür. Antropolog ve Parapsikologlar tarafından ihmal edilmiş olan önemli olaylardan biridir.
Parapsychology Review Dergisinden (D. Scott Rogo)
--------------------
Çadır Sarsılması
Tipik bir Amerindian çadır sarsılması töreni yapılacağı zaman, içeriden ve dışarıdan sallanması hemen hemen mümkün olmayan bir çadır kurulur. Şifacı medyom olan şahıs içeri girer ve çok geçmeden ruhları (bedensiz varlıkları) davet etmeye başlar. Bu daveti sözlü olarak yaptığı gibi, zaman zaman ıslık çalarak da yapabilir. Bu şekilde davete icabet eden ruhlar, orada hazır bulunanların sorularını cevaplandırabilirler, kayıp eşyalarının yerlerini söyleyebilirler, uzaklarda bulunan yakınlarından haber alabilirler. Bütün bunlar olup biterken, çadır yıkılırcasına sallanmaktadır.
Bu olay Antropologların dikkatinden kaçmıştır. Dikkati çekilenler de olayı, şifacı medyomun çadırı içeriden salladığı şeklinde yorumlayarak geçiştirmek istemişlerdir. Çadır sarsılması törenleriyle ilgili hemen hemen tam denecek bir çalışma. 1977de Vincent Gaddis tarafından yapılmıştı. Adı geçen araştırmacı 17. y.y. gerilere kadar giderek olayla ilgili görgü tanıklarının ifadelerini raporlamıştır. Bu ifadeler, kolay kolay görmemezlikten gelinecek şeyler değildir. Bu ifadelerin bir kısmına göre, özellikle bu tür çalışmalar için kurulan sabit çadırların bile sallanıp, sarsıldıkları görülmüştür. Bunlara ilaveten, nereden çıktığı bilinmeyen ve açıklanamayan ışıklar da, çadırın içinde yanıp sönmüştür. Bu ışıklı olayların bir kısmında, çadır olduğu gibi levite olmuştur. Çadırın çok şiddetli sarsılmasına rağmen, hemen hiçbir törende çadır iplerinin koptuğu görülmemiştir.
Maalesef, Çadır Sarsılması Törenleri günümüzde çok nadir olarak yapılmaktadır. Bu konuyla ilgili en son gözlem raporları 1930lara aittir. Bu da Şamanik uygulamanın bu türünün giderek kaybolduğunun işareti olmaktadır. Çukçelerde de bu tür merasimler çok seyrek yapılmaktadır. Modern Spiritüalistler celselerini çadırlarda yapmadığından, çadır sarsılması gibi bir olayın Spiritüalist celselerde de örneklerinin bulunduğunu söyleyemiyorum. D. D. Home celselerinde buna benzer tezahürler meydana getirmiş olabilir. Zaman zaman D.D. Homeun medyomluğunda celse yapılan odada sarsıntılar duyulmuş ve buna deprem etkisi adı verilmiştir.
8. Alaskanın, Şamanizmin modern vatanı olduğu söylenebilir. Halen Eskimo Şamanları arasında ipten kurtulma denemeleri yapılmaktadır. Bu durum şaşırtıcı değildir. Çünkü Alaska ve Sibirya Şamanları arasında kültürel bağlar bulunmaktadır. Eskimo Şamanları, bedenlerinden ayrılacakları zaman elbiselerini çıkarırlar. Bu celselerde çıkarılan elbiseler, canlanmış gibi havalanıp, odanın orasında burasında uçmaya başlarlar. Ayrıca, orada ve civarda bulunanlara ait olmayan sesler de işitilir. (Boas, l888)
9. Çadır Sarsılması Törenleri bir yana, ruhsal yeteneklerle ilgili çeşitli marifetler, Amerindian (Amerikan-Hintlilerin) kültürünün ortak nitelikleridir. Eliadein (1964) belirttiğine göre, ruhsal geleneklerin içinde havanın kontrolü, ateşe bağışıklık, cürümlülerle ilgili durugörü ve geleceğin görülmesi de bulunmaktadır. Londra Ekonomi Okulundan J.Robin Fox, özellikle New Mexiconun Pueblo Yerlileri ile ilgili yaptığı etnografik etütlerinde kaydettiğine öre, onların şifa celselerinde PK tipi fenomenler dizisi olagelmektedir (1964). Şifa gösterileri sırasında, özellikle şifacı medyomun hasta ile meşgul olurken, celsenin yapıldığı odanın kapısında şiddetli darbelerin duyulduğunu belirtmiştir, Fox. Bu darbeler. Şifacının, hastalığa neden olan kötü ruhlan defetmek istemesiyle ilgili olarak, onlar tarafından meydana getiriliyor. şeklinde yorumlanmaktadır.
Bu grupta değindiğimiz olaylardan belki de en ilginci, hava kontrolü konusudur. Bu yetenek hemen tüm Şamanik geleneklerde zaman zaman ortaya çıkagelmiştir. Bazı kültürlerde Şamanlardan, ruhlar ve ata ruhları yardımıyla, havanın durumunu keşfetmesi beklenir. Hava şartlarında arzu edilen değişiklikler meydana geldiği zaman bu, Şamanın ruhsal yeteneklerine değil de, Tanrıların ya da ruhların güçlerine hamledilir. Bununla birlikte, bazı kültürlerde Parapsikolojik tanımlara (telekinetik) daha yatkın hava kontrolü gelenekleri de yok değildir. Tibetli kutsal adamlar da bu yeteneklerin bulunduğu kabul edilir. En azından bir antropolog başarılı bir hava değiştirme gösterisini izlediğine dair literatürde kayıtlar vardır (Barker. 1978). Bu olaya daha sonra tekrar dönülecektir. Söz konusu olay, Katolik Keşiş menkıbelerinde de geçmektedir (Rogo. 1880). Böylece, bu olayla bir kez daha değişik din ve kültür geleneklerinin ortak bir yanını görmüş oluyoruz.
10. Durugörüyle ilgili gelenekler Malakka (Yarımadası) Şamanları arasında da yaygındır. Bura Şamanları, geleceğin bilinmesi/görülmesi için adeta biçilmiş kaftan kişilerdir. Kayıp eşyaların bulunmasında üzerlerine yoktur (Winstedt, 1925).
11. Başka bir büyüleyici ruhsal ustalık da, yaygın olarak Doğu Afrikada Kamba Şamanları arasında görüyoruz. Öteki Afrika kültürlerinde de görüldüğü gibi, Kamba Şamanları gönüllü olarak posessyon (obsesyonun ileri şekli) altına girerek, trans gösterileri yaparlar. Kamba halkının. Şamalarından büyük beklentileri vardır. Örneğin, Şaman başka bir kabileye mensup ölmüş birinin ruhunu çağırmışsa, kendisinden o kabilenin dilini konuşması beklenir. O kabilenin dilini hiçbir zaman öğrenmemiş, işitmemiş olsa bile. Kuşkusuz, bunun spirit medyomlukta da pek çok örnekleri vardır. İtalyan ruhsal araştırmacı ve yazar Ernesto Bozzano, Polyglot Medyomluğu isimli eserinde bu fenomenin örneklerini ve ayrıntılarını olduğu gibi vermiştir. Yine aynı eserde belirtildiğine göre, bu olayların belli başlı medyomları arasında Laura Edmons, Rosina Thompson. Vout Peters ve Mr.Vango bulunmaktadır. Aynı olay, aynı zamanda başka dillerde tebliğler veren Alaska Şamanları arasında da göze çarpar.
Buraya kadar anlattıklarımızdan, her halde Şamanizmin ruhsal mirasının dünyanın değişik kültürleri arasında nasıl bir gelişme gösterdiği ve nerelerde yayıldığı anlaşılmıştır. Benzer geleneklerin değişik kültürlerde yer alması ve bunların Spirit çalışmalarda da paralellerinin bulunması, bunların sıradan efsaneler olmadığını, fakat orijinal ruhsal çalışma ve uygulamalar olduğunu göstermektedir.