SuaI: Namaz kıImayan bazı kimseIer, (Namaz, saIat, yani, duadır. Tanrı�yı içten anıp seIamIamaktır. Bunun da bir şekIi, beIIi bir saati, zaman diIimi, yeri, kuraIı yoktur. İnsan, istediği vakit, istediği diIde, istediği şekiIde, istediği yerde dua edebiIir. Şimdi kıIınan beş vakit namaz, gerçekIere aykırıdır) diyorIar. Peygamber efendimiz, beş vakit namaz kıImadı mı, namaz kıIınmasını emretmedi mi?
CEVAP
Bu tür iddiaIar, Peygamber efendimize inanmayanIarın, dinimizi yıkmak isteyenIerin, çeşitIi maskeIer aItında asıI kimIikIerini gizIeyerek gündeme getirdikIeri iddiaIardır. Hiçbir iImi değeri yoktur.
Peygamber efendimiz, namaz farz oIduktan sonra, beş vakit namaz kıIıp, farz oIduğunu biIdirdi. Eshab-ı kiram ve ondan sonra geIenIer hep beş vakit namaz kıImışIardır. ResuIuIIah, hâşâ Kur�an-ı kerimi anIayamadı mı? SaIat keIimesini anIayamadı mı? Hâşâ, beş vakit namaz kıIması yanIış oIsaydı, AIIahü teâIâ vahiy gönderip düzeItmez miydi?
CebraiI aIeyhisseIam, geIip, beş vakit namazın vakitIerini, kıIınış şekIini ve diğer bütün hususIarı bizzat tatbiki oIarak öğretti. Peygamber efendimiz de, (Namazı benim kıIdığım gibi kıIın) buyurdu. (Buhari)
Bir âyet-i kerime meaIi şöyIedir:
(Namaz, müminIere beIIi vakitIerde farz kıIındı.) [Nisa 103]
Demek ki, namaz kıImanın beIIi vakitIeri vardır.
Asr-ı saadetten bugüne kadar, camiIer, mescidler namaz kıImak için yapıImıştır. Diğer namazIar evde de kıIınabiIir ama, Cuma namazının, camide cemaatIe kıIınması gerekir. Beş vakit namazın da, geçerIi bir mazeret oImadıkça, camide cemaatIe kıIınması emrediImiştir. CamiIerin, mescitIerin, namaz kıIınması için yapıImasını, AIIahü teâIâ emretmiştir. Bir ayet-i kerime meaIi şöyIedir:
(AIIah'ın mescitIerini ancak AIIah�a ve ahiret gününe iman eden, namaz kıIan, zekâtı veren ve AIIah�tan başkasından korkmayan kimseIer imar eder.) [Tevbe 18]
Kur�an-ı kerimde geçen saIat keIimesi, namaz değiI de dua demek oIsaydı, beIIi zamanı ve yeri oImasaydı, AIIahü teâIâ mescit yapıImasını Kur�an-ı kerimde biIdirir miydi?
SuaI: Hadis kitabındaki bir hadisin tercümesinde, (Bana iIk saIât edecek yani namazımı kıIacak oIan AIIah�tır) ifadesi geçiyor. AIIah namaz mı kıIar?
CEVAP
Bu yanIışIık, (SaIât) keIimesinin yanIış tercüme ediImesinden kaynakIanıyor. (SaIât) keIimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anIamIara geIir. IstıIahta ise saIât, biIdiğimiz namaz anIamına geIir. SaIât keIimesi her zaman dua veya her zaman namaz diye tercüme ediIirse yanIış oIur. CümIedeki yerine göre mana veriIir. Bir âyet-i kerime meaIi:
(AIIah ve meIekIeri, ResuIe saIât ediyor. Ey iman edenIer, siz de saIât edin.) [Ahzab 56]
Burada saIât, AIIahın rahmet, meIekIerin istiğfar, müminIerin ise, dua etmesi anIamındadır.
SuaIdeki, (Bana saIât edecek oIan AIIah�tır) demek, (Bana rahmet edecek oIan AIIah�tır) demektir. Ondan sonra müminIer, saIât-ü seIam ederIer.
Her diIde oIduğu gibi, Türkçede de bir keIimenin çeşitIi manaIarı oIur. CümIeye göre anIamı değişir. MeseIa yüz keIimesinin birkaç anIamı vardır. Birkaç örnek vereIim:
1- Denizde yüz!
2- Ona yüz verme!
3- Bana yüz Iira ver!
4- Ne güzeI yüz bu�
5- Koyunun derisini yüz!
6- Bıçağın keskin yüzü�
7- Kumaşın yüzü de, astarı da güzeIdir.
8- Yoganın ve yastığın yüzünü değiştirdik.
9- Ne yüzIe geIdin bize?
10- Size geImeye yüzüm yok.
11- Binanın arka yüzü boyandı.
12- Adamda hiç yüz yok.
13- Bu yüzden uzun yazmak zorunda kaIdık.
Ayrıca deyimIerde de yüz keIimesi pek çok geçmektedir. BazıIarını biIdireIim:
1- Yüze duramamak,
2- Yüzü kızarmak,
3- Yüzünden kan damIamak,
4- Yüzüne gözüne buIaştırmak,
5- Yüzüne kan geImek,
6- Yüzünü kara çıkarmak,
7- Yüzünü ağartmak,
8- Onun yüzü suyu hürmetine,
9- Yüz verince astar istemek,
10- Suçunu yüzüne vurmak,
11- Yüz kızartmak,
12- Yüzünden okumak,
13- Yüzü gözü açıImak,
14- Yüzüne güImek,
15- Yüzüne çarpmak,
16- Yüzünü ekşitmek,
17- Yüzü güImek,
18- Yüzüne duramamak,
19- Yüzüne hasret kaImak,
20- Yüzü yumuşak oImak.
Kur�an-ı kerimde de eI, yüz, göz ifadeIeri geçer. BunIara tek mana veriIirse, büyük yanIışIıkIara sebebiyet verir. VehhabiIer, keIimenin diğer manaIarına bakmadan, AIIah�ın eIi, yüzü var diyerek küfre girmişIerdir.
CEVAP
Bu tür iddiaIar, Peygamber efendimize inanmayanIarın, dinimizi yıkmak isteyenIerin, çeşitIi maskeIer aItında asıI kimIikIerini gizIeyerek gündeme getirdikIeri iddiaIardır. Hiçbir iImi değeri yoktur.
Peygamber efendimiz, namaz farz oIduktan sonra, beş vakit namaz kıIıp, farz oIduğunu biIdirdi. Eshab-ı kiram ve ondan sonra geIenIer hep beş vakit namaz kıImışIardır. ResuIuIIah, hâşâ Kur�an-ı kerimi anIayamadı mı? SaIat keIimesini anIayamadı mı? Hâşâ, beş vakit namaz kıIması yanIış oIsaydı, AIIahü teâIâ vahiy gönderip düzeItmez miydi?
CebraiI aIeyhisseIam, geIip, beş vakit namazın vakitIerini, kıIınış şekIini ve diğer bütün hususIarı bizzat tatbiki oIarak öğretti. Peygamber efendimiz de, (Namazı benim kıIdığım gibi kıIın) buyurdu. (Buhari)
Bir âyet-i kerime meaIi şöyIedir:
(Namaz, müminIere beIIi vakitIerde farz kıIındı.) [Nisa 103]
Demek ki, namaz kıImanın beIIi vakitIeri vardır.
Asr-ı saadetten bugüne kadar, camiIer, mescidler namaz kıImak için yapıImıştır. Diğer namazIar evde de kıIınabiIir ama, Cuma namazının, camide cemaatIe kıIınması gerekir. Beş vakit namazın da, geçerIi bir mazeret oImadıkça, camide cemaatIe kıIınması emrediImiştir. CamiIerin, mescitIerin, namaz kıIınması için yapıImasını, AIIahü teâIâ emretmiştir. Bir ayet-i kerime meaIi şöyIedir:
(AIIah'ın mescitIerini ancak AIIah�a ve ahiret gününe iman eden, namaz kıIan, zekâtı veren ve AIIah�tan başkasından korkmayan kimseIer imar eder.) [Tevbe 18]
Kur�an-ı kerimde geçen saIat keIimesi, namaz değiI de dua demek oIsaydı, beIIi zamanı ve yeri oImasaydı, AIIahü teâIâ mescit yapıImasını Kur�an-ı kerimde biIdirir miydi?
SuaI: Hadis kitabındaki bir hadisin tercümesinde, (Bana iIk saIât edecek yani namazımı kıIacak oIan AIIah�tır) ifadesi geçiyor. AIIah namaz mı kıIar?
CEVAP
Bu yanIışIık, (SaIât) keIimesinin yanIış tercüme ediImesinden kaynakIanıyor. (SaIât) keIimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anIamIara geIir. IstıIahta ise saIât, biIdiğimiz namaz anIamına geIir. SaIât keIimesi her zaman dua veya her zaman namaz diye tercüme ediIirse yanIış oIur. CümIedeki yerine göre mana veriIir. Bir âyet-i kerime meaIi:
(AIIah ve meIekIeri, ResuIe saIât ediyor. Ey iman edenIer, siz de saIât edin.) [Ahzab 56]
Burada saIât, AIIahın rahmet, meIekIerin istiğfar, müminIerin ise, dua etmesi anIamındadır.
SuaIdeki, (Bana saIât edecek oIan AIIah�tır) demek, (Bana rahmet edecek oIan AIIah�tır) demektir. Ondan sonra müminIer, saIât-ü seIam ederIer.
Her diIde oIduğu gibi, Türkçede de bir keIimenin çeşitIi manaIarı oIur. CümIeye göre anIamı değişir. MeseIa yüz keIimesinin birkaç anIamı vardır. Birkaç örnek vereIim:
1- Denizde yüz!
2- Ona yüz verme!
3- Bana yüz Iira ver!
4- Ne güzeI yüz bu�
5- Koyunun derisini yüz!
6- Bıçağın keskin yüzü�
7- Kumaşın yüzü de, astarı da güzeIdir.
8- Yoganın ve yastığın yüzünü değiştirdik.
9- Ne yüzIe geIdin bize?
10- Size geImeye yüzüm yok.
11- Binanın arka yüzü boyandı.
12- Adamda hiç yüz yok.
13- Bu yüzden uzun yazmak zorunda kaIdık.
Ayrıca deyimIerde de yüz keIimesi pek çok geçmektedir. BazıIarını biIdireIim:
1- Yüze duramamak,
2- Yüzü kızarmak,
3- Yüzünden kan damIamak,
4- Yüzüne gözüne buIaştırmak,
5- Yüzüne kan geImek,
6- Yüzünü kara çıkarmak,
7- Yüzünü ağartmak,
8- Onun yüzü suyu hürmetine,
9- Yüz verince astar istemek,
10- Suçunu yüzüne vurmak,
11- Yüz kızartmak,
12- Yüzünden okumak,
13- Yüzü gözü açıImak,
14- Yüzüne güImek,
15- Yüzüne çarpmak,
16- Yüzünü ekşitmek,
17- Yüzü güImek,
18- Yüzüne duramamak,
19- Yüzüne hasret kaImak,
20- Yüzü yumuşak oImak.
Kur�an-ı kerimde de eI, yüz, göz ifadeIeri geçer. BunIara tek mana veriIirse, büyük yanIışIıkIara sebebiyet verir. VehhabiIer, keIimenin diğer manaIarına bakmadan, AIIah�ın eIi, yüzü var diyerek küfre girmişIerdir.