-
- Üyelik Tarihi
- 4 Mar 2019
-
- Mesajlar
- 5,682
-
- MFC Puanı
- 189
erçekleşmesini çok istediğiniz dilekleriniz mi var? Bunları dilerken iyi düşünmenizi, doğru ve eksiksiz dilemenizi öneririm. Çünkü olur da, günün birinde dileğiniz gerçekleşir ise, eksik bıraktığınız tarafın acı verici sonuçlarını görme ihtimaliniz var. Tıpkı şafak tanrıçası Eos gibi..
Güneş tanrısı Helios'la, ay tanrıçası Selana'nın kardeşi olan şafak tanrıçası Eos; sırtında kanatları, başında tacı, çiğdem sarısı renginde göz alıcı elbisesi ile güzeller güzeli bir kızdır. Her gün kötülüklere gebe gecenin içinden sıyrılarak, dört tane kanatlı atın çektiği arabasıyla, gökyüzünde dolaşarak kardeşi Helios'a (güneş tanrısı) dünyanın kapılarını aralayarak, ışıklarıyla yer yüzünü aydınlatmasını sağlar.
Evelyn de Morgan (1895) Eos
Roma mitolojisine ve latinceye Aurora olarak geçen şafak tanrıça Eos, yeni bir günün başlangıcı, yeni bir hayatın dönüm noktası, sıkıntılı gecelerin bitişidir. Ona yüklenen bu vasfından dolayı belki de, askerin teskere alacağı, öğrencinin okul günlerini bitirip tatile adım atacağı gündür şafak.
Sıkıntıdan refaha ermeyi, yeni umutlara, aydınlığa ulaşmayı, yeni bir güne veya yaşama başlamayı simgeler biraz da. Şafağa yüklenen anlamın geçmişten günümüze çok da değişmeden gelmesi, teknoloji ve bilimin insan duygularında pek de değişiklik yapmadığının ilginç bir örneğidir de.
Güzeller güzeli, gül parmaklı şafak tanrıça Ares'le sevişince, kıskanç tanrıça Afrodit'in gazabına uğrar ve sürekli aşık olmakla cezalandırılır. Günümüzde aşık olabilmenin zorluğu düşünülünce; bunun Eos'a Afrodit tarafından verilmiş bir ceza mı, yoksa ona bahşedilmiş olan bir ödül mü olduğu kişilerin bakış açısına göre değişir tabii.
Guido Reni (1575-1642) Ares ve Eos
Hep erkekler kaçıracak değil ya sevdiğini...Eos da sevgililerini kaçırır, başka diyarlarda sürdürürmüş sevgisini ve sevişmesini. Afrodit'in adeta bir bal arısına dönüştürdüğü, o çiçekten o çiçeğe konan kalbiyle, önce yıldızlara hükmeden günümüzdeki astrolojinin isim babası olan Astraios'a konar Eos'un gönlü. Onunla olan birlikteliğinden dört rüzgara ismini veren dört oğlu olur. Euros doğu, Zephyros batı, Notos güney, Boreas kuzey yönünden esen kanatlı birer at görüntüsünde tasvir edilen rüzgarlardır. Bu rüzgarlardan; Boreas ''poyraz'', Notos ''lodos'', Zephyros ''karayel'', Euros ''keşişleme'' olarak geçer dilimize.
Astraios'tan bir de kızı olur şafak tanrıçanın. Sabah yıldızı veya çoban yıldızı dediğimiz, Venüs gezegeninin sabah görünen yansıması olan Eosphoros, ''Işığı getiren'' anlamına gelir ve sonraki dönemlerde Roma mitolojisine ve latinceye Lucifer adıyla geçer.
Hesiodos şöyle anlatır şafak tanrıçasının, Astraios'un ve ikisininin birlikteliğinden olan çocuklarının doğuşunu:
Theia güneşi doğurdu.
Ardından da ay ve şafak tanrıçası geldi.
Dünyadaki insanlar ve gökyüzündeki tanrılar için
parıldayıp dururlar.
Theia'nın Hyperion ile sevişmesinden doğdu hepsi de.
Eurybie Krios ile sevişince,
Astraios ve Pallas doğdu.
Bilgisiyle ün kazanan Perses'de bu evlilikten doğdu.
Şafak tanrıçasının Astraios ile olan ilişkisinden,
coşkulu rüzgarlar meydana geldi.
Gökyüzünü sakinleştiren Zephyros,
azgın esişli Boreas ve Notos'tu isimleri.
Rüzgarların ardından günün müjdecisi
şafak yıldızı ortaya çıktı.
Gökyüzünün çelenk takan yıldızlarıdır onlar.
mozaik üzerinde Kephalos'u kaçıran Eos motifi
Astraios'tan sonra Orion, Kleitos, Kephalos ve Tithonos diye uzar gider şafak tanrıçanın aşk listesi. Poseidon'un oğlu olan yakışıklı dev Orion'u okyanusta görüp vurulur Eos ve Delos adasına kaçırır. Suriye'ye kaçırdığı Kephalos'dan adı ''parıldayan'' anlamına gelen Phaetron isimli bir oğlu olur.
Şafak tanrıçanın aşka doymaz kalbinin en uzun süreli sahibi ise, Troyalı Tithonos olur. Görünce aşık olduğu, Troyalı bir prens olan Tithonos'u Troya sarayından kaçırarak Habeşistan'a (Etiyopya) götürür. Ölümlü sevgilisini hiç bir zaman kaybetmek istemeyen Eos, Zeus'un yanına giderek ondan sevgilisi için ölümsüzlük diler. Zeus şafak tanrıçanın bu dileğini yerine getirir ve Tithonos'a ölümsüzlüğü bağışlar.
Jean-Baptiste Marie Pierre (1712-1789) Eos ve Tithonos
Sevgilisiyle Habeşistan'da mutluluk içinde yaşarken, Emathion ve daha sonra Habeşistan kralı olacak olan Memnon isminde iki çocukları olur. Yıllar geçtikçe yakışıklı Tithonos yaşlanmaya, gençliğini ve zindeliğini kaybetmeye başlar. Ölümsüzlüğe kavuşmuş olsa da bir insandır sonuçta ve doğa kurallarını uygulayıp, onu da günden güne yaşlılar kervanına katacaktır.
Şafak tanrıça anlar yaptığı hatayı ve dileğindeki eksikliği ama iş işten geçmiştir bir kere. Sevgilisi için ölümsüzlük dilerken, ebedi bir gençlik de dilemeyi unutmuştur işte. Dileğinden elinde, günden güne yaşlanan küçüldükçe küçülen, yıllara meydan okuyup hiç bir zaman ölemeyen yaşlı bir adam kalmıştır. Taze gençliğiyle her sabah gökyüzünü dolaşan Eos, iyice küçülen sevgilisinin haline daha fazla dayanamaz ve onu bir çekirgeye dönüştürür özgürce göklerde dolaşan.
François Lagrenee (1763) Eos ve Tithonos
Siz siz olun dileklerinizi iyi düşünerek dileyin. Dileğiniz ister aşk olsun, ister başarı veya başka şey, dileklerinizi ana göre değil, ardından gelen yılların getireceklerini de göz önüne alarak geleceğe göre, eksiksiz dileyin.
İnsanoğlu zamanla bakmış ki hiç bir dileği şöyle dört başı mamur olmuyor, büyük dileklerde ortaya hep küçük aksaklıklar ve terslikler çıkıyor. En sade, en kanaatkar ve orta yollu dileği bulmuş en sonunda; hakkımızda hayırlısı...
alıntı
Güneş tanrısı Helios'la, ay tanrıçası Selana'nın kardeşi olan şafak tanrıçası Eos; sırtında kanatları, başında tacı, çiğdem sarısı renginde göz alıcı elbisesi ile güzeller güzeli bir kızdır. Her gün kötülüklere gebe gecenin içinden sıyrılarak, dört tane kanatlı atın çektiği arabasıyla, gökyüzünde dolaşarak kardeşi Helios'a (güneş tanrısı) dünyanın kapılarını aralayarak, ışıklarıyla yer yüzünü aydınlatmasını sağlar.
Evelyn de Morgan (1895) Eos
Roma mitolojisine ve latinceye Aurora olarak geçen şafak tanrıça Eos, yeni bir günün başlangıcı, yeni bir hayatın dönüm noktası, sıkıntılı gecelerin bitişidir. Ona yüklenen bu vasfından dolayı belki de, askerin teskere alacağı, öğrencinin okul günlerini bitirip tatile adım atacağı gündür şafak.
Sıkıntıdan refaha ermeyi, yeni umutlara, aydınlığa ulaşmayı, yeni bir güne veya yaşama başlamayı simgeler biraz da. Şafağa yüklenen anlamın geçmişten günümüze çok da değişmeden gelmesi, teknoloji ve bilimin insan duygularında pek de değişiklik yapmadığının ilginç bir örneğidir de.
Güzeller güzeli, gül parmaklı şafak tanrıça Ares'le sevişince, kıskanç tanrıça Afrodit'in gazabına uğrar ve sürekli aşık olmakla cezalandırılır. Günümüzde aşık olabilmenin zorluğu düşünülünce; bunun Eos'a Afrodit tarafından verilmiş bir ceza mı, yoksa ona bahşedilmiş olan bir ödül mü olduğu kişilerin bakış açısına göre değişir tabii.
Guido Reni (1575-1642) Ares ve Eos
Hep erkekler kaçıracak değil ya sevdiğini...Eos da sevgililerini kaçırır, başka diyarlarda sürdürürmüş sevgisini ve sevişmesini. Afrodit'in adeta bir bal arısına dönüştürdüğü, o çiçekten o çiçeğe konan kalbiyle, önce yıldızlara hükmeden günümüzdeki astrolojinin isim babası olan Astraios'a konar Eos'un gönlü. Onunla olan birlikteliğinden dört rüzgara ismini veren dört oğlu olur. Euros doğu, Zephyros batı, Notos güney, Boreas kuzey yönünden esen kanatlı birer at görüntüsünde tasvir edilen rüzgarlardır. Bu rüzgarlardan; Boreas ''poyraz'', Notos ''lodos'', Zephyros ''karayel'', Euros ''keşişleme'' olarak geçer dilimize.
Astraios'tan bir de kızı olur şafak tanrıçanın. Sabah yıldızı veya çoban yıldızı dediğimiz, Venüs gezegeninin sabah görünen yansıması olan Eosphoros, ''Işığı getiren'' anlamına gelir ve sonraki dönemlerde Roma mitolojisine ve latinceye Lucifer adıyla geçer.
Hesiodos şöyle anlatır şafak tanrıçasının, Astraios'un ve ikisininin birlikteliğinden olan çocuklarının doğuşunu:
Theia güneşi doğurdu.
Ardından da ay ve şafak tanrıçası geldi.
Dünyadaki insanlar ve gökyüzündeki tanrılar için
parıldayıp dururlar.
Theia'nın Hyperion ile sevişmesinden doğdu hepsi de.
Eurybie Krios ile sevişince,
Astraios ve Pallas doğdu.
Bilgisiyle ün kazanan Perses'de bu evlilikten doğdu.
Şafak tanrıçasının Astraios ile olan ilişkisinden,
coşkulu rüzgarlar meydana geldi.
Gökyüzünü sakinleştiren Zephyros,
azgın esişli Boreas ve Notos'tu isimleri.
Rüzgarların ardından günün müjdecisi
şafak yıldızı ortaya çıktı.
Gökyüzünün çelenk takan yıldızlarıdır onlar.
mozaik üzerinde Kephalos'u kaçıran Eos motifi
Astraios'tan sonra Orion, Kleitos, Kephalos ve Tithonos diye uzar gider şafak tanrıçanın aşk listesi. Poseidon'un oğlu olan yakışıklı dev Orion'u okyanusta görüp vurulur Eos ve Delos adasına kaçırır. Suriye'ye kaçırdığı Kephalos'dan adı ''parıldayan'' anlamına gelen Phaetron isimli bir oğlu olur.
Şafak tanrıçanın aşka doymaz kalbinin en uzun süreli sahibi ise, Troyalı Tithonos olur. Görünce aşık olduğu, Troyalı bir prens olan Tithonos'u Troya sarayından kaçırarak Habeşistan'a (Etiyopya) götürür. Ölümlü sevgilisini hiç bir zaman kaybetmek istemeyen Eos, Zeus'un yanına giderek ondan sevgilisi için ölümsüzlük diler. Zeus şafak tanrıçanın bu dileğini yerine getirir ve Tithonos'a ölümsüzlüğü bağışlar.
Jean-Baptiste Marie Pierre (1712-1789) Eos ve Tithonos
Sevgilisiyle Habeşistan'da mutluluk içinde yaşarken, Emathion ve daha sonra Habeşistan kralı olacak olan Memnon isminde iki çocukları olur. Yıllar geçtikçe yakışıklı Tithonos yaşlanmaya, gençliğini ve zindeliğini kaybetmeye başlar. Ölümsüzlüğe kavuşmuş olsa da bir insandır sonuçta ve doğa kurallarını uygulayıp, onu da günden güne yaşlılar kervanına katacaktır.
Şafak tanrıça anlar yaptığı hatayı ve dileğindeki eksikliği ama iş işten geçmiştir bir kere. Sevgilisi için ölümsüzlük dilerken, ebedi bir gençlik de dilemeyi unutmuştur işte. Dileğinden elinde, günden güne yaşlanan küçüldükçe küçülen, yıllara meydan okuyup hiç bir zaman ölemeyen yaşlı bir adam kalmıştır. Taze gençliğiyle her sabah gökyüzünü dolaşan Eos, iyice küçülen sevgilisinin haline daha fazla dayanamaz ve onu bir çekirgeye dönüştürür özgürce göklerde dolaşan.
François Lagrenee (1763) Eos ve Tithonos
Siz siz olun dileklerinizi iyi düşünerek dileyin. Dileğiniz ister aşk olsun, ister başarı veya başka şey, dileklerinizi ana göre değil, ardından gelen yılların getireceklerini de göz önüne alarak geleceğe göre, eksiksiz dileyin.
İnsanoğlu zamanla bakmış ki hiç bir dileği şöyle dört başı mamur olmuyor, büyük dileklerde ortaya hep küçük aksaklıklar ve terslikler çıkıyor. En sade, en kanaatkar ve orta yollu dileği bulmuş en sonunda; hakkımızda hayırlısı...
alıntı