- Konum
- Irlandaya yakin :)
-
- Üyelik Tarihi
- 29 Haz 2016
-
- Mesajlar
- 253
-
- MFC Puanı
- 1
Ama sesler bazen o can acısı gibi kesiliveriyordu. O zaman geride sadece bulanıklık, sis kalıyordu. Karanlığı hatırlıyordu. O bulanıklıktan önceki kopkoyu karanlığı. Bu bir ilerleme gösterdiği anlamına mı geliyordu? «Işık yaratılsın! Bulanık ışık bile güzeldir. Ve ışık güzeldi. Falan filan. Öyle mi?» Karanlıkta o sesler var mıydı? Bu soruların hiçbirinin cevabını bilmiyordu. Bunları sormanın bir anlamı var mıydı? Bu sorunun da cevabını bildiğini sanmıyordu.
Can acısı seslerin altında bir yerdeydi. Güneşin doğusunda ve kulaklarının güneyinde. İşte bütün bildiği bu kadardı.
(Kitabın Girişinden)
Can acısı seslerin altında bir yerdeydi. Güneşin doğusunda ve kulaklarının güneyinde. İşte bütün bildiği bu kadardı.
(Kitabın Girişinden)