Sabah Kahvaltısının Önemi
Yrd. Doç. Dr. Gülhan Samur, Türkiye genelinde yapılan araştırmada elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin yüzde 60-85inin sabah kahvaltısı yapmadığını söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülhan Samur, ayaküstü beslenme alışkanlığının çocuklar ve gençlerde yaygın görüldüğüne dikkati çekti. Ayaküstü beslenmede enerjinin yüzde 40-50sinin yağdan geldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Samur, kalp ve damar hastalıklarının temellerinin çocukluk çağında atıldığını vurguladı. Türkiyedeki öğrencilerin yüzde 60-85inin sabah kahvaltısı yapmadığını belirten Samur, Sabah kahvaltısı önemli bir öğündür. Öğrencilerin yüzde 25 ile 43 arasında değişen bir oranı, sokak satıcıları ve kantinlerden karınlarını doyurmaktadır dedi.
Samur, öğrenciler arasında çay, kolalı ve kolasız içeceklerin tüketiminin yüzde 50 olduğunu, buna karşın süt ve ayran tüketiminin yüzde 15-25 oranında kaldığını belirtti. Büyüme ve gelişme sürecinin temelinin okul öncesi döneme dayandığını belirten Samur, şunları söyledi:
Okul öncesi çocukların Türkiye genelinde yüzde 16sının beslenmesi bozuktur. Bu çocukların yüzde 2.1inde ileri derecede yapısal bozukluklar bulunmaktadır. Enerji yetersizliği sonucu yüzde 14-25 zayıflık ve kısa boyluluk kırsal ve gecekondu bölgelerinde yüksek orandadır. Anemi, okul çağı çocuklarının yüzde 17-35inde bulunmaktadır. A vitamini, B kompleks vitaminlerinin yetersizliği yüzde 15-37, D vitamini yetersizliği yüzde 19.8, C vitamini yetersizliği yüzde 27, B2vitamini yetersizliği yüzde 25-40, iyot yetersizliği sonucu gelişen basit guatr oranı yüzde 30.3, diş çürüğü yüzde 43-85, kalsiyum yetersizliği yüzde 44-72, şişmanlık görülme durumu ise yüzde 4.8-6 dır.
Yrd. Doç. Dr. Gülhan Samur, Türkiye genelinde yapılan araştırmada elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin yüzde 60-85inin sabah kahvaltısı yapmadığını söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gülhan Samur, ayaküstü beslenme alışkanlığının çocuklar ve gençlerde yaygın görüldüğüne dikkati çekti. Ayaküstü beslenmede enerjinin yüzde 40-50sinin yağdan geldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Samur, kalp ve damar hastalıklarının temellerinin çocukluk çağında atıldığını vurguladı. Türkiyedeki öğrencilerin yüzde 60-85inin sabah kahvaltısı yapmadığını belirten Samur, Sabah kahvaltısı önemli bir öğündür. Öğrencilerin yüzde 25 ile 43 arasında değişen bir oranı, sokak satıcıları ve kantinlerden karınlarını doyurmaktadır dedi.
Samur, öğrenciler arasında çay, kolalı ve kolasız içeceklerin tüketiminin yüzde 50 olduğunu, buna karşın süt ve ayran tüketiminin yüzde 15-25 oranında kaldığını belirtti. Büyüme ve gelişme sürecinin temelinin okul öncesi döneme dayandığını belirten Samur, şunları söyledi:
Okul öncesi çocukların Türkiye genelinde yüzde 16sının beslenmesi bozuktur. Bu çocukların yüzde 2.1inde ileri derecede yapısal bozukluklar bulunmaktadır. Enerji yetersizliği sonucu yüzde 14-25 zayıflık ve kısa boyluluk kırsal ve gecekondu bölgelerinde yüksek orandadır. Anemi, okul çağı çocuklarının yüzde 17-35inde bulunmaktadır. A vitamini, B kompleks vitaminlerinin yetersizliği yüzde 15-37, D vitamini yetersizliği yüzde 19.8, C vitamini yetersizliği yüzde 27, B2vitamini yetersizliği yüzde 25-40, iyot yetersizliği sonucu gelişen basit guatr oranı yüzde 30.3, diş çürüğü yüzde 43-85, kalsiyum yetersizliği yüzde 44-72, şişmanlık görülme durumu ise yüzde 4.8-6 dır.
ÖĞRENCİLERİN BESLENMESİNDE KANTİNLER ÖNEMLİ
Samur, okul kantinlerinin toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığına da değinerek, hamburger, pizza, soğuk sandviç, kızarmış patates gibi hızlı tüketilen yiyeceklerin öğrencilerin besin gereksinimlerini karşılamadığını kaydetti. Türkiyede okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde eğitim gören öğrenci sayısının 12 milyonu geçtiğini belirten Samur, şöyle devam etti:
Bu sayı genel nüfusun beşte birinden fazladır. Okul sağlık hizmetleri tüm bu hedef kitleye ulaştırıldığında ülke nüfusunun beşte birinin yeterli ve dengeli beslenmeyi de içeren sağlık hizmetlerinden yararlanması söz konusudur. Aileler de daha çok çocuklarının okul başarılarıyla ilgilenmekte büyüme, gelişme ve diğer sorunlar göz ardı edilmektedir
Okul kantinlerinde satışa sunulan yiyeceklerin öğrencilerin besin gereksinimlerini karşılaması gerektiğini belirten Samur, Et, süt, yumurta ürünleri ile hazırlanan ve satışa sunulan yiyeceklerin hijyenik açıdan da değerlendirilmesi ve herhangi bir besin zehirlenmesine sebep vermeyecek şekilde üretilmeleri gerekmektedir dedi.
KANTİNLERDE HİJYENE DİKKAT EDİLMELİ
Samur, kantinlerde çalışanların temizlik ve hijyene dikkat etmesi,personelin en az iki takım açık renkte forması bulunması ve düzenli olarak bu formaların temizlenmesi gerektiğini kaydetti. Personelin kantinde sigara içmemesi gerektiğini ifade eden Samur, sakız çiğnenmemesinin damlacık yoluyla bulaşan hastalıkları engellemek için önemli olduğunu ifade etti.