-
- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 17,522
-
- MFC Puanı
- 3,901
urduna bırakılmasıyla son bulur. İlk kez oyun oynayan bir çocuk şaşırır mı? Ruhi Su burada nihayet oyunla tanışmıştır. O günleri anlatırken Oyun denen bir şeyin var olduğunu o zaman öğrendim. İçim içime sığmıyordu, şaşkındım der.
Eziyetli geçen çocukluk yılları belki de Ruhi Sunun müzik hayatına adım atmasına vesile olmuştur Çünkü 10 yaşında verildiği bu Öksüzler Yurdunda okuma yazmayla birlikte müziği de keşfeder. Öğretmeninin vesilesiyle bir keman aldırılır Ruhi Suya, böylece klasik müzikle de tanışır.
Aradan yıllar geçer, öksüzler yurtlarındaki çocukların askeri okullara gitme zorunluluğu çıkar. İstanbula gelir Halıcıoğlu Askeri Lisesine girer Ruhi Su. Orada da Ruhi Sunun müziğe olan yeteneği kısa sürede fark edilir. O günleri Ruhi Su şu kelimelerle anlatır: İstanbul Öksüzler Yurdu öğrencileri bize yol gösterdiler. Beni yurtlarındaki Ahmet Muhtar Bey ile tanıştırdılar. Akşam olunca kantinde toplanırdık. Ağabeyler Hadi çal Ruhi derlerdi. Bir akşam kantinde keman çalarken, okul komutanı içeri girdi Bu ne rezalet dedi, kemanı kırdı. Daha sonra komutan kemanın parasını vermek istese de Ruhi Su kabul etmez. Artık aklındaki tek şey Müzik Öğretmen Okuluna girebilmektir.
Ahmet Muhtar Ağabeyi, Ankaraya gelir misin? deyince okuldan kaçar, Ankaraya gider Ruhi Su. Kaçaktır, yakalanır. İki gün hapiste kalır. Gülhane Askeri Hastanesinde sağlık kontrolü yapıldığı sırada gözü bozuk, kulağı tam işitmez taklidi yapar, çürük çıkmak için yalvarır, sonunda çürük raporu alır. Ruhi Su rapora göre artık askeri mektebe devam edemez.
Hemen Müzik Öğretmen Okuluna başvurur, ama yer yok diye kabul edilmez. Bunun üzerine Adanadaki Öksüzler Yurduna gönderilir. Burada sürekli keman çalışır. Adana Öğretmen Okuluna girer. Oradan Ankara Müzik Öğretmen Okulunun sınavını kazanır ve nihayet istediği okula girmeyi başarır Burada Klasik Batı Müziği eğitimi almaktadır. Sonra bir tercih yapması gerekir, opera ile keman arasında kalır; operayı seçer Bu arada bir tutukluluk süreci geçirmesinin ardından operayı bırakır, gönlündeki türkülere verir hayatını. Sonrasında albümleri dinleyicilerle buluşur
Ruhi Su, 1985 yılında prostat kanseri sebebiyle hayata gözlerini yumdu. Ardında sayısız türkü, 20den fazla albüm ve milyonlarca sevenini bıraktı.
Bunca zorlu bir hayata gözlerini açan Ruhi Su'yu, kendisini belki de en güzel anlattığı türküsü Ezgili Yürek ile anmadan olmaz...
Hangi taşı kaldırsam
Anamla babam
Hangi dala uzansam
Hısım akrabam
Ne güzel bir dünya bu
İyi ki geldim
Süt dolu bir torbayla
Şöylece çıkageldim
Kime elimi verdimse
Döndürüp yüzümü baktımsa
Kısmet kapıyı çaldı
Kör pınara su geldi
Ben şakıyıp durdukça öyle
Gülün kokusu geldi
Bebesi olmayana
Bunalıp da kalmışa
Acılarla yüklü
Dargın yüreklere
Yetiştim geldim
İyi ki geldim
Eziyetli geçen çocukluk yılları belki de Ruhi Sunun müzik hayatına adım atmasına vesile olmuştur Çünkü 10 yaşında verildiği bu Öksüzler Yurdunda okuma yazmayla birlikte müziği de keşfeder. Öğretmeninin vesilesiyle bir keman aldırılır Ruhi Suya, böylece klasik müzikle de tanışır.
Aradan yıllar geçer, öksüzler yurtlarındaki çocukların askeri okullara gitme zorunluluğu çıkar. İstanbula gelir Halıcıoğlu Askeri Lisesine girer Ruhi Su. Orada da Ruhi Sunun müziğe olan yeteneği kısa sürede fark edilir. O günleri Ruhi Su şu kelimelerle anlatır: İstanbul Öksüzler Yurdu öğrencileri bize yol gösterdiler. Beni yurtlarındaki Ahmet Muhtar Bey ile tanıştırdılar. Akşam olunca kantinde toplanırdık. Ağabeyler Hadi çal Ruhi derlerdi. Bir akşam kantinde keman çalarken, okul komutanı içeri girdi Bu ne rezalet dedi, kemanı kırdı. Daha sonra komutan kemanın parasını vermek istese de Ruhi Su kabul etmez. Artık aklındaki tek şey Müzik Öğretmen Okuluna girebilmektir.
Ahmet Muhtar Ağabeyi, Ankaraya gelir misin? deyince okuldan kaçar, Ankaraya gider Ruhi Su. Kaçaktır, yakalanır. İki gün hapiste kalır. Gülhane Askeri Hastanesinde sağlık kontrolü yapıldığı sırada gözü bozuk, kulağı tam işitmez taklidi yapar, çürük çıkmak için yalvarır, sonunda çürük raporu alır. Ruhi Su rapora göre artık askeri mektebe devam edemez.
Hemen Müzik Öğretmen Okuluna başvurur, ama yer yok diye kabul edilmez. Bunun üzerine Adanadaki Öksüzler Yurduna gönderilir. Burada sürekli keman çalışır. Adana Öğretmen Okuluna girer. Oradan Ankara Müzik Öğretmen Okulunun sınavını kazanır ve nihayet istediği okula girmeyi başarır Burada Klasik Batı Müziği eğitimi almaktadır. Sonra bir tercih yapması gerekir, opera ile keman arasında kalır; operayı seçer Bu arada bir tutukluluk süreci geçirmesinin ardından operayı bırakır, gönlündeki türkülere verir hayatını. Sonrasında albümleri dinleyicilerle buluşur
Ruhi Su, 1985 yılında prostat kanseri sebebiyle hayata gözlerini yumdu. Ardında sayısız türkü, 20den fazla albüm ve milyonlarca sevenini bıraktı.
Bunca zorlu bir hayata gözlerini açan Ruhi Su'yu, kendisini belki de en güzel anlattığı türküsü Ezgili Yürek ile anmadan olmaz...
EZGİLİ YÜREK
Anamla babam
Hangi dala uzansam
Hısım akrabam
Ne güzel bir dünya bu
İyi ki geldim
Süt dolu bir torbayla
Şöylece çıkageldim
Kime elimi verdimse
Döndürüp yüzümü baktımsa
Kısmet kapıyı çaldı
Kör pınara su geldi
Ben şakıyıp durdukça öyle
Gülün kokusu geldi
Bebesi olmayana
Bunalıp da kalmışa
Acılarla yüklü
Dargın yüreklere
Yetiştim geldim
İyi ki geldim