-
- Üyelik Tarihi
- 23 Kas 2013
-
- Mesajlar
- 592
-
- MFC Puanı
- 6
Romantik Sevgili
Romantik Sevgili
Günlerce, gecelerce hep onu düşünmüştüm. O ise beni sadece bir iş arkadaşı olarak görüyordu. Hatta bir seferinde, kız arkadaşıyla kavga etmiş ve bana cep telefonunu uzatarak, onu aramamı ve ikna etmemi rica etti. Göz yaşlarımı içime akıtarak, kıza telefon açıp barğıması için ikna etmeye çalıştım. Sanki tanrı dualarımı duymuştu. Kız hiçbir şekilde barışmaya yanaşmıyordu. Ben üstüme düşeni fazlasıyla yapmıştım.
Aradan birkaç hafta geçmişti. Haldun olanları unutup, eski neşesine kavuşmuştu. Bir akşam saat 22:00 sularında cep telefonuma bir mesaj geldi. Mesajın sahibi Haldundu. Mesaj şöyleydi.
-Yarın bana son kez yardım etmeni istiyorum. Hayatımın aşkını buldum. Ne olur benimle evlenmesi için onu ikna et.
Bu mesaj beni beynimden vurmuştu. Gün ışıyana kadar yanağımdan süzülen yaşlar yastığımda acı ve unutulması mümkün olmayan bir iz bırakmıştı.
İşe giderken ayaklarım beni geri geri götürüyor, yol bitmesin diye sürekli dua ediyordum. Hayatımda ilk ve son kez aşık olmuştum ve bu aşkı ben kendi ellerimle yok edecektim. Mesaime yarım saat geç gittim. İçeri girer girmez Haldun, bu günün hayatındaki en mutlu gün olduğunu ispatlar gibi neşeli ve bir çocuk gibi heyecanlı yanıma geldi. Ben ise yenilgiyi çoktan kabullenmiştim. Ama sevdiğimin mutluluğu beni teselli ediyordu. Haldun, iyi günler dedikten sonra hemen konuya girdi.
-Yeşim, senin hakkını nasıl ödeyeceğim bilmiyorum. Ama inan çok yüce bir olaya vesile oluyorsun.
Elindeki telefon numarasını bana uzattı. Bu numarayı arayıp, karşı tarafa;
-Haldun seni hayatını paylaşacak kadar çok seviyor. Lütfen onu kırma ve evlilik teklifini kabul et. İnan seni şimdiye kadar kimseyi sevmediği kadar çok seviyor.
Dememi istedi. Masama;
-Bu emeğinin karşılığı değil ama,
diyerek küçük bir hediye paketi bıraktı. Elimdeki telefon numarasını çevirmeye başladığımda parmaklarımdaki titremeyi görecek diye çok endişelendim. Telefon çalmaya başlamıştı. Birden masamdaki kutudan love story müziğini duydum. Telefon halen kulağımdaydı. Bir yandan da kutuyu açmaya çalışıyordum. Kutuyu açtığımda bir cep telefonu gördüm. Telefonu aldım ve açtım. Haldun bir hamle ile masamdaki iş telefonunu kulağımdan aldı. Ben ise gayri ihtiyari cep telefonunu kulağıma götürmüştüm. Haldun şimdiye kadar duymayı her şeyden çok istediğim, bir kerecik duyduğumda ölmeyi bile kabul edeceğim o cümleleri söylemeye başladı. Ben ise göz yaşlarımı tutamadım ve boynuna sarıldım.
Genç kiz feci bir hastaligin penceçsinde kivraniyordu. Yarali kalbi artik bu dünyaya daha fazla dayanamamaya baslamisti. Çok zengin olan ailesim tüm gazetelere, kalp nakli için ilan vermislerdi... Canini feda edecek birini ariyorlardi... Genç kiz ise hergün hastahane odasinda biraz daha solmaktaydi. Yine yalnizdi odasinda, gözü yasli, boynu bükük ölümü bekliyordu... Gözlerini kapadi, bu küçük odada gözyasi dökmekten bikmisti... Yinede engel olamadi pinar gibi çaglayan gözyaslarina. Sevdigi geldi aklina, fakir ama onu seven sevgilisi... Hergün ayni seyleri düsünüyor, anilari bir film seridi gibi gözünün önünden geçiyordu... " Param yok ama sana verebilecegim sevgi dolu bir kalbim var" demisti delikanli... Genç kizda zaten baska birsey istemiyordu...Sevgiye muhtaç biri, sevdiginin sevgisinden baska ne isteyebilirdiki... Ama olmamisti iste, dünyalar kadar olan sevgilerinin arasina, o lanet olasica para girmeyi bilmis, onlari ayirmisti... Iste paranin geçmedigi zamanlara gelmislerdi.. Ne önemi vardi artik ? Su son günlerinde, sevdigi yaninda olsa yeterdi...Ayriliklarindan bu yana 5 bitmeyen, çile dolu yil geçmisti...Her günü zehir, her günü hüsran...Ama genç kiz hep sevgisini > yüreginde tasimis, kalbini kimseyle paylasmamisti. Sevdigini düsündü iste o an.. Acaba o neler yapmisti bu kadar sene boyunca.. Kimbilir kiminle evlenmis, çoluk çocuga karismisti... Gözlerinden bir damla yas daha damladi kurumus, bitmis ellerine. Ellerine bakti, bir zamanlar ellerinin, elerini tuttugunu hayal edip, her gün saatlerce ellerini seyrederdi... En çokta saçlarinin dökülmesine üzülüyordu. Çünkü sevdigi öpmüs, koklamisti onlari. Her bir tanesi koptugunda, kalbine bir ok daha saplaniyordu. Kalbi yine sizlamaya baslamisti.. Belki sevdigi yaninda olsa, kalbi bu kadar yorulup, veda etmezdi yasama... Zaten artik ölüm umrunda degildi genç kizin. Sevdiginden ayri yasamanin ölümden ne farki vardi ki.. Tekrar o geldi aklina... Keske keske yanimda olsa dedi. Son bir kez elini tutsa yeterdi. Gözlerini son bir kez öpse, rahatça ebediyen gözlerini kapatabilirdi artik... Gözleri pinar gibi çaglamaya basladi. Sevdigini son bir kez göremeden ölmek istemiyordu.. Ufakta olsa ondan bi hatirasini almadan bu dünyadan göçmek istemiyordu... Oysa sevdigi, kimbilir kiminle beraberdi...Kendi sevgi dolu kalbinin kimseyle paylasmayi düsünmemisti bile, ama acaba o paylasmis miydi ? Onun sevgisini silmis atmis miydi acaba kalbinden ? Içi birden nefretle doldu. Üstüne büyük bir agirlik çöktü. Onu düsündükçe her dakikasinin zehir olmasi artik çok daha agir geliyordu genç kiza... Ölmek istedi, artik yasamak istemiyordu bu dünyada.. Ama sevdiginden bi hatira almadan ölmeyecegine and içmisti. Tekrar gözlerini açti. Kimbilir belkide sevdigi onu unutmustu.. Bu düsünceler içinde derinlige daldi... Birden babasi girdi odaya, kizina kalp nakli için bir gönüllü bulduklarini müjdeleyecekti. Fakat genç kiz çoktan uykuya dalmisti.. Bir melegi andiran masum yüzü, sevdiginin özleminden sirilsiklamdi... O gece biri gözlerini dünyaya kapadi, genç kiz ameliyata alindi. Tekleyen ve görevini yerine getirmeyen kalbi degistirilmisti. 1 hafta sonra tekrar gözlerini açti dünyaya genç kiz. Ama dünya daha farkli geldi ona. Sanki birseyler eksikti... Aradan aylar geçmis genç kiz artik iyice iyilesmisti. Ama içindeki buruklugu bir türlü atamiyordu. Sevdigi aklina gelince kalbi eskisinden daha çok sizliyordu.. Bir kere, bir kere görebilsem diye mirildandi... Kalbi yine sizlamaya baslamisti. Yeni kalbi onu iyilestirmisti ama nedense her gece aniden hizlaniyor, onu uykusundan uyandiriyor ve sanki yerinden çikacakmis gibi atmaya basliyordu... Genç kiz bir anlam veremedigi bu durumu doktora anlamis, ama ameliyat kolay degil, bir aydan geçer demisti doktor. Aylar geçmisti ama hala ayniydi durum. Çiçeklerinin yanina gitti. Hergün onlarla saatlerce dertlesiyor, zaman zaman agliyordu onlarla.. En çokta kan kirmizisi gülünü seviyordu. Çünkü kirmizi gülün onun için yeri apayri idi. Oda genç kizla beraber gülüyor, onunla beraber agliyordu. Onu sevdigi gibi görüyordu genç kiz. Ve gülünü sevdigini ilk gördügünde ona hediye edecegine dair yemin etmisti. Baska türlü paylasamazdi gülünü kimseyle... Kapi çaldi aniden. Kapiyi açti ama kimse yoktu. Gözü yerdeki beyaz zarfa ilisti. Yavasça egilip zarfi yerden aldi. Birden kalbi deli gibi atmaya basladi. Ne oldugunu anlayamiyordu. Zarfin üzerinde ne bir isim, ne bir adres vardi. Zarfi açti, içinden beyaz bir kagida yazilmis bir mektup çikti. Kalbi daha hizli atmaya basladi. Onun kokusu vardi kagitta. Evet, onun kokusu vardi. Yilar yili özlemini çektigi, yaninda olabilmek için canini bile verebilecegi sevdiginin kokusu vardi mektupta.. Basi dönmeye basladi. Koltuguna geçip oturdu yavasça...Kagidi açti. Ve elleri titreyerek okumaya basladi." Sevgilim, senden ayrildiktan sonra, bir kalbe 2 sevginin sigmayacagini bildigimden dolayi, ne bir kimseyi sevebildim, nede kimseye bakabildim... Her günüm digerinden daha zor geçti, çünkü her gün özlemin dahada artiyordu.. Sana kitaplari dolduracak kadar siirler yazdim. Her biri digerinden dahada hüzünlüydü. Yazdim, okudum, agladim... Hergün yazdim, her gün okudum, senelerce agladim... Her gece seni düsündüm sabahlara kadar, her gece senin yaninda olmayi istedim. Ve her gece sensizlige lanet ettim, uykulari haram ettim kendime, sensiz olmanin acisini gözlerimden çikardim... Ve bir gün herseyi degistirecek bir firsat çikti önüme. Bunu firsati degerlendirmeyip, kendime haksizlik edemezdim... Ve degerlendirdim... Senden çok uzaklara gittim, belki seni unuturum diye..Ama tam tersi oldu. Seni daha çok özlüyorum artik... Senden çok uzaklardayim belki, ama yinede seni görmek için uzaklardan gelebiliyorum. Hemde her gece... Seni seviyor, seyrediyor ve egilip sen uyurken yanagina bir öpücük konduruyorum.. Bazen gözlerini açip bakiyorsun, geldigimi bildigimi saniyorum ama yine o tatli uykuna geri dönüyorsun. Yarin birbirimizi sevmemizin 6. senesi... Hep ben geldim simdiye kadar senin yanina, yarinda sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan, sana hep sözünü ettigim, kalbime iyi bak olur mu ? Çünkü gözyaslarimla, adini yazdim ona...Seni senden bile çok seven bir sevgi var kalbinin içinde... Unutma, kirmizi gülüde unutma olur mu ??... Seni Seviyorum, Yanima Gelinceye Kadarda
Sevecegim... Sevgilin...
Romantik Sevgili
Günlerce, gecelerce hep onu düşünmüştüm. O ise beni sadece bir iş arkadaşı olarak görüyordu. Hatta bir seferinde, kız arkadaşıyla kavga etmiş ve bana cep telefonunu uzatarak, onu aramamı ve ikna etmemi rica etti. Göz yaşlarımı içime akıtarak, kıza telefon açıp barğıması için ikna etmeye çalıştım. Sanki tanrı dualarımı duymuştu. Kız hiçbir şekilde barışmaya yanaşmıyordu. Ben üstüme düşeni fazlasıyla yapmıştım.
Aradan birkaç hafta geçmişti. Haldun olanları unutup, eski neşesine kavuşmuştu. Bir akşam saat 22:00 sularında cep telefonuma bir mesaj geldi. Mesajın sahibi Haldundu. Mesaj şöyleydi.
-Yarın bana son kez yardım etmeni istiyorum. Hayatımın aşkını buldum. Ne olur benimle evlenmesi için onu ikna et.
Bu mesaj beni beynimden vurmuştu. Gün ışıyana kadar yanağımdan süzülen yaşlar yastığımda acı ve unutulması mümkün olmayan bir iz bırakmıştı.
İşe giderken ayaklarım beni geri geri götürüyor, yol bitmesin diye sürekli dua ediyordum. Hayatımda ilk ve son kez aşık olmuştum ve bu aşkı ben kendi ellerimle yok edecektim. Mesaime yarım saat geç gittim. İçeri girer girmez Haldun, bu günün hayatındaki en mutlu gün olduğunu ispatlar gibi neşeli ve bir çocuk gibi heyecanlı yanıma geldi. Ben ise yenilgiyi çoktan kabullenmiştim. Ama sevdiğimin mutluluğu beni teselli ediyordu. Haldun, iyi günler dedikten sonra hemen konuya girdi.
-Yeşim, senin hakkını nasıl ödeyeceğim bilmiyorum. Ama inan çok yüce bir olaya vesile oluyorsun.
Elindeki telefon numarasını bana uzattı. Bu numarayı arayıp, karşı tarafa;
-Haldun seni hayatını paylaşacak kadar çok seviyor. Lütfen onu kırma ve evlilik teklifini kabul et. İnan seni şimdiye kadar kimseyi sevmediği kadar çok seviyor.
Dememi istedi. Masama;
-Bu emeğinin karşılığı değil ama,
diyerek küçük bir hediye paketi bıraktı. Elimdeki telefon numarasını çevirmeye başladığımda parmaklarımdaki titremeyi görecek diye çok endişelendim. Telefon çalmaya başlamıştı. Birden masamdaki kutudan love story müziğini duydum. Telefon halen kulağımdaydı. Bir yandan da kutuyu açmaya çalışıyordum. Kutuyu açtığımda bir cep telefonu gördüm. Telefonu aldım ve açtım. Haldun bir hamle ile masamdaki iş telefonunu kulağımdan aldı. Ben ise gayri ihtiyari cep telefonunu kulağıma götürmüştüm. Haldun şimdiye kadar duymayı her şeyden çok istediğim, bir kerecik duyduğumda ölmeyi bile kabul edeceğim o cümleleri söylemeye başladı. Ben ise göz yaşlarımı tutamadım ve boynuna sarıldım.
Genç kiz feci bir hastaligin penceçsinde kivraniyordu. Yarali kalbi artik bu dünyaya daha fazla dayanamamaya baslamisti. Çok zengin olan ailesim tüm gazetelere, kalp nakli için ilan vermislerdi... Canini feda edecek birini ariyorlardi... Genç kiz ise hergün hastahane odasinda biraz daha solmaktaydi. Yine yalnizdi odasinda, gözü yasli, boynu bükük ölümü bekliyordu... Gözlerini kapadi, bu küçük odada gözyasi dökmekten bikmisti... Yinede engel olamadi pinar gibi çaglayan gözyaslarina. Sevdigi geldi aklina, fakir ama onu seven sevgilisi... Hergün ayni seyleri düsünüyor, anilari bir film seridi gibi gözünün önünden geçiyordu... " Param yok ama sana verebilecegim sevgi dolu bir kalbim var" demisti delikanli... Genç kizda zaten baska birsey istemiyordu...Sevgiye muhtaç biri, sevdiginin sevgisinden baska ne isteyebilirdiki... Ama olmamisti iste, dünyalar kadar olan sevgilerinin arasina, o lanet olasica para girmeyi bilmis, onlari ayirmisti... Iste paranin geçmedigi zamanlara gelmislerdi.. Ne önemi vardi artik ? Su son günlerinde, sevdigi yaninda olsa yeterdi...Ayriliklarindan bu yana 5 bitmeyen, çile dolu yil geçmisti...Her günü zehir, her günü hüsran...Ama genç kiz hep sevgisini > yüreginde tasimis, kalbini kimseyle paylasmamisti. Sevdigini düsündü iste o an.. Acaba o neler yapmisti bu kadar sene boyunca.. Kimbilir kiminle evlenmis, çoluk çocuga karismisti... Gözlerinden bir damla yas daha damladi kurumus, bitmis ellerine. Ellerine bakti, bir zamanlar ellerinin, elerini tuttugunu hayal edip, her gün saatlerce ellerini seyrederdi... En çokta saçlarinin dökülmesine üzülüyordu. Çünkü sevdigi öpmüs, koklamisti onlari. Her bir tanesi koptugunda, kalbine bir ok daha saplaniyordu. Kalbi yine sizlamaya baslamisti.. Belki sevdigi yaninda olsa, kalbi bu kadar yorulup, veda etmezdi yasama... Zaten artik ölüm umrunda degildi genç kizin. Sevdiginden ayri yasamanin ölümden ne farki vardi ki.. Tekrar o geldi aklina... Keske keske yanimda olsa dedi. Son bir kez elini tutsa yeterdi. Gözlerini son bir kez öpse, rahatça ebediyen gözlerini kapatabilirdi artik... Gözleri pinar gibi çaglamaya basladi. Sevdigini son bir kez göremeden ölmek istemiyordu.. Ufakta olsa ondan bi hatirasini almadan bu dünyadan göçmek istemiyordu... Oysa sevdigi, kimbilir kiminle beraberdi...Kendi sevgi dolu kalbinin kimseyle paylasmayi düsünmemisti bile, ama acaba o paylasmis miydi ? Onun sevgisini silmis atmis miydi acaba kalbinden ? Içi birden nefretle doldu. Üstüne büyük bir agirlik çöktü. Onu düsündükçe her dakikasinin zehir olmasi artik çok daha agir geliyordu genç kiza... Ölmek istedi, artik yasamak istemiyordu bu dünyada.. Ama sevdiginden bi hatira almadan ölmeyecegine and içmisti. Tekrar gözlerini açti. Kimbilir belkide sevdigi onu unutmustu.. Bu düsünceler içinde derinlige daldi... Birden babasi girdi odaya, kizina kalp nakli için bir gönüllü bulduklarini müjdeleyecekti. Fakat genç kiz çoktan uykuya dalmisti.. Bir melegi andiran masum yüzü, sevdiginin özleminden sirilsiklamdi... O gece biri gözlerini dünyaya kapadi, genç kiz ameliyata alindi. Tekleyen ve görevini yerine getirmeyen kalbi degistirilmisti. 1 hafta sonra tekrar gözlerini açti dünyaya genç kiz. Ama dünya daha farkli geldi ona. Sanki birseyler eksikti... Aradan aylar geçmis genç kiz artik iyice iyilesmisti. Ama içindeki buruklugu bir türlü atamiyordu. Sevdigi aklina gelince kalbi eskisinden daha çok sizliyordu.. Bir kere, bir kere görebilsem diye mirildandi... Kalbi yine sizlamaya baslamisti. Yeni kalbi onu iyilestirmisti ama nedense her gece aniden hizlaniyor, onu uykusundan uyandiriyor ve sanki yerinden çikacakmis gibi atmaya basliyordu... Genç kiz bir anlam veremedigi bu durumu doktora anlamis, ama ameliyat kolay degil, bir aydan geçer demisti doktor. Aylar geçmisti ama hala ayniydi durum. Çiçeklerinin yanina gitti. Hergün onlarla saatlerce dertlesiyor, zaman zaman agliyordu onlarla.. En çokta kan kirmizisi gülünü seviyordu. Çünkü kirmizi gülün onun için yeri apayri idi. Oda genç kizla beraber gülüyor, onunla beraber agliyordu. Onu sevdigi gibi görüyordu genç kiz. Ve gülünü sevdigini ilk gördügünde ona hediye edecegine dair yemin etmisti. Baska türlü paylasamazdi gülünü kimseyle... Kapi çaldi aniden. Kapiyi açti ama kimse yoktu. Gözü yerdeki beyaz zarfa ilisti. Yavasça egilip zarfi yerden aldi. Birden kalbi deli gibi atmaya basladi. Ne oldugunu anlayamiyordu. Zarfin üzerinde ne bir isim, ne bir adres vardi. Zarfi açti, içinden beyaz bir kagida yazilmis bir mektup çikti. Kalbi daha hizli atmaya basladi. Onun kokusu vardi kagitta. Evet, onun kokusu vardi. Yilar yili özlemini çektigi, yaninda olabilmek için canini bile verebilecegi sevdiginin kokusu vardi mektupta.. Basi dönmeye basladi. Koltuguna geçip oturdu yavasça...Kagidi açti. Ve elleri titreyerek okumaya basladi." Sevgilim, senden ayrildiktan sonra, bir kalbe 2 sevginin sigmayacagini bildigimden dolayi, ne bir kimseyi sevebildim, nede kimseye bakabildim... Her günüm digerinden daha zor geçti, çünkü her gün özlemin dahada artiyordu.. Sana kitaplari dolduracak kadar siirler yazdim. Her biri digerinden dahada hüzünlüydü. Yazdim, okudum, agladim... Hergün yazdim, her gün okudum, senelerce agladim... Her gece seni düsündüm sabahlara kadar, her gece senin yaninda olmayi istedim. Ve her gece sensizlige lanet ettim, uykulari haram ettim kendime, sensiz olmanin acisini gözlerimden çikardim... Ve bir gün herseyi degistirecek bir firsat çikti önüme. Bunu firsati degerlendirmeyip, kendime haksizlik edemezdim... Ve degerlendirdim... Senden çok uzaklara gittim, belki seni unuturum diye..Ama tam tersi oldu. Seni daha çok özlüyorum artik... Senden çok uzaklardayim belki, ama yinede seni görmek için uzaklardan gelebiliyorum. Hemde her gece... Seni seviyor, seyrediyor ve egilip sen uyurken yanagina bir öpücük konduruyorum.. Bazen gözlerini açip bakiyorsun, geldigimi bildigimi saniyorum ama yine o tatli uykuna geri dönüyorsun. Yarin birbirimizi sevmemizin 6. senesi... Hep ben geldim simdiye kadar senin yanina, yarinda sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan, sana hep sözünü ettigim, kalbime iyi bak olur mu ? Çünkü gözyaslarimla, adini yazdim ona...Seni senden bile çok seven bir sevgi var kalbinin içinde... Unutma, kirmizi gülüde unutma olur mu ??... Seni Seviyorum, Yanima Gelinceye Kadarda
Sevecegim... Sevgilin...