-
- Üyelik Tarihi
- 9 Şub 2015
-
- Mesajlar
- 44,845
-
- MFC Puanı
- 29,224
Richard Gary Brautigan (d. 30 Ocak 1935 - ö. 1984) Amerikalı yazar.
Tacoma Washingtonda doğdu. Zor bir çocukluk geçiren Brautigan bundan pek bahsetmezdi. Söylentiye göre babasının kim olduğunu bilmiyordu. Babası ise Brautiganın ölüm haberi duyulana kadar onun babası olduğunun farkında değildi. Başka bir söylentiye göre Brautigan 20li yaşlarında bir polis karakolunun penceresine taş attığı için Oregon Eyalet Hastanesine gönderildi. Burada kendisine paranoyak-şizofren teşhisi kondu ve şok terapisi uygulandı.
1955te San Francisco'ya taşındı ve burada beat hareketinin bir parçası oldu. 8 Haziran 1957de Reno Nevadada Virginia Dionne Adler ile evlendi. Bilinen ilk şiiri The Second Kingdom 1956da yayımlandı. Bunu 1959da 24 şiirden oluşan ilk kitabı Lay The Marble Tea izledi. 1960ların sonuna doğru Brautiganın işleri popülerlik kazanmaya başladı. En bilinen eserlerinden Trout Fishing in America (Amerikada Alabalık Avı/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen) Willard and his Bowling Trophies (Willard ve Onun Bowling Kupaları/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen) Sombrero Fallout (Sombrero: Bir Japon Romanı/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen)ve In Watermelon Sugar (Karpuz Şekerinde/YKY) bu dönemde yayımlandı. Brautigan 1972de Yellowstone National Parkın kuzeyindeki Pine Creek (Montana)e taşındı ve iddiaya göre 8 yıl boyunca dinleti ve röportaj isteklerini geri çevirdi. 1961 yılında karısı ve çocuğuyla birlikte ikinci elden satın aldığı bir Plymouth'ın arkasına taktığı karavanla Idaho nehirlerinin kıyılarında kurduğu kamplarda yazmaya başladı. Doğaya duyduğu derin saygı ve doğanın bağrında münzevi hayatı seçişi onu Amerikan pastoral geleneğine bağlayacaktı. 60'larda yazdığı ve dönemin ruh halini yansıtan romanlarıyla karşı kültürün en popüler yazarlarından biri oldu. Beat Kuşağı'nınKuzeybatılılar diye adlandırılan kolu içerisinde değerlendirilen Brautigan'ın romanlarını diğerlerinden ayrımlı kılan çok duyarlı ve kolay kırılan kahramanlarının dünyaya hükmeden kaos karşısında yalnızlığa çekilmeleridir.
1979 Aralıkında The Modern Language Associationın San Franciscodaki bir toplantısında; Gary Snyder Philip Whalen Robert Bly ve Lucien Strykile birlikte Zen ve Çağdaş Şiir konulu bir panele katıldı. Son kitabı So the Wind Wont Blow It All Away (Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek/6.45)i 1982de yayımladı.
70'lerin sonlarında büyük ölçüde okur kaybına uğramış ve ruhsal bir bunalımla birlikte alkol dozunu artırmaya başlamıştı. O dönemde sadeceJaponya'da popülerliğini koruyordu ve sözü geçen yılların büyük bölümünü Tokyo'da ve Montana'daki çiftliğinde geçirecekti. 1984 yılında küçük bir balıkçı köyü olan Bolinas'a yerleşti. Evine kapandı uyuyamıyor ve sınırsızca içiyordu. Duyarlılığı bu hayatı kaldıramayacak kadar keskinleşmişti. Dostlarıyla "ava çıkıyorum" diye vedalaştıktan üç hafta sonra 25 Ekim 1985 günü Brautiganın Bolinas Kaliforniyadaki evine giren arkadaşları bedenini 1 şişe alkol ve 44 kalibrelik bir tabancanın yanında buldular. Brautiganın intihar ettiği varsayıldı.
Tacoma Washingtonda doğdu. Zor bir çocukluk geçiren Brautigan bundan pek bahsetmezdi. Söylentiye göre babasının kim olduğunu bilmiyordu. Babası ise Brautiganın ölüm haberi duyulana kadar onun babası olduğunun farkında değildi. Başka bir söylentiye göre Brautigan 20li yaşlarında bir polis karakolunun penceresine taş attığı için Oregon Eyalet Hastanesine gönderildi. Burada kendisine paranoyak-şizofren teşhisi kondu ve şok terapisi uygulandı.
1955te San Francisco'ya taşındı ve burada beat hareketinin bir parçası oldu. 8 Haziran 1957de Reno Nevadada Virginia Dionne Adler ile evlendi. Bilinen ilk şiiri The Second Kingdom 1956da yayımlandı. Bunu 1959da 24 şiirden oluşan ilk kitabı Lay The Marble Tea izledi. 1960ların sonuna doğru Brautiganın işleri popülerlik kazanmaya başladı. En bilinen eserlerinden Trout Fishing in America (Amerikada Alabalık Avı/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen) Willard and his Bowling Trophies (Willard ve Onun Bowling Kupaları/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen) Sombrero Fallout (Sombrero: Bir Japon Romanı/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen)ve In Watermelon Sugar (Karpuz Şekerinde/YKY) bu dönemde yayımlandı. Brautigan 1972de Yellowstone National Parkın kuzeyindeki Pine Creek (Montana)e taşındı ve iddiaya göre 8 yıl boyunca dinleti ve röportaj isteklerini geri çevirdi. 1961 yılında karısı ve çocuğuyla birlikte ikinci elden satın aldığı bir Plymouth'ın arkasına taktığı karavanla Idaho nehirlerinin kıyılarında kurduğu kamplarda yazmaya başladı. Doğaya duyduğu derin saygı ve doğanın bağrında münzevi hayatı seçişi onu Amerikan pastoral geleneğine bağlayacaktı. 60'larda yazdığı ve dönemin ruh halini yansıtan romanlarıyla karşı kültürün en popüler yazarlarından biri oldu. Beat Kuşağı'nınKuzeybatılılar diye adlandırılan kolu içerisinde değerlendirilen Brautigan'ın romanlarını diğerlerinden ayrımlı kılan çok duyarlı ve kolay kırılan kahramanlarının dünyaya hükmeden kaos karşısında yalnızlığa çekilmeleridir.
1979 Aralıkında The Modern Language Associationın San Franciscodaki bir toplantısında; Gary Snyder Philip Whalen Robert Bly ve Lucien Strykile birlikte Zen ve Çağdaş Şiir konulu bir panele katıldı. Son kitabı So the Wind Wont Blow It All Away (Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek/6.45)i 1982de yayımladı.
70'lerin sonlarında büyük ölçüde okur kaybına uğramış ve ruhsal bir bunalımla birlikte alkol dozunu artırmaya başlamıştı. O dönemde sadeceJaponya'da popülerliğini koruyordu ve sözü geçen yılların büyük bölümünü Tokyo'da ve Montana'daki çiftliğinde geçirecekti. 1984 yılında küçük bir balıkçı köyü olan Bolinas'a yerleşti. Evine kapandı uyuyamıyor ve sınırsızca içiyordu. Duyarlılığı bu hayatı kaldıramayacak kadar keskinleşmişti. Dostlarıyla "ava çıkıyorum" diye vedalaştıktan üç hafta sonra 25 Ekim 1985 günü Brautiganın Bolinas Kaliforniyadaki evine giren arkadaşları bedenini 1 şişe alkol ve 44 kalibrelik bir tabancanın yanında buldular. Brautiganın intihar ettiği varsayıldı.