- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Rene Magritte
Kökleri 15.yüzyıla uzanan bir sanat geleneğinin varolduğu; Jan Van Eyck, Bosch, Bruegel, Rubens, Jordaens gibi rönesans ve barok dönemin büyük sanatçılarının yetiştiği Belçikada yaklaşık iki yüz yıllık bir sürecin ardından 19.yüzyılın sonunda bir sanatsal canlanma söz konusu olmuştur. James Ensor ile aralarında Felicien Rops ve Khnopff gibi isimlerin bulunduğu etkili bir sembolist çevrenin varlığı Belçikanın modern sanatın eşiğinde yaşadığı uyanışın göstergeleridir.
Rene Magritte, böyle bir dönemde 21 Kasım 1898de Belçikada, Lessinesde dünyaya gelmiştir. Ailenin üç erkek çocuğundan en büyüğü olan Renenin babası bir tüccardır ve aile sık sık şehir değiştirmektedir. Renenin daha çocukluk yıllarında tanık olduğu bazı sıradışı olaylar onun imgelemini derinden etkilemiştir. Gillyde yaşadıkları evin üzerine esirleri taşıyan bir balon düşmüş, 1905 yılında küçük bir kız çocuğuyla mezarlıkta yürürken sehpası başının üzerinde resim çalışan bir ressamla karşılaşmıştır. Bu şaşırtıcı imgelerin iç dünyasını canlandırdığı çocukluk döneminde yaşadığı bir diğer olay ise diğerlerine göre oldukça acı bir deneyim olmuştur. Châtelette yaşadıkları sırada 12 Mart 1912de sanatçının annesi kendini Sambre nehrine atarak intihar etmiştir. Kimi yazarlar Magrittein resimlerinde zaman zaman ortaya çıkan nehir tasvirlerinin bu olaya bir gönderme niteliği taşıdığının altını çizmektedir.
Aynı yıl Magritte ailesi Charleroi şehrine taşınmıştır. 1913 yılında 15 yaşındayken, Charleroi panayırında, ileriki hayatında çok önemli bir yere sahip olan Georgette Berger ile karşılaşmış ve 13 yaşındaki kız onu adeta büyülemiştir. Ancak daha sonra uzun yıllar bir daha onu görmemiş ve Georgette ilk gençlik yıllarının unutulmaz bir hayali olarak belleğine kazınmıştır. Pek başarılı bir öğrenci olmayan genç Rene, liseyi bitirdikten sonra 1916 yılında Brüksel Güzel Sanatlar Akademisine kaydolmuştur. Burada desen, dekoratif resim ve süsleme kompozisyonu atölyelerini izlemiş ve sembolist Constant Montald ile Gisbert Combazın öğrencisi olmuştur.
Bu sırada en yakın arkadaşı olan genç şair Bourgeois ile birlikte modernlik ve İtalyan fütürizmine ilgi duymuştur. 1919da avant garde ressam Pierre Louis Floquetten fütürizmi öğrenmiş ve kübizm- fütürizm esinli resimler üretmiştir. Yeni bir resim dili arayan Magritte için ilk başta saf geometrik soyutlama mantıklı bir yaklaşım olarak gözükmüştü ve bu tarzdaki resimlerini 1920 yılında Floquet ile birlikte sergilemiştir. 1920, aynı zamanda bir tesadüf sonucunda Georgette Bergerle tekrar karşılaştığı yıldır. 1921 yılında askerlik görevini tamamlamış olan Magritte, 28 Haziran 1922de Georgette ile evlenmiş ve bir duvar kağıdı fabrikasında grafiker olarak çalışıp duvar kağıdı motifleri üretmiştir.Aynı yıl sanat hayatını etkileyen iki önemli karşılaşma söz konusu olmuştur.
Bunlardan ilki, sanat anlayışını bütünüyle değiştirecek olan Girogio de Chiriconun resimleriyle tanışmasıdır. Chiriconun Aşk Şarkısı adlı resminin renkli baskısını gördüğünde derinden etkilenmiştir. Metafizik resmin kurucusu olan İtalyan sanatçının tarzı onun için yol gösterici olmuştur. Hayatındaki ikinci karşılaşma ise sanatında daha kısa vadeli bir etki yaratmış olmalıdır. 1922 yılında, oldukça kişisel bir geometrik soyut tarz geliştirmiş olan Victor Servrancxla tanışmış ve onunla soyut denemelere girişmiştir. Ancak kısa sürede soyut anlatımın onun sanatsal amaçlarına uygun olmadığını görmüştür. İlk dikkat çekici çalışmalarında kübizm- fütürizm esinli ve kadınlar ve renklerin hakim unsur olduğu duyarlı tasvirler söz konusudur. 1923 yılında ilk resmini satmış olan (Şarkıcı Evelyne Brelianın Portresi) Magritte, 1925 yılına gelindiğinde nesneleri sadeleştirmeyi ve soyutlamayı tamamıyla bırakarak görünebilir bütün detaylarıyla resmetmeye karar vermiştir. Nesneleri izleyenin alışık olmadığı konumlarda resmederek gerçek dünyaya meydan okumayı amaçlamaktadır. Sanatındaki bu değişimi yansıtan ilk çalışmalardan biri Noktürn (1925)dür. Onu hepsi 1926 yılına tarihlenen Münzevi Yolcunun Düşünceleri, Saldırı Tehdidi ve ilk gerçeküstü çalışması olarak kabul edilen Kayıp Jokey izlemiştir. Bu resimler Magrittein yerleşmiş tarzının ilk örnekleridir ve resimlerinde sürekli olarak kullanacağı pekçok imgenin erken tasvirlerini içermektedirler. Sanatçı aynı dönemde Lecombe, Mesens, Nouge, Goemans gibi ressam ve yazar arkadaşlarıyla yakın ilişki içerisinde olmuş, 1925 yılında Mesensle birlikte sadece bir sayı yayınlanan Oesophage adlı dergiyi çıkartmış, bunu 1926 yılında üç sayı yayınlanan Marie izlemiştir. Belçikada gerçeküstücülüğe yakın bir sanat ortamının içinde yer aldığı görülen Magritte, 1925 yılında Galeri Centaurela bir sözleşme yapmış ve tüm zamanını resme ayırmaya başlamıştır. 1927 yılında Brükseldeki bu galeride 61 çalışmasıyla ilk sergisini gerçekleştirmiştir. Aynı zamanda yazar Louis Scutenaire ile tanıştığı 1927 yılında sanatçı, Georgette ile birlikte sanatsal gelişmelerin daha sıcak yaşandığı Fransaya, Paris yakınındaki Perreux- sur- Marneye taşınmıştır. Burada kısa süre içinde gerçeküstücü çevrelerle yakın ilişki kurmuş, Eluard ve Bretonla yakın bir dostluk geliştirmiştir. Rene ve Georgette Magritte, 1929 yılında Paul ve Gala Eluard ve Dali ile birlikte İspanya;yı ziyaret etmişlerdir. Magritte gerçeküstücülerin bütün çalışma ve tartışmalarına katılmış, 1929da La Revolution Surrealiste dergisinin son sayısında resimleri yayınlanmıştır.
Kökleri 15.yüzyıla uzanan bir sanat geleneğinin varolduğu; Jan Van Eyck, Bosch, Bruegel, Rubens, Jordaens gibi rönesans ve barok dönemin büyük sanatçılarının yetiştiği Belçikada yaklaşık iki yüz yıllık bir sürecin ardından 19.yüzyılın sonunda bir sanatsal canlanma söz konusu olmuştur. James Ensor ile aralarında Felicien Rops ve Khnopff gibi isimlerin bulunduğu etkili bir sembolist çevrenin varlığı Belçikanın modern sanatın eşiğinde yaşadığı uyanışın göstergeleridir.
Rene Magritte, böyle bir dönemde 21 Kasım 1898de Belçikada, Lessinesde dünyaya gelmiştir. Ailenin üç erkek çocuğundan en büyüğü olan Renenin babası bir tüccardır ve aile sık sık şehir değiştirmektedir. Renenin daha çocukluk yıllarında tanık olduğu bazı sıradışı olaylar onun imgelemini derinden etkilemiştir. Gillyde yaşadıkları evin üzerine esirleri taşıyan bir balon düşmüş, 1905 yılında küçük bir kız çocuğuyla mezarlıkta yürürken sehpası başının üzerinde resim çalışan bir ressamla karşılaşmıştır. Bu şaşırtıcı imgelerin iç dünyasını canlandırdığı çocukluk döneminde yaşadığı bir diğer olay ise diğerlerine göre oldukça acı bir deneyim olmuştur. Châtelette yaşadıkları sırada 12 Mart 1912de sanatçının annesi kendini Sambre nehrine atarak intihar etmiştir. Kimi yazarlar Magrittein resimlerinde zaman zaman ortaya çıkan nehir tasvirlerinin bu olaya bir gönderme niteliği taşıdığının altını çizmektedir.
Aynı yıl Magritte ailesi Charleroi şehrine taşınmıştır. 1913 yılında 15 yaşındayken, Charleroi panayırında, ileriki hayatında çok önemli bir yere sahip olan Georgette Berger ile karşılaşmış ve 13 yaşındaki kız onu adeta büyülemiştir. Ancak daha sonra uzun yıllar bir daha onu görmemiş ve Georgette ilk gençlik yıllarının unutulmaz bir hayali olarak belleğine kazınmıştır. Pek başarılı bir öğrenci olmayan genç Rene, liseyi bitirdikten sonra 1916 yılında Brüksel Güzel Sanatlar Akademisine kaydolmuştur. Burada desen, dekoratif resim ve süsleme kompozisyonu atölyelerini izlemiş ve sembolist Constant Montald ile Gisbert Combazın öğrencisi olmuştur.
Bu sırada en yakın arkadaşı olan genç şair Bourgeois ile birlikte modernlik ve İtalyan fütürizmine ilgi duymuştur. 1919da avant garde ressam Pierre Louis Floquetten fütürizmi öğrenmiş ve kübizm- fütürizm esinli resimler üretmiştir. Yeni bir resim dili arayan Magritte için ilk başta saf geometrik soyutlama mantıklı bir yaklaşım olarak gözükmüştü ve bu tarzdaki resimlerini 1920 yılında Floquet ile birlikte sergilemiştir. 1920, aynı zamanda bir tesadüf sonucunda Georgette Bergerle tekrar karşılaştığı yıldır. 1921 yılında askerlik görevini tamamlamış olan Magritte, 28 Haziran 1922de Georgette ile evlenmiş ve bir duvar kağıdı fabrikasında grafiker olarak çalışıp duvar kağıdı motifleri üretmiştir.Aynı yıl sanat hayatını etkileyen iki önemli karşılaşma söz konusu olmuştur.
Bunlardan ilki, sanat anlayışını bütünüyle değiştirecek olan Girogio de Chiriconun resimleriyle tanışmasıdır. Chiriconun Aşk Şarkısı adlı resminin renkli baskısını gördüğünde derinden etkilenmiştir. Metafizik resmin kurucusu olan İtalyan sanatçının tarzı onun için yol gösterici olmuştur. Hayatındaki ikinci karşılaşma ise sanatında daha kısa vadeli bir etki yaratmış olmalıdır. 1922 yılında, oldukça kişisel bir geometrik soyut tarz geliştirmiş olan Victor Servrancxla tanışmış ve onunla soyut denemelere girişmiştir. Ancak kısa sürede soyut anlatımın onun sanatsal amaçlarına uygun olmadığını görmüştür. İlk dikkat çekici çalışmalarında kübizm- fütürizm esinli ve kadınlar ve renklerin hakim unsur olduğu duyarlı tasvirler söz konusudur. 1923 yılında ilk resmini satmış olan (Şarkıcı Evelyne Brelianın Portresi) Magritte, 1925 yılına gelindiğinde nesneleri sadeleştirmeyi ve soyutlamayı tamamıyla bırakarak görünebilir bütün detaylarıyla resmetmeye karar vermiştir. Nesneleri izleyenin alışık olmadığı konumlarda resmederek gerçek dünyaya meydan okumayı amaçlamaktadır. Sanatındaki bu değişimi yansıtan ilk çalışmalardan biri Noktürn (1925)dür. Onu hepsi 1926 yılına tarihlenen Münzevi Yolcunun Düşünceleri, Saldırı Tehdidi ve ilk gerçeküstü çalışması olarak kabul edilen Kayıp Jokey izlemiştir. Bu resimler Magrittein yerleşmiş tarzının ilk örnekleridir ve resimlerinde sürekli olarak kullanacağı pekçok imgenin erken tasvirlerini içermektedirler. Sanatçı aynı dönemde Lecombe, Mesens, Nouge, Goemans gibi ressam ve yazar arkadaşlarıyla yakın ilişki içerisinde olmuş, 1925 yılında Mesensle birlikte sadece bir sayı yayınlanan Oesophage adlı dergiyi çıkartmış, bunu 1926 yılında üç sayı yayınlanan Marie izlemiştir. Belçikada gerçeküstücülüğe yakın bir sanat ortamının içinde yer aldığı görülen Magritte, 1925 yılında Galeri Centaurela bir sözleşme yapmış ve tüm zamanını resme ayırmaya başlamıştır. 1927 yılında Brükseldeki bu galeride 61 çalışmasıyla ilk sergisini gerçekleştirmiştir. Aynı zamanda yazar Louis Scutenaire ile tanıştığı 1927 yılında sanatçı, Georgette ile birlikte sanatsal gelişmelerin daha sıcak yaşandığı Fransaya, Paris yakınındaki Perreux- sur- Marneye taşınmıştır. Burada kısa süre içinde gerçeküstücü çevrelerle yakın ilişki kurmuş, Eluard ve Bretonla yakın bir dostluk geliştirmiştir. Rene ve Georgette Magritte, 1929 yılında Paul ve Gala Eluard ve Dali ile birlikte İspanya;yı ziyaret etmişlerdir. Magritte gerçeküstücülerin bütün çalışma ve tartışmalarına katılmış, 1929da La Revolution Surrealiste dergisinin son sayısında resimleri yayınlanmıştır.