Ramazan'da kalbi yoran 8 alışkanlık
Sağlıklı kişileri bile olumsuz etkileyen bu hatalı alışkanlıklar, kalp hastalarında nefes darlığı, ritim bozuklukları, hatta kalp krizi gibi ciddi tablolara yol açabiliyor.
Uzun süren aşçık sonrası bir çok kişi bu hataları yapıyor. Çok hızlı yemek, iftar sonrasında ardı ardına sigara ve çay içmek, sahura kalkmamak Sağlıklı kişileri bile olumsuz etkileyen bu hatalı alışkanlıklar, kalp hastalarında nefes darlığı, ritim bozuklukları, hatta kalp krizi gibi ciddi tablolara yol açabiliyor. Bu önerilere dikkat edin Ramazan'ı sağlıkla geçirin.
Su yerine gazlı, tuzlu veya şekerli meşrubat içmek
İftarda yemeğe başlamadan önce 1 veya 2 bardak su içmek gerekiyor. Tüm gün kaybedilen sıvının yerine konulması ve doygunluk hissinin oluşması bakımından bu çok önemli. Gazlı içecekler ise diyaframın kalbe bası yapmasına, bunun sonucunda da ritim bozukluklarına ve nefes darlığına neden olabiliyor. Tuzlu içecekler de kan basıncında yükselmelere yol açabiliyor. Şekerli içecekler kan şekerinde oynamalara neden olup, metabolizmasının bozulmasına yol açıyor.
Bolca şarküteri ürünleri ve hamur işi tüketmek
İftar sofrasında salam, sucuk ve pastırma gibi ürünleri tercih etmek, gereksiz yere tuz tüketmek, özellikle hipertansiyon ve kalp yetmezliği hastalarını olumsuz etkiliyor. Hipertansif krizi (kan basıncının hayatı tehdit edici şekilde yükselmesi sonucu oluşan durum), kalp krizi, akciğer ödemi gibi ciddi tablolara neden olabiliyor.
Sahura kalkmamak
Sahura kalkmamak için akşam yatmadan önce yemek yemek ve sahurda sadece su içerek tekrar uyumak 16 saat gibi uzun bir süre aç kalınmasına ve metabolizma hızının yavaşlamasına sebep oluyor. Uzun açlıklarda kan şekeri düşüyor, sıvı ile tuz kaybı oluyor ve tansiyon düşüyor.. Bütün geceyi ve ertesi günü aç geçirmemek için mutlaka sahura kalkılmalı.
Sahurda ağır yemek yemek
Sahurda yağlı ve ağır besinler yenildiğinde metabolizma hızı yavaş olduğu için vücuda alınan besinlerin yağa dönüşümü daha fazla oluyor ve ciddi reflü ile mide rahatsızlıkları görülebiliyor. Yine sahurda şeker içeriği yüksek gıdalar kan şekerini hızla yükseltiyor ve hızla düşürüyorlar ki bu da ertesi gün çok çabuk acıkmamıza ve kan şekerinin çok daha çabuk düşmesine yol açıyor. Kan şekerinin düşmesi sonrası şekeri yükseltmek için vücudun verdiği yanıt, kalbin daha hızlı atmasına ve damarlarda büzülmeye neden olarak kalp hastalarında çarpıntı, tansiyon yükselmesi, kalp damar hastalarında göğüs ağrısı, hatta kalp krizine kadar ilerleyebilecek durumların oluşmasına sebep olabiliyor. Ağır yemekler sonrasında kan akımının mide ve bağırsaklara yönelmesi kalp damar tıkanıklığı olanlarda kalpte beslenme bozukluğuna yol açabiliyor ve yine ritim bozuklarını tetikleyebiliyor.
Hızlı bir şekilde iftar yapmak
Ramazan'da yapılan en büyük hatalardan biri de, çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmek. İftarda hızlı yemek yemek kalp ile beyne giden kan akışının azalmasına, bunun sonucunda da göğüs ağrısı, daha da kötüsü bayılmalara neden olabiliyor. Ayrıca midenin kalbe baskı yapması sonucu ritim bozuklukları gelişebiliyor.
İftar sonrasında ardı ardına sigara ve çay içmek
İftar sonrası çok sayıda ve peş peşe sigara içmek, nikotinin etkisiyle tansiyon yükselmesine, çarpıntı ve ritim bozukluklarının ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Ayrıca damarlarda büzüşmeye bağlı olarak göğüs ağrısı ile kalp krizine kadar ilerleyen problemler oluşturabiliyor. Yine iftardan sonra fazla miktarda ve koyu çay tüketilmesi zararlı olabiliyor. Çay besinlerden alından demirin emilmesini engelliyor, nabız ve tansiyonda yükselmeye yol açabiliyor. En önemlisi idrar çıkartıcı etkisinden dolayı zaten oruç süresince sıvı kaybeden vücut daha fazla sıvı kaybedebiliyor.
Ağır spor yapmak
İftar sonrasında spor salonunda egzersiz veya halı sahada maç yapmak, sakatlık, ritim bozuklukları ve kalp krizi oluşturabiliyor. Ramazanda özellikle yaz aylarında gün içinde ağır egzersizden uzak durmalı. İftar sonrasında hafif, yürüyüş tarzında aktiviteler tercih etmeli.
Doktora danışmadan oruç tutmak
Kronik hastalığı olan kişiler ramazan ve oruç öncesi mutlaka doktorlarının kontrolünden geçmeli ve oruç tutmayı planlıyorlarsa onay almalı. "Kronik hastalığı olan herkes oruç tutamaz demek doğru değil. Örneğin günde tek doz alınan bir antihipertansif ilaçla tansiyonu kontrol altına alınan bir hasta, Ramazan ayında ilaç saatini sabitlemek, tuz tüketimini kısıtlamak, yeteri kadar sıvı tüketmek, ağır ve aşırı miktarda yemeklerden kaçınmak koşuluyla oruç tutabilir. Ancak bu durumda olan kişilerin oruç tuttukları dönemde hergün düzenli tansiyon takibi yapmaları ve tansiyonda düşme yada yükselme eğilimi görmeleri durumunda mutlaka doktorlarına başvurmaları öneriliyor. Çok sayıda ilaç kullanan yeni kalp krizi geçirmiş hastalar, ciddi kalp yetersizliği olanlar ise oruç tutmamalı.