• Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Philemon’la Baukis Efsanesi (İzmir)

Almora

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
2 Ağu 2014
Konular
1,832
Mesajlar
2,642
MFC Puanı
4,340
Philemon’la Baukis Efsanesi (İzmir)



philemon_baucis_440x600.jpg


İzmir efsanelerinde Yunan mitolojisinden kaynaklanan söylencelerin yanı sıra, Antik Çağ öğelerinin de izlerini görürüz. İzmir efsanelerinden Philemon’la Baukis efsanesi, bu izlerin en belirgin örneğidir.

Zeus, günün birinde Hermes’i yanına çağırarak:

“Gel şu yeryüzüne inelim de ölümlülerin nasıl yaşadıklarını bir görelim.”

Der.

“Çoktandır kesilen kurbanların dumanı göğe yükselmiyor. İnsanlarda tanrı sevgisi kalmadı mı yoksa?”

Hermes, hemen hazırlanır. Eski-püskü giysilerle Bergama Ovası’na inerler.

“Tanrı misafiriyiz.”

Deyip birçok evin kapısını çalarlar. Ama hiçbirinden kabul görmezler, hiç kimse onlara kapıyı açmaz. Sonunda Philemon’la Baukis’in yoksul kulübesinin kapsını çalarlar. Philemon’la Baukis, yıllarca birbirlerine sevgilerini yitirmeden yaşayan yaşlı bir karı-kocadır. Misafirlerini sevinçle içeriye buyur ederler. Sıcak suyla ayaklarını yıkar, yiyecek olarak neleri varsa bir testi şarapla özenle sofralarına koyarlar. Şarap sundukları testinin kendiliğinden dolduğunu görünce, konuklarının tanrı katından olduğunu anlarlar ve önlerinde diz çöküp yalvarırlar.

Zeus, ayağa kalkar ve Philemon’la Baukis’e kendileriyle gelmelerini söyler. Birlikte kentin yanı başındaki yamaca tırmanırlar. Yaşlı karı-koca, tepeye ulaştıklarında kentin sular altında kaldığını görürler. Oysa kendi kulübelerinin bulunduğu tepecikte mermerden çok güzel bir tapınak yükselmektedir. Zeus;

“Ey iyi insanlar, dileyin benden ne dilerseniz. İyiliğiniz, cömertliğiniz, konukseverliğiniz karşılıksız kalmayacak.”

Der. Karı-koca, bir kenara çekilip aralarında konuşurlar. Sonunda Philemon konuşur:

“Zeus, senden ne dileyelim? Biz bugüne kadar bir yastıkta yaşadık ve yaşlandık. Yediğimiz yemek, içtiğimiz su ayrı gitmedi. Bugünden sonra da bizi ayırma, birimiz önce ölüp diğerini kollarında mezara taşıma acısı yaşamasın. Daha ne kadar yaşayacaksak yan yana yaşayalım, sonra da birlikte can verelim.”

Der. Zeus, Philemon’la Baukis’in dileklerini kabul eder ve onları kulübelerinin yerinde yükselen tapınağa bekçi yapar.
Aradan uzun yıllar geçer. Birgün karı-koca, tapınağın eşiğinde güneşlenirken birbirlerini görürler. Ayakları toprağa gömülmekte, gövdelerini kabuk sarmaktadır. Kollarını birbirlerine dolayıp vedalaşırlar. Baukis;

“Can yoldaşım… Sen bir çınar ağacı oluyorsun.”

Der. Philemon, Zeus ve Hermes’i anımsayıp gülümser;

“Sen de bir ıhlamur ağacı.”

Diye yanıtlar. Çok geçmeden birbirlerine sarılı iki ulu ağaç olurlar. Biri çınar, diğeri ıhlamur ağacı olur. Antik Çağ’a ilişkin bu efsaneye göre bu ağaçlar, günümüzde de yaşamaktadır.

 

Loony

MFC Üyesi
Üyelik Tarihi
16 Eyl 2014
Konular
305
Mesajlar
1,352
MFC Puanı
180
Tanrı Zeus, Olympos Dağı’nda sıkıldığı günlerde Hermes’le birlikte insanların görünümüne girip, köyleri, kentleri dolaşmışlar. Bir gün Frigya dolaylarında bir kente girmişler. Hangi evin kapısını çalsalar açılmamış. Tanrı Zeus, konuğu olarak birilerinin kendilerini evlerine kabul edeceğinden emin olduğundan, bütün evleri dolaşmaya karar vermiş. Yine hiçbir kapı açılmamış.

En sonunda yıkık, dökük, yoksul bir kulübede oturanlar Zeus’la Hermes’e kapılarını açmış. Bu evde Baukis ve Philemon adlarında yaşlı karı koca yaşıyormuş. Hemen Zeus’la, Hermes’e yemek yapmışlar. Ellerini yüzlerini yıkamaları için havlu vermişler. Daha sonra Philemon sofraya şarap getirmiş. Kupalar durmadan boşalıyormuş fakat şarabın bitmesi gerekirken bitmiyormuş. Philemon’la karısı bu iki konuğun tanrı olduğunu anlamışlar, onlara bir kusur yaptılarsa kendilerini bağışlamalarını istemişler. Tanrı Zeus “Hadi beni takip edin.” demiş.



Philemon ile Baukis onları takip etmişler. Tepeye çıkınca Zeus onlara köye bakmalarını söylemiş. Yaşlı karı koca köyün sular içinde kaldığını görmüşler ve çok şaşırmışlar. Zeus “Bana gösterdiğiniz konukseverliği size ödeyeceğim. Ne dileğiniz varsa dileyin benden.” demiş. Yaşlı karı koca “Birbirimizden hiç ayrılmamak ve aynı günde ölmek istiyoruz.” demişler. Zeus’ta onların dileğini yerine getirmiş, karı koca aynı günde ölmüşler.

Öldükten sonra gömüldükleri yerde ıhlamur ve çınar ağacı çıkmış. Bu iki ağaç birbirleriyle birleşip tek ağaç olmuş. Rivayete göre Bergama’daki bir yanı ıhlamur, bir yanı da çınar ağacı olan bu ağaç, dünyada bu özellikteki tek ağaçmış.
 
Üst