Hz. Muhammedin (s.a.v.) Doğumu
Efendim
Gelişinle birlikte aydınlandı
milyonlarca yıllık, o köhne saray
Seninle şenlendi
ruhlara çöken o izbe yalnızlık
Seninle huzura erdi o
on sekiz bin alem
ve seninle anladı
eşref-i mahlukat olduğunu
aslını unutan o köhne alem
Hz. Muhammed (s.a.s.) Milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılında, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekkede doğdu. Arapların takvim başı olarak kullandıkları Fil Vakası, Peygamberimiz (s.a.s.)in doğumundan 52 gün kadar önce olmuştu. Abdülmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyâfette çocuğun adını soranlara: Muhammed adını verdim. Dilerim ki, gökte Hakk, yeryüzünde halk, Onu hayırla ansınlar cevâbını verdi. Annesi de ona Ahmed dedi. Muhammed, üstünlük ve meziyetleri anılarak çok övülen demektir. Ahmed ise Cenab-ı Hakkı yüce sıfatları ile öven, hamt eden kimse demektir.
Peygamberimizin Doğumunda Meydana Gelen Mucizeler
Peygamberimiz (s.a.s.)in doğduğu gece bir takım olağanüstü olaylar meydana gelmiştir. O gece İran Kisrâsı (Kralı)nın Medâyin şehrindeki sarayının 14 sütûnu yıkılmış, Mecûsîlerin İranda Istahrâbat şehrinde bin yıldan beri yanmakta olan ateşgedeleri sönmüş, Sâve (Taberiyye) gölü yere batmış, bin yıldan beri kurumuş olan Semâve deresinin suları taşmış, Mecûsîlerin büyük bilgini Mûdibân korkunç bir rüya görmüş, Kâbedeki putların yüz üstü devrildikleri görülmüştü. Gerçekten Onun doğması ile bütün dünyada hüküm sürmekte olan cehâlet ve küfür ateşi sönmüş, putperestlik yıkılmış, zulmün baskısı son bulmuştur.