- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Özel Eğitimde Sosyal Becerilerin Öğretimi
Sosyal Becerilerin Öğretimi
sonucudur. Bireyin, hayatta kalabilmesi ve sağlıklı bir gelişim göstermesi için diğer inanlarla işbirliği yapması gerekir. Diğer canlılar, çok kısa bir süre ebeveynlerine bağımlı olurken, insanın ebeveynine bağımlılığı uzun yıllar devam eder ve bağlılığı ise yaşam boyu sürer. Bağımlılık sürecinde diğer insanlarla nasıl yaşayacağına dair deneyimler kazanır. Bu kazanımlar, hem yaşadığı bireylerin doğrudan ve dolaylı yönlendirmesiyle hem de çocuğun onları model alması ve sosyal yaşamı gözlemesi sonucu oluşur. Çocuk, büyüdükçe yaşam içinde hem bireyselliğinin fakına varır, hem de yaşadığı topluma ait olduğu fikrine erişir.
Sosyal beceriler, toplumsal yaşayışın kurallarıyla bağlantılı olan, bireyin toplum tarafından kabul görmesini ve toplumun olumsuz tepkilerinden kaçmasını sağlayan becerilerdir. Aynı zamanda bireyin topluma uyumlu bir birey olmasını ve diğer bireylerle olumlu ilişkiler geliştirmesini sağlayarak bireyin bağımsız yaşamasını kolaylaştırır. Sosyal becerilerin öğrenimi, çocuğun çevresini tanımasıyla başlar, yaşam boyu devam eder. Dolayısıyla ilk sosyal beceriler aile ortamında öğrenilir. Bu süreç daha sonra okulda ve diğer toplumsal ortamlarda devam eder. Her girdiği yeni ortama ve her katıldığı yeni bir grubun sosyal kurallarını öğrenir ve tutumlarını bu doğrultuda değiştirme gereği duyar; çünkü her toplumun kendine özgü normları vardır. Eğer birey, sosyal kurallara uygun davranışlar geliştirmese, toplumla çatışma yaşar ve bu da yaşamına olumsuz bir seyir kazandırır. İnsanlarda normal olmanın en belirgin belirtisi, sosyallik duygusunun yeterli olmasıdır. Eğer bireyin sosyallik duygusundan bir eksiklik söz konusuyla, kişi toplum tarafından kabul görmez ve farklılığı belirgin bir biçimde ortaya çıkar. Dolayısıyla toplumun diğer fertleriyle bütünleşmesi, etkileşim içine girmesi ve sağlıklı bir iletişim kurması güçleşir.
Özel gereksinimli bireylerin temel sorunlarından biri sosyal uyum güçlüğüdür; çünkü bu çocuklar, belli bir yeteneği gerektiren becerileri öğrenmede ciddi sorunlar yaşarlar, dolayısıyla sosyal becerilerin öğrenmesi de belli bir yeteneği gerektirdiği için, bu becerileri ya öğrenememekte ya da çok geç öğrenebilmektedirler. Bu becerileri kendiliğinden kazanmaları çok zordur; ancak birilerinin ciddi bir desteğine gereksinim duyarlar. Örneğin, otistik ve ağır düzeyde zihinsel engelli olan çocuklar, sosyal olmanın önkoşulu sayılabilen birçok beceriye sahip değildirler. Bu beceriler sonradan kazanılan beceriler değil, doğuştan olması gereken becerilerdir. Bu önkoşul beceriler, özel gereksinimli çocuklarda doğuştan bulunmadığı için sonradan öğrenmeleri gereken becerileri de öğrenememektedirler. Göz teması kurmama, taklit edememe, insanlara ilgi duymama, seslere tepkisiz kalma, duygusal yakınlaşmadan ve fiziksel temastan kaçınma, oyun oynamama vb becerilerin özel gereksinimli çocuklarda olmaması, onların sosyal uyum için gerekli diğer becerileri edinmelerini engellemektedir. Bu çocuklar, diğer insanlarla bir arada olma gereksinimi duymazlar, dolayısıyla böyle bir çabanın içine girmezler. Hafif düzeydeki zihinsel engelli çocuklarda öğrenme geç geliştiği için, sosyal becerileri geç ve güç öğrenirler, hatta birçok beceriyi öğrenememektedirler. Ortopedik, görme ve işitme engelliler ise, ya engel durumlarından dolayı ya da toplumsal tutumdan dolayı yeterince sosyal ilişkiler geliştirmez ve dolaysıyla sosyal uyum için gerekli birçok beceriyi öğrenemeyebilirler.
Genellikle her çocuk, gelişim olgunluğu düzeyinde, içinde bulunduğu sosyal ortamda belirlenmiş normlara göre davranışlar edinir. Çocuk, öğrendiği becerilerle sosyal ortamdaki uyumunu ve yaşıtlarıyla olan etkileşimini artırır. Kimi çocuk davranışı nerede ve nasıl yapacağını bilir; ancak olumsuz yönde kullanır ve sosyal kabul görmez. Özel gereksinimli çocuklarda öğrenme motivasyonu olmadığı için, bazıları da yetersizliğinden dolayı sosyal becerileri edinemeyebilir. Birçok çocuk ise beceriye sahip olmasına rağmen, beceriyi nerede ve ne zaman kullanacağını bilmez. Ayrıca beceriyi gerçekleştirme isteği bulunmaz. Sistemli bir eğitimle bu çocuklara sosyal beceriler öğretilebilir ve var olan becerileri kullanması sağlanabilir.
Sosyal yetersizlik, çocuğun iletişim ve akademik becerilerinin gelişmesini de olumsuz etkilemekte ve birçok davranış problemin kaynağını teşkil etmektedir.
Çocuğun eğitim sürecine katılımını ve başarı elde etmesini sağlayan, arkadaşlık ilişkilerini geliştiren, sosyal ilişkiler geliştirmesini sağlayan beceriler öncelikli olarak öğretilmelidir.
Özel gereksinimli çocuklara öğretilmesi gereken temel sosyal beceriler şunlardır: Dinleme, paylaşma, yardım isteme, sırasını bekleme, sorulara uygun cevap verme, selamlaşma, sınıf kurallarına uyma, yardım etme, arkadaş edinme, iletişimi başlatma, bir işi yaparken sırada oturma, bir işi zamanında bitirme, işbirliği yapma, devam eden bir etkinliğe katılma, teşekkür etme, özür dileme vb.Temel becerilerin öğretilmesinden sonra öğretilmesi gereken sosyal beceriler ve ilgili kavramlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Ailesindeki bireyleri tanıma, aile bireylerinin yaptığı işleri bilme, akrabalık ilişkilerini kavrama, evin bölümlerini tanıma, evin bölümlerinin eşyasını tanıma, evin bölümlerinin işlevlerini bilme, evde kullanılan alet ve makinelerin işlevlerini bilme, vücudunun bölümlerini tanıma, vücudunun belli başlı organlarını tanıma, belli başlı organların işlevlerini bilme, duyu organlarını ve işlevlerini bilme, vücudumuzun temizliği için yapılanları bilme, sağlığımızı koruma yollarını bilme, sağlık kurumlarını tanıma, sağlık kurumlarının çalışanlarını tanıma, komşuluk ilişkilerini kavrama, çevresini temiz tutmayı öğrenme, alış-veriş yapılan yerleri tanıma ve alış-veriş yapma, çevremizde kullandığımız alet ve makineleri tanıma, haftanın günlerini tanıma, hava olaylarını ayırt etme, mevsimleri sırasıyla bilme, sonbahar mevsiminin özelliklerini bilme, kış mevsiminin özelliklerini bilme, ilkbahar mevsiminin özelliklerini bilme, yaz mevsiminin özelliklerini bilme, giyecekleri yazlık ve kışlık kategorisine göre ayırt etme, ısınmak için kullanılan araçları tanıma, haberleşme araçlarını tanıma, haberleşme araçlarından yararlanma yollarını söyleme, postaneyi tanıma, taşıtları diğer nesnelerden ayırt etme, taşıtları birbirinden ayırt etme, taşıt ve yaya yollarını ayırt etme, trafik ışıklarına göre hareket etme, canlı ve cansız varlıkları ayırt etme, varlıkları hayvan kategorisine göre ayırt etme, varlıkları bitki kategorisine göre ayırt etme, iç organlarını tanıma, iç organların işlevlerini bilme, bulaşıcı hastalıkları bilme, bulaşıcı hastalıklardan korunma yollarını bilme, uçan hayvanları ayırt etme, suda yaşayan hayvanları ayırt etme, karada yaşayan hayvanları ayırt etme, vahşi hayvanları ayırt etme, evcil hayvanları ayırt etme, hayvanların yararlarını bilme, bitki çeşitlerini bilme, bitkilerin belli başlı yararlarını bilme, meyveleri ve sebzeleri ayırt etme, haberleşmenin önemini kavrama, gelen telefonlara cevap verme, telefonu kullanma, mektup postalama, yerleşim birimlerini ayırt etme, toplumdaki işbölümlerini ayırt etme, günün belli başlı zamanlarını ayırt etme, gece ve gündüz gökyüzünde gördüklerini söyleme, yıl, mevsim, ay, hafta, gün ilişkisini kurma, belli başlı yeryüzü şekillerini tanıma, ormanın yararlarını bilme, yönleri tanıma, taşıtları hava, kara ve deniz taşıtları olarak ayırt etme, taşıtları kullananları tanıma, cadde ve sokakta karşıdan karşıya kurallara uygun geçme, belli başlı trafik kurallarına uyma vb.
Sosyal becerilerin öğretilmesinin yararlarından birkaç tanesi şöyle sıralanabilir:
Çocuğun daha alıcı olmasını sağlayarak diğer becerileri öğrenmesini kolaylaştırır.
Sosyal ve iletişim becerilerinin yetersizliğinden dolayı ortaya çıkan birçok problem davranış ortadan kalkar ve diğer problem davranışların daha kolay ortadan kaldırılmasını sağlar.
Çocuğun sosyal kabulünü artırarak diğer bireylerle olan ilişkilerini geliştirmesine ve sosyal ortamlara daha sık girmesine yol açar.
Sosyal yaşamda üretime katılmasını ve üretici bir birey olmasını sağlar. Ayrıca çalışmanın verdiği doyumu yaşar.
Çocuğun normal çocuklarla daha fazla (kaynaştırma) bir arada eğitim görmesini sağlar.
Sosyal Beceriler Nasıl Öğretilebilir?
Her özel gereksinimli çocuk gelişim düzeyine uygun olarak sosyal becerileri öğrenir. Yeter ki uygun yöntemler sistematik bir biçimde kullanılabilsin. Sosyal becerilerin öğretiminde bireyin gereksinimleri ölçüt alınır ve ilk olarak öncelikli olan beceriler öğretilir. Öğretilen becerileri genelleyebilmesi için farklı ortam, zaman ve koşullarda kullanması sağlanır.
Sosyal becerilerin öğretilmesi çevrenin düzenlenmesiyle başlar. Çocuğun özelliklerine uygun bir çevre oluşturulur. Oluşturulan çevrede çocuğun bireysel özeliklerine uygun materyaller bulundurulur ve çocuğun akranlarıyla bir arada olmasına dikkat edilir.
Sosyal becerilerin öğretilmesinde genellikle kullanılan programlar: Yetişkin aracılı programlar, akran aracılı programlar ve doğal ortamda öğretim.
Yetişkin aracılı programlarda, yetişkin (eğitimci), çeşitli öğretim yöntem ve tekniklerini kullanarak sosyal becerileri öğretir. Öğretim sürecinde uygun ipuçları kullanılır ve çocuğun olumlu tepkileri pekiştirilir. Öğretilen becerilerin genellemesi sağlanır. Yetişkin aracılı programda doğrudan öğretim yöntemi ile bilişsel süreçler yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Akran aracılı programlarda ise, özel gereksinimli çocuğa beceriler, kendi yaşıtı olan bir çocuk veya birden fazla çocuktan oluşan bir gurup tarafından öğretilir. Eğitimci rolündeki akran önceden yetişkin tarafından nasıl davranacağı öğretilir. Öğretim süreci, yetişkin tarafından takip edilir, gerekli durumlarda müdahale edilir; fakat bu müdahale doğrudan olmaz. Akran aracılı programların en önemli avantajı, genelleme ve kalıcılığın yüksek olmasıdır. Ayrıca özel gereksinimli çocuk için, akranları en uygun modelleridir. Akran aracılı programlar daha çok okul öncesi dönem de ve becerilerin genelleme ve kalıcılık aşamasında tercih edilir. Genellikle 6 yaşından küçük çocuklar kreşlere yönlendirilir ve daha büyük çocuklar ise, edinim aşamasından sonra kaynaştırma programlarına alınırlar.
Doğal ortamda öğretim, özel olarak yapılandırılmış ortamlarda ve çocuğun sosyal becerileri kullandığı ortamlarda sürdürülür. Oyun etkinliklerine yer verilir. Öğretim sürecinde gerekli yöntem ve teknikler kullanılır.
KAYNAK: Çetin ÖZBEY, Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2005.
ALINTI:::::::::::
Sosyal Becerilerin Öğretimi
sonucudur. Bireyin, hayatta kalabilmesi ve sağlıklı bir gelişim göstermesi için diğer inanlarla işbirliği yapması gerekir. Diğer canlılar, çok kısa bir süre ebeveynlerine bağımlı olurken, insanın ebeveynine bağımlılığı uzun yıllar devam eder ve bağlılığı ise yaşam boyu sürer. Bağımlılık sürecinde diğer insanlarla nasıl yaşayacağına dair deneyimler kazanır. Bu kazanımlar, hem yaşadığı bireylerin doğrudan ve dolaylı yönlendirmesiyle hem de çocuğun onları model alması ve sosyal yaşamı gözlemesi sonucu oluşur. Çocuk, büyüdükçe yaşam içinde hem bireyselliğinin fakına varır, hem de yaşadığı topluma ait olduğu fikrine erişir.
Sosyal beceriler, toplumsal yaşayışın kurallarıyla bağlantılı olan, bireyin toplum tarafından kabul görmesini ve toplumun olumsuz tepkilerinden kaçmasını sağlayan becerilerdir. Aynı zamanda bireyin topluma uyumlu bir birey olmasını ve diğer bireylerle olumlu ilişkiler geliştirmesini sağlayarak bireyin bağımsız yaşamasını kolaylaştırır. Sosyal becerilerin öğrenimi, çocuğun çevresini tanımasıyla başlar, yaşam boyu devam eder. Dolayısıyla ilk sosyal beceriler aile ortamında öğrenilir. Bu süreç daha sonra okulda ve diğer toplumsal ortamlarda devam eder. Her girdiği yeni ortama ve her katıldığı yeni bir grubun sosyal kurallarını öğrenir ve tutumlarını bu doğrultuda değiştirme gereği duyar; çünkü her toplumun kendine özgü normları vardır. Eğer birey, sosyal kurallara uygun davranışlar geliştirmese, toplumla çatışma yaşar ve bu da yaşamına olumsuz bir seyir kazandırır. İnsanlarda normal olmanın en belirgin belirtisi, sosyallik duygusunun yeterli olmasıdır. Eğer bireyin sosyallik duygusundan bir eksiklik söz konusuyla, kişi toplum tarafından kabul görmez ve farklılığı belirgin bir biçimde ortaya çıkar. Dolayısıyla toplumun diğer fertleriyle bütünleşmesi, etkileşim içine girmesi ve sağlıklı bir iletişim kurması güçleşir.
Özel gereksinimli bireylerin temel sorunlarından biri sosyal uyum güçlüğüdür; çünkü bu çocuklar, belli bir yeteneği gerektiren becerileri öğrenmede ciddi sorunlar yaşarlar, dolayısıyla sosyal becerilerin öğrenmesi de belli bir yeteneği gerektirdiği için, bu becerileri ya öğrenememekte ya da çok geç öğrenebilmektedirler. Bu becerileri kendiliğinden kazanmaları çok zordur; ancak birilerinin ciddi bir desteğine gereksinim duyarlar. Örneğin, otistik ve ağır düzeyde zihinsel engelli olan çocuklar, sosyal olmanın önkoşulu sayılabilen birçok beceriye sahip değildirler. Bu beceriler sonradan kazanılan beceriler değil, doğuştan olması gereken becerilerdir. Bu önkoşul beceriler, özel gereksinimli çocuklarda doğuştan bulunmadığı için sonradan öğrenmeleri gereken becerileri de öğrenememektedirler. Göz teması kurmama, taklit edememe, insanlara ilgi duymama, seslere tepkisiz kalma, duygusal yakınlaşmadan ve fiziksel temastan kaçınma, oyun oynamama vb becerilerin özel gereksinimli çocuklarda olmaması, onların sosyal uyum için gerekli diğer becerileri edinmelerini engellemektedir. Bu çocuklar, diğer insanlarla bir arada olma gereksinimi duymazlar, dolayısıyla böyle bir çabanın içine girmezler. Hafif düzeydeki zihinsel engelli çocuklarda öğrenme geç geliştiği için, sosyal becerileri geç ve güç öğrenirler, hatta birçok beceriyi öğrenememektedirler. Ortopedik, görme ve işitme engelliler ise, ya engel durumlarından dolayı ya da toplumsal tutumdan dolayı yeterince sosyal ilişkiler geliştirmez ve dolaysıyla sosyal uyum için gerekli birçok beceriyi öğrenemeyebilirler.
Genellikle her çocuk, gelişim olgunluğu düzeyinde, içinde bulunduğu sosyal ortamda belirlenmiş normlara göre davranışlar edinir. Çocuk, öğrendiği becerilerle sosyal ortamdaki uyumunu ve yaşıtlarıyla olan etkileşimini artırır. Kimi çocuk davranışı nerede ve nasıl yapacağını bilir; ancak olumsuz yönde kullanır ve sosyal kabul görmez. Özel gereksinimli çocuklarda öğrenme motivasyonu olmadığı için, bazıları da yetersizliğinden dolayı sosyal becerileri edinemeyebilir. Birçok çocuk ise beceriye sahip olmasına rağmen, beceriyi nerede ve ne zaman kullanacağını bilmez. Ayrıca beceriyi gerçekleştirme isteği bulunmaz. Sistemli bir eğitimle bu çocuklara sosyal beceriler öğretilebilir ve var olan becerileri kullanması sağlanabilir.
Sosyal yetersizlik, çocuğun iletişim ve akademik becerilerinin gelişmesini de olumsuz etkilemekte ve birçok davranış problemin kaynağını teşkil etmektedir.
Çocuğun eğitim sürecine katılımını ve başarı elde etmesini sağlayan, arkadaşlık ilişkilerini geliştiren, sosyal ilişkiler geliştirmesini sağlayan beceriler öncelikli olarak öğretilmelidir.
Özel gereksinimli çocuklara öğretilmesi gereken temel sosyal beceriler şunlardır: Dinleme, paylaşma, yardım isteme, sırasını bekleme, sorulara uygun cevap verme, selamlaşma, sınıf kurallarına uyma, yardım etme, arkadaş edinme, iletişimi başlatma, bir işi yaparken sırada oturma, bir işi zamanında bitirme, işbirliği yapma, devam eden bir etkinliğe katılma, teşekkür etme, özür dileme vb.Temel becerilerin öğretilmesinden sonra öğretilmesi gereken sosyal beceriler ve ilgili kavramlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Ailesindeki bireyleri tanıma, aile bireylerinin yaptığı işleri bilme, akrabalık ilişkilerini kavrama, evin bölümlerini tanıma, evin bölümlerinin eşyasını tanıma, evin bölümlerinin işlevlerini bilme, evde kullanılan alet ve makinelerin işlevlerini bilme, vücudunun bölümlerini tanıma, vücudunun belli başlı organlarını tanıma, belli başlı organların işlevlerini bilme, duyu organlarını ve işlevlerini bilme, vücudumuzun temizliği için yapılanları bilme, sağlığımızı koruma yollarını bilme, sağlık kurumlarını tanıma, sağlık kurumlarının çalışanlarını tanıma, komşuluk ilişkilerini kavrama, çevresini temiz tutmayı öğrenme, alış-veriş yapılan yerleri tanıma ve alış-veriş yapma, çevremizde kullandığımız alet ve makineleri tanıma, haftanın günlerini tanıma, hava olaylarını ayırt etme, mevsimleri sırasıyla bilme, sonbahar mevsiminin özelliklerini bilme, kış mevsiminin özelliklerini bilme, ilkbahar mevsiminin özelliklerini bilme, yaz mevsiminin özelliklerini bilme, giyecekleri yazlık ve kışlık kategorisine göre ayırt etme, ısınmak için kullanılan araçları tanıma, haberleşme araçlarını tanıma, haberleşme araçlarından yararlanma yollarını söyleme, postaneyi tanıma, taşıtları diğer nesnelerden ayırt etme, taşıtları birbirinden ayırt etme, taşıt ve yaya yollarını ayırt etme, trafik ışıklarına göre hareket etme, canlı ve cansız varlıkları ayırt etme, varlıkları hayvan kategorisine göre ayırt etme, varlıkları bitki kategorisine göre ayırt etme, iç organlarını tanıma, iç organların işlevlerini bilme, bulaşıcı hastalıkları bilme, bulaşıcı hastalıklardan korunma yollarını bilme, uçan hayvanları ayırt etme, suda yaşayan hayvanları ayırt etme, karada yaşayan hayvanları ayırt etme, vahşi hayvanları ayırt etme, evcil hayvanları ayırt etme, hayvanların yararlarını bilme, bitki çeşitlerini bilme, bitkilerin belli başlı yararlarını bilme, meyveleri ve sebzeleri ayırt etme, haberleşmenin önemini kavrama, gelen telefonlara cevap verme, telefonu kullanma, mektup postalama, yerleşim birimlerini ayırt etme, toplumdaki işbölümlerini ayırt etme, günün belli başlı zamanlarını ayırt etme, gece ve gündüz gökyüzünde gördüklerini söyleme, yıl, mevsim, ay, hafta, gün ilişkisini kurma, belli başlı yeryüzü şekillerini tanıma, ormanın yararlarını bilme, yönleri tanıma, taşıtları hava, kara ve deniz taşıtları olarak ayırt etme, taşıtları kullananları tanıma, cadde ve sokakta karşıdan karşıya kurallara uygun geçme, belli başlı trafik kurallarına uyma vb.
Sosyal becerilerin öğretilmesinin yararlarından birkaç tanesi şöyle sıralanabilir:
Çocuğun daha alıcı olmasını sağlayarak diğer becerileri öğrenmesini kolaylaştırır.
Sosyal ve iletişim becerilerinin yetersizliğinden dolayı ortaya çıkan birçok problem davranış ortadan kalkar ve diğer problem davranışların daha kolay ortadan kaldırılmasını sağlar.
Çocuğun sosyal kabulünü artırarak diğer bireylerle olan ilişkilerini geliştirmesine ve sosyal ortamlara daha sık girmesine yol açar.
Sosyal yaşamda üretime katılmasını ve üretici bir birey olmasını sağlar. Ayrıca çalışmanın verdiği doyumu yaşar.
Çocuğun normal çocuklarla daha fazla (kaynaştırma) bir arada eğitim görmesini sağlar.
Sosyal Beceriler Nasıl Öğretilebilir?
Her özel gereksinimli çocuk gelişim düzeyine uygun olarak sosyal becerileri öğrenir. Yeter ki uygun yöntemler sistematik bir biçimde kullanılabilsin. Sosyal becerilerin öğretiminde bireyin gereksinimleri ölçüt alınır ve ilk olarak öncelikli olan beceriler öğretilir. Öğretilen becerileri genelleyebilmesi için farklı ortam, zaman ve koşullarda kullanması sağlanır.
Sosyal becerilerin öğretilmesi çevrenin düzenlenmesiyle başlar. Çocuğun özelliklerine uygun bir çevre oluşturulur. Oluşturulan çevrede çocuğun bireysel özeliklerine uygun materyaller bulundurulur ve çocuğun akranlarıyla bir arada olmasına dikkat edilir.
Sosyal becerilerin öğretilmesinde genellikle kullanılan programlar: Yetişkin aracılı programlar, akran aracılı programlar ve doğal ortamda öğretim.
Yetişkin aracılı programlarda, yetişkin (eğitimci), çeşitli öğretim yöntem ve tekniklerini kullanarak sosyal becerileri öğretir. Öğretim sürecinde uygun ipuçları kullanılır ve çocuğun olumlu tepkileri pekiştirilir. Öğretilen becerilerin genellemesi sağlanır. Yetişkin aracılı programda doğrudan öğretim yöntemi ile bilişsel süreçler yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır.
Akran aracılı programlarda ise, özel gereksinimli çocuğa beceriler, kendi yaşıtı olan bir çocuk veya birden fazla çocuktan oluşan bir gurup tarafından öğretilir. Eğitimci rolündeki akran önceden yetişkin tarafından nasıl davranacağı öğretilir. Öğretim süreci, yetişkin tarafından takip edilir, gerekli durumlarda müdahale edilir; fakat bu müdahale doğrudan olmaz. Akran aracılı programların en önemli avantajı, genelleme ve kalıcılığın yüksek olmasıdır. Ayrıca özel gereksinimli çocuk için, akranları en uygun modelleridir. Akran aracılı programlar daha çok okul öncesi dönem de ve becerilerin genelleme ve kalıcılık aşamasında tercih edilir. Genellikle 6 yaşından küçük çocuklar kreşlere yönlendirilir ve daha büyük çocuklar ise, edinim aşamasından sonra kaynaştırma programlarına alınırlar.
Doğal ortamda öğretim, özel olarak yapılandırılmış ortamlarda ve çocuğun sosyal becerileri kullandığı ortamlarda sürdürülür. Oyun etkinliklerine yer verilir. Öğretim sürecinde gerekli yöntem ve teknikler kullanılır.
KAYNAK: Çetin ÖZBEY, Otizm ve Otistik Çocukların Eğitimi, İnkılap Kitapevi, İstanbul, 2005.
ALINTI:::::::::::