Günümüzdeki en gelişmiş otonom araçların dahi yollarda tamamen kendi kendine ilerleyemediğini biliyoruz. Fakat bu soruna etkili bir çözüm getirilmiş olabilir.
ABD merkezli bir start-up şirketi olan Designated Driver, otonom araçların bir arıza durumunda ya da zor bir durumla karşılaştıklarında otomatik sürüş yeteneklerini kaybetmesi halinde profesyonel bir sürücünün aracın kontrolünü uzaktan ele almasını sağlayacak bir sistem geliştirdi.
Designated Driver'ın internet sitesinde yazdığına göre uzaktan kontrol sistemi, üç temel unsurdan meydana geliyor. Bunlardan birincisi aracın içine takılan donanım ve yazılım parçası. İkincisi sürücünün aracı uzaktan kontrol edebilmesini sağlayan ve 6 adet ekrana sahip bir donanım. Son unsur ise profesyonel sürücüler. Şirket, profesyonel sürücünün kendileri tarafından sertifikalandırılacağını söylüyor.
Sürücüsüz araç hayaline her gün adım adım yaklaşıyor olsak da bu sistemlerin hala tam olarak güvenilir olmaması -bu yüzden de gerçek bir sürücünün bulunması zorunluluğu- bu tarz şirketlerin önünü açıyor. Büyük firmalar teknolojilerini geliştirip gerçek sürücüsüz araç yapana kadar ayakta kalması oldukça muhtemel olan Designated Driver'ın hızla büyüyeceği düşünülüyor. Ayrıca otonom araç sürücülüğü ileride bir meslek olarak karşımıza çıkabilir. Projenin başarılı olup olmayacağını önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz.
ABD merkezli bir start-up şirketi olan Designated Driver, otonom araçların bir arıza durumunda ya da zor bir durumla karşılaştıklarında otomatik sürüş yeteneklerini kaybetmesi halinde profesyonel bir sürücünün aracın kontrolünü uzaktan ele almasını sağlayacak bir sistem geliştirdi.
Designated Driver'ın internet sitesinde yazdığına göre uzaktan kontrol sistemi, üç temel unsurdan meydana geliyor. Bunlardan birincisi aracın içine takılan donanım ve yazılım parçası. İkincisi sürücünün aracı uzaktan kontrol edebilmesini sağlayan ve 6 adet ekrana sahip bir donanım. Son unsur ise profesyonel sürücüler. Şirket, profesyonel sürücünün kendileri tarafından sertifikalandırılacağını söylüyor.
Sürücüsüz araç hayaline her gün adım adım yaklaşıyor olsak da bu sistemlerin hala tam olarak güvenilir olmaması -bu yüzden de gerçek bir sürücünün bulunması zorunluluğu- bu tarz şirketlerin önünü açıyor. Büyük firmalar teknolojilerini geliştirip gerçek sürücüsüz araç yapana kadar ayakta kalması oldukça muhtemel olan Designated Driver'ın hızla büyüyeceği düşünülüyor. Ayrıca otonom araç sürücülüğü ileride bir meslek olarak karşımıza çıkabilir. Projenin başarılı olup olmayacağını önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz.