- Konum
- BERTUNA
-
- Üyelik Tarihi
- 2 Haz 2020
-
- Mesajlar
- 5,337
-
- MFC Puanı
- 16,230
Amerika İspanya Savaşı Abdülhamid ve Osmanlı İzleri
Tarihte Little Splendid War olarak bilinen ve Amerikan tarihinin ilk emperyalist savaşı olarak bilinen Amerika İspanya savaşı , 1898 de yaşanmış ve savaşın sonunda Amerika, İspanyayı mağlup ederek Küba üzerindeki İspanyol hakimiyetini sona erdirirken Küba üzerinde yaklaşık yarım asır sürecek olan sömürge düzeni kurmuştur.
Osmanlı İmparatorluğundan kilometrelerce uzakta yaşanan Amerika İspanya savaşı ile Osmanlı İmparatorluğu ile SULTAN 2. Abdülhamid’in ne işi var ki diye düşünmek oldukça büyük bir yanılgı olacaktır. Çünkü bize öğretilen tarihte Osmanlı İmparatorluğu hasta adamdır ve kendi iç işleri ile uğraşıyordu. Ama gerçeğe bakacak olursak Abdülhamid han dünya üzerinde pek çok noktada yaşanan olayları yakından takip ediyor ve içinde bulunup Osmanlı çıkarları doğrultusunda gidişatı değiştirmek için çalışmalar yapıyordu. Küba’ya o dönem Osmanlıdan Güney Amerika’ya göç Eden ve bugün El Turco adıyla bilinen 4000 kadar Osmanlı Tebaası bulunuyordu.
İşte bu sebepten Amerika İspanya Savaşı Abdülhamid Han’ın izlerini bulabileceğimiz bir savaştır. Küba ile Osmanlı arasında ki ilk ilişkiler 24 Şubat 1873 yılında Sultan Abdülaziz döneminde Küba da ilk Konsolosluk açılmasıyla başlamıştır. Daha sonra Kübalıların bağımsızlık mücadelesi sırasında Sultan 2. Abdülhamid, Hariciye Subaylarından Enver Paşayı (İttihat Terakki Lideri Meşhur Enver Paşa değil) İspanyolca dahil 5-6 dil bildiği ve yetenekli bir istihbarat elemanı olduğu için Küba’ya gönderilir.(1898) Enver paşanın Küba da bulunduğu süre ve yaptıkları ile ilgili bilgiler sınırlıdır. Ancak 1898 de Küba’da yaralandığı ve Amerika’ya geçtiği, daha sonra ülkeye raporlar gönderdiği bilinmekte ve arşivlerde yer almaktadır. Enver paşa ayrıca ünlü Türk şair Nazım Hikmet’in Dedesidir.
Enver Paşa Kimdir?
1867 yılında İstanbul’da doğan Enver paşa Polonya asıllı Consta Borzecki’nin oğludur. Borzecki Prusya(Almanya) ‘nın Polonya’da bastırdığı isyan sonucunda hapis yatan ve daha sonradan İstanbul’da gemiden atlayarak Osmanlı vatandaşı ve Müslüman olan Mustafa Celaleddin Paşa isimli bir Osmanlı paşasıdır. Oğlu Enver paşada sarayda yetişen ve Paris’te eğitim gören Sultan 2. Abdülhamid’in en gözde yaverlerinden biri olmuştur.
Ancak kendisi iyi bir istihbarat elemanı olduğu için kendisini iyi gizlemiştir. Öyle ki Nazım Hikmet 1961 yılında Küba’ya yaptığı ziyarette dedesinin daha önce Küba da bulunduğundan habersizdir.
Enver Paşa raporlarında Kübalıların bağımsızlık için silahlarını Amerika’ya da çevirebileceğini yazmıştır. Bu noktada daha sonraki süreç için haklı çıkmıştır. Amerika ilk Küba anayasasını hazırlarken Platt maddesi isimli sömürge ve baskı içeren bir madde ekletmiştir. Bu maddeye göre Amerika gerek gördüğü taktirde Küba’ya askeri müdahalede bulunabilirdi. Buna istinaden ABD Küba’ya 3 kez askeri müdahalede bulunmuştur. Sebebi ise İspanyol sömürgeliğinden kurtulduğunu sanan Kübalıların başka bir kölelik düzenine girdiklerini fark edince, Abd yönetimine karşı ayaklanmaları olmuştur.
Sultan 2. Abdülhamid’in Küba’yı o dönemki politik açıdan Girit adasında benzetmesi ve Küba’da yaşananlardan örnek alınarak bir yol haritası belirlenmesi için Enver paşayı Küba’daki gelişmeleri gözlemlemek ve raporlamak için gönderdiği ileri sürülmektedir. 28 Mart 1898 tarihli raporunda Enver Paşa Küba’nın içinde bulunduğu durumu Girit’e benzetmiştir. Amerikalı milyonerlerin yaptığı yardımlar gibi Yunan bankerlerinde aynı şekilde Girit’e finansal yardımda bulunduğunu belirtmiştir.
Ayrıca raporda Küba’ya yapılan yüklü para yardımı sonucunda Küba’nın bağımsızlığını kazanmasının ardından yapılan yardımların faizi ile geri alınması için Abd destekli bir hükümet kurulduğu yer almıştır. Yani Enver paşa Amerika’nın verdiğini almak için sömürge düzeni kurduğundan bahsetmektedir. Hasan Enver paşa Küba’da yaralandıktan sonra Abd de tedavi olmuş ardından yurda dönmüştür. Ardından Enver Paşa Çin’e geçmiştir. Enver Paşanın hayatı ve yaptıkları ile ilgili pek bilgi yoktur. Ancak Çin ve Japonya’da bazı görevlerde bulunduğu, çok bilgili bir paşa olduğu ve müthiş raporlar hazırladığı bilinmektedir.
Küba tam bağımsızlığını kazandıktan sonra Küba’nın ilk Cumhurbaşkanı Tomas Estrada Palma, 1902 yılında Küba devleti adına Abdülhamid Han’a, Küba ve Osmanlı ilişkilerinin sürdürülmesi ve güçlenmesini temenni eden bir mektup yollamış, Sultan 2. Abdülhamid 13 Ocak 1903’te münasebetlerin devam etmesini kendisinin de istediğini belirten bir mektup ile cevap vermiştir.
Küba eski Türkiye büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal, Enver Paşanın Küba’da geçirdiği dönemi kurgulaştırararak ana karakterin Enver paşa olduğu “Havana’da Türk Tutkusu” isimli romanı yazmıştır.
Nazım Hikmet’te 1951’de Türk vatandaşlığından çıkarıldıktan sonra soyadı olan RAN yerine dedesinden dolayı Polonya vatandaşlığına geçmiş ve dedesinin eski soyadı Borzecki’yi kullanmıştır.
Kaynak :
Kod:
http://www.tarihkomplo.com/