Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Osmanlı-Rus Savaşı (1828-1829)

s3rdar

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    10 Ara 2012
  • Mesajlar
    768
  • MFC Puanı
    54
Navarin Deniz Savaşı’nı takiben Rusya’nın Yunanlıların bağımsızlığını desteklemesi yüzünden çıkmış bir savaştır.
1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşısırasında Rus Mercury firkateyninin iki Osmanlı savaş gemisiyle çarpışması. (Nikolay Krasovsky)
Osmanlı padişahı II. Mahmut 20 Ekim 1827 tarihinde İngiliz, Fransız ve Rus donanmalarının Navarin’de Osmanlı-Mısır donanmalarını yakmalarını protesto etmek için Rusya’yla yapılmış olan Akkerman Antlaşmasını iptal etti ve Çanakkale Boğazı’nı Rus gemilerine kapadı. Bunun üzerine başlayan savaşın ilk aylarında Rus komutanı Petro Wittgenstein Osmanlı toprağı olan Eflak’a girerek Bükreş’i ele geçirdi. Rus çarı I. Nikolay da Tuna nehrini geçerek Dobruca’ya yürüdü. Şumnu, Varna ve Silistre kalelerini kuşattı.
Sultan II. Mahmud Han 28 Temmuz 1808- 1 Temmuz 1839
Sultan II. Mahmud Han
28 Temmuz 1808-
1 Temmuz 1839
Karadeniz filolarının desteğiyle Varna kalesine saldıran Ruslar 29 Eylül’de Varna’yı teslim aldılar. Ancak Şumnu kalesini uzun süren bir kuşatmaya rağmen Osmanlıların büyük bir cesaretle yaptıkları savunma sonucu ele geçiremediler. Her iki taraf ta açlık ve hastalık sonucu çok sayıda kayıplar verdi. Kışın yaklaşması dolayısıyla Ruslar kendilerine ait olan Besarabya’ya geri çekildiler.
7 Mayıs 1829’da Rus ordusu 60.000 askerle tekrar saldırıya geçerek Silistre’yi kuşattı. II. Mahmut 40.000 kişilik bir orduyu Varna’nın yardımına gönderdi. Ancak bu ordu Ruslara yenik düştü. 19 Haziran’da Silistre de Ruslara teslim oldu. Bu arada Kafkas cephesinde İvan Paskeviç komutasındaki Rus ordusu Ahıska, Ardahan, Posof, Erivan, Kars ve 27 Haziran 1829’da Erzurum’u ele geçirdi. 2 Temmuz’da 25.000 askerlik bir Rus ordusu Balkanları boydan boya geçerek Burgaz’ı ve Sliven’i teslim aldılar. 28 Ağustos’ta Edirne’ye kadar ilerleyenRus ordusu İstanbul’un sadece 68 kilometre uzağına ulaştı. Padişah II. Mahmut 14 Eylül 1829’de Rusların bu ilerlemesini durdurmak için koşulları çok ağır olan Edirne Antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı.
14 Eylül 1829 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu arasında Edirne şehrinde imzalanmış bir antlaşmadır. Bu antlaşmayla Yunanistan bağımsızlığını kazanmıştır.
Rusya, Sultan II. Mahmud’un Navarin’de Osmanlı donanmasının yakılması ile sonuçlanan olaylardan dolayı savaş tazminatı istemesi üzerine, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaş açtı. Sultan II. Mahmud bu arada Yeniçeri Ocağını kaldırmış, yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli yeni bir askeri teşkilat kurmuştu. Teşkilatlanmasını henüz tamamlayamamış olan bu ordu Rus kuvvetleri karşısında önemli bir varlık gösteremedi.Eflak ve Boğdan’ı işgal eden Ruslar, Tuna’ya kadar indiler. Balkanları aşan Rusya, batıda Edirne, doğuda ise Erzurum’a kadar ilerledi.

Edirne Antlaşması (1829)
Bu gelişmeler üzerine Osmanlı İmparatorluğu barış istedi. Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra imzalanmış şartları en ağır antlaşmalardan biri olan Edirne Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Yunanistan Devleti’nin kurulmasını kabul etti. Antlaşmanın bazı önemli şartları şunlardı:
Yunanistan bağımsız bir devlet olacaktı.
Eflak, Boğdan ve Sırbistan’a özerklik-otonomi tanındı.
Ruslar işgal ettikleri yerlerin çoğunu geri verdiler.
Rus ticaret gemilerine boğazlarda geçiş hakkı tanındı.
Osmanlı İmparatorluğu, Rusya İmparatorluğu’na savaş tazminatı ödemeyi kabul etti.
Antlaşmanın 10. maddesine göre Osmanlı İmparatorluğu Rusya İmparatorluğu, İngiltere ve Fransa’nın Londra’da 6 Temmuz 1827’de ve buna dayalı olarak yine Londra’da 22 Mart 1829’da aralarında yaptıkları, Yunanistan Krallığı’nın kurulmasını ve bağımsızlığını öngören anlaşma ve protokolü kabul edecekti. (Londra Antlaşması)
Osmanlı Devleti, Çerkesya üzerindeki tüm haklarını bu arada Kuban Irmağı ile Bzıb Irmağı arasındaki Karadeniz kıyı kontrolunu Rusya’ya devretti. Çerkesya’daki Anapa ve Sucuk-Kale (şimdiki Novorossiysk) limanlar/kaleler dışında, Poti limanı, Ahıska ve Ahilkelek de Rusya’ya bırakıldı.
Edirne Antlaşması’ndan beş ay sonra, 3 Şubat 1830 tarihinde İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan yeni bir “Londra Protokolü” ile bağımsız Yunanistan Devleti’nin kurulduğu ilan edildi. Osmanlı Devleti de 24 Nisan 1830’da Yunanistan’ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı.

Yunanların hamisi olan İngiltere, Fransa ve Rusya Mayıs 1832’de Yunanistan’a son şeklini veren bir anlaşma yaptılar. Bununla, Yunanistan’ın kuzey sınırı olarak “Arta-Volo hattı” kabul edildi. Böylece, Yunanistan’a Attik ve Mora yarımadaları bırakılmış oldu. Ayrıca bu yarımadaların çevresindeki tüm adalar ile kuzey Sporadlar, Ege’nin ikinci büyük adası Eğribos dahil olmak üzere yüzlerce ada Yunanistan’a bağlandı. Kurulan Yunan Krallığı’na da Bavyera Kralı Louis’in oğlu Otto seçildi.
Bu arada 3 büyük devlet, Yunanistan adına Osmanlı İmparatorluğu ile İstanbul’da son antlaşmaları doğrultusunda görüşmelere başladılar ve 21 Temmuz 1832’de taraflar arasında bir protokol imzalandı. İstanbul Hükûmeti yeni Yunan sınırını ve statüsünü kabul etti. Yeni Yunan Devleti de topraklarındaki Türk mallarının bedeli olarak, Osmanlı İmparatorluğu’na belli bir tazminat ödemeyi yüklendi.
 
Üst Alt