s3rdar
MFC Üyesi
- Konum
- Bodrum Muğla
-
- Üyelik Tarihi
- 10 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 768
-
- MFC Puanı
- 54
Osmanlıların 1774 yılında imzalamış oldukları Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla kaybettikleri toprakları özellikle de Kırımı Ruslardan geri almak amacıyla başlattıkları bir savaştı
Savaş I. Abdülhamitin saltanatı sırasında başladı. İngiliz ve Fransızlar savaşa katılmamakla birlikte, Rusyanın Balkanlarda aşırı derece güçlenmesini istemedikleri için bu savaşta Osmanlı Devletinin yanında yer aldılar. Ancak Avusturya da savaşa girinceOsmanlı Devleti beklemediği bir şekilde kendisini Avusturyanın da karşısında buldu. Buna rağmen Osmanlının aynı zamanda yetenekli generallerinden olan Sadrazam Koca Yusuf Paşa Avusturya ordusuna karşı Muhadiye ve Şebeş Muharebesi gibi iki büyük muharebe kazanarak Avusturyanın Temeşvar eyaletinde geçici ilerlemeler yapmasını sağladı. Ancak yine de Osmanlı ordusudisiplinden uzaktı. Avusturya cephesinin aksine Rus Cephesinde ardı ardına yenilgilere uğradığından Avusturya üzerine çok gidilemedi. Osmanlının bir diğer şanssızlığı, Grigori Potemkin, Aleksandr Suvorov, Pyotr Rumyantsev ve Nikolay Repnin gibi Rusyada o zamana kadar yetişen bugün bile Dünyanın en iyi generallerinden görülen 4 Rus generalinin; Fyodor Fyodorovich Ushakov gibi başarılı bir amiralin olduğu olduğu bir kuşağa denk düşmesiydi. Rus generali Potemkin, 1788 yılında Öziyi karadan ve denizden kuşattı. Kuşatmayı denizden yarmaya çalışan Osmanlı donanması başarısız oldu, Osmanlı kara ordusu da kuşatmayı yarma konusunda bir başarı gösteremedi. 6 ay boyunca kuşatmaya dayanan Özi Kalesi, Aralık ayında -23oC sıcaklıkta teslim oldu. Kentin bütün sakinleri Ruslar tarafından katledildiler. I. Abdülhamitin bu haberin üzüntüsüne dayanamayarak felç geçirip öldüğü söylenir.
ahta III. Selimin geçmesinden sonra kayıplar devam etti. Avusturya kuvvetleri toparlanıp tekrar saldırıya geçti ve Ruslarla birleşipOsmanlıları, Fokşan (Focşani) (1 Ağustos 1789) savaşında yenilgiye uğrattılar. Osmanlılar kaybedilen Fokşan Muahrebesinin ardından Boze Muharebesinde de (22 Eylül 1789) büyük kayıplara uğradı,kuşatma altındaki Boğdandaki kalelerin durumu iyice kötüleşti,Belgrad kalesinin durumu tehlikeye girdi. Sonrasında Boğdanda ki İzmail, Akkerman ve Anapa kalesi Rusların eline geçti veBesarabya Rusya tarafından işgal edildi. Buna ilaveten bir Avusturya Ordusu Boze Muharebesi sonrası artık iyice durumu kötüleşenBelgrad üzerine yürüyüp 3 haftalık bir kuşatma sonrası şehri ele geçirdi. Osmanlı Devleti, kendine müttefik bulma amacıyla 11 Temmuz 1789 tarihinde İsveç ve 31 Ocak 1790 tarihinde de Prusyayla barış antlaşmaları imzaladı. Ancak bu iki devletten de yardım alamadı. 1790da Yaş şehrini de ele geçiren Rus ordusu generali Potemkin burada ihtişamlı bir karargâh kurdu, savaşın kalan 2 senelik kısmında Rus ordusunu buradan yönetti.
Savaş neticesi imzalanan Yaş Antlaşması ile Osmanlının Ruslara bırakmak zorunda kaldığı Bug veDinyester nehirleri arasındaki bölge haritada taralı olarak gösterilmiştir.
Deniz Muharebelerinde ise parlak bir geçmişi olan Osmanlı amirali Cezayirli Hasan Paşa, sonrasında ise Hüseyin Paşayönetimindeki Osmanlı filosu teknolojik yönden ve gemi sayısı kalitesi yönünden hızlı bir gelişme gösteren Rus donanmasına karşı bir varlık gösteremedi. Kerç ve Tendra deniz muharebeleri Rusların üstünlüğü ile sona erdi. Savaşın sonlarına doğru Bulgaristana kadar inen Rus donanması ile yapılan Celigra Burnu Deniz Muharebesi sonuçsuz bir muharebe gibi gözükse de Osmanlı donanmasının Karadenizden iyice çekilmesine neden olması neticesi Rusların stratejik üstünlüğü ile sona erdi. Ruslar Karadenizde deniz üstünlüğünü tamamen ele geçirdiler
Sonunda Fransız İhtilali neticesi Fransanın askeri baskısı altında kalarak bu ihtilalin kendi ülkesindeki çeşitli halkları ayaklandırmasından ve iki cepheli bir savaş tehlikesinden korkan ayrıca savaşta Osmanlı Devletine karşı Rusya kadar başarılı olamayan Avusturya, Osmanlı Devletiyle 4 Ağustos 1791de Ziştovi Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi ve işgal ettiği Belgradı Osmanlılara geri verip bugün Romanya sınırlarında kalan Orşova şehri ve Hırvatistan sınırındaki iki küçük köyün olduğu bölgenin kendisine verilmesine razı olmak zorunda kaldı.
Avusturyanın savaştan çekilmesinden birkaç ay sonra Rusya da barış antlaşması yapmağa razı oldu ve 9 Ocak 1792de Yaş Antlaşmasıimzalandı. Osmanlı Devleti bu antlaşmayla Kırımın Rusyanın egemenliği altına geçtiğini tekrar kabul etmek zorunda kaldı. Yedisan bölgesi (Özive Odesa kaleleri) Rusyaya bırakıldı. Bug nehri sınır olmaktan çıkıp, Dinyester nehri (Turla Nehri), Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yeni sınır olarak kabul edildi. Karadeniz kıyısında bulunan Anapa kalesi ve bunun yanında Romanyada işgal edilen Yaş, İsmail, Kili, Bender, Akkermankaleleri Osmanlılara geri verildi. Savaş sonucu Osmanlı Devletinin Kırımla kara bağlantısı da iyice kesildiği gibi, ele geçirilen Odesa büyük bir liman ve sanayi şehri haline gelip, Rus donanmasının Karadenizdeki gücünün iyice artmasını sağladı.
Savaş I. Abdülhamitin saltanatı sırasında başladı. İngiliz ve Fransızlar savaşa katılmamakla birlikte, Rusyanın Balkanlarda aşırı derece güçlenmesini istemedikleri için bu savaşta Osmanlı Devletinin yanında yer aldılar. Ancak Avusturya da savaşa girinceOsmanlı Devleti beklemediği bir şekilde kendisini Avusturyanın da karşısında buldu. Buna rağmen Osmanlının aynı zamanda yetenekli generallerinden olan Sadrazam Koca Yusuf Paşa Avusturya ordusuna karşı Muhadiye ve Şebeş Muharebesi gibi iki büyük muharebe kazanarak Avusturyanın Temeşvar eyaletinde geçici ilerlemeler yapmasını sağladı. Ancak yine de Osmanlı ordusudisiplinden uzaktı. Avusturya cephesinin aksine Rus Cephesinde ardı ardına yenilgilere uğradığından Avusturya üzerine çok gidilemedi. Osmanlının bir diğer şanssızlığı, Grigori Potemkin, Aleksandr Suvorov, Pyotr Rumyantsev ve Nikolay Repnin gibi Rusyada o zamana kadar yetişen bugün bile Dünyanın en iyi generallerinden görülen 4 Rus generalinin; Fyodor Fyodorovich Ushakov gibi başarılı bir amiralin olduğu olduğu bir kuşağa denk düşmesiydi. Rus generali Potemkin, 1788 yılında Öziyi karadan ve denizden kuşattı. Kuşatmayı denizden yarmaya çalışan Osmanlı donanması başarısız oldu, Osmanlı kara ordusu da kuşatmayı yarma konusunda bir başarı gösteremedi. 6 ay boyunca kuşatmaya dayanan Özi Kalesi, Aralık ayında -23oC sıcaklıkta teslim oldu. Kentin bütün sakinleri Ruslar tarafından katledildiler. I. Abdülhamitin bu haberin üzüntüsüne dayanamayarak felç geçirip öldüğü söylenir.
ahta III. Selimin geçmesinden sonra kayıplar devam etti. Avusturya kuvvetleri toparlanıp tekrar saldırıya geçti ve Ruslarla birleşipOsmanlıları, Fokşan (Focşani) (1 Ağustos 1789) savaşında yenilgiye uğrattılar. Osmanlılar kaybedilen Fokşan Muahrebesinin ardından Boze Muharebesinde de (22 Eylül 1789) büyük kayıplara uğradı,kuşatma altındaki Boğdandaki kalelerin durumu iyice kötüleşti,Belgrad kalesinin durumu tehlikeye girdi. Sonrasında Boğdanda ki İzmail, Akkerman ve Anapa kalesi Rusların eline geçti veBesarabya Rusya tarafından işgal edildi. Buna ilaveten bir Avusturya Ordusu Boze Muharebesi sonrası artık iyice durumu kötüleşenBelgrad üzerine yürüyüp 3 haftalık bir kuşatma sonrası şehri ele geçirdi. Osmanlı Devleti, kendine müttefik bulma amacıyla 11 Temmuz 1789 tarihinde İsveç ve 31 Ocak 1790 tarihinde de Prusyayla barış antlaşmaları imzaladı. Ancak bu iki devletten de yardım alamadı. 1790da Yaş şehrini de ele geçiren Rus ordusu generali Potemkin burada ihtişamlı bir karargâh kurdu, savaşın kalan 2 senelik kısmında Rus ordusunu buradan yönetti.
Savaş neticesi imzalanan Yaş Antlaşması ile Osmanlının Ruslara bırakmak zorunda kaldığı Bug veDinyester nehirleri arasındaki bölge haritada taralı olarak gösterilmiştir.
Deniz Muharebelerinde ise parlak bir geçmişi olan Osmanlı amirali Cezayirli Hasan Paşa, sonrasında ise Hüseyin Paşayönetimindeki Osmanlı filosu teknolojik yönden ve gemi sayısı kalitesi yönünden hızlı bir gelişme gösteren Rus donanmasına karşı bir varlık gösteremedi. Kerç ve Tendra deniz muharebeleri Rusların üstünlüğü ile sona erdi. Savaşın sonlarına doğru Bulgaristana kadar inen Rus donanması ile yapılan Celigra Burnu Deniz Muharebesi sonuçsuz bir muharebe gibi gözükse de Osmanlı donanmasının Karadenizden iyice çekilmesine neden olması neticesi Rusların stratejik üstünlüğü ile sona erdi. Ruslar Karadenizde deniz üstünlüğünü tamamen ele geçirdiler
Sonunda Fransız İhtilali neticesi Fransanın askeri baskısı altında kalarak bu ihtilalin kendi ülkesindeki çeşitli halkları ayaklandırmasından ve iki cepheli bir savaş tehlikesinden korkan ayrıca savaşta Osmanlı Devletine karşı Rusya kadar başarılı olamayan Avusturya, Osmanlı Devletiyle 4 Ağustos 1791de Ziştovi Antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi ve işgal ettiği Belgradı Osmanlılara geri verip bugün Romanya sınırlarında kalan Orşova şehri ve Hırvatistan sınırındaki iki küçük köyün olduğu bölgenin kendisine verilmesine razı olmak zorunda kaldı.
Avusturyanın savaştan çekilmesinden birkaç ay sonra Rusya da barış antlaşması yapmağa razı oldu ve 9 Ocak 1792de Yaş Antlaşmasıimzalandı. Osmanlı Devleti bu antlaşmayla Kırımın Rusyanın egemenliği altına geçtiğini tekrar kabul etmek zorunda kaldı. Yedisan bölgesi (Özive Odesa kaleleri) Rusyaya bırakıldı. Bug nehri sınır olmaktan çıkıp, Dinyester nehri (Turla Nehri), Rusya ile Osmanlı Devleti arasında yeni sınır olarak kabul edildi. Karadeniz kıyısında bulunan Anapa kalesi ve bunun yanında Romanyada işgal edilen Yaş, İsmail, Kili, Bender, Akkermankaleleri Osmanlılara geri verildi. Savaş sonucu Osmanlı Devletinin Kırımla kara bağlantısı da iyice kesildiği gibi, ele geçirilen Odesa büyük bir liman ve sanayi şehri haline gelip, Rus donanmasının Karadenizdeki gücünün iyice artmasını sağladı.