Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Osmanlı da demokrasi var mıydı?

AdoniS

MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    12 Tem 2014
  • Mesajlar
    639
  • MFC Puanı
    11


osmanlı’nın ilk ve orta zamanlarında elbette bu isimde bir sistem yoktu. Zaten o dönemin dünyasında da yoktur.
Tüm Avrupa’ya “monarşi” hâkimdir (şimdi bile İngiltere, İspanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Belçika ve Danimarka gibi pek çok Avrupa ülkesi monarşi ile yönetiliyor).
Üstelik dönemin Avrupalı monarşilerinde üst sınıfın (asiller), alt sınıfa (halk) tahakkümü, hatta zulmü söz konusudur.Osmanlı’da ise bir “asiller sınıfı” olmadığından halk katmanları sistematik bir zulüm ve baskı altında değildir.
Her inançtan ve milliyetten insan, “insanca” muamele görmekte, devlet, canlı varlıklara yönelik herhangi bir baskının “kul hakkı” oluşturacağı ve kul hakkının Allah tarafından affedilmeyeceği inancı içinde yönetilmektedir.
Fatih, geleneksel yönetim anlayışının bir gereği olarak Müslüman olmayanlara inanç, ibadet, kıyafet, seyahat ve ticaret özgürlüğü tanıdığına dair “ferman”, zaman zaman sonraki padişahlar tarafından da tekrarlanmış (Yavuz’un “Kudüs Fermanı” gibi), bu sebeple Osmanlı, hak/hukuk ve özgürlükler açısından Avrupalı çağdaşlarının fersah fersah önüne geçmiştir.
İlk Meclisler, milletin genel yapısının bir yansıması olarak çeşitli etnik kökenlere mensup temsilcilerden oluşuyordu: 69’u Müslüman, 46’sı gayr-i müslimdi.
Osmanlılarda sivil toplum kuruluşları var mıydı?
Tarihçimiz Âşıkpaşazâde’nin ifadesiyle Osmanlı’yı dört grup kurdu:
Gaziyan-ı Rûm (askerler ki, bahsimizin dışındadır);
Âhiyân-ı Rûm (inanç temelli sivil bir örgütlenmedir);
Bacıyân-ı Rûm (tamamen sivil bir kadın kuruluşudur);
Abdalan-ı Rûm (Horasan Erenleri de denilen yine tamamen sivil bir örgütlenmedir).
Bunlara ilave olarak, Her esnaf grubunun, günümüzdeki “esnaf odaları”na benzeyen bir örgütlenmesi vardır: Bu örgütlenme biçimine “lonca” denir.
Müslüman ve Müslüman olmayan (ki, sonradan aynı loncalar kurdular) esnafın ustaları muayyen zamanlarda lonca merkezinde toplanıp temsil ettikleri esnafın sorunlarını tartışırlardı.
Daha iyiye nasıl gidilebileceği yolunda fikir alışverişinde bulunurlar, bir takım kararlar alırlardı.Hatta dargın esnafları barıştırır, esnaf arasında çıkan ufak tefek davaları, kadıya havale etmeden hallederlerdi.
Osmanlı halkı “cahil” miydi?
Önce şunu söyleyeyim ki, okuma yazma bilmemek başka, “cahil” olmak başkadır. Ülkemizde nice okuma-yazma bilmez “ârif”lerle nice “profesör” titri taşıyan “cahil”ler var. Efendimiz’in de “ümmi” olduğunu unutmayalım.
Osmanlı’nın eğitim faaliyetini okulla sınırlamak doğru olmaz. Bütün camiler sürekli eğitim kurumudur. Buralarda din ilimlerinin yanı sıra fen ilimleri de öğretilir.
Osmanlı “cahil” bir millet değil.
Akşamları evlerde Kur’an’ın yanı sıra, Hadis, Mevlid, Ahmediye ve Muhammediye gibi, Efendimiz’i anlatan kitaplar ailece okunur.
Böyle bir millete “cahil” demek “cehalet”in anlamını bilmemek demektir!.
Müslüman nüfusun yüzde doksana yakını Kur’an okumayı bilir.



ForumHatti YÖNETİMİ !
 
Üst Alt