Başıma Dağlar Düştü
Yazar Osman Çeviksoy tarafından kaleme alınan romanın kahramanı Karabey, askerlik görevini tamamlayarak köyüne dönen, kara yağız, çalışkan ve gözünü tehlikeden sakınmayan bir delikanlıdır. Köyde Kara Hasanlar adıyla anılan Karabeyin ailesi, bir tarla meselesi nedeniyle Balcılar ile kan davalıdır. Kara Hasanlar ile Balcılar, aralarındaki tarla sorunu nedeniyle mahkemelik olmuşlar ve mahkeme tarlayı Karabeyin ailesine vermiştir. Balcılar Karabeyin amcasını öldürmüşler, Kara Hasanlar ise davayı sürdürmemişlerdir. Fakat aralarındaki kan davası henüz bitmemiştir.
Karabeyin bir ağabeyi ailesi birlikte şehirde yaşamaktadır. Diğer ağabeyi ise, çocuklarını ve eşini köyde bırakarak Almanyaya çalışmaya gitmiştir. Ailenin hem tarla, bahçe işleri hem de kan davası sorunu Karabeyin üzerine kalmıştır. Karabeyin köyde bir de Şerife adında sevdiği vardır.
Bir gün tarladaki işlerini bitiren Karabey eve döner ve annesinin kolu sargılı olarak yattığını görür. Annesi, babasının sinirli bir anında kürek ile vurduğunu ve kolunun kırıldığını söyler. Sabah kahveye giden Karabey hışımla eve gelir. Annesinin kolunu Balcılardan birinin kırdığını öğrenmiştir. Ağabeyinin tabancasını alır ve Balcıların tarlasına gider. O sırada tarlada yemek yemekte olan altı kişiyi vurur. Eve gelen Karabey, evdeki herkesi bir traktöre bindirir ve şehire doğru yol alır. Şehire vardıklarında traktörden iner ve babasına bırakır. Babası teslim olmasını ister fakat Karabey dağlara çıkacaktır. İki üç gün boyunca dağlarda ve ormanda aç ve yarı baygın dolaşır. Büyük pişmanlık duymaktadır, babasını, anasını ve Şerifeyi düşünür. Tüm yaşananların bir rüya olmasını ister. Dere boyunca ilerlerken bir adam görür. Bu Kuyucu Mestandır. Kuyucu Mestan bir eşkiyadır ve yıllardır dağlarda yaşamaktadır. Adeta tek kişilik bir çete olan Kuyucu cinayet, hırsızlık, gasp, tecavüz gibi bir çok suçtan aranmaktadır. Karabey oradan gizlice uzaklaşır ve küçük bir dağ köyüne gelir.
Babasının askerlik arkadaşı Seyit Ali Çavuş bu köyde yaşamaktadır. Karabey onun evine gider, Seyit Ali Çavuş onu çok iyi karşılar ve ağırlar. Ara sıra şehire giden Seyit Ali Çavuş ailesinden haberler getirir. Karabey sabahın erken saatlerinde dağa çıkıyor, akşam karanlıkta eve dönüyordu. Bir gün Almanyadan ağabeyi Karabeyi görmeye gelir. Karabeye, yeni bir hükümet kurulmak üzere olduğunu ve bu hükümetin de genel af çıkarmayı planladığını söyler. Karabey duydukları karşısında biraz rahatlar, ağabeyinin verdiği radyoyu dinleyerek vakit geçirir. Seyit Ali Çavuş ve ailesi Karabeyle çok iyi ilgilenmektedirler. Fakat Şerife hiç aklından çıkmamaktadır.
Karabey günlerini bu şekilde geçirirken bir gün Seyit Ali Çavuşun torunu Munise bir not getirir. Kağıtta kim olduğu belli olmayan birisinin kendisiyle görüşmek istediği yazmaktadır. Karabey tedbir olarak evdeki kadın kıyafetlerinden birini giyer ve yüzünü peçe ile kapatır. Buluşma yerine vardığında karşısında Kuyucu Mestanı görür. Kuyucu Mestan Karabeye ortaklık teklif eder. Karabey bu teklif karşısında şaşırır. Herkesin korktuğu Kuyucu kendisine ortaklık teklif ediyordu. Kuyucu artık yaşlandığını ve yerine birini yetiştirmek istediğini, eğer teklifini kabul etmezse ailesine zarar vereceğini söyler. Ertesi gün cevabını almak üzere Karabeyin yanından ayrılır. Karabey, Kuyucunun kendisini vurmak gibi bir niyetinin olmadığını düşünür, üstelik teklifi kabul etmekten başka çaresi de yoktur. Ertesi gün buluşma yerine gider, Kuyucu kendisini beklemektedir. Birlikte Kuyucunun saklandığı yere giderler. Burası bir ev gibidir ve lazım olabilecek her şey vardır. Kuyucu Karabeye hayatını, nasıl eşkıya olduğunu ve tecrübelerini anlatır. Kuyucunun yanından ayrılan Karabey köye döner. Ertesi gün erkenden kalkar ve Seyit Ali Çavuş ve ailesi ile vedalaşır. Yol boyunca geçmişini, ailesini ve Şerifeyi düşünür. Kuyucu ile buluşacakları yere geldiğinde bir adam görür. Bu adam oğulları ve kızlarını öldürdüğü Balcılardan Mustafadır. Tam silahına el atacakken arkadan iki el silah sesi duyulur ve Karabey yere yığılır. Karabeye ateş eden Kuyucu Mestandır. Balcılar Kuyucu Mestanı, Karabeyi gözlerinin önünde öldürmesi için para karşılığı tutmuşlar ve Kuyucu da böyle bir tuzak hazırlamıştır. Karabey arkasında ailesini, Şerifeyi ve hayallerini bırakarak gözlerini yummuştur artık.
alıntı...
Yazar Osman Çeviksoy tarafından kaleme alınan romanın kahramanı Karabey, askerlik görevini tamamlayarak köyüne dönen, kara yağız, çalışkan ve gözünü tehlikeden sakınmayan bir delikanlıdır. Köyde Kara Hasanlar adıyla anılan Karabeyin ailesi, bir tarla meselesi nedeniyle Balcılar ile kan davalıdır. Kara Hasanlar ile Balcılar, aralarındaki tarla sorunu nedeniyle mahkemelik olmuşlar ve mahkeme tarlayı Karabeyin ailesine vermiştir. Balcılar Karabeyin amcasını öldürmüşler, Kara Hasanlar ise davayı sürdürmemişlerdir. Fakat aralarındaki kan davası henüz bitmemiştir.
Karabeyin bir ağabeyi ailesi birlikte şehirde yaşamaktadır. Diğer ağabeyi ise, çocuklarını ve eşini köyde bırakarak Almanyaya çalışmaya gitmiştir. Ailenin hem tarla, bahçe işleri hem de kan davası sorunu Karabeyin üzerine kalmıştır. Karabeyin köyde bir de Şerife adında sevdiği vardır.
Bir gün tarladaki işlerini bitiren Karabey eve döner ve annesinin kolu sargılı olarak yattığını görür. Annesi, babasının sinirli bir anında kürek ile vurduğunu ve kolunun kırıldığını söyler. Sabah kahveye giden Karabey hışımla eve gelir. Annesinin kolunu Balcılardan birinin kırdığını öğrenmiştir. Ağabeyinin tabancasını alır ve Balcıların tarlasına gider. O sırada tarlada yemek yemekte olan altı kişiyi vurur. Eve gelen Karabey, evdeki herkesi bir traktöre bindirir ve şehire doğru yol alır. Şehire vardıklarında traktörden iner ve babasına bırakır. Babası teslim olmasını ister fakat Karabey dağlara çıkacaktır. İki üç gün boyunca dağlarda ve ormanda aç ve yarı baygın dolaşır. Büyük pişmanlık duymaktadır, babasını, anasını ve Şerifeyi düşünür. Tüm yaşananların bir rüya olmasını ister. Dere boyunca ilerlerken bir adam görür. Bu Kuyucu Mestandır. Kuyucu Mestan bir eşkiyadır ve yıllardır dağlarda yaşamaktadır. Adeta tek kişilik bir çete olan Kuyucu cinayet, hırsızlık, gasp, tecavüz gibi bir çok suçtan aranmaktadır. Karabey oradan gizlice uzaklaşır ve küçük bir dağ köyüne gelir.
Babasının askerlik arkadaşı Seyit Ali Çavuş bu köyde yaşamaktadır. Karabey onun evine gider, Seyit Ali Çavuş onu çok iyi karşılar ve ağırlar. Ara sıra şehire giden Seyit Ali Çavuş ailesinden haberler getirir. Karabey sabahın erken saatlerinde dağa çıkıyor, akşam karanlıkta eve dönüyordu. Bir gün Almanyadan ağabeyi Karabeyi görmeye gelir. Karabeye, yeni bir hükümet kurulmak üzere olduğunu ve bu hükümetin de genel af çıkarmayı planladığını söyler. Karabey duydukları karşısında biraz rahatlar, ağabeyinin verdiği radyoyu dinleyerek vakit geçirir. Seyit Ali Çavuş ve ailesi Karabeyle çok iyi ilgilenmektedirler. Fakat Şerife hiç aklından çıkmamaktadır.
Karabey günlerini bu şekilde geçirirken bir gün Seyit Ali Çavuşun torunu Munise bir not getirir. Kağıtta kim olduğu belli olmayan birisinin kendisiyle görüşmek istediği yazmaktadır. Karabey tedbir olarak evdeki kadın kıyafetlerinden birini giyer ve yüzünü peçe ile kapatır. Buluşma yerine vardığında karşısında Kuyucu Mestanı görür. Kuyucu Mestan Karabeye ortaklık teklif eder. Karabey bu teklif karşısında şaşırır. Herkesin korktuğu Kuyucu kendisine ortaklık teklif ediyordu. Kuyucu artık yaşlandığını ve yerine birini yetiştirmek istediğini, eğer teklifini kabul etmezse ailesine zarar vereceğini söyler. Ertesi gün cevabını almak üzere Karabeyin yanından ayrılır. Karabey, Kuyucunun kendisini vurmak gibi bir niyetinin olmadığını düşünür, üstelik teklifi kabul etmekten başka çaresi de yoktur. Ertesi gün buluşma yerine gider, Kuyucu kendisini beklemektedir. Birlikte Kuyucunun saklandığı yere giderler. Burası bir ev gibidir ve lazım olabilecek her şey vardır. Kuyucu Karabeye hayatını, nasıl eşkıya olduğunu ve tecrübelerini anlatır. Kuyucunun yanından ayrılan Karabey köye döner. Ertesi gün erkenden kalkar ve Seyit Ali Çavuş ve ailesi ile vedalaşır. Yol boyunca geçmişini, ailesini ve Şerifeyi düşünür. Kuyucu ile buluşacakları yere geldiğinde bir adam görür. Bu adam oğulları ve kızlarını öldürdüğü Balcılardan Mustafadır. Tam silahına el atacakken arkadan iki el silah sesi duyulur ve Karabey yere yığılır. Karabeye ateş eden Kuyucu Mestandır. Balcılar Kuyucu Mestanı, Karabeyi gözlerinin önünde öldürmesi için para karşılığı tutmuşlar ve Kuyucu da böyle bir tuzak hazırlamıştır. Karabey arkasında ailesini, Şerifeyi ve hayallerini bırakarak gözlerini yummuştur artık.
alıntı...