Bir gün Ebû Saîd, Ebü'l-Hasan-ı Harkânî hazretlerinin yanına büyük bir kalabalıkla ziyâret için gelmişti. Hizmetçi kadın, arpadan yapılmış birkaç adet ekmeği, bir sepet içinde Ebü'l-Hasan-ı Harkânî'nin yanına getirdi.
Ebü'l-Hasan hazretleri o kadına;
- Şu ekmeklerin üzerine bir örtü ört ve oradan istediğin kadar ekmek çıkar,diye tenbih etti.
Kadın denileni yaptı ve kalabalık bir halk topluluğuna, durmadan örtünün altından ekmek çıkardı. Fakat ekmekler bitmiyordu. Bir süre sonra kadın örtüyü kaldırınca, sepetin içinde hiçbir şey kalmadığı görüldü.
Bunun üzerine Ebü'l-Hasan hazretleri;
- Şâyet örtüyü kaldırmasaydın, kıyâmete kadar bunun altından ekmek çıkarıp duracaklardı, buyurdu.
Ebü'l-Hasan hazretleri o kadına;
- Şu ekmeklerin üzerine bir örtü ört ve oradan istediğin kadar ekmek çıkar,diye tenbih etti.
Kadın denileni yaptı ve kalabalık bir halk topluluğuna, durmadan örtünün altından ekmek çıkardı. Fakat ekmekler bitmiyordu. Bir süre sonra kadın örtüyü kaldırınca, sepetin içinde hiçbir şey kalmadığı görüldü.
Bunun üzerine Ebü'l-Hasan hazretleri;
- Şâyet örtüyü kaldırmasaydın, kıyâmete kadar bunun altından ekmek çıkarıp duracaklardı, buyurdu.