-
- Üyelik Tarihi
- 2 Ağu 2016
-
- Mesajlar
- 11,694
-
- MFC Puanı
- -894
Orta Krallık Dönemi, 2. Mentuhotepin Mısırda siyasal birliği yeniden kurmasıyla başlar. Firavunlar bu dönemde devleti eyaletlere bölmüşler ve bu eyaletlere valiler atamışlardır. Asya ve Nübye sınırlarını korumak ve bu topraklarda ticari ihtiyaçlarını karşılamak amaçlı seferler yapmışlardır. Yük taşıma aracı olarak eşeklerden faydalanan Mısırlılar Girit ile de ticari ilişki içine girmişlerdir. Bu dönemde Eski Krallık Döneminden farklı olarak köle ticareti yapılmıştır. [kaynak belirtilmeli] Bu dönemde Asyalı kölelerin sayısı çok fazladır. [kaynak belirtilmeli]
Orta Krallık firavunları, ülkenin refah ve istikrarını yeniden düzenledi. Bunun devamında, sanat, edebiyat ve anıtsal yapı projelerinde bir canlanış uyarılmış oldu.[31] 2. Mentuhotep ve onunla başlayan 11. Hanedanlık, Mısır'ı Teb'den yönetti. Fakat tahtı yaklaşık MÖ 1.985 civarında ele geçirerek 12. Hanedanlık'ı kuran vezir 1. Amenemhat, başkenti Feyyum Vahası'ndaki Itjtawy'ye taşıdı.[32] 12. Hanedanlık'ın firavunları, Itjtawy'den başlamak üzere giderek genişleyen bir bölgede tarımsal üretimi artıracak ileri görüşlü bir arazi ıslahı ve sulama düzenine giriştiler. Ayrıca işçiler, Delta'nın doğusunda, dıştan gelecek saldırılara karşı savunma amaçlı, "Hükümdarın duvarları" olarak adlandırılan bir savunma mevzii inşaa ederken, ordu da güneyde, taş ve altın madenleri yönünden zengin Nibia'yı yeniden ele geçirdi.[33]
Sağlamlaştırılmış olan askeri ve politik güvenlik, geniş tarımsal ve maden varlığı, bölge nüfusu, sanat ve din sağlıklı bir biçimde gelişti. Eski Krallık'ın tanrılar konusundaki seçkinci tutumunun tersine Orta Krallık döneminde, kişisel dindarlığın dışa vurumunda bir artış yaşandı ve yaşam sonrasının demokratikleşmesi denebilecek tüm insanların bir ruhu olduğu ve ölüm sonrası tanrıları karşısında kabul görebileceği tarzında inanışlara yönelindi.[34] Orta Krallık edebiyatı gelişmiş ve karmaşık konular benimsedi ve karakterler kendine güvenen, güzel konuşan tarzda ,[35] yazıldı. Kabartma ve insan yontularında ince ve özel ayrıntılar yakalandı ve teknik yetkinliğin doruklarına ulaştı.[36]
III. Amenemhat, Orta Krallığın son hükümdarı
Orta Krallık döneminin son firavunu 3. Amenemhat, özellikle madenlerde ve inşaa işlerinde yeterli işgücü sağlamak için Asyalı göçmenlerin Delta'ya yerleşmelerine izin verdi. Ancak bu iddialı inşaat ve madencilik faaliyetleri, dönemin sonlarına doğru Nil taşkınlarının yetersiz olması ile birleşince ekonomiyi fazlasıyla zorladı İkinci Ara Dönem'in sonlarına doğru, 13. ve 14. Hanedanlık yıllarında yavaş seyreden bir çöküşe yol açtı. Bu gerileme döneminde yabancı Asyalı yerleşimciler Delta'da kontrolü ele geçirmeye başladılar ve sonunda Mısır'da, Hikksoslar olarak iktidarı ele geçirdiler.[37] Göçebe bir Asyalı kavim olan Hiksoslar, Mısırın yabancısı olan ilk hanedanıydı. Hiksos Kralları'na Çoban Krallar denirdi. Mısırlılara göre daha ileri silah ve savaş tekniğine sahiptiler. Mısırlıları atlı savaş arabalarıyla tanıştırmışlardır. Thebes (Teb) kentinin yerli hükümdarı Ahmose onları Mısırdan sürmüş ve böylece Yeni Krallığın kurucusu olmuştur.
Orta Krallık firavunları, ülkenin refah ve istikrarını yeniden düzenledi. Bunun devamında, sanat, edebiyat ve anıtsal yapı projelerinde bir canlanış uyarılmış oldu.[31] 2. Mentuhotep ve onunla başlayan 11. Hanedanlık, Mısır'ı Teb'den yönetti. Fakat tahtı yaklaşık MÖ 1.985 civarında ele geçirerek 12. Hanedanlık'ı kuran vezir 1. Amenemhat, başkenti Feyyum Vahası'ndaki Itjtawy'ye taşıdı.[32] 12. Hanedanlık'ın firavunları, Itjtawy'den başlamak üzere giderek genişleyen bir bölgede tarımsal üretimi artıracak ileri görüşlü bir arazi ıslahı ve sulama düzenine giriştiler. Ayrıca işçiler, Delta'nın doğusunda, dıştan gelecek saldırılara karşı savunma amaçlı, "Hükümdarın duvarları" olarak adlandırılan bir savunma mevzii inşaa ederken, ordu da güneyde, taş ve altın madenleri yönünden zengin Nibia'yı yeniden ele geçirdi.[33]
Sağlamlaştırılmış olan askeri ve politik güvenlik, geniş tarımsal ve maden varlığı, bölge nüfusu, sanat ve din sağlıklı bir biçimde gelişti. Eski Krallık'ın tanrılar konusundaki seçkinci tutumunun tersine Orta Krallık döneminde, kişisel dindarlığın dışa vurumunda bir artış yaşandı ve yaşam sonrasının demokratikleşmesi denebilecek tüm insanların bir ruhu olduğu ve ölüm sonrası tanrıları karşısında kabul görebileceği tarzında inanışlara yönelindi.[34] Orta Krallık edebiyatı gelişmiş ve karmaşık konular benimsedi ve karakterler kendine güvenen, güzel konuşan tarzda ,[35] yazıldı. Kabartma ve insan yontularında ince ve özel ayrıntılar yakalandı ve teknik yetkinliğin doruklarına ulaştı.[36]
III. Amenemhat, Orta Krallığın son hükümdarı
Orta Krallık döneminin son firavunu 3. Amenemhat, özellikle madenlerde ve inşaa işlerinde yeterli işgücü sağlamak için Asyalı göçmenlerin Delta'ya yerleşmelerine izin verdi. Ancak bu iddialı inşaat ve madencilik faaliyetleri, dönemin sonlarına doğru Nil taşkınlarının yetersiz olması ile birleşince ekonomiyi fazlasıyla zorladı İkinci Ara Dönem'in sonlarına doğru, 13. ve 14. Hanedanlık yıllarında yavaş seyreden bir çöküşe yol açtı. Bu gerileme döneminde yabancı Asyalı yerleşimciler Delta'da kontrolü ele geçirmeye başladılar ve sonunda Mısır'da, Hikksoslar olarak iktidarı ele geçirdiler.[37] Göçebe bir Asyalı kavim olan Hiksoslar, Mısırın yabancısı olan ilk hanedanıydı. Hiksos Kralları'na Çoban Krallar denirdi. Mısırlılara göre daha ileri silah ve savaş tekniğine sahiptiler. Mısırlıları atlı savaş arabalarıyla tanıştırmışlardır. Thebes (Teb) kentinin yerli hükümdarı Ahmose onları Mısırdan sürmüş ve böylece Yeni Krallığın kurucusu olmuştur.