Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Orta Çağda Felsefe Gelenekleri Nedir ?

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Orta çağ felsefesinin genel özelliklerden anlaşılacağı üzere, genel bir din eksenlilik durumu söz konusudur.

Buna bağlı olarak belirgin felsefe geleneklerini belirtecek olursak, şöyle sıralayabiliriz:

- Hıristiyan felsefesi
- İslam felsefesi
- Yahudi felsefesi

Bunlara eklenebilecek bir başka gelenek ise Bizans İmparatorluğu içinde Grekçe yapılan felsefe olduğu için Bizans felsefesi olarak adlandırılan felsefedir.

Bu geleneklerin farklılıklarına rağmen ortak felsefi özellikleri antik çağ felsefesine dayanıyor olmalarından ileri gelir; bu gelenekler antikçağ felsefesini kendi dinsel niteliklerine göre sürdürür durumdadırlar ve birbirlerini bu temelde sürekli etkilemişlerdir. Orta çağ felsefe geleneklerinde, antik çağın önemli filozoflarının ve felsefe akımlarının çoğu görülür, şüphecilik hariç. Din temelli felsefe tarzının şüpheciliği tamamen dışlaması anlaşılır bir durumdur. Merkezinde tanrı olan bir felsefe geleneğinin şüpheciliğe imkan tanımayacağı açıktır. Bunun dışında Platon, Aristo ve Stoacılık gibi felsefe yönelimleri, varlıklarını sürdürür.

Orta çağ felsefesinin başlangıç evrelerinde Apologiacılar'ı ele almak gerekir. Bunlar Hıristiyan dininin savunusunu yapmaya, Hıristiyanlığın söylendiği gibi bir kötülük ve dinsizlik olmadığını kanıtlamaya çalışırlar. Bunun gibi Patristik felsefe'de din adamlarının Hıristiyanlık öğretisinin temellerini kurmaya yönelik bir girişim olarak belirir. Ayrıca dinsel-mistik bir eğilim olarak gnostisizmi de ortaçağ felsefesinin başlangıç evrelerinde görmek mümkün. Söz konusu eğilimin doruğu St. Augustinus'tur. Augustinus, inancın kavramsal formunu oluşturmaya çalışarak Hıristiyan düşüncesini temellendirmeye yönelmiş ve bu noktada ortaya koyduğu eseriyle ortaçağ felsefesinin en önemli isimlerinden biri olmuştur. Hıristiyan felsefesinin temsilcisi ve temeli olmakla birlikte Augustinus'un pek çok tartışması modern düşünce içinde varlığını sürdürmüştür.

Bu sırada Augustunus'un yaklaşımı karşısında Yeni-Platonculuk vardır denilebilir. Augustinus, felsefenin görevinin Kilise öğretisini akılcı bir yolla temellendirmek olduğunu söylerken, Yeni-Platonculardan bireyden hareket ederek, kişisel din arayışını dile getiriler. Böylece ilk yaklaşım felsefeyi skolastisizme, ikincisi ise mistisizme yöneltir.



 
Üst Alt