ona de ki..!



Ya dooostt. Ona de ki…
Ya dooooosstt…

Marazi bir parçası gibi vücudumun,
Hiç terk etmeyen, hiç yalnız bırakmayan
Sevgili kıvamında cıgaramın
Yılankavi tüten dumanında
Eriyip giderken gözlerim
Süzülüp giden mavi-gri ton yarışında
Dumanlar yılankavi…
Göz pınarlarımda demlenen
Damla olma idealinde buğular
Buğularda oynaşan yakamoz değil
Çarpık-çurpuk çehreler
Damla olma çabasındaki
Gözlerimdeki nem kadar
Adam olmaya çabalamamış
Büyük aşk iddiasının
Mağlup savaşçıları.
Çarpılmış çehrelerinde
Kalmamış ne ay şavkı
Ne meleksi haleler…
Sorma..
Ciğerimde, böğrümde
Sızlar durur
Her birinden hatıra
İçten içe dem vurup
Kan damlayan yareler…

Ona deki…;
Ya doostt, ona de ki..;

Eridi sızım-sızım
Yağan bütün karlar şehrimde
Ve kaderine ram oldu
Öldü bütün berfinler…
Kapımı çalıp gitti
Boynu bükük ve mahçup
Onu getireceğini vaad etmiş
Sözünü tutmayan
Bir-bir bütün cemreler…

Ve geldi ardından bahar.
Nev-bahar…
Hem ismi hem cismi
Ayın ondördü ile eş-anlam
Kazılı, çakılı yüreğimde..

Nev bahar ki;
Sonsuz umutların
ve dahi mutlulukların
yegane muştusuydu
tüm sözlerimizde, acemi şiirlerimizde
ve….
Ve yeminle taçlanmış vaatlerimizde…

Ona de ki…
Ya dooossttt, ona de ki…;

Mart ta, nisan da geçti
Mayıs can çekişmede…
Sevgili sigaramın
Katranı ciğerlerime
Geçen ayların
Katran karası yalnızlığı
Tüm hücrelerime
Çöreklenmiş sevişiyor
Çekip gitmiş
Hain sevgili yerine….

Ona de ki..
Ya dooostt, ona de ki..;

Mayıs ta geçiyor
Mayıs haziran arefesi…
Vakit yolculuk vakti
Kıblesi değişmiş yollar var artık
Rotası değişmiş yolculuklar…
Yeminle yoğrulmuş sevgiler
Vaat edilmiş yolculuklar
Nasıl unutuldu, nasıl yok sayıldı
Geçen zaman içinde?
Yaşanmışlıkların ve yaşanmamışlıkların
Girift muhasebesi olur mu yüreğinde?
Ya vicdan..? vicdan muhasebesi..?
Paslı çivi sancısıyla
Saplanmaz mı “insanım..” diyenlerin
Uykusuz gecelerine…?
Yaşanmamışlıklar, pişmanlıklar
Katık olmaz mı
“ seviyorum…” diyenlerin
sözlerine, sohbetlerine..?

ona de ki;
ya dostttttt….

Hani nerde?
Sevgiler,
Sözler,
Yeminler,
Vaatler…
Hani nerde?

Nerde ya dost, nerde?

Ona de ki;
Şimdi yürek
Portmantoda asılı unutulmuş
Kekeme vicdanların
Hükmettiği bir mahkumiyeti çekmekte
Süzülen grimsi dumanların
Bitmeyen nöbetinde…