Ölü Ruhlar Ormanı - Jean-Christophe Grange
Jeanne Korowa tek bir hata yaptı.

Katili ormanda arıyordu.

Oysa orman katilin içindeydi.

İnsanın içindeki vahşi çocuk gibi.
Krallardan cücelere... Yıldızlardan çocuklara...


Genç ve yalnız bir kadın olan Yargıç Jeanne Korowa, tesadüfen şahit olduğu bir psikiyatri seansı sayesinde Paris’te işlenen tüyler ürpertici seri cinayetlerin failini keşfetmiştir. Ama elinde hiçbir kanıt yoktur ve katilin peşine tek başına düşmek zorundadır.
Böylece Guatemala, Nikaragua ve Arjantin’de soluk soluğa ve kanlı bir takip başlar.

Yaz tatiliyle beraber polisiye severler de silkinmeye başladılar. Çünkü alışık olduğumuz üzere yaz mevsimi polisiyelerin daha sıklıkla yayınlandığı daha doğrusu daha çok okunduğu bir mevsim. HAliyle bu dönemin önemli isimlerinden birisi de Jean-Christophe Grange. Ölü Ruhlar Ormanı, biraz tüylerimizi ürpertecek bir öyküye sahip. Genç ve yalnız bir kadın olan Yargıç Jeanne Korowa gittiği bir pskiyatri seansında Paris’te işlenen seri cinayetlerin katilini keşfeder. Birtakım yamyamlık işaretlerini fark eden Jeanne, tek başına katilin peşine düşer. Bu noktadan sonra onu esrarengiz ve kanlı bir takip beklemektedir. Çünkü Jeanne Korowa, elindeki verilerle katilin orjinini aramak için Güney Amerika’ya kadar gidecektir. Kızıl Nehirler, Taş Meclis ve Kurtlar İmparatorluğu gibi gerilim ve polisiye klasiklerinin yazarı Jean-Christophe Grangé, yine tüyler ürperten bir roman okurlarla buluşuyor. Grangé’ın diğer romanlarına nazaran olayların akışı ilk sayfalarda daha yavaş olsa da çok geçmeden kitap bir Grangé romanı kılığına bürünerek okuru kanlı cinayetlerin peşinden sürüklüyor. Nikaragua ve Arjantin’i anlatan tasvirler, bu ülkelerin yakın geçmişlerine dair notlar ve gerçek bilgiler kimi yerlerde gerilimin daha da artmasını sağlıyor. Grange hayranlarını ve polisiye severleri mutlu edecek bir yaz okuması.

Çağlayan Çevik
Bir Paragraf