Son üç yıldır büyük bir ekonomik krizle boğuşan ülkemiz Yunanistan’da alınan önlemlerle durumun biraz düzeleceğini umut etmiştik. Ama son günlerde yaşananlar durumun daha da çıkmaza girdiğini, her şeyin daha da zorlaştığını gösteriyor. Yunanistan borç batağının içinde kıvranıyor. İşsizlik almış başını gidiyor, yabancı yatırımcılar ülkemizi terk ediyor.

Maaşlarda kesintiler, işten çıkarılmalar devam ediyor. Halk en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor. Ekonomi durmadan geriliyor, gittikçe küçülüyor. Bu durum, Yunanistan’da yakın bir zamanda yaşam seviyesinin iyice düşeceğini gösteriyor. Troyka yapılması vaat edilenlerin yarısının bile yapılmadığını iddia ediyor. Durum bu kadar vahim iken üçüncü memorandum da meclisten geçti. Bu vahim durum maaşlarda kesinti yapılarak, vergileri arttırarak, memurları işten çıkararak düzeltilebilir mi bilemiyorum. Umarım bu sancılı dönem bu tip önlemlerle aşılabilir…

Ülkede yaşanan bu ekonomik kriz doğal olarak siyasette de bir kriz yaşanmasına neden oluyor. Hükümet üçüncü memorandum oylamasından hasar alarak çıktı. Önümüzdeki günlerde kabinede bir takım değişikliklere gidilmesi bekleniyor. Kabine değişikliği bu krizin aşılmasında etkili olur mu orası da ayrı bir konu. Görünen tek bir gerçek, hükümeti çok zor günlerin beklediği… Bu duruma hükümet ne kadar dayanabilir o da ayrı bir konu. Yakın gelecekte erken seçime gidileceğini düşünenlerin sayısı son günlerde iyice arttı. Bu kriz ortamında erken seçim de ne kadar doğru, erken seçim neyi değiştirir, neyi düzeltebilir o da tartışılması gereken ayrı bir konu. Ekonomik krizle birlikte siyasi kriz de gündeme damgasını vururken, biz Batı Trakya Türk Azınlığı olarak her zamanki gibi kendi kavgalarımız ve iç çekişmelerimizle uğraşıyoruz. SİRİZA milletvekilleri Ayhan Karayusuf ve Hüseyin Zeybek’in yayınladıkları ortak basın açıklamasına, DİMAR milletvekili adayı ve eski milletvekili İlhan Ahmet yaptığı açıklamayla tepki gösterdi. Bu tepkiye de SİRİZA milletvekilleri Ayhan Karayusuf ve Hüseyin Zeybek’in cevap vermesiyle ortalık iyice kızıştı. Eleştirilmek bazen güzel ve gerekli de olsa dozunu iyi ayarlamak gerekiyor. Eleştirileri yaparken kırıcı değil, yapıcı olmaya özen gösterilmeli. Bu hele hele bizim gibi azınlıklar için çok daha önemli. Unutulmamalı ki azınlık olarak bunca sorunumuz dururken bizim bu tür kavga ve çekişmelerle harcanacak ne zamanımız ne de lüksümüz var.

Geçtiğimiz günlerde Eğitim Bakanlığı, DEB Partisi’nin kısa bir süre önce Türkçe – Yunanca eğitim verecek azınlık anaokulu talebinin yer aldığı mektubuna bir cevap gönderdi. Mektupta Eğitim Bakanlığı “Devlet, azınlık anaokulu açmak zorunda değil” diyor. Eğitim Bakanlığı’nın yanıtı uzun yıllardan beri azınlığa yönelik izlenen politikada hiçbir değişiklik olmadığını bize bir kez daha gösterdi.

Geçtiğimiz günlerde toplum olarak yine güzel bir dayanışma ve yardımlaşma örneği sergiledik. Batı Trakya Kadın Platformu yardım amaçlı kermesin bu yıl dördüncüsünü Yassıköy’de gerçekleştirdi. Bu yıl kermesten; dördüncü kez düzenlenmesine, merkezi bir yerde gerçekleşmemesine ve ekonomik krize rağmen hiç de küçümsenmeyecek bir gelir elde edildi. Düzenlenen kermesle ilgili T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener’in Eşi Nurel Şener ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide Nurel Şener, “Batı Trakya’da beni en mutlu eden şeylerden biri de en ufak bir etkinlikte bile bir araya gelebilmek. Hep birlik beraberlik, bir bütünlük içinde olabilmek.” ifadelerini kullandı. Gerçekten biz toplum olarak gerektiği zaman birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek pek çok başarıya imza atmış bir topluluğuz.

Dileğimiz bu birlik ve beraberlik ruhunun hep devam etmesi…