sensizlikmis
MFC Üyesi
- Konum
- -Kampala-
-
- Üyelik Tarihi
- 7 Tem 2016
-
- Mesajlar
- 5,490
-
- MFC Puanı
- 469
Türkiye'de 15 Temmuz'da yapılan darbe girişimi sonrası yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler Amerikan basınında geniş yer buluyor.
New York Times Gazetesi, bugünkü sayısında yazı işleri kurulu tarafından kaleme alınan, Türkiye ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Gazete ayrıca ekonomi sayfalarında, darbe girişimi ardından Türkiye'nin ekonomik geleceğiyle ilgili karamsar bir tablo çizen bir analize de yer verdi.
New York Times gazetesinde bugün yayınlanan, "Türkiye'nin Yeni Anti Amerikancılığı şeklinde adlandırılan başyazısı şöyle;
Anti Amerikancılık ateşlendi'
"Başarısız bir darbe girişimiyle sarsılan Türk hükümeti ve vatandaşlarının çoğu birilerini suçlamak konusunda çaresiz kaldı. Gerçekleri araştırmak yerine, darbe girişimi için ABD'yi suçladılar. Tüm bunlar yeni bir anti Amerikancılığı ateşledi. Hükümet, gerçek ve hayali düşmanlara karşı kapsamlı baskı oluşturmaya başladı. Tüm bu gelişmeler hem NATO hem de Amerika ile Türkiye'nin uzun vadeli istikrarlı ilişkileri konusunda ciddi bir risk oluşturuyor
Parmakları Washington'u işaret ediyor'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer Türk liderlerine göre 15 Temmuz darbesinin arkasındaki suçlu, 1999 yılından beri Pennsylvania'da yaşayan ve darbe girişiminin arkasında olduğunu yalanlayan Müslüman din adamı Fethullah Gülen. Ancak hükümet yanlısı basın, toplumun tüm kesimlerinden siyasi liderler ve sıradan vatandaşlar da darbe girişiminin arkasında olduğunu yalanlamasına rağmen Washington'a işaret ediyorlar. Geçen hafta Amerika'nın Ortadoğu'daki en üst rütbeli komutanı Orgeneral Joseph Votel, geçen hafta katıldığı üst düzey bir güvenlik toplantısında Amerikalılarla birlikte çalışan Türk komutanların tasfiye edilip hapse atıldığını ve bu konuda endişelerini dile getirdi. Erdoğan, Votel'i darbecilerin tarafını tutmakla suçlayıp, Batı'nın darbeyi ve terörü desteklediğini söyledi.
"Bu arada, hükümet yanlısı Yeni Şafak gazetesi CIA'yi ve Afganistan'da eskiden bir NATO komutanı olarak görev yapan Orgeneral John Campbell'ı darbe girişiminin arkasında olmakla suçladı. Gazete ayrıca darbe girişiminin gerçekleştiği gün, Woodrow Wilson Merkezi'nde Ortadoğu programını yöneten Henri Barkey'i Istanbul yakınlarında bir adada akademisyenlerle gerçekleştirdiği bir toplantıyı, yaptığı bir kaç telefon konuşmasını gizli toplantı ve şüpheli etkinlik değerlendirip darbenin arkasında olmakla suçladı. Barkey'e, karşı kanıt var mı? Yeni Şafak ayrıca darbe gecesi Amerika'nın Erdoğan'a suikast düzenlemeye çalıştığını yazdı.
ABD'nin böyle bir girişimde bulunması mantıklı değil'
"Bu bölge büyük kaos içerisindeyken, Amerika'nın, işbirliği NATO ittifakının güvenliği ve IŞİD'le mücadele açısından hayati olan müttefikini istikrarsızlaştırmak için böyle bir girişimde bulunması hiç mantıklı ve anlaşılabilir değil. Erdoğan'ın belirttiği gibi darbe girişiminde 237 kişinin ölmesinin, Türkleri sarsması anlaşılabilir ancak ikiyüzlü ve alaycı bir oyun oynanıyor. Erdoğan, darbeyi yeterince kınamayan Batı'yı eleştiriyor. Ancak alarm verip aralarında bakanlıklar, okullar, üniversiteler ve ordu' da görevli 66 bin kişiyi işten atıyor. Bu krizi onları temizlemek için kullanıyor. "
Gülen'in iadesi için kanıt yok'
"Amerikalı yetkililer Erdoğan'ın Washington'a bu baskısını, daha bir kaç yıl öncesine kadar müttefik olduğu Gülen'in iadesini sağlamak için olduğunu düşünüyor. Amerikalılar Türkiye'den gelen belgelerde Gülen'in iadesini gerektirecek her hangi bir kanıt görmediklerini söylüyor. Amerikalı yetkililer, Gülen'in ABD'de olduğu için yasal hakları olduğunu, Adalet Bakanlığı'nın özellikle iade kararını vermeden önce titiz bir süreç izlemesi gerekliliğini ve özellikle gelen raporlar doğrultusunda işkence yapıldığını Türkler'e hatırlattılar. Türkiye komplo teorilerini bir kenara bırakıp bu darbe girişiminin ardındaki gerçekleri bulmalıdır.
Türkiye Rusya'ya yaklaşabilir'
"Gülen üzerinden yaşanan gerginlikler giderek artıp kötüleşirse, bu gerilimin sonrasında Washington, Türkiye'nin Rusya ile daha yakınlaşabileceğini düşünüyor. Amerikalı yetkililer, Türkler'in IŞİD ile yapılan mücadelede işbirliği yapmaya devam edeceğini, - pazartesi günü Ankara'yı ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford dahil olmak üzere - özel güvenceler verdiklerini söylüyorlar. Uzun vadede bakıldığında ABD ve NATO'nun elinde çok derin sorunlar var. Demokratik normlardan uzaklaşmış bir hayati müttefikle ne yapabilir? Amerikalı yetkililer, bu konuda çeşitli seçenekleri çalışmaya başladıklarını ifade ettiler. NATO bugüne kadar antidemokratik davranışların sonuçlarını açıklamamış olabilir ancak seçenekler inceleniyor. NATO tarafından olası atılacak bir adım bile Erdoğan'ı muhtemelen öfkelendirmeye yetecektir. Türkiye'nin güvenilir bir müttefik olup olmadığını, Batı'nın ilke ve uygulamalarını ne derecede kapsadığını, NATO olmadan sürekli gelişimini ve güvenliğini nasıl sağlayacağını görmek zor
Salıcı: New York Times'ın yazsısı çok ağır'
ABD'de darbe girişimi sonrasında çeşitli temaslarda bulunan TBMM heyeti, başkent Washington'dan dün akşam saatlerinde New York'a geldi.
New York'ta temaslarını sürdüren TBMM heyetinde yer alan CHP Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, New York'tan Haber Türk televizyonuna bağlanıp temaslarıyla ilgili çeşitli bilgiler verdi.
Salıcı, canlı yayında gazetede yayınlanan yazının çok ağır olduğunu ifade etti, "New York Times çok ağır bir yazı yayınlamış. Üzülerek okuduk. TBMM heyeti olarak New York'ta sürdürdüğümüz temaslar çerçevesinde New York Times gazetesinin yazı işleri kuruluyla da görüşeceğiz dedi.
mynet
New York Times Gazetesi, bugünkü sayısında yazı işleri kurulu tarafından kaleme alınan, Türkiye ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Gazete ayrıca ekonomi sayfalarında, darbe girişimi ardından Türkiye'nin ekonomik geleceğiyle ilgili karamsar bir tablo çizen bir analize de yer verdi.
New York Times gazetesinde bugün yayınlanan, "Türkiye'nin Yeni Anti Amerikancılığı şeklinde adlandırılan başyazısı şöyle;
Anti Amerikancılık ateşlendi'
"Başarısız bir darbe girişimiyle sarsılan Türk hükümeti ve vatandaşlarının çoğu birilerini suçlamak konusunda çaresiz kaldı. Gerçekleri araştırmak yerine, darbe girişimi için ABD'yi suçladılar. Tüm bunlar yeni bir anti Amerikancılığı ateşledi. Hükümet, gerçek ve hayali düşmanlara karşı kapsamlı baskı oluşturmaya başladı. Tüm bu gelişmeler hem NATO hem de Amerika ile Türkiye'nin uzun vadeli istikrarlı ilişkileri konusunda ciddi bir risk oluşturuyor
Parmakları Washington'u işaret ediyor'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer Türk liderlerine göre 15 Temmuz darbesinin arkasındaki suçlu, 1999 yılından beri Pennsylvania'da yaşayan ve darbe girişiminin arkasında olduğunu yalanlayan Müslüman din adamı Fethullah Gülen. Ancak hükümet yanlısı basın, toplumun tüm kesimlerinden siyasi liderler ve sıradan vatandaşlar da darbe girişiminin arkasında olduğunu yalanlamasına rağmen Washington'a işaret ediyorlar. Geçen hafta Amerika'nın Ortadoğu'daki en üst rütbeli komutanı Orgeneral Joseph Votel, geçen hafta katıldığı üst düzey bir güvenlik toplantısında Amerikalılarla birlikte çalışan Türk komutanların tasfiye edilip hapse atıldığını ve bu konuda endişelerini dile getirdi. Erdoğan, Votel'i darbecilerin tarafını tutmakla suçlayıp, Batı'nın darbeyi ve terörü desteklediğini söyledi.
"Bu arada, hükümet yanlısı Yeni Şafak gazetesi CIA'yi ve Afganistan'da eskiden bir NATO komutanı olarak görev yapan Orgeneral John Campbell'ı darbe girişiminin arkasında olmakla suçladı. Gazete ayrıca darbe girişiminin gerçekleştiği gün, Woodrow Wilson Merkezi'nde Ortadoğu programını yöneten Henri Barkey'i Istanbul yakınlarında bir adada akademisyenlerle gerçekleştirdiği bir toplantıyı, yaptığı bir kaç telefon konuşmasını gizli toplantı ve şüpheli etkinlik değerlendirip darbenin arkasında olmakla suçladı. Barkey'e, karşı kanıt var mı? Yeni Şafak ayrıca darbe gecesi Amerika'nın Erdoğan'a suikast düzenlemeye çalıştığını yazdı.
ABD'nin böyle bir girişimde bulunması mantıklı değil'
"Bu bölge büyük kaos içerisindeyken, Amerika'nın, işbirliği NATO ittifakının güvenliği ve IŞİD'le mücadele açısından hayati olan müttefikini istikrarsızlaştırmak için böyle bir girişimde bulunması hiç mantıklı ve anlaşılabilir değil. Erdoğan'ın belirttiği gibi darbe girişiminde 237 kişinin ölmesinin, Türkleri sarsması anlaşılabilir ancak ikiyüzlü ve alaycı bir oyun oynanıyor. Erdoğan, darbeyi yeterince kınamayan Batı'yı eleştiriyor. Ancak alarm verip aralarında bakanlıklar, okullar, üniversiteler ve ordu' da görevli 66 bin kişiyi işten atıyor. Bu krizi onları temizlemek için kullanıyor. "
Gülen'in iadesi için kanıt yok'
"Amerikalı yetkililer Erdoğan'ın Washington'a bu baskısını, daha bir kaç yıl öncesine kadar müttefik olduğu Gülen'in iadesini sağlamak için olduğunu düşünüyor. Amerikalılar Türkiye'den gelen belgelerde Gülen'in iadesini gerektirecek her hangi bir kanıt görmediklerini söylüyor. Amerikalı yetkililer, Gülen'in ABD'de olduğu için yasal hakları olduğunu, Adalet Bakanlığı'nın özellikle iade kararını vermeden önce titiz bir süreç izlemesi gerekliliğini ve özellikle gelen raporlar doğrultusunda işkence yapıldığını Türkler'e hatırlattılar. Türkiye komplo teorilerini bir kenara bırakıp bu darbe girişiminin ardındaki gerçekleri bulmalıdır.
Türkiye Rusya'ya yaklaşabilir'
"Gülen üzerinden yaşanan gerginlikler giderek artıp kötüleşirse, bu gerilimin sonrasında Washington, Türkiye'nin Rusya ile daha yakınlaşabileceğini düşünüyor. Amerikalı yetkililer, Türkler'in IŞİD ile yapılan mücadelede işbirliği yapmaya devam edeceğini, - pazartesi günü Ankara'yı ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford dahil olmak üzere - özel güvenceler verdiklerini söylüyorlar. Uzun vadede bakıldığında ABD ve NATO'nun elinde çok derin sorunlar var. Demokratik normlardan uzaklaşmış bir hayati müttefikle ne yapabilir? Amerikalı yetkililer, bu konuda çeşitli seçenekleri çalışmaya başladıklarını ifade ettiler. NATO bugüne kadar antidemokratik davranışların sonuçlarını açıklamamış olabilir ancak seçenekler inceleniyor. NATO tarafından olası atılacak bir adım bile Erdoğan'ı muhtemelen öfkelendirmeye yetecektir. Türkiye'nin güvenilir bir müttefik olup olmadığını, Batı'nın ilke ve uygulamalarını ne derecede kapsadığını, NATO olmadan sürekli gelişimini ve güvenliğini nasıl sağlayacağını görmek zor
Salıcı: New York Times'ın yazsısı çok ağır'
ABD'de darbe girişimi sonrasında çeşitli temaslarda bulunan TBMM heyeti, başkent Washington'dan dün akşam saatlerinde New York'a geldi.
New York'ta temaslarını sürdüren TBMM heyetinde yer alan CHP Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, New York'tan Haber Türk televizyonuna bağlanıp temaslarıyla ilgili çeşitli bilgiler verdi.
Salıcı, canlı yayında gazetede yayınlanan yazının çok ağır olduğunu ifade etti, "New York Times çok ağır bir yazı yayınlamış. Üzülerek okuduk. TBMM heyeti olarak New York'ta sürdürdüğümüz temaslar çerçevesinde New York Times gazetesinin yazı işleri kuruluyla da görüşeceğiz dedi.
mynet