s3rdar
MFC Üyesi
- Konum
- Bodrum Muğla
-
- Üyelik Tarihi
- 10 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 768
-
- MFC Puanı
- 54
Türkiye Gazetesi yazarı Fuat Uğur bugünkü köşesinde Nazlı Ilıcak'ın skandal sözlerini yorumladı. "Yazıklar olsun" dedi.
Koza-İpek grubu şirketlerine, Fethullahçı Terör Örgütü'ne finans sağladığı, Cemaatin himmet paralarını yağmaladığı ve çeşitli usulsüzlükler yapıldığı iddiasıyla sürdürülen soruşturma neticesinde Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 133. Maddesi gereği Kayyum atanması kararı verildi malum. Kararı veren Türkiye Cumhuriyeti yargısı.
Grubun medya şirketleri de aynı uygulamayla karşı karşıya kaldı ama "medya susturuluyor" diye algı oluşturmak daha rantabl geldiği için olsa gerek, Koza-İpek grubunun iki televizyonunda sürekli canlı yayın yapılarak ilgi de canlı tutulmak isteniyor.
Bu yayınlara bir ara göz atarken grubun gazetelerinde yazan Nazlı Ilıcak'a rastladım. Malum konuşmalarını yaptı ve ardından öyle bir şey söyledi ki şaşırdım kaldım.
Aynen şöyle:
"Bakın 1 Kasım geliyor. 1 Kasım'da Osmanlı saltanatını yıkmıştık, şimdiki 1 Kasım'da da Cumhuriyet saltanatını yıkacağız"
Çok ağır ve niyeti belli eden bir söz. Çekim yapan kameraman bile dayanamayıp "Ne demek istiyorsunuz, Cumhuriyet saltanat mı, Osmanlı'nın yıkılması ne demek?" diye sorular yöneltti.
Evet, Osmanlı'yı emperyalist devletler yıktı. İstanbul işgal edildi. O vakit de mütareke basını vardı ve Nazlı Ilıcak gibiler o gazetelerde yazıp çizip "İngiliz mandası yoksa Amerikan mandası mı olsak" diye tartışıyorlar, bu arada Mustafa Kemal'i hain ilan ediyorlardı.
Şimdi Nazlı Ilıcak'ın deyimiyle "Cumhuriyet Saltanatı" var. Ve tabii yine aynı emperyalist devletlerin Mustafa Kemal gibi istenmeyen adam ilan ettiği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu Cumhuriyet'in başı.
Nazlı Ilıcak onların sözcülüğünü yapıyor.
Yazıklar olsun.
Ergenekoncular kaçmadı ama bunlar tek tek tüydüler
Çok ilginç bir durum.
Cemaatçi örgüt mensubu yargıç ve savcıların açtığı Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalarda askerler hiçbir zaman "Şuraya giremezsiniz, buraya giremezsiniz" diye direniş yapıp olay çıkarmamışlardı. Cemaat ulusalcı askerleri tasfiye edip yerlerine kendi adamlarını doldurmak için davaların içine önlerine kim geldiyse koymuşlardı. Ama onlardan yurt dışına kaçan sayısı ise beşi bulmadı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bile hukuka güvenip gidip teslim olmuştu. Kendisini suçlu görmeyen insanların tavrı budur zaten.
Ama şimdi haklarında dava açılan ya da açılacağı haberi sızan Gülen örgütünün mensuplarına bakın bir. Hepsi tek tek yurt dışına tüydüler. Koza-İpek grubunun başındaki Akın İpek de buna dâhil.
Yargıya güvenmeyen kendine güvenmiyordur.
Koza-İpek grubu şirketlerine, Fethullahçı Terör Örgütü'ne finans sağladığı, Cemaatin himmet paralarını yağmaladığı ve çeşitli usulsüzlükler yapıldığı iddiasıyla sürdürülen soruşturma neticesinde Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 133. Maddesi gereği Kayyum atanması kararı verildi malum. Kararı veren Türkiye Cumhuriyeti yargısı.
Grubun medya şirketleri de aynı uygulamayla karşı karşıya kaldı ama "medya susturuluyor" diye algı oluşturmak daha rantabl geldiği için olsa gerek, Koza-İpek grubunun iki televizyonunda sürekli canlı yayın yapılarak ilgi de canlı tutulmak isteniyor.
Bu yayınlara bir ara göz atarken grubun gazetelerinde yazan Nazlı Ilıcak'a rastladım. Malum konuşmalarını yaptı ve ardından öyle bir şey söyledi ki şaşırdım kaldım.
Aynen şöyle:
"Bakın 1 Kasım geliyor. 1 Kasım'da Osmanlı saltanatını yıkmıştık, şimdiki 1 Kasım'da da Cumhuriyet saltanatını yıkacağız"
Çok ağır ve niyeti belli eden bir söz. Çekim yapan kameraman bile dayanamayıp "Ne demek istiyorsunuz, Cumhuriyet saltanat mı, Osmanlı'nın yıkılması ne demek?" diye sorular yöneltti.
Evet, Osmanlı'yı emperyalist devletler yıktı. İstanbul işgal edildi. O vakit de mütareke basını vardı ve Nazlı Ilıcak gibiler o gazetelerde yazıp çizip "İngiliz mandası yoksa Amerikan mandası mı olsak" diye tartışıyorlar, bu arada Mustafa Kemal'i hain ilan ediyorlardı.
Şimdi Nazlı Ilıcak'ın deyimiyle "Cumhuriyet Saltanatı" var. Ve tabii yine aynı emperyalist devletlerin Mustafa Kemal gibi istenmeyen adam ilan ettiği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu Cumhuriyet'in başı.
Nazlı Ilıcak onların sözcülüğünü yapıyor.
Yazıklar olsun.
Ergenekoncular kaçmadı ama bunlar tek tek tüydüler
Çok ilginç bir durum.
Cemaatçi örgüt mensubu yargıç ve savcıların açtığı Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi davalarda askerler hiçbir zaman "Şuraya giremezsiniz, buraya giremezsiniz" diye direniş yapıp olay çıkarmamışlardı. Cemaat ulusalcı askerleri tasfiye edip yerlerine kendi adamlarını doldurmak için davaların içine önlerine kim geldiyse koymuşlardı. Ama onlardan yurt dışına kaçan sayısı ise beşi bulmadı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bile hukuka güvenip gidip teslim olmuştu. Kendisini suçlu görmeyen insanların tavrı budur zaten.
Ama şimdi haklarında dava açılan ya da açılacağı haberi sızan Gülen örgütünün mensuplarına bakın bir. Hepsi tek tek yurt dışına tüydüler. Koza-İpek grubunun başındaki Akın İpek de buna dâhil.
Yargıya güvenmeyen kendine güvenmiyordur.