-
- Üyelik Tarihi
- 8 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 17,522
-
- MFC Puanı
- 3,901
Napolyon? Napolyon kimdir? Napolyon asıl adı nedir?
Asıl adı Napoleon di Buonaparte olan Napolyon Bonapart, 15 Ağustos 1769da İtalyan kökenli küçük soylu bir ailenin çocuğu olarak Korsika Adasının Ajaccio şehrinde doğdu. Avukat Carlo Buonaparte ile Laetitia Ramolinonun sekiz çocuğundan ikincisidir. 1779da Fransadaki Brienne Askeri Okuluna parasız yatılı olarak başladı. Matematikteki başarısı sayesinde 1784te Paristeki askeri akademiye kabul edildi. Bu okuldan 1785 yılında topçu subayı olarak mezun oldu. Aynı yıl içerisinde babasını ölmesiyle ailesinin geçimini sağlamak durumunda kaldı. 1789daki Fransız Devrimini destekledi ve doğum yeri Korsikaya yayılması için çalıştı. Napolyon Bonapart, 1793 Tulon Ayaklanması sırasında asker olarak ön plana çıktı.
Kral taraftarı Tulon halkı devrim yönetimine karşı ayaklanarak İngilizlerden yardım istedi, İngilizler gelip Tulon Limanını kuşattı. Bonapart tarafından hazırlanan plan sayesinde İngilizler kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldılar. Bu başarısı üzerine Bonapart henüz 24 yaşındayken generalliğe terfi ettirildi. 1794te İtalyadaki topçu birliklerinin komutanlığına getirildi. Bu sırada, Kamu Selamet Komitesi Başkanı Maximilien Robespierre idaresindeki on aylık Terör Dönemi 1794ün Temmuz ayında sona erdi ve Robespierre kardeşler idam edildi. Napolyon, Augustin Robespierre ile ilişkisi nedeniyle yeni yönetim tarafından şüpheli görüldü ve tutuklandı. Kısa bir süre Antibes Kalesinde tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Parise döndükten sonra yönetimi ele alan Ulusal Konvansiyona karşı hareketi bastırmak için Paul François Barras ile Lazare Carnotun kuvvetlerine katıldı. Olaylar kısa zamanda gelişerek yeni bir anayasanın ve Direktuvarlıkın doğmasına yol açtı. Napolyon 1796da İtalyadaki Fransız kuvvetlerine başkomutan oldu.
Napolyon Bonapart kimdir
Bu arada General de Beauharnaisin dul karısı olan büyük aşkı Josephine ile evlendi. 1796nın Nisan ayında ilk İtalya seferine çıktı. Stratejik ustalığın bir şaheseri sayılan İtalya seferi büyük başarı ile sonuçlandı. Avusturya ile girişilen savaşta sırasıyla Millesimo, Mondovi, Lodi, Castiglione, Arcole, Rivoli Meydan Savaşlarında üst üste düşmanı bozguna uğrattı. Sayıca az olan kuvvetleriyle düşmanın pek üstün kuvvetlerine karşı kazandığı bu başarılar Avrupada şaşkınlık uyandırdı. 18 Ekim 1797de imzalanan Campo Formio Antlaşması ile Venedik Avusturyaya bırakılıyor, karşılığında da Belçika ve İyon Adaları alınıyordu. Antlaşmayla Venedik Cumhuriyeti tarihten silindi. Dalmaçya kıyıları ile Adigeye kadar olan Venedik topraklarını almakla Avusturya Adriyatik Denizi ne çıkıyordu. Yedi Adayı alan Fransa, Osmanlı İmparatorluğu ile komşu oluyordu. Bu önemli siyasi olayla Fransa Avusturyaya gücünü göstermiş, Napolyon da İtalyadaki Fransız yönetimini kabul ettirmiş oluyordu. Bir savaşı kazanmak için ne gerekir sorusuna para, para, para yanıtını vermiştir. 1798 yılında Direktuvar yönetimi tarafından Napolyonun İngiltereyi kuşatması istendi. Ancak İngilizleri kendi topraklarında yenmek mümkün görünmüyordu. Napolyon, Mısır ve doğu ticaret yollarını ele geçirmek üzere 1798de Mısır seferine çıktı, Piramitler Muharebesinde Osmanlı-Memluk ordusunu yendikten sonra Mısırı ele geçirdi. Suriyeyi alıp oradan ya İstanbula ya da Hindistana yürümek isteyen General Bonaparte, Akkada Cezzar Ahmet Paşaya yenildi. Kahireye geçen Bonapart, 1 Ağustos 1799 tarihinde Abukir Muharebesinde Osmanlı ordusunu yenilgiye uğrattı. Mısırda istediklerini tam olarak gerçekleştiremeyen Napolyon, kısa bir süre sonra Fransadaki siyasi bunalımı haber aldı ve 3 bin Fransız askerini Mısırda bırakarak Fransaya döndü.
Darbeyle İktidarı Aldı
Napolyon 1799da askeri bir hükümet darbesiyle Direktuvarlık yönetimine son verdi ve Pariste iktidarı eline geçirdi. 10 yıl boyunca kendisini Fransanın başına geçiren Birinci Konsül unvanını aldı. Böylece Napolyonun diktatörlük dönemi başlamış oldu. 1800de Kuzey İtalyada Marengo Meydan Savaşında Fransanın azılı düşmanı Avusturya ordusunu yendi. Bu dönemde bir dizi reform gerçekleştirdi. 1800de Fransa Merkez Bankasını (Banque de France) kurdu. Maliyeyi düzeltti. Üniversiteleri çağın ihtiyacına uygun şekilde düzenledi. İdari alanda bazı reformlar gerçekleştirerek valilerin ve belediye başkanlarının siviller arasından seçilmelerini ve kendilerini seçen tek merkeze karşı sorumlu olmalarını sağladı; mahkemeleri ve emniyet örgütünü yeniden düzenledi. Legion dHonneur nişanını çıkardı. 1802de ulusal bir referandum düzenlendi ve halka Napolyonun ömür boyu konsül olmasını onaylayıp onaylamadıkları soruldu. Yüzde 99luk bir onayla Ömür Boyunca Konsül ilan edildi.
İmparator Napolyon
18 Mayıs 1804te kendisini Fransa İmparatoru ilan ettirdi, Papa VII. Piusun elinden taç giydi. Böylece I. Napolyon unvanını alan Bonapart, agresif bir savaş stratejisine yönelerek yayılma siyasetine başladı. Eski rejimin kurumlarını canlandırıp aile çevresine unvanlar ve rütbeler dağıtarak yeni bir soylu sınıfı ve saray yaşamı yarattı; kurduğu yeni rejim bir monarşi görünümünü aldı. 21 Mart 1804de yürürlüğe giren Fransız Medeni Kanununu hazırlattı. Ertesi yıl kendisini İtalya Kralı ilan etti. İtalya Cumhuriyetinin yerini alan İtalya Krallığının özerk yönetim biçimini daha da sınırladı. Ülkeyi kral naibi olarak üvey oğlu Eugène de Beauharnaisnin yönetimine bıraktı.
Fetih Yılları;
İngiltere 1805te Fransaya karşı Avusturya, Rusya, İsveç ve iki Sicilyayı birleştirerek üçüncü bir koalisyon kurdu. Ekim ayında Fransız-İspanyol birleşik donanmasının Trafalgar Deniz Savaşında İngiliz donanması karşısında yenilmesi üzerine Napolyon, İngiltere yerine onun müttefiklerini hedef aldı. Fransız ordusunu Manş kıyılarından Orta Avrupaya yürüten Napolyon, Ulm ve Austerlitz zaferleriyle Avusturya ve Napoliyi savaş dışı bıraktı. Bourbonlardan alınan Napoli Krallığının başına ağabeyi Joseph Bonapartı getirdi. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğunun 1806da dağılmasına yol açtı. İngiltere ve Rusya ile dördüncü koalisyonu kuran Prusyayı Jena-Auerstedt Muharebesinde yenilgiye uğrattı. 1807 kışında başlattığı Polonya seferi sırasında Eylauda Ruslara karşı başarısızlığa uğradı ancak birkaç ay sonra Friedlanddaki savaşı kazandı.
Çar I. Aleksandr ile Tilsitte yaptığı görüşme sonucu Rusya ile bir antlaşma imzaladı. Batı ve Orta Avrupanın tartışmasız tek egemeni durumuna geldi. 1807de Etruryayı topraklarına kattı, 1808de Papalık Devletlerini işgal etti, Portekizi fethetti, İspanyaya el koydu. 1808de İspanyada IV. Carlos ile VII. Ferdinandı tahttan uzaklaştırıp yerine Napoliden çağırdığı ağabeyi Josephi getirdi. Ancak 2 Mayıs 1808de Madrid halkı ayaklanınca İngiltere ordusu bunu fırsat bilerek saldırıya geçti. Fransız Generali Junato Dupontun teslim olması, imparatorluğun saygınlığını önemli ölçüde sarstı. Ordusuyla İspanya üzerine yürüdü, düşmanlarını dağıttı ve 4 Aralık 1808 Madridi yeniden ele geçirdi. Avusturya ve İngiltere 1809da beşinci koalisyonu kurdu. Nisan 1809da Bavyerayı işgal eden Avusturya Arşidükü Karlın ordusunun üzerine yürümek zorunda kaldı. Wagramdaki kanlı savaştan sonra barışa zorladığı Avusturya ile ekimde Schönbrunn Antlaşmasını imzalayarak Dalmaçya kıyılarını İlirya Eyaleti adıyla topraklarına kattı.
Vâris sahibi olma amacıyla yeniden evlenmeye karar vererek Josephinei boşadı ve Nisan 1810da Avusturya imparatorunun kızı Arşidüşes Marie-Louise ile evlendi. 1811de çocukları II. Napolyon dünyaya geldi. Doğar doğmaz Roma Kralı ilan edildi. Yaklaşık 700 bin kişiden oluşan Büyük Ordu denen ordusuyla 1812de Rusya seferine çıktı. Borodino Meydan Savaşında Rus ordusunu yok ettikten sonra Moskovaya girdi. Ancak Ruslar geri çekilirken geçtikleri her yeri yakmışlardı. Napolyon açlık tehlikesi yüzünden kışın Rusyadan çıkmak zorunda kaldı. Yolda ordusu fena halde hırpalandı. Napolyon soğuktan, hastalıktan, çete savaşlarından kuvvetlerinin büyük bölümünü kaybetti. General Maletnin kendisine yönelik darbe planını öğrenince Parise dönüşünü hızlandırdı ve Maletyi idam ettirdi.
Fetihlerden Sürgüne
Olağanüstü bir hızla örgütlediği 400 bin kişilik yeni ordusu, Şubat-Mart 1813te Fransaya karşı altıncı koalisyonu kurmuş olan Rusya, Prusya, İsveç ve İngiltere orduları karşısında Mayıs ve Haziran aylarında bir dizi zafer elde etti. Ancak Ekim ayındaki Leipzig Savaşında, Avusturyanın da katıldığı altıncı koalisyonun kendisininkinden iki kat daha fazla olan güçleri karşısında ağır bir yenilgiye uğrayarak tüm Alman topraklarından çekildi. Hollanda ve Almanya devletleri ayaklanırken İspanya, Fransa egemenliğinden çıktı. 31 Mart 1814te Müttefik orduları Parise girdi. Napolyonun eski dışişleri bakanlarından Charles Maurice de Talleyrandın kurduğu geçici hükümet şehrin anahtarını Çar I. Aleksandra verdi. Napolyon Nisan ayında Elba Adasına sürüldü. Bourbon Hanedanının yeniden tahta çıkması ve monarşi yönetimine dönülmesi kabul edildi. XVIII. Louis 3 Mayıs 1814te törenlerle karşılandığı Pariste tahta çıktı. Napolyon bu ilk sürgünde ancak 10 ay kaldı, 26 Şubat 1815te adadan kaçarak Fransaya gitti. Parise gelip tahta geçti. Gelişme üzerine XVIII. Louis kaçmak zorunda kaldı. Napolyon, müttefiklere baş eğdirmek üzere harekete geçti, 18 Haziran 1815te Belçikada Waterloo Meydan Savaşında İngiliz-Prusya kuvvetlerine yenildi. Parise gitti. Tahtı bırakması için zorlandı. İngilizler tarafından Saint Helena Adasına sürüldü ve altı yıllık acıklı bir esaretten sonra 1821de 52 yaşında öldü. 1840ta külleri törenle Fransaya getirildi ve Pariste Invalidese gömüldü.
Asıl adı Napoleon di Buonaparte olan Napolyon Bonapart, 15 Ağustos 1769da İtalyan kökenli küçük soylu bir ailenin çocuğu olarak Korsika Adasının Ajaccio şehrinde doğdu. Avukat Carlo Buonaparte ile Laetitia Ramolinonun sekiz çocuğundan ikincisidir. 1779da Fransadaki Brienne Askeri Okuluna parasız yatılı olarak başladı. Matematikteki başarısı sayesinde 1784te Paristeki askeri akademiye kabul edildi. Bu okuldan 1785 yılında topçu subayı olarak mezun oldu. Aynı yıl içerisinde babasını ölmesiyle ailesinin geçimini sağlamak durumunda kaldı. 1789daki Fransız Devrimini destekledi ve doğum yeri Korsikaya yayılması için çalıştı. Napolyon Bonapart, 1793 Tulon Ayaklanması sırasında asker olarak ön plana çıktı.
Kral taraftarı Tulon halkı devrim yönetimine karşı ayaklanarak İngilizlerden yardım istedi, İngilizler gelip Tulon Limanını kuşattı. Bonapart tarafından hazırlanan plan sayesinde İngilizler kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldılar. Bu başarısı üzerine Bonapart henüz 24 yaşındayken generalliğe terfi ettirildi. 1794te İtalyadaki topçu birliklerinin komutanlığına getirildi. Bu sırada, Kamu Selamet Komitesi Başkanı Maximilien Robespierre idaresindeki on aylık Terör Dönemi 1794ün Temmuz ayında sona erdi ve Robespierre kardeşler idam edildi. Napolyon, Augustin Robespierre ile ilişkisi nedeniyle yeni yönetim tarafından şüpheli görüldü ve tutuklandı. Kısa bir süre Antibes Kalesinde tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Parise döndükten sonra yönetimi ele alan Ulusal Konvansiyona karşı hareketi bastırmak için Paul François Barras ile Lazare Carnotun kuvvetlerine katıldı. Olaylar kısa zamanda gelişerek yeni bir anayasanın ve Direktuvarlıkın doğmasına yol açtı. Napolyon 1796da İtalyadaki Fransız kuvvetlerine başkomutan oldu.
Napolyon Bonapart kimdir
Bu arada General de Beauharnaisin dul karısı olan büyük aşkı Josephine ile evlendi. 1796nın Nisan ayında ilk İtalya seferine çıktı. Stratejik ustalığın bir şaheseri sayılan İtalya seferi büyük başarı ile sonuçlandı. Avusturya ile girişilen savaşta sırasıyla Millesimo, Mondovi, Lodi, Castiglione, Arcole, Rivoli Meydan Savaşlarında üst üste düşmanı bozguna uğrattı. Sayıca az olan kuvvetleriyle düşmanın pek üstün kuvvetlerine karşı kazandığı bu başarılar Avrupada şaşkınlık uyandırdı. 18 Ekim 1797de imzalanan Campo Formio Antlaşması ile Venedik Avusturyaya bırakılıyor, karşılığında da Belçika ve İyon Adaları alınıyordu. Antlaşmayla Venedik Cumhuriyeti tarihten silindi. Dalmaçya kıyıları ile Adigeye kadar olan Venedik topraklarını almakla Avusturya Adriyatik Denizi ne çıkıyordu. Yedi Adayı alan Fransa, Osmanlı İmparatorluğu ile komşu oluyordu. Bu önemli siyasi olayla Fransa Avusturyaya gücünü göstermiş, Napolyon da İtalyadaki Fransız yönetimini kabul ettirmiş oluyordu. Bir savaşı kazanmak için ne gerekir sorusuna para, para, para yanıtını vermiştir. 1798 yılında Direktuvar yönetimi tarafından Napolyonun İngiltereyi kuşatması istendi. Ancak İngilizleri kendi topraklarında yenmek mümkün görünmüyordu. Napolyon, Mısır ve doğu ticaret yollarını ele geçirmek üzere 1798de Mısır seferine çıktı, Piramitler Muharebesinde Osmanlı-Memluk ordusunu yendikten sonra Mısırı ele geçirdi. Suriyeyi alıp oradan ya İstanbula ya da Hindistana yürümek isteyen General Bonaparte, Akkada Cezzar Ahmet Paşaya yenildi. Kahireye geçen Bonapart, 1 Ağustos 1799 tarihinde Abukir Muharebesinde Osmanlı ordusunu yenilgiye uğrattı. Mısırda istediklerini tam olarak gerçekleştiremeyen Napolyon, kısa bir süre sonra Fransadaki siyasi bunalımı haber aldı ve 3 bin Fransız askerini Mısırda bırakarak Fransaya döndü.
Darbeyle İktidarı Aldı
Napolyon 1799da askeri bir hükümet darbesiyle Direktuvarlık yönetimine son verdi ve Pariste iktidarı eline geçirdi. 10 yıl boyunca kendisini Fransanın başına geçiren Birinci Konsül unvanını aldı. Böylece Napolyonun diktatörlük dönemi başlamış oldu. 1800de Kuzey İtalyada Marengo Meydan Savaşında Fransanın azılı düşmanı Avusturya ordusunu yendi. Bu dönemde bir dizi reform gerçekleştirdi. 1800de Fransa Merkez Bankasını (Banque de France) kurdu. Maliyeyi düzeltti. Üniversiteleri çağın ihtiyacına uygun şekilde düzenledi. İdari alanda bazı reformlar gerçekleştirerek valilerin ve belediye başkanlarının siviller arasından seçilmelerini ve kendilerini seçen tek merkeze karşı sorumlu olmalarını sağladı; mahkemeleri ve emniyet örgütünü yeniden düzenledi. Legion dHonneur nişanını çıkardı. 1802de ulusal bir referandum düzenlendi ve halka Napolyonun ömür boyu konsül olmasını onaylayıp onaylamadıkları soruldu. Yüzde 99luk bir onayla Ömür Boyunca Konsül ilan edildi.
İmparator Napolyon
18 Mayıs 1804te kendisini Fransa İmparatoru ilan ettirdi, Papa VII. Piusun elinden taç giydi. Böylece I. Napolyon unvanını alan Bonapart, agresif bir savaş stratejisine yönelerek yayılma siyasetine başladı. Eski rejimin kurumlarını canlandırıp aile çevresine unvanlar ve rütbeler dağıtarak yeni bir soylu sınıfı ve saray yaşamı yarattı; kurduğu yeni rejim bir monarşi görünümünü aldı. 21 Mart 1804de yürürlüğe giren Fransız Medeni Kanununu hazırlattı. Ertesi yıl kendisini İtalya Kralı ilan etti. İtalya Cumhuriyetinin yerini alan İtalya Krallığının özerk yönetim biçimini daha da sınırladı. Ülkeyi kral naibi olarak üvey oğlu Eugène de Beauharnaisnin yönetimine bıraktı.
Fetih Yılları;
İngiltere 1805te Fransaya karşı Avusturya, Rusya, İsveç ve iki Sicilyayı birleştirerek üçüncü bir koalisyon kurdu. Ekim ayında Fransız-İspanyol birleşik donanmasının Trafalgar Deniz Savaşında İngiliz donanması karşısında yenilmesi üzerine Napolyon, İngiltere yerine onun müttefiklerini hedef aldı. Fransız ordusunu Manş kıyılarından Orta Avrupaya yürüten Napolyon, Ulm ve Austerlitz zaferleriyle Avusturya ve Napoliyi savaş dışı bıraktı. Bourbonlardan alınan Napoli Krallığının başına ağabeyi Joseph Bonapartı getirdi. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğunun 1806da dağılmasına yol açtı. İngiltere ve Rusya ile dördüncü koalisyonu kuran Prusyayı Jena-Auerstedt Muharebesinde yenilgiye uğrattı. 1807 kışında başlattığı Polonya seferi sırasında Eylauda Ruslara karşı başarısızlığa uğradı ancak birkaç ay sonra Friedlanddaki savaşı kazandı.
Çar I. Aleksandr ile Tilsitte yaptığı görüşme sonucu Rusya ile bir antlaşma imzaladı. Batı ve Orta Avrupanın tartışmasız tek egemeni durumuna geldi. 1807de Etruryayı topraklarına kattı, 1808de Papalık Devletlerini işgal etti, Portekizi fethetti, İspanyaya el koydu. 1808de İspanyada IV. Carlos ile VII. Ferdinandı tahttan uzaklaştırıp yerine Napoliden çağırdığı ağabeyi Josephi getirdi. Ancak 2 Mayıs 1808de Madrid halkı ayaklanınca İngiltere ordusu bunu fırsat bilerek saldırıya geçti. Fransız Generali Junato Dupontun teslim olması, imparatorluğun saygınlığını önemli ölçüde sarstı. Ordusuyla İspanya üzerine yürüdü, düşmanlarını dağıttı ve 4 Aralık 1808 Madridi yeniden ele geçirdi. Avusturya ve İngiltere 1809da beşinci koalisyonu kurdu. Nisan 1809da Bavyerayı işgal eden Avusturya Arşidükü Karlın ordusunun üzerine yürümek zorunda kaldı. Wagramdaki kanlı savaştan sonra barışa zorladığı Avusturya ile ekimde Schönbrunn Antlaşmasını imzalayarak Dalmaçya kıyılarını İlirya Eyaleti adıyla topraklarına kattı.
Vâris sahibi olma amacıyla yeniden evlenmeye karar vererek Josephinei boşadı ve Nisan 1810da Avusturya imparatorunun kızı Arşidüşes Marie-Louise ile evlendi. 1811de çocukları II. Napolyon dünyaya geldi. Doğar doğmaz Roma Kralı ilan edildi. Yaklaşık 700 bin kişiden oluşan Büyük Ordu denen ordusuyla 1812de Rusya seferine çıktı. Borodino Meydan Savaşında Rus ordusunu yok ettikten sonra Moskovaya girdi. Ancak Ruslar geri çekilirken geçtikleri her yeri yakmışlardı. Napolyon açlık tehlikesi yüzünden kışın Rusyadan çıkmak zorunda kaldı. Yolda ordusu fena halde hırpalandı. Napolyon soğuktan, hastalıktan, çete savaşlarından kuvvetlerinin büyük bölümünü kaybetti. General Maletnin kendisine yönelik darbe planını öğrenince Parise dönüşünü hızlandırdı ve Maletyi idam ettirdi.
Fetihlerden Sürgüne
Olağanüstü bir hızla örgütlediği 400 bin kişilik yeni ordusu, Şubat-Mart 1813te Fransaya karşı altıncı koalisyonu kurmuş olan Rusya, Prusya, İsveç ve İngiltere orduları karşısında Mayıs ve Haziran aylarında bir dizi zafer elde etti. Ancak Ekim ayındaki Leipzig Savaşında, Avusturyanın da katıldığı altıncı koalisyonun kendisininkinden iki kat daha fazla olan güçleri karşısında ağır bir yenilgiye uğrayarak tüm Alman topraklarından çekildi. Hollanda ve Almanya devletleri ayaklanırken İspanya, Fransa egemenliğinden çıktı. 31 Mart 1814te Müttefik orduları Parise girdi. Napolyonun eski dışişleri bakanlarından Charles Maurice de Talleyrandın kurduğu geçici hükümet şehrin anahtarını Çar I. Aleksandra verdi. Napolyon Nisan ayında Elba Adasına sürüldü. Bourbon Hanedanının yeniden tahta çıkması ve monarşi yönetimine dönülmesi kabul edildi. XVIII. Louis 3 Mayıs 1814te törenlerle karşılandığı Pariste tahta çıktı. Napolyon bu ilk sürgünde ancak 10 ay kaldı, 26 Şubat 1815te adadan kaçarak Fransaya gitti. Parise gelip tahta geçti. Gelişme üzerine XVIII. Louis kaçmak zorunda kaldı. Napolyon, müttefiklere baş eğdirmek üzere harekete geçti, 18 Haziran 1815te Belçikada Waterloo Meydan Savaşında İngiliz-Prusya kuvvetlerine yenildi. Parise gitti. Tahtı bırakması için zorlandı. İngilizler tarafından Saint Helena Adasına sürüldü ve altı yıllık acıklı bir esaretten sonra 1821de 52 yaşında öldü. 1840ta külleri törenle Fransaya getirildi ve Pariste Invalidese gömüldü.
Alıntıdır.