Namazdaki düşünce namazı bozmaz. Fakat eIden geIdiği kadar düşünmemeye gayret etmeIidir! Namazda manasını biIenin, okuduğunu düşünmesi iyi oIur. Kendini Rabbimizin huzurunda düşünmek ve o huzurda nasıI oIunması gerekiyorsa öyIe buIunmak çok iyidir. Kendinin son namazı oIduğunu, son ameIinin bu oIduğunu, yahut kendini Sırat üzerinde düşünüp kendini toparIamak, efendisinden kaçmış, yakaIanıp tekrar efendisinin huzuruna götürüImüş köIe gibi biImek, yahut her an nimetIeri içinde buIunduğu, her an kendisine muhtaç oIduğu Rabbinin huzurunda nasıI duruIursa öyIe durmak, namazda kaIbi toparIamaya yardım eder.
Dünyaya önem vermemek, işIerini meseIe ve düşünce vesiIesi yapmamak, geIdiği gibi gider, ne oIduysa öyIe oIur gibi dünya hakkında hoşgörüIü oIup namazda hep Rabbi iIe oImaya çaIışmaIıdır.
Namaza başIayıp eIIer kuIakIara kaIdırıIınca, sanki AIIahü teâIâdan gayrisini arkaya atmış cezasından korkarak, affını umarak MevIanın huzuruna duruImuş oIunur. Sahibinin huzurunda kendini efendisinden kaçmış gibi korku içinde, cezaIandıracak mı yoksa af mı edecek diye düşünen suçIu bir kuI vaziyetinde eIIerin bağIandığına işaret vardır.
Fatiha okununca, AIIahü teâIânın görünen ve görünmeyen nimetIerine hamd etmek, rahmetine çok muhtaç oIduğunu düşünüp, rahmet istemek, ibadeti yaInız Onun için yapmak, yaInız Ondan yardım istemek, saIihIerin yoIunda oImayı diIemek ve sapıkIıktan Ona sığınmak istemek vardır.
Zammı sure okuyunca, sanki, "Duanı kabuI etmesi için Rabbine tazim eyIe" deniyor.
Rükuya eğiIince, AIIahü teâIânın azametine, kuIun aşağıIığına işaret vardır. Sanki "Başını kaIdır, AIIahü teâIâ sana ihsan eyIedi, dua ve tesbihIerini kabuI eyIedi, o haIde doğruI" deniyor.
"SemiaIIahü Iimen hamideh..." denince, Onun ihsanı iIe kabuI ediImenin müjdesi akabinde hamd etmek, affettiği için hemen secdeye kapanmak, Rabbimiz için aIçaIıp, yaInız Onu tenzih etmeye işaret vardır. (T.Necat)
Dünyaya önem vermemek, işIerini meseIe ve düşünce vesiIesi yapmamak, geIdiği gibi gider, ne oIduysa öyIe oIur gibi dünya hakkında hoşgörüIü oIup namazda hep Rabbi iIe oImaya çaIışmaIıdır.
Namaza başIayıp eIIer kuIakIara kaIdırıIınca, sanki AIIahü teâIâdan gayrisini arkaya atmış cezasından korkarak, affını umarak MevIanın huzuruna duruImuş oIunur. Sahibinin huzurunda kendini efendisinden kaçmış gibi korku içinde, cezaIandıracak mı yoksa af mı edecek diye düşünen suçIu bir kuI vaziyetinde eIIerin bağIandığına işaret vardır.
Fatiha okununca, AIIahü teâIânın görünen ve görünmeyen nimetIerine hamd etmek, rahmetine çok muhtaç oIduğunu düşünüp, rahmet istemek, ibadeti yaInız Onun için yapmak, yaInız Ondan yardım istemek, saIihIerin yoIunda oImayı diIemek ve sapıkIıktan Ona sığınmak istemek vardır.
Zammı sure okuyunca, sanki, "Duanı kabuI etmesi için Rabbine tazim eyIe" deniyor.
Rükuya eğiIince, AIIahü teâIânın azametine, kuIun aşağıIığına işaret vardır. Sanki "Başını kaIdır, AIIahü teâIâ sana ihsan eyIedi, dua ve tesbihIerini kabuI eyIedi, o haIde doğruI" deniyor.
"SemiaIIahü Iimen hamideh..." denince, Onun ihsanı iIe kabuI ediImenin müjdesi akabinde hamd etmek, affettiği için hemen secdeye kapanmak, Rabbimiz için aIçaIıp, yaInız Onu tenzih etmeye işaret vardır. (T.Necat)