- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Mustafa Kemalin 19 Mayıs 1919 yılında Kurtuluş Mücadelesini başlattığı Samsunun, Türk Kurtuluş Tarihinde müstesna bir yeri vardır. Çok eski çağların ticaret ve kültür merkezi, liman şehridir. Günümüze kadar bu görünümünü devam ettirmiştir. Bugün de bu özelliğini korumaktadır. İç Anadolunun Karadenize açılan penceresidir. Kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşımına sahiptir.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlamasında ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda müstesna bir yere sahip olan Samsun, Cumhuriyet tarihimiz içinde de Karadeniz Bölgesinin ve ülkemizin önemli bir merkezi haline gelmiştir. Her ne kadar henüz gereği gibi değerlendirilemeyen doğal ve ekonomik potansiyele sahip olmakla birlikte, Samsun halen Karadeniz Bölgesinin nüfus, sanayi, ticaret, doğal ve kültürel varlıklar ve zenginlikler açısından en büyük ilidir.
Doğu Karadeniz boyunca kıyılara yapışık olarak uzanan dağlar, Samsun'a ülkemizin iki büyük ve verimli ovasını armağan edercesine iç kısımlara çekilip sonra tekrar kıyıya paralel yoluna devam etmiştir. Verimli Çarşamba ve Bafra Ovaları ile bu ovalara hayat veren Yeşilırmak ve Kızılırmak, Samsun'un belirgin coğrafi karakteristik özellikleridir. Bu ovalarda yetiştirilen tarımsal ürünler, bölgemizin ticari ve sınai varlığının da asıl etkenleridir.
İlimizin 957.888 ha. toprak büyüklüğünün % 46.87 si tarım alanı olup, bu alanlarda başta tütün, buğday, pirinç, şekerpancarı, mısır, fındık, ayçiçeği, meyve ve sebze olmak üzere, çok çeşitli ürün yetiştirilmektedir. İlin tarımsal durumu nedeniyle, tarıma dayalı sanayinin teşviki ve geliştirilmesi gereklidir.
Organize Sanayi Bölgesi büyük ölçüde tamamlanmış olup, Kavak ve Bafra Organize Sanayi Bölgelerinin bitirilme çalışmaları devam etmektedir.
Her geçen yıl çeşitli bölüm ve fakültelerin eklenmesi ile gelişen Ondokuz Mayıs Üniversitesinin şu anki öğrenci sayısı 30,000dur. Üniversitemiz Samsunun kültür odağı ve gurur kaynağıdır.
Coğrafi konumu itibariyle bölgenin merkezi durumunda bulunan ilimizde hemen hemen tüm kuruluşları bölge müdürlükleri yer almaktadır.
2. Samsun
Samsun İlimiz insanlık tarihi açısından çok eski bir yerleşim alanıdır. Başta bugünkü şehrin merkezi olmak üzere Kızılırmak vadisi, Kavak, Tekkeköy, Çarşamba ovasında eski çağlardan beri insan iskan edilmiş ve yaşam sürmüştür.
Orta Taş Devrinde (Mezolitik. M.Ö 10000-5000) insanların Tekkeköyde bulunan sığınaklarda yaşadıkları ve bölgenin en eski yerleşimcileri oldukları bilinmektedir. Yine Cilalı Taş Devri (Neolitik. MÖ. 5000-4000) ile Bakır-Tunç Devrinde (Kalkolitik. M.Ö.4000-1700) insanların Samsun merkez Dündar Tepe, Kavak Kalenderoğlu ve Bafra İkiztepe de sürekli iskan oluşturarak yaşamlarını devam ettirdikleri yapılan arkeolojik kazılardan anlaşılmaktadır.
Samsun İli sınırları içerisinde devlet kurarak yaşayan en eski topluluk Gaşkalardır. Bu medeniyette Gasgaslar da denilmektedir. (M.Ö.5000-3500) Bilinen bu ilk medeniyeti takiben bütün Kuzey Anadoluya hakim olan Paflagonlar Kızılırmak Havzasında yaşamışlardır. (m.ö. 3000-1100) Hititler (M.Ö. 2000-1200) Frigyalılar (M.Ö. 1182-M.Ö. 676) Kimmerler (M.Ö. 676), Lidyalılar (M.Ö. 1200-547 bugün Kara Samsun adıyla isimlendirilen yere ENETE adında bir site kurdular) Miletliler (İyonya) (M.Ö.2000- M.Ö.400) Egeden Karadeniz yoluyla ENETEye yerleşerek Amisus veya Amisos ismini verdiler. Perslerin (M.Ö.550-330) Lidya Kralı Krezusu yenmeleri sonunda M.Ö. 546 Amisos, Pers İmparatorluğunun eline geçti. M.Ö. 331 yılında Büyük İskenderin Persleri yenmesi sonucu Makedonya İmparatorluğu eline geçen Amisos, İskenderin ölümüyle Pers kökenli Kont Krallığı (M.Ö. 255-63) kuruldu. Amisos Kont Krallığının başkenti oldu. Daha sonra M.Ö. 1. yy da Roma İmparatorluğu hakimiyetine giren Amisos M.S. 385 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla Bizans İmparatorluğunun sınırları içerisinde kaldı. Amisos M.S 860 yılında Abbasiler zamanında halife Mutassımın emriyle Malatyalı korkunç Ömer komutasındaki kuvvetler tarafından ele geçirilmiş ise de Bizaslılar tarafından tekrar geri alınmıştır. Türklerin Anadoluya girmesiyle birlikte 1. Türkler birlikleri zamanında Danişmentliler tarafından Samsun kuşatılmış ise de alınamamıştır. Anadolu Selçukluları zamanında Samsunun Müslüman yerleşim yerleri 1.185 yılında Anadolu Selçuklu hakimiyetine geçmiştir. İlk defa Amisos ismi Selçuklular tarafından Samsun olarak değiştirilerek kullanılmaya başlanılmıştır. Haçlı Seferleri sonrası başkent Trabzon olmak üzere Trabzon Rum İmparatorluğu Rum İmparatorluğu egemenliğine giren Samsun Cenevizlilerin Karadenizde ticareti ellerine geçirmeleri sonucunda 100 yıl kadar burada yaşamışlardır. Bu tarihlerde Türklerin yaşadığı Samsuna Müslüman Samsun 3 km. mesafede bulunan Cenevizlileri ticaret sitesine de Gavur Samsun denilmiştir.
1.071 yılında Malazgirt Savaşından sonra Danişmentliler tarafından alınamayan Samsunun deniz kıyısında bir kale kurarak Müslüman Samsunu oluşturduktan sonra 1.243 Kösedağ Savaşı sonrası Trabzon Rum İmparatorluğu egemenliğine girmiş ise de 1.296 yılında tekrar Anadolu Türklerinin eline geçmiş ve 1.389 yılında da Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti çökerken Canik Beyliğine de başkentlik yapmıştır.
3. Mütareke Yıllarında Samsun
3.1. Rum Pontus Cemiyetlerinin Bölücü Faaliyetleri
20 yüzyıl başlarında bölücü faaliyetler, Anadolu topraklarına yayıldı. Bu bölgede bağımsız bir devlet kurmak gayesi ile harekete geçen gruplardan biri de Doğu Karadenizdeki Rumlardı. 1904 te Merzifondaki Amerikan Kolejinde Pontus Rum Cemiyeti adı altında bir teşkilat kurulmuş ve hızla çevreye yayılmıştı. Papadopulaos adlı bir öğretmen tarafından kurulan bu cemiyet, okul müdürü Mr.Whitenin önderliğinde teşkilatlanmasını sürdürürken bir taraftan da itilaf devletlerinin desteğini sağlamıştır.Merzifonda Anadolu Kolejinde bir tek Türk talebe yoktu. 135 talebenin 108i Ermeni, 27si Rumdu. Okul müdürü, diğer kolejlerde olduğu gibi, bir papazdı. 1893de misyonerlerin tertiplediği devlet aleyhine yapılan gösterilerin planlayıcıları arasında Merzifon Anadolu Koleji müdürü olan papaz da bulunuyordu.
Kısa sürede birçok kasabada teşkilatlanan Pontus Cemiyeti, başta Müdafa-i Meşruta olmak üzere yeni yeni kuruluşlar ile bölgede teşkilatlanıyor, bir tarafta da 20 yaşından büyük her üyenin silahlandırılmasına çalışıyordu. Kısa sürede 14 şube açan Müdafa-i Meşruta Cemiyetinin Çarşamba, Bafra, Havza ve Kavak ta da şubeleri bulunduğu gibi Avrupa devletleriyle işbirliği yapmak gayesiyle Mukaddes Anadolu Rum Cemiyeti adı altında yurt dışı ağırlıklı bir teşkilatı da vardı.
1.Dünya Savaşı yıllarında İtilaf devletlerinin açık desteğini de kazanan bölücü Rumlar, çalışmalarını daha bir yoğunlaştırarak, Çarlık Rusyasından da silah almayı başardılar. İngilizlerce de Mondros Mütarekesinin hemen ardından sadece Samsun Rumlarına 10,000 tüfek dağıtılmış, İstanbuldaki Rum Patrikhanesinin ve Yunanistanın isteği üzerine son 50 yılda Samsun ve yöresine göçmen adı altında 50,000 Rum yerleştirilmiş bunların 25,000 kadarı Pontus Çeteleri saflarında yer alarak Samsun ve Merkez kazaya bağlı köylerde 500 civarında kundaklama, öldürme, yaralama gibi olaylara katılarak, yoketme/Jenosid kampanyasına girişmişlerdir.
9.Ordu Müfettişi olarak Mustafa Kemalin 19 Mayıs 1919da Samsuna çıktığı gün, şehirde İngiliz askerleri vardı ve Merzifon dahil, bölgede önemli bir askeri güç olarak bulunuyorlardı.Mustafa Kemal, 21 Mayısta Harbiye Nezareti (Genel Kurmay) ne gönderdiği raporda; Samsun ve dolaylarında 40 kadar bölücü Rum çetesi bulunduğunu, Müslüman halkın kaygı ve korku içinde yaşadığını, Rum Çetelerine karşı bir tedbir olmak üzere bazı Laz çetelerinin para karşılığı bölgeye getirilip Rum saldırılarına karşı kullanıldığını belirtti. Söz konusu çetelerden biri ve en kuvvetlisi; Giresun Bölgesinde üstlenmekle birlikte Karadenizin hemen her yerinde baskınlar düzenleyen, Rum çetelerini sık sık zor durumlara düşüren Topal Osman çetesi idi . Mustafa Kemalin Samsun bölgesinde görüştüğü ilk kişilerden birisi de Topal Osman olmuştur.
Yunan donanmasının 9 Haziran 1921 de İneboluyu bombalaması üzerine taşkınlıklarını iyice artıran Rum Çetelerine karşı Ankara Hükümeti, 26 Haziran 1921de Karadenizdeki Rum nüfusunun başka bölgelere yerleştirilmesini kararlaştırdı. Nurettin Paşa komutasında Sivasta kurulan Merkez ordusuna tenkil hareketi görevi verildi. Merkez Ordusu Komutanlığı da Pontusçulukla uğraşanlar hakkında tutuklama kararı alarak bunları birer birer yakalamaya başladı. Merzifondaki Amerikan Koleji de kapatıldı ve yöneticileri yurtdışı edildi. Bu arada Samsun ve Trabzon metropolit merkezleri basılarak çok sayıda silah ve belge ele geçirildi.İtilaf devletleri, Rumlara karşı alınan bu tedbirleri tesirsiz hale getirmek için bazı teşebbüslerde bulunmaya başlayınca da Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Dışişlerinden aşağıdaki nota yı almakta gecikmedi:
Pontus Devleti fikrini İstanbuldaki Rum Patrikhanesi ve Yunanistan yeniden diriltmişlerdir. Samsun ve Marmara denizi yöresinde şimdiye kadar 200,000den fazla Türk öldürülmüştür. Türk kadınlarının ırzına geçilmiş, köyleri yakılmıştır. Türk uyruklu Rumlar, Yunanistan tarafından silah altına alınmaktadır. Karadeniz Rumlarını etkisiz hale getirmek için Anadolu içlerine nakledilmektedirler. Samsun bölgesindeki Rum köylerinden 2,500 tüfek ve bir milyondan fazla mermi ele geçirilmiştir.
Merkez Ordusu kuvvetlendirilerek sayısı artırılmış ve 1922 yılının başlarından itibaren de Pontus ayaklamasının bastırılmasına geçilmiştir. Bunun için de bölgeye dağılan milli kuvvetler, asi Rum köylerini ve onların dayanağı olmuş yerleri birer birer taramaya başladı. Sonunda, Pontus hayali ile başlayan Rumların elebaşıları ve onların yardakçıları tamamen yok edildi. Bir çıban başı olarak senelerce etkinliğini sürdüren Rumların bu tutumu kökünden kaldırıldı. Bunun için de Merkez Ordusuunca ele geçirilen çetelerden 10,886sı kısmen affedildi. Orduya sığınmayıp direnen 11,188 Rum da öldürüldü. Anadolu içlerinde oturmak zorunda bırakılan Rum kadın ve çocukları da 1923 yılı başlarında vapurlara bindirilerek Yunanistana gönderildi. Böylece, Pontus hayalide sona ermiş oldu.
ı
4. Cumhuriyet Döneminde Samsunla İlgili Olarak Gerçekleşen Bazı Önemli Olaylar
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlamasında ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda müstesna bir yere sahip olan Samsun, Cumhuriyet tarihimiz içinde de Karadeniz Bölgesinin ve ülkemizin önemli bir merkezi haline gelmiştir. Her ne kadar henüz gereği gibi değerlendirilemeyen doğal ve ekonomik potansiyele sahip olmakla birlikte, Samsun halen Karadeniz Bölgesinin nüfus, sanayi, ticaret, doğal ve kültürel varlıklar ve zenginlikler açısından en büyük ilidir.
Doğu Karadeniz boyunca kıyılara yapışık olarak uzanan dağlar, Samsun'a ülkemizin iki büyük ve verimli ovasını armağan edercesine iç kısımlara çekilip sonra tekrar kıyıya paralel yoluna devam etmiştir. Verimli Çarşamba ve Bafra Ovaları ile bu ovalara hayat veren Yeşilırmak ve Kızılırmak, Samsun'un belirgin coğrafi karakteristik özellikleridir. Bu ovalarda yetiştirilen tarımsal ürünler, bölgemizin ticari ve sınai varlığının da asıl etkenleridir.
İlimizin 957.888 ha. toprak büyüklüğünün % 46.87 si tarım alanı olup, bu alanlarda başta tütün, buğday, pirinç, şekerpancarı, mısır, fındık, ayçiçeği, meyve ve sebze olmak üzere, çok çeşitli ürün yetiştirilmektedir. İlin tarımsal durumu nedeniyle, tarıma dayalı sanayinin teşviki ve geliştirilmesi gereklidir.
Organize Sanayi Bölgesi büyük ölçüde tamamlanmış olup, Kavak ve Bafra Organize Sanayi Bölgelerinin bitirilme çalışmaları devam etmektedir.
Her geçen yıl çeşitli bölüm ve fakültelerin eklenmesi ile gelişen Ondokuz Mayıs Üniversitesinin şu anki öğrenci sayısı 30,000dur. Üniversitemiz Samsunun kültür odağı ve gurur kaynağıdır.
Coğrafi konumu itibariyle bölgenin merkezi durumunda bulunan ilimizde hemen hemen tüm kuruluşları bölge müdürlükleri yer almaktadır.
2. Samsun
Samsun İlimiz insanlık tarihi açısından çok eski bir yerleşim alanıdır. Başta bugünkü şehrin merkezi olmak üzere Kızılırmak vadisi, Kavak, Tekkeköy, Çarşamba ovasında eski çağlardan beri insan iskan edilmiş ve yaşam sürmüştür.
Orta Taş Devrinde (Mezolitik. M.Ö 10000-5000) insanların Tekkeköyde bulunan sığınaklarda yaşadıkları ve bölgenin en eski yerleşimcileri oldukları bilinmektedir. Yine Cilalı Taş Devri (Neolitik. MÖ. 5000-4000) ile Bakır-Tunç Devrinde (Kalkolitik. M.Ö.4000-1700) insanların Samsun merkez Dündar Tepe, Kavak Kalenderoğlu ve Bafra İkiztepe de sürekli iskan oluşturarak yaşamlarını devam ettirdikleri yapılan arkeolojik kazılardan anlaşılmaktadır.
Samsun İli sınırları içerisinde devlet kurarak yaşayan en eski topluluk Gaşkalardır. Bu medeniyette Gasgaslar da denilmektedir. (M.Ö.5000-3500) Bilinen bu ilk medeniyeti takiben bütün Kuzey Anadoluya hakim olan Paflagonlar Kızılırmak Havzasında yaşamışlardır. (m.ö. 3000-1100) Hititler (M.Ö. 2000-1200) Frigyalılar (M.Ö. 1182-M.Ö. 676) Kimmerler (M.Ö. 676), Lidyalılar (M.Ö. 1200-547 bugün Kara Samsun adıyla isimlendirilen yere ENETE adında bir site kurdular) Miletliler (İyonya) (M.Ö.2000- M.Ö.400) Egeden Karadeniz yoluyla ENETEye yerleşerek Amisus veya Amisos ismini verdiler. Perslerin (M.Ö.550-330) Lidya Kralı Krezusu yenmeleri sonunda M.Ö. 546 Amisos, Pers İmparatorluğunun eline geçti. M.Ö. 331 yılında Büyük İskenderin Persleri yenmesi sonucu Makedonya İmparatorluğu eline geçen Amisos, İskenderin ölümüyle Pers kökenli Kont Krallığı (M.Ö. 255-63) kuruldu. Amisos Kont Krallığının başkenti oldu. Daha sonra M.Ö. 1. yy da Roma İmparatorluğu hakimiyetine giren Amisos M.S. 385 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasıyla Bizans İmparatorluğunun sınırları içerisinde kaldı. Amisos M.S 860 yılında Abbasiler zamanında halife Mutassımın emriyle Malatyalı korkunç Ömer komutasındaki kuvvetler tarafından ele geçirilmiş ise de Bizaslılar tarafından tekrar geri alınmıştır. Türklerin Anadoluya girmesiyle birlikte 1. Türkler birlikleri zamanında Danişmentliler tarafından Samsun kuşatılmış ise de alınamamıştır. Anadolu Selçukluları zamanında Samsunun Müslüman yerleşim yerleri 1.185 yılında Anadolu Selçuklu hakimiyetine geçmiştir. İlk defa Amisos ismi Selçuklular tarafından Samsun olarak değiştirilerek kullanılmaya başlanılmıştır. Haçlı Seferleri sonrası başkent Trabzon olmak üzere Trabzon Rum İmparatorluğu Rum İmparatorluğu egemenliğine giren Samsun Cenevizlilerin Karadenizde ticareti ellerine geçirmeleri sonucunda 100 yıl kadar burada yaşamışlardır. Bu tarihlerde Türklerin yaşadığı Samsuna Müslüman Samsun 3 km. mesafede bulunan Cenevizlileri ticaret sitesine de Gavur Samsun denilmiştir.
1.071 yılında Malazgirt Savaşından sonra Danişmentliler tarafından alınamayan Samsunun deniz kıyısında bir kale kurarak Müslüman Samsunu oluşturduktan sonra 1.243 Kösedağ Savaşı sonrası Trabzon Rum İmparatorluğu egemenliğine girmiş ise de 1.296 yılında tekrar Anadolu Türklerinin eline geçmiş ve 1.389 yılında da Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti çökerken Canik Beyliğine de başkentlik yapmıştır.
3. Mütareke Yıllarında Samsun
3.1. Rum Pontus Cemiyetlerinin Bölücü Faaliyetleri
20 yüzyıl başlarında bölücü faaliyetler, Anadolu topraklarına yayıldı. Bu bölgede bağımsız bir devlet kurmak gayesi ile harekete geçen gruplardan biri de Doğu Karadenizdeki Rumlardı. 1904 te Merzifondaki Amerikan Kolejinde Pontus Rum Cemiyeti adı altında bir teşkilat kurulmuş ve hızla çevreye yayılmıştı. Papadopulaos adlı bir öğretmen tarafından kurulan bu cemiyet, okul müdürü Mr.Whitenin önderliğinde teşkilatlanmasını sürdürürken bir taraftan da itilaf devletlerinin desteğini sağlamıştır.Merzifonda Anadolu Kolejinde bir tek Türk talebe yoktu. 135 talebenin 108i Ermeni, 27si Rumdu. Okul müdürü, diğer kolejlerde olduğu gibi, bir papazdı. 1893de misyonerlerin tertiplediği devlet aleyhine yapılan gösterilerin planlayıcıları arasında Merzifon Anadolu Koleji müdürü olan papaz da bulunuyordu.
Kısa sürede birçok kasabada teşkilatlanan Pontus Cemiyeti, başta Müdafa-i Meşruta olmak üzere yeni yeni kuruluşlar ile bölgede teşkilatlanıyor, bir tarafta da 20 yaşından büyük her üyenin silahlandırılmasına çalışıyordu. Kısa sürede 14 şube açan Müdafa-i Meşruta Cemiyetinin Çarşamba, Bafra, Havza ve Kavak ta da şubeleri bulunduğu gibi Avrupa devletleriyle işbirliği yapmak gayesiyle Mukaddes Anadolu Rum Cemiyeti adı altında yurt dışı ağırlıklı bir teşkilatı da vardı.
1.Dünya Savaşı yıllarında İtilaf devletlerinin açık desteğini de kazanan bölücü Rumlar, çalışmalarını daha bir yoğunlaştırarak, Çarlık Rusyasından da silah almayı başardılar. İngilizlerce de Mondros Mütarekesinin hemen ardından sadece Samsun Rumlarına 10,000 tüfek dağıtılmış, İstanbuldaki Rum Patrikhanesinin ve Yunanistanın isteği üzerine son 50 yılda Samsun ve yöresine göçmen adı altında 50,000 Rum yerleştirilmiş bunların 25,000 kadarı Pontus Çeteleri saflarında yer alarak Samsun ve Merkez kazaya bağlı köylerde 500 civarında kundaklama, öldürme, yaralama gibi olaylara katılarak, yoketme/Jenosid kampanyasına girişmişlerdir.
9.Ordu Müfettişi olarak Mustafa Kemalin 19 Mayıs 1919da Samsuna çıktığı gün, şehirde İngiliz askerleri vardı ve Merzifon dahil, bölgede önemli bir askeri güç olarak bulunuyorlardı.Mustafa Kemal, 21 Mayısta Harbiye Nezareti (Genel Kurmay) ne gönderdiği raporda; Samsun ve dolaylarında 40 kadar bölücü Rum çetesi bulunduğunu, Müslüman halkın kaygı ve korku içinde yaşadığını, Rum Çetelerine karşı bir tedbir olmak üzere bazı Laz çetelerinin para karşılığı bölgeye getirilip Rum saldırılarına karşı kullanıldığını belirtti. Söz konusu çetelerden biri ve en kuvvetlisi; Giresun Bölgesinde üstlenmekle birlikte Karadenizin hemen her yerinde baskınlar düzenleyen, Rum çetelerini sık sık zor durumlara düşüren Topal Osman çetesi idi . Mustafa Kemalin Samsun bölgesinde görüştüğü ilk kişilerden birisi de Topal Osman olmuştur.
Yunan donanmasının 9 Haziran 1921 de İneboluyu bombalaması üzerine taşkınlıklarını iyice artıran Rum Çetelerine karşı Ankara Hükümeti, 26 Haziran 1921de Karadenizdeki Rum nüfusunun başka bölgelere yerleştirilmesini kararlaştırdı. Nurettin Paşa komutasında Sivasta kurulan Merkez ordusuna tenkil hareketi görevi verildi. Merkez Ordusu Komutanlığı da Pontusçulukla uğraşanlar hakkında tutuklama kararı alarak bunları birer birer yakalamaya başladı. Merzifondaki Amerikan Koleji de kapatıldı ve yöneticileri yurtdışı edildi. Bu arada Samsun ve Trabzon metropolit merkezleri basılarak çok sayıda silah ve belge ele geçirildi.İtilaf devletleri, Rumlara karşı alınan bu tedbirleri tesirsiz hale getirmek için bazı teşebbüslerde bulunmaya başlayınca da Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Dışişlerinden aşağıdaki nota yı almakta gecikmedi:
Pontus Devleti fikrini İstanbuldaki Rum Patrikhanesi ve Yunanistan yeniden diriltmişlerdir. Samsun ve Marmara denizi yöresinde şimdiye kadar 200,000den fazla Türk öldürülmüştür. Türk kadınlarının ırzına geçilmiş, köyleri yakılmıştır. Türk uyruklu Rumlar, Yunanistan tarafından silah altına alınmaktadır. Karadeniz Rumlarını etkisiz hale getirmek için Anadolu içlerine nakledilmektedirler. Samsun bölgesindeki Rum köylerinden 2,500 tüfek ve bir milyondan fazla mermi ele geçirilmiştir.
Merkez Ordusu kuvvetlendirilerek sayısı artırılmış ve 1922 yılının başlarından itibaren de Pontus ayaklamasının bastırılmasına geçilmiştir. Bunun için de bölgeye dağılan milli kuvvetler, asi Rum köylerini ve onların dayanağı olmuş yerleri birer birer taramaya başladı. Sonunda, Pontus hayali ile başlayan Rumların elebaşıları ve onların yardakçıları tamamen yok edildi. Bir çıban başı olarak senelerce etkinliğini sürdüren Rumların bu tutumu kökünden kaldırıldı. Bunun için de Merkez Ordusuunca ele geçirilen çetelerden 10,886sı kısmen affedildi. Orduya sığınmayıp direnen 11,188 Rum da öldürüldü. Anadolu içlerinde oturmak zorunda bırakılan Rum kadın ve çocukları da 1923 yılı başlarında vapurlara bindirilerek Yunanistana gönderildi. Böylece, Pontus hayalide sona ermiş oldu.
ı
4. Cumhuriyet Döneminde Samsunla İlgili Olarak Gerçekleşen Bazı Önemli Olaylar
- 1998de Samsun-Çarşamba Uluslararası Havalimanı resmi olarak açıldı. 1999 Şubatında seferler başladı.