Musevi MOŞE
En büyük çelişkilerden biri: Yahudi ulusunun kurtarıcısı, en büyük Yahudi düşmanlarının evinde yetiştirilmişti. Kuşkusuz, Exodus, yani çıkış hikayesi , Yahudi tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Mikro kozmozda, gelecekte olan olayların küçük bir modelini oluşturmuştur. Salıncakta bir aşağı bir yukarı giden olayları tarih boyunca sürekli görmeye devam edeceğiz. Genel olarak, en üst noktada, Yahudiler yükselmişler, en alt noktada ise, düşüşe uğramışlardır. Exodus hikayesi, nasıl Yahudilerin iyi bir durumdayken ,( Mısıra firavunun kendisi tarafından kabul edilmişlerdi ) çok kötü şartlar içine girdiklerini ( Köle olmuşlardı ) ve daha sona ruhani değerlerin en üst noktasına ulaştıklarını ( Allah tarafından kölelikten kurtarılmışlar ve Sina Dağında Torayı almışlardı ) anlatır. Exodus hikayesinin başladığı noktada, Yosef zamanında Mısıra 70 kişilik bir grup olarak gelen Yahudi ulusu 3 milyon kişi olmuştu. Bu gözüktüğü gibi inanılmaz bir rakam değildir. Tek yapmanız gereken her ailenin 12 çocuğunun olduğunu varsaymaktır. ( Tıpkı Yaakovun çocukları ve bugün İsraelde yaşayan çok dindar Yahudi ailelerinde olduğu gibi ) 5 nesilde bu sayıya kolayca ulaşılacağı hesaplanabilir. Yahudilerin hızla çoğalması Mısırlıları tedirgin etmişti. Yahudiler çok fazla, gelecekte bizlere karşı ayaklanacaklardiye düşünmeye başlamışlardı. Bunun üzerine firavun da soykırımı çağrıştıran bir karar alır: Tüm yahudi oğlanları öldürülecektir! . ( Bu klasik antisemitik olayların gelişim aşamalarıdır- Diasporadaki Yahudi her zaman yaşadığı ülkeye bağlıdır fakat yine de hiçbir zaman ikiyüzlülükle suçlanmaktan kaçamaz. ) Bu sırada Moşe doğar. Ailesi ilk önce onu saklamaya karar verir, fakat birkaç ay sonra, yakında yakalanacaklarını anlarlar. Daha sonra, annesi, bir şekilde oğlunu kurtarmak için onu su geçirmeyen bir sepete koyduktan sonra, Nil nehrinin sularına bırakır. Hepimizin bildiği gibi, onu kurtaran kişi firavunun kızından başka kimse değildir. En büyük çelişkilerden biri ! Bu planın bir parçasıdır. Önceden belirtildiği gibi, ilaç, hastalıktan önce yaratılmıştır. Bu klasik olaylara başka bir örnektir. Bu olay insanın aklına bir soru getirir: Yahudi milletinin kurtarıcısı, Yahudilere düşman olan bir milletin evinde mi yetiştirilecekti? Bunun modern bir versiyonu , Nazi Almanyasından atılacak bir çocuğun Adolf Hitlerin torunu olarak yetiştirilmesi olurdu herhalde. Buradaki olay da tıpkı bunun gibidir. Modern haliyle düşündüğümüzde Moşenin sarayda büyütülmesinin ne kadar ters olduğunu daha iyi anlayabiliriz. MISIR TARİHİ Bu arada, hikayenin bu kısmındaki firavun kimdir ? Yahudi takvimini, dünyanın bugün kullandığı Miladi takvime çevirirsek, Exodus olayı, MÖ 1314- 1313 yılları arasında gerçekleşir. Fakat bu tarih bizi yanlış yönlendirebilir. Öncelikle,modern dünya tarihinde kullandığımız Mısır kronolojileri , insanlık tarihinin en eski uygarlıkları olan Mısır ve Asur krallarını tahmin etmeye çalışan bilim adamları tarafından sadece geçen yüzyıl derlenmiştir. Bu kronolojilerde , çoğunlukla eğitimli tahminlerden oluşmuştur . Eski Mısır hakkında herhangi bir kitap açtığınızda, farklı firavunların ne zaman başta olduğuna dair birçok farklı tahminle karşılaşırsınız. Genel olarak Exodus olayıyla eşleştirilen firavunlar Seti ve Ramsestir. Ramses II, kuşkusuz döneminde en fazla yapı inşa ettiren firavundur. Ve Toranın da Yahudilerin Piton ve Ramses şehirlerini inşa ettiklerini belirtmesi ilginçtir. (Şemot 1:11 ) Tabii ki, onların bu şehirleri inşa etmeleri 116 yıl almıştır. Bu arada da birden fazla firavunun başa geçmiştir. Şaşırtıcı olay, Ramsesten sonra Mısırda 10 senelik bir kaos döneminin yaşanmış olmasıdır. Bu elimizdeki kaynakların aktardığı bilgilerdir. Aslında, Mısır, 10 doğaüstü bela ile yok edildiyse bu durum bilimsel tarihsel kaynaklarla da örtüşmektedir. Bu belalardan sonraki birkaç sene durumun iyi olmaması doğaldır. Ramsesten sonra başa geçen firavunun adı Merenptah idi ve MÖ 13. yüzyılın sonundan 12. Yüzyılın başına kadar Mısırın başındaydı. İlginç olan, onun zamanından , günümüzde İsrael Stele denilen bir tabletin bulunmuş olmasıdır. Bu tablette, Firavun Merenptahın Kenaan , Sina/İsrael bölgesindeki , kampanyalarından bölümler vardır. Bu da İsrael in Toradan başka bir kaynakta görüldüğü ilk yerdir. 3,200 yıllık bir buluntudan söz ediyoruz. Bu da, Yahudi tarihinde Exodustan sonraki bir döneme rast gelmektedir. Tablette neler yazılıdır ? İsrael bir dul. Artık tohumları yok., Yahudi insanları sildik, artık onlar yok . Bu şu anlama geliyor: 1. Mısırlılar, tarihsel olayları belgelerken yalan söylemişler . 3,200 yıl sonra daYahudiler burada, hala hayattadırlar. Mısırlılar , Yahudileri yok etmemişlerdir. Yahudiler, Mısırı terk etmişlerdir. ( Eski toplumlarda, resmi belgelerde, baştaki firavunu kızdırmamak için yalan başarılar yazıldığından bu olay, şaşırtıcı değildir. ) 2. Tarihin bu döneminde, Yahudilerin Kutsal topraklara girdiği zaman, başka ülkelerin belgelerinde İsrael adının geçtiği hakkında sağlam kanıtlarımız var. Bu da arkeolojik açıdan önemli bir buluntu. MISIR PRENSİ Moşe, firavunun torunu olarak yetişir. Firavun , o zamanlar her kimse, dünya üzerindeki en gelişmiş uygarlığın yöneticisi olarak dünya üzerindeki en güçlü kişidir. Moşe, tamamen asimile olup şımarık bir Mısırlı gibi büyüyebilirdi. Fakat firavunun kızı, Moşenin annesini çocuğun bakıcısı olarak işe almıştı , böylece Moşe de hiçbir zaman Yahudilerle bağlarını koparmamış oldu. Bu nedenle ,günün birinde Mısırlı bir nöbetçinin Yahudi bir işçiyi dövdüğünün gördüğünde , buna dayanamayıp, Mısırlı nöbetçiyi öldürmesi şaşırtıcı değildir. Bu olay kulaktan kulağa yayilınca, Moşe canını kurtarmak için kaçmak zorunda kalır. Sina yarımadasının diğer tarafındaki Midyan şehrine kaçar. Orada, Moşe, Yitro ile karşılaşır ve kızlarından biriyle evlenir. Moşenin karısının ismi Tziporahtır ve Tora, onun siyah olduğunu söyler. Moşenin Gerşon ve Eliezer adında iki oğlu olur. ( Haklarında fazla birşey duymayacağız ) , daha sonra da çoban olur. Bu açıdan, Yahudilerin en büyük atalarının da örnek almış olur: Avraam, Yitshak ve Yaakov ve Yaakovun 12 oğlunun hepsi çobandılar . Aklımıza şöyle bir soru gelebilir: Neden Yahudilerin liderlerinin birçoğu çabandı ? Eğer çobanları , işleri sırasında izlediyseniz, birçoğunun bir kösede oturup hayal kurmaktan başka birşey yapmadıklarını görmüşsünüzdür. Bir çobanın düşünmek için çok zamanı vardır, bu da peygamber olabilmek için en fazla gereken şeylerden biridir. İnsanın kendi kendini daha üst bir konuma ,fiziksel gerçekliğin ötesinde sonsuzla ilişki kurduğu yüksek bir boyuta yükseltebilmesi için çok çalışması ve çok düşünmesi gereklidir. Özellikle de düşünmek için zamana ihtiyaç vardır. Yahudi liderlerinin çoban olmalarının bir başka sebebi de çobanların , büyük bir grup canlıyla ilgilenip , onları yönlendirmeleridir. Yahudilerin başında olup onları yönlendirmek, dünyadaki en zor iştir. Yahudi tarihinden öğrendiğimiz en büyük derslerden biri, Yahudileri birleştirmenin ve dünya üzerindeki bu en bireysel toplumu bir arada tutmanın en zorlayıcı işlerden bir olduğudur. Çoban olma, da bu görev için iyi bir alıştırmanın yapılmasını sağlar. YANAN ÇALILAR Bir gün Moşe, koyunlarını otlatırken, yanan bir çalı görür. Moşenin hikayesi , yanan çalı ileTanrının Moşeye göründüğünden bahseder ve birçok derin anlamlar içerdiğinden son derece değerli ve önemlidir. Fakat bizler , Yahudi tarihini analiz ettiğimizden , yanan çalıları Yahudi insanlarla eşanlamlı tutacağız. Oradaki çalılar yanıyordu , fakat çalı ateş tarafından yok edilmiyordu. Yahudi ulusu da , her zaman yok olmanın eşiğinde görülmüş fakat her zaman varolmayı sürdürmeyi başarmıştır. Başka bir açıdan, Yahudilerin Toranın ateşiyle , dünyayı değiştirecek bir ideolojiyle yandıklarını söyleyebiliriz. Moşe, yanan çalıda Tanrıyı gördüğünde Allah, kendini birçok kez , sonsuz bir anlaşma yaptığı ataları Avraam, Yitshak ve Yaakovun Tanrısı olarak tekrar tekrar tanıtır. ( Şemot, Exodus 3:6, 3:13,3:15,3:16,4:5 ) Bu son derece önemli bir bölümdür , çünkü Yahudi tarihinin gelecek dönemlerinde birçok insan ortaya çıkıp - örneğin Hristiyanlar-Tanrının Yahudiler ile yaptığı anlaşmayı bozduğunu ve kendileriyle yeni bir anlaşma yaptığını ( Yunanca, yeni Ahit ) öne süreceklerdir. Fakat Tanrı, sonsuza kadar sürecek anlaşmayı Avraam, Yitshak ve Yaakovla yapmış ve bu birçok kez farklı zamanlarda yenilemiştir. Öğreniyoruz ki, Tanrının ,insanlık hakkında çok önemli planları vardır ve Yahudiler de bu planda önemli bir yere sahipler. Bu noktada, Tanrı Yahudileri Mısırdan çıkarmaya karar verir. Yahudileri Mısıra getirenin de Tanrı olduğunu aklımızdan çıkarmamak önemlidir. Yani Tanrı olabilecek hem iyi hem de kötü olaylardan sorumludur. Talmud, iyi şeylerin yanında, kötüleri için de şükretmemiz gerektiğini söyler. Bir insan öldüğünde, dindar bir Yahudi gerçek yargıç tarafından kutsanacak der, çünkü bizler her zaman fark edemesek de , Tanrının yaptığı her şey bir planın parçasıdır . Bazen, insanları , kötü bir durum içine sokar ki, dünya üzerindeki görevlerini gerçekleştirebilsinler. Kötü olaylar sadece şeytanın işi , iyilikler de Tanrının değildir. Bunları göz önüne alırsak, Mısırda Yahudiler, ulus olarak çok zor bir durumda kalmışlardır , ve böylece Tanrı da onları çıkartıp , Yahudi ulusuyla özel bir ilişki kurabilmiştir. Tanrı, Moşeye bunları anlattıktan sonra şöyle der: Geri dön ve firavuna , insanlarımı gitmek için serbest bırak de İNSANLARIMI GITMELERI IÇIN BIRAK Emredildiği gibi, Moşe, Mısıra geri döner, kardeşi Aaron ile firavunun huzuruna çıkar ve AtalarımınTanrısı sana söylememi istedi ki İnsanlarımı bırak da gitsinler der. Buna karşılık olarak, firavun öfkelenir: Sen neden bahsediyorsun? Allah da kim? Ben onu tanımıyorum Eski Mısırlıların 2.000 farklı tanrıları vardı .Ruhani dünya hakkındaki bilgilere çok önem verilerdi. İyi bir araştırma yapmak için lap-topları olmadığı için , büyücüleri tanrıların isimlerinin bulunduğu uzun listeyi incelemiş ama Moşenin bahsettiği tanrının adına rastlamamıştı. Tek ve güçlü bir tanrı fikri, çoktanrılı Mısırlılar için anlaşılmaz bir kavramdı onların dünya görüşüne uymuyordu. Firavun dinlemiyorsa, Moşe ne yapacaktı ? Asasını alıp , yere attı ve birden asası yılana dönüşüverdi. Firavun bundan hiç etkilenmemişti. Kendi sihirbazları da aynı şeyi yapabilirlerdi. Eski dünyada sihrin ve ruhani fikirlerin , günümüzde hiç düşünmediğimiz şekilde kavrandıklarını anlamak önemlidir. Bugün sihirden bahsettiğimizde, aslında, o günlerdeki gibi doğa güçlerine karşı koymayı değil illüzyondan bahsederiz. Bir maddesel gerçeğin, bir de ruhani gerçeğin varolduğu fikri, Yahudi inancındaki temel kavramlardan biridir. Fiziksel olan ruhani gerçeğe aktarabilir, fizikseli değiştirmek için ruhani güçler kullanılabilir. Ve bunları da ya karanlık güçleri ya da aydınlık güçleri kullanarak yaparsınız .Mısırlılar da karanlık güçleri kullanabiliyorlardı, ve bir asanın nasıl yılana dönüştürüleceğini de biliyorlardı . Bu nedenle Moşenin yaptığından etkilenmediler. Fakat Moşe daha yeni başlıyordu
En büyük çelişkilerden biri: Yahudi ulusunun kurtarıcısı, en büyük Yahudi düşmanlarının evinde yetiştirilmişti. Kuşkusuz, Exodus, yani çıkış hikayesi , Yahudi tarihindeki en önemli olaylardan biridir. Mikro kozmozda, gelecekte olan olayların küçük bir modelini oluşturmuştur. Salıncakta bir aşağı bir yukarı giden olayları tarih boyunca sürekli görmeye devam edeceğiz. Genel olarak, en üst noktada, Yahudiler yükselmişler, en alt noktada ise, düşüşe uğramışlardır. Exodus hikayesi, nasıl Yahudilerin iyi bir durumdayken ,( Mısıra firavunun kendisi tarafından kabul edilmişlerdi ) çok kötü şartlar içine girdiklerini ( Köle olmuşlardı ) ve daha sona ruhani değerlerin en üst noktasına ulaştıklarını ( Allah tarafından kölelikten kurtarılmışlar ve Sina Dağında Torayı almışlardı ) anlatır. Exodus hikayesinin başladığı noktada, Yosef zamanında Mısıra 70 kişilik bir grup olarak gelen Yahudi ulusu 3 milyon kişi olmuştu. Bu gözüktüğü gibi inanılmaz bir rakam değildir. Tek yapmanız gereken her ailenin 12 çocuğunun olduğunu varsaymaktır. ( Tıpkı Yaakovun çocukları ve bugün İsraelde yaşayan çok dindar Yahudi ailelerinde olduğu gibi ) 5 nesilde bu sayıya kolayca ulaşılacağı hesaplanabilir. Yahudilerin hızla çoğalması Mısırlıları tedirgin etmişti. Yahudiler çok fazla, gelecekte bizlere karşı ayaklanacaklardiye düşünmeye başlamışlardı. Bunun üzerine firavun da soykırımı çağrıştıran bir karar alır: Tüm yahudi oğlanları öldürülecektir! . ( Bu klasik antisemitik olayların gelişim aşamalarıdır- Diasporadaki Yahudi her zaman yaşadığı ülkeye bağlıdır fakat yine de hiçbir zaman ikiyüzlülükle suçlanmaktan kaçamaz. ) Bu sırada Moşe doğar. Ailesi ilk önce onu saklamaya karar verir, fakat birkaç ay sonra, yakında yakalanacaklarını anlarlar. Daha sonra, annesi, bir şekilde oğlunu kurtarmak için onu su geçirmeyen bir sepete koyduktan sonra, Nil nehrinin sularına bırakır. Hepimizin bildiği gibi, onu kurtaran kişi firavunun kızından başka kimse değildir. En büyük çelişkilerden biri ! Bu planın bir parçasıdır. Önceden belirtildiği gibi, ilaç, hastalıktan önce yaratılmıştır. Bu klasik olaylara başka bir örnektir. Bu olay insanın aklına bir soru getirir: Yahudi milletinin kurtarıcısı, Yahudilere düşman olan bir milletin evinde mi yetiştirilecekti? Bunun modern bir versiyonu , Nazi Almanyasından atılacak bir çocuğun Adolf Hitlerin torunu olarak yetiştirilmesi olurdu herhalde. Buradaki olay da tıpkı bunun gibidir. Modern haliyle düşündüğümüzde Moşenin sarayda büyütülmesinin ne kadar ters olduğunu daha iyi anlayabiliriz. MISIR TARİHİ Bu arada, hikayenin bu kısmındaki firavun kimdir ? Yahudi takvimini, dünyanın bugün kullandığı Miladi takvime çevirirsek, Exodus olayı, MÖ 1314- 1313 yılları arasında gerçekleşir. Fakat bu tarih bizi yanlış yönlendirebilir. Öncelikle,modern dünya tarihinde kullandığımız Mısır kronolojileri , insanlık tarihinin en eski uygarlıkları olan Mısır ve Asur krallarını tahmin etmeye çalışan bilim adamları tarafından sadece geçen yüzyıl derlenmiştir. Bu kronolojilerde , çoğunlukla eğitimli tahminlerden oluşmuştur . Eski Mısır hakkında herhangi bir kitap açtığınızda, farklı firavunların ne zaman başta olduğuna dair birçok farklı tahminle karşılaşırsınız. Genel olarak Exodus olayıyla eşleştirilen firavunlar Seti ve Ramsestir. Ramses II, kuşkusuz döneminde en fazla yapı inşa ettiren firavundur. Ve Toranın da Yahudilerin Piton ve Ramses şehirlerini inşa ettiklerini belirtmesi ilginçtir. (Şemot 1:11 ) Tabii ki, onların bu şehirleri inşa etmeleri 116 yıl almıştır. Bu arada da birden fazla firavunun başa geçmiştir. Şaşırtıcı olay, Ramsesten sonra Mısırda 10 senelik bir kaos döneminin yaşanmış olmasıdır. Bu elimizdeki kaynakların aktardığı bilgilerdir. Aslında, Mısır, 10 doğaüstü bela ile yok edildiyse bu durum bilimsel tarihsel kaynaklarla da örtüşmektedir. Bu belalardan sonraki birkaç sene durumun iyi olmaması doğaldır. Ramsesten sonra başa geçen firavunun adı Merenptah idi ve MÖ 13. yüzyılın sonundan 12. Yüzyılın başına kadar Mısırın başındaydı. İlginç olan, onun zamanından , günümüzde İsrael Stele denilen bir tabletin bulunmuş olmasıdır. Bu tablette, Firavun Merenptahın Kenaan , Sina/İsrael bölgesindeki , kampanyalarından bölümler vardır. Bu da İsrael in Toradan başka bir kaynakta görüldüğü ilk yerdir. 3,200 yıllık bir buluntudan söz ediyoruz. Bu da, Yahudi tarihinde Exodustan sonraki bir döneme rast gelmektedir. Tablette neler yazılıdır ? İsrael bir dul. Artık tohumları yok., Yahudi insanları sildik, artık onlar yok . Bu şu anlama geliyor: 1. Mısırlılar, tarihsel olayları belgelerken yalan söylemişler . 3,200 yıl sonra daYahudiler burada, hala hayattadırlar. Mısırlılar , Yahudileri yok etmemişlerdir. Yahudiler, Mısırı terk etmişlerdir. ( Eski toplumlarda, resmi belgelerde, baştaki firavunu kızdırmamak için yalan başarılar yazıldığından bu olay, şaşırtıcı değildir. ) 2. Tarihin bu döneminde, Yahudilerin Kutsal topraklara girdiği zaman, başka ülkelerin belgelerinde İsrael adının geçtiği hakkında sağlam kanıtlarımız var. Bu da arkeolojik açıdan önemli bir buluntu. MISIR PRENSİ Moşe, firavunun torunu olarak yetişir. Firavun , o zamanlar her kimse, dünya üzerindeki en gelişmiş uygarlığın yöneticisi olarak dünya üzerindeki en güçlü kişidir. Moşe, tamamen asimile olup şımarık bir Mısırlı gibi büyüyebilirdi. Fakat firavunun kızı, Moşenin annesini çocuğun bakıcısı olarak işe almıştı , böylece Moşe de hiçbir zaman Yahudilerle bağlarını koparmamış oldu. Bu nedenle ,günün birinde Mısırlı bir nöbetçinin Yahudi bir işçiyi dövdüğünün gördüğünde , buna dayanamayıp, Mısırlı nöbetçiyi öldürmesi şaşırtıcı değildir. Bu olay kulaktan kulağa yayilınca, Moşe canını kurtarmak için kaçmak zorunda kalır. Sina yarımadasının diğer tarafındaki Midyan şehrine kaçar. Orada, Moşe, Yitro ile karşılaşır ve kızlarından biriyle evlenir. Moşenin karısının ismi Tziporahtır ve Tora, onun siyah olduğunu söyler. Moşenin Gerşon ve Eliezer adında iki oğlu olur. ( Haklarında fazla birşey duymayacağız ) , daha sonra da çoban olur. Bu açıdan, Yahudilerin en büyük atalarının da örnek almış olur: Avraam, Yitshak ve Yaakov ve Yaakovun 12 oğlunun hepsi çobandılar . Aklımıza şöyle bir soru gelebilir: Neden Yahudilerin liderlerinin birçoğu çabandı ? Eğer çobanları , işleri sırasında izlediyseniz, birçoğunun bir kösede oturup hayal kurmaktan başka birşey yapmadıklarını görmüşsünüzdür. Bir çobanın düşünmek için çok zamanı vardır, bu da peygamber olabilmek için en fazla gereken şeylerden biridir. İnsanın kendi kendini daha üst bir konuma ,fiziksel gerçekliğin ötesinde sonsuzla ilişki kurduğu yüksek bir boyuta yükseltebilmesi için çok çalışması ve çok düşünmesi gereklidir. Özellikle de düşünmek için zamana ihtiyaç vardır. Yahudi liderlerinin çoban olmalarının bir başka sebebi de çobanların , büyük bir grup canlıyla ilgilenip , onları yönlendirmeleridir. Yahudilerin başında olup onları yönlendirmek, dünyadaki en zor iştir. Yahudi tarihinden öğrendiğimiz en büyük derslerden biri, Yahudileri birleştirmenin ve dünya üzerindeki bu en bireysel toplumu bir arada tutmanın en zorlayıcı işlerden bir olduğudur. Çoban olma, da bu görev için iyi bir alıştırmanın yapılmasını sağlar. YANAN ÇALILAR Bir gün Moşe, koyunlarını otlatırken, yanan bir çalı görür. Moşenin hikayesi , yanan çalı ileTanrının Moşeye göründüğünden bahseder ve birçok derin anlamlar içerdiğinden son derece değerli ve önemlidir. Fakat bizler , Yahudi tarihini analiz ettiğimizden , yanan çalıları Yahudi insanlarla eşanlamlı tutacağız. Oradaki çalılar yanıyordu , fakat çalı ateş tarafından yok edilmiyordu. Yahudi ulusu da , her zaman yok olmanın eşiğinde görülmüş fakat her zaman varolmayı sürdürmeyi başarmıştır. Başka bir açıdan, Yahudilerin Toranın ateşiyle , dünyayı değiştirecek bir ideolojiyle yandıklarını söyleyebiliriz. Moşe, yanan çalıda Tanrıyı gördüğünde Allah, kendini birçok kez , sonsuz bir anlaşma yaptığı ataları Avraam, Yitshak ve Yaakovun Tanrısı olarak tekrar tekrar tanıtır. ( Şemot, Exodus 3:6, 3:13,3:15,3:16,4:5 ) Bu son derece önemli bir bölümdür , çünkü Yahudi tarihinin gelecek dönemlerinde birçok insan ortaya çıkıp - örneğin Hristiyanlar-Tanrının Yahudiler ile yaptığı anlaşmayı bozduğunu ve kendileriyle yeni bir anlaşma yaptığını ( Yunanca, yeni Ahit ) öne süreceklerdir. Fakat Tanrı, sonsuza kadar sürecek anlaşmayı Avraam, Yitshak ve Yaakovla yapmış ve bu birçok kez farklı zamanlarda yenilemiştir. Öğreniyoruz ki, Tanrının ,insanlık hakkında çok önemli planları vardır ve Yahudiler de bu planda önemli bir yere sahipler. Bu noktada, Tanrı Yahudileri Mısırdan çıkarmaya karar verir. Yahudileri Mısıra getirenin de Tanrı olduğunu aklımızdan çıkarmamak önemlidir. Yani Tanrı olabilecek hem iyi hem de kötü olaylardan sorumludur. Talmud, iyi şeylerin yanında, kötüleri için de şükretmemiz gerektiğini söyler. Bir insan öldüğünde, dindar bir Yahudi gerçek yargıç tarafından kutsanacak der, çünkü bizler her zaman fark edemesek de , Tanrının yaptığı her şey bir planın parçasıdır . Bazen, insanları , kötü bir durum içine sokar ki, dünya üzerindeki görevlerini gerçekleştirebilsinler. Kötü olaylar sadece şeytanın işi , iyilikler de Tanrının değildir. Bunları göz önüne alırsak, Mısırda Yahudiler, ulus olarak çok zor bir durumda kalmışlardır , ve böylece Tanrı da onları çıkartıp , Yahudi ulusuyla özel bir ilişki kurabilmiştir. Tanrı, Moşeye bunları anlattıktan sonra şöyle der: Geri dön ve firavuna , insanlarımı gitmek için serbest bırak de İNSANLARIMI GITMELERI IÇIN BIRAK Emredildiği gibi, Moşe, Mısıra geri döner, kardeşi Aaron ile firavunun huzuruna çıkar ve AtalarımınTanrısı sana söylememi istedi ki İnsanlarımı bırak da gitsinler der. Buna karşılık olarak, firavun öfkelenir: Sen neden bahsediyorsun? Allah da kim? Ben onu tanımıyorum Eski Mısırlıların 2.000 farklı tanrıları vardı .Ruhani dünya hakkındaki bilgilere çok önem verilerdi. İyi bir araştırma yapmak için lap-topları olmadığı için , büyücüleri tanrıların isimlerinin bulunduğu uzun listeyi incelemiş ama Moşenin bahsettiği tanrının adına rastlamamıştı. Tek ve güçlü bir tanrı fikri, çoktanrılı Mısırlılar için anlaşılmaz bir kavramdı onların dünya görüşüne uymuyordu. Firavun dinlemiyorsa, Moşe ne yapacaktı ? Asasını alıp , yere attı ve birden asası yılana dönüşüverdi. Firavun bundan hiç etkilenmemişti. Kendi sihirbazları da aynı şeyi yapabilirlerdi. Eski dünyada sihrin ve ruhani fikirlerin , günümüzde hiç düşünmediğimiz şekilde kavrandıklarını anlamak önemlidir. Bugün sihirden bahsettiğimizde, aslında, o günlerdeki gibi doğa güçlerine karşı koymayı değil illüzyondan bahsederiz. Bir maddesel gerçeğin, bir de ruhani gerçeğin varolduğu fikri, Yahudi inancındaki temel kavramlardan biridir. Fiziksel olan ruhani gerçeğe aktarabilir, fizikseli değiştirmek için ruhani güçler kullanılabilir. Ve bunları da ya karanlık güçleri ya da aydınlık güçleri kullanarak yaparsınız .Mısırlılar da karanlık güçleri kullanabiliyorlardı, ve bir asanın nasıl yılana dönüştürüleceğini de biliyorlardı . Bu nedenle Moşenin yaptığından etkilenmediler. Fakat Moşe daha yeni başlıyordu