Evet forumcular biraz kitap karıştırmaya yada Google amca ile ilgi deryasında gezelim istedim. Biyofizik perspektifi ile sinir bilim konuları konuşalım biraz...

Soru ;

Sinirbilimde geldiğimiz aşamada İnsanların sinir sistemini kullanarak ,beyin dalgalarını inceleyerek onlara neyi nasıl satacağımızı bilebilir miyiz?

Evet konuya dair düşüncelerinizi alalım...

Bezelye
StigmatA
Joe.
Okan
@Ylanızkurt
Venia
Elder
FulyA
MonteKristo
Buka

Ve diğer arkadaşlar ...

Beyin dalgalarınızı değiştirerek, duygularınızı değiştirebilirsiniz

İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği aklını ve beynini kullanabilmesidir. Peki insan beyni nasıl bir enerjiye sahiptir? Beyin dalgaları, insanda nasıl tesirler bırakır ve ruhumuzla bağlantısı nedir?

Milyarlarca hücreden oluşan beynimiz, bioelektrik enerji (titreşimler) üretmekte olup, bunu dalga enerjisine çeviren ve daha sonra dataları ruhumuza yükleyen ve yayan bir güce sahiptir. Bilincimizin ve hayal gücümüzün ortaya çıkışı işte bu titreşimler sayesinde olmaktadır. Ruhu ile bağlantı kurabilen insan beyni, sonsuz düşünce gücüne (İlahi irade gücü, Matrix beyin gücü) erişebilir. Aslında insanoğlu, beyni kullanabilmesi yeteneği ve kozmik irade gücüne erişebilme yeteneği ile yüce bir varlıktır.

Esas olarak, 4 tür beyin dalgası vardır: Alfa, delta, teta ve beta. Bunlara ek olarak bir de, Gama dalgaları mevcuttur ki bu insanın ruhu ile direk bağlantı kurmasını sağlar.

Alfa dalgaları, genellikle insanın rahat olduğu veya çok fazla efor sarf etmediği durumlarda görülür.

Delta dalgaları, uykunun derin evrelerinde ortaya çıkar ve en yavaş titreşen dalgalardır.

Teta dalgaları, uykuya geçerken ya da uykunun ilk evrelerinde görülürler.

Beta dalgaları, ise, kafamızı toplayamadığımız ve dikkatimizi veremediğimiz zamanlarda ortaya çıkar.

Son yıllarda üzerinde çalışılan diğer bir dalga türü de "gama". Bu dalganın, bilinç ötesi ve entelektüel düşüncenin kaynağı olduğu düşünülmektedir. Ruhumuzla barışık olduğumuz zamanlarda, kendimizi rahat hissettiğimizde ya da meditasyon yaptığımızda ortaya çıkan gama dalgaları sayesinde Astral bedende seyahat etmek ve ileriki boyutlara geçiş mümkündür.

Son yıllarda, beyin dalgalarıyla çeşitli cihazları kullanmak için yapılan çalışmalar, hızla ilerleme kaydetmektedir. İnsan gelişen bir varlık olduğundan ileriki zamanlarda ruhu ile de irtibata geçerek ve gama dalgalarını daha iyi geliştirerek üstün vasıflarının olduğunu ve ruh beyni ile düşününce, hafıza gücünün ve hayal dünyasının sonsuz olabileceğini keşfedecektir. Aynı zamanda, diğer galaksilere açılarak da gelişmiş uygarlıklar ile bağlantı kurabilecek düzeye gelecektir.

Elder bahsettiğimiz şey aslında senin bir devinim ya da değişim içine girmen değil dıştan müdahale yada müdahane ile olan bir şey...
Dış çemberden merkeze doğru bir gelinim... Buka bu konuda araştırma yapmanı istesem ve bizi azda olsa bilgilendirmeni istesem kırarmısın beni?
Bezelye hocam bahsettiğiniz satış tekniğinde bu yöntemin kullanılıp kullanılmadığı bir tartışma konusu ama aslında kapitalist sistemin bu dayatmayı ne üzerinden yaptığı bence çok önemli. Mesela Iphone yi cazip hale getiren hangi reklamlar ve onu aldıran şartlar ne. Bunu incelemek gerek...

Aslında ben burada sinir dalgalanmalarından çok bir zihin köntrolünün varlığına değinmek istşyorum.
Bana nekadar katılırsınız bilmiyorum lakin, Alfa, beta, teta, delta dalgalanmaları içten içe ve içten dışa, dıştanda içe bir dalgalanma ve iletim sistemi ile çalışır.
Mesela bir bilgisayara bağlanan beyne onun istek arzu, endişe, korku gibi duygularını bastırmak amacıyla grçmiş yıllarda labaratuvar ortamında dışardan içe dalgalar gönderilerek bunların baskılanması başarılmıştı. Bu elektro manyetik dalgalanmalara beyin hiç.bir.şekide direnemiyor ve savunmasız kalabiliyor. Yani.aslında bu elektromanyetik dalgalanmalar sayesinde kişinin düşünce ve davranışları kontrol edilebiliyor... Amerikalı bilim adamı Joseph Sarp bir askeri.hastanede kimse duymadan birnşn beynine mesaj göndermeyi başarmıştı.sanırım 1974 lerdi. Daha sonraları bu yöntem geliştirilerek müziğin gerisine psikoagustik denilen özel metodlarla telkşn mesajları ve sonrasını görsel yayınlarda yönlendirme mesajları takip etmişti.

Değerli forum üyeleri demem odur ki, tüm kimliklerimiz çiplendi, Rfıd çipi taşıyan bu manyetik alan nano moleküler ve nantüp yerleştirilmeye açık. Rafıd Yani radyo frekans kimliği taşıyan bu çipler ile takipimiz uydudan sağlandığı gibi, bu tüpler harekete geçirilerek istediğimşz şekilde yönlendirilmemiz sağlanabilir.

Çok uçuk düşünüyor olabilirim sonuçta Qasem ne yapsa yeridir denir, lakin olaya birde şu pencereden bakın. Cep telefonlarınız uydudan her tür müdahaleye açık,peki telefonlarınızın salgıladığı radyasyon düzeyi arttırılırsa bu ölümcül bir hali beraberinde getirmez mi.

Bence özellikle elektromanyetik yöntemler kullanılarak sinir bilim alanı olan beyin dalgaları aracılığı ile sadece ne alacağımız yada neleri alacağımızın belirlenmenin ötesinde bir tehlike ile karşı karşıyayız...


Biraz sert giriş oldu fatkındayım...
Lakin bilim teotik yada pratik ayırt edilmeksizin konuşulmalıdır...


Bilgi - İnanç - Eylem

Bezelye adlı üyeden alıntı:

Ben günümüzde nörobilim değil de daha çok psikolojik etmenlerin daha etkin olduğunu düşünüyorum. Sahip olma ihtiyacı, sevme ya da sevilme ihtiyacı, benlik ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı gibi...

Pek çok bilim kurgu dizisinde olduğu gibi robot-insanlar (beyni isteğe göre yönlendirilmiş insanlar) bana abartılı birer gelecek tasviri gibi geliyor.

Şu an bildiğim bir şey var ki doğrudan bilgisayara komut girer gibi emir kodlamak değil de daha çok kişinin duygularını değiştirebilen bilimsel bulgular mevcut. Bunun daha da ilerisi belki doğrudan kod emirleri ile insanları yönlendirmek olabilir ancak bu şu anın yani günümüzün gelecek tahmini. Bundan 100 sene önce de insanlar acayip acayip tahminlerde bulunuyordu ve pek çoğu günümüzde bakıldığında gülünüp geçilecek türden şeyler.

Genişletmek için tıkla ...

Nörobilim bugün belki bu seviyede değil, lakin gama dalgaları üzerindeki gakimiyetide sır götürneyecek düzeyde. Bilgisayar gibi komuglama olmasada çeşitli şekillerde yönlendirmeye açık bir alan.
Aslında bu daha çok sekülerleşme ve bireyselleşmenin bir sonucudur. Mesela tercih edilen renkler, tasarımlar, kullanılan müzik, dizayn Vs Vs etmenler hem psikoetken hemde nörobilimin ortak inceleme alanlarıdır...

Mesela markete bir makarna almaya giden birinin market arabasını doldurmasının altında yatan bir çok etmenin incelenmesi gerekir diye düşünürüm. Ama klasik bakkal kültüründe makarna almaya gidildiğinde sadece makarnayla dönülürdü

Bilgi - İnanç - Eylem

Bezelye adlı üyeden alıntı:

Marketlerin tasarımı bile bütün ürünleri gör öyle git demek için :sigara

Genişletmek için tıkla ...

Kessinlikle bu bir yönlendirme ve psikolojik algı oluştutma yöntemidir. Yani hedef kitlenin psikolojik algısını yönlendirmede kullanılan bir çok etmen kısmi olarak nöronilimin etki alanıdır, lakin kapitalizmin sahaya sürdüğü kitlesel bir alıcı sürüsü oluştumak bence nötobilimsel bir vakıadaki etmenletin kullanılması yada yararlanılmasıyla alakalıdır diye düşünüyorum..

Bilgi - İnanç - Eylem

Ben yazdıklarım zaten böyle bir kapının var olduğunu ve oradan istediğin gibi bir yönlendirme yapılabileceğini gösteriyor

Birçok alanda kullanıldığını da söyleyebiliriz, market veya alışveriş olayı çok basit olanı...
Terörizm ve illegal yapılanmalarda kullanıldığı kesin bence....

Sindirim diye okudum Allah affetsin Hala sınav kafasından çıkamamışım

Firmaların ürünlerini pazarlamak için kullandıkları bir sürü yöntem var efektler, renkler vs vs. Kırmızı aç hissettirir falan gibi mesela. Ama bir insanın beyninin sinyallerine göre bir şeyi ona nasıl satabileceğimizi anlamak çok uç bir noktaymış gibi Merak ettim araştıracağım. Sevdim seni sinir bilimi:s42:

İlgili konuya paralel olarak Telegram (Uzaktan Zihin Kontrolü) olgusu da bu bağlamda incelenebilir.