- Konum
- ىαкαяyλ
-
- Üyelik Tarihi
- 27 Kas 2009
-
- Mesajlar
- 24,120
-
- MFC Puanı
- 79
Yûsuf Nebhânî hazretleri Peygamber efendimizi sık sık rüyâda görür; Beni rüyâsında gören sağlığımdayken görmüş gibidir. hadîs-i şerîfinde müjdelenen yüksekliklere kavuşurdu. Bir defâsında Lazkiyede vazîfeli bulunduğu sırada bir gece Peygamber efendimize çokça salevât-ı şerîfe okuduktan sonra yatağına uzandı. Uyuduğu zaman rüyâsında ayı on dördüncü gününde parlak olarak gördü. Yeryüzünü çok yakından aydınlatan ay ile Yûsuf Nebhânî hazretleri arasında çok kısa bir mesâfe vardı. Aya biraz dikkatli baktıktan sonra ayın üzerinde cemâl ve güzelliği gâyet çok bir çehre belirdi. O çehrenin sâhibi Yûsuf Nebhânî hazretlerine bakıyordu. Yûsuf Nebhânî de o çehreye bakıyordu. Dikkatlice baktığında o çehrenin sevgili Peygamberimize âid olduğunu anladı. Onu görmesinin çok kısa olacağını düşünerek, bu kısa zaman içinde en önemli bir husûsu istemeye niyet etti. Kendi kendine; En önemli şey, son nefeste îmânla gitmektir. diye düşündü. Peygamber efendimize dönüp; Yâ Resûlallah, ölüm ânında îmân ile gitmeyi istiyorum. diye tekrar tekrar yalvardı. Peygamber efendimiz memnun ve tebessüm eder bir vaziyette bakıyordu. Biraz sonra ayın ışığı fazlalaştı. Peygamber efendimizin mübârek çehreleri kayboldu. Ay aynı şeklinde ışığını saçmaya devâm etti.
Bir defâsında da Peygamber efendimizi Medîne-i münevveredeki bir yerde rüyâda gördü. Peygamber efendimiz yüzü açık bir halde uyuyordu. Yûsuf Nebhânî yakınına varıp oturdu ve uyanmasını beklemeye başladı. Orada başkaları da vardı. Biraz sonra Peygamber efendimiz uykudan kalkıp bir kürsünün üzerine çıktı. Yûsuf Nebhânî hazretleri herkesten önce Peygamber efendimizin huzûruna vardı, önce elini sonra da mübârek ayaklarını öptü. Peygamber efendimiz ona; Cennete girersin. buyurarak müjdede bulundu.