-
- Üyelik Tarihi
- 7 Eki 2015
-
- Mesajlar
- 277
-
- MFC Puanı
- 236
Merhaba sevgili MegaForum kullanıcıları,
Muaflara ayrımcılık riski var
Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişiminin Temmuz 2014-Haziran 2015 dönemini dikkate alarak hazırlayıp dün açıkladığı Türkiyede İnanç Özgürlüğü Hakkını İzleme Raporunda zorunlu Din Kültürü Ahlâk Bilgisi (DKAB) dersinin eşitsizlik yarattığı, Hz. Muhammedin Hayatı, Temel Dinî Bilgiler (İslâm) ve Kuran-ı Kerim seçmeli derslerinin uygulamada zorunlu hale getirildiği yer aldı.
Raporun İnanç Özgürlüğü ve Eğitim Hakkı başlığındaki diğer tespitlerden bazıları şöyle:
- Alevi, Ateist, Agnostik ailelerin çocukları veya bunlara inanan öğrenciler DKAB dersine girmek zorunda kalıyor.
- Muafiyet isterken dinin, inancın açıklanmak zorunda olması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu değil. Muaf öğrencilere alternatif ders sunulmuyor. Karnede muaf yazması, ayrımcılığa uğrama riski yaratıyor.
- Alevi ebeveynlerin açtığı davada AİHM, Türkiyedeki eğitim sisteminin dini eğitim öğretim alanında devletin inançlara saygı gösterme konusunda hâlâ yetersiz olduğunu tespit etti.
- TEOG sınavlarında DKAB derslerinden muaf öğrenciler dezavantajlı duruma düşebiliyor.
- Ortaöğretimde başörtüsünün serbest olması, kimi okullarda mescit ve abdest alanları oluşturulmasıyla, okulda çoğulculuk yeniden değerlendirilmesi gereken ivedi konu olarak karşımıza çıktı.
RAPORDAN BİRKAÇ ÇÖZÜM ÖNERİSİ
- MEB, seçmeli din derslerinin içerik ve uygulamasını insan hakları standartlarıyla uyumlu yapmalı, etkin izleme yürütmeli.
- DKAB dersindeki anayasal zorunluluk kaldırılmalı. Ya dinler hakkında nesnel, tarafsız niteliğe kavuşturulmalı ya da insan hakları standartlarıyla uyumlu muafiyet mekanizması oluşturulmalı.
- MEB, acilen TEOG sınavının DKAB dersinden muaf öğrenciler için yarattığı eşitsizliği gidermeli.
- Okullar her inançtan ve inançsız öğrenci, öğretmenin kimliği nedeniyle ayrımcılığa, hoşgörüsüzlüğe uğramayacağı alanlar olmalı. Kamu görevlileri ötekileştirici, dışlayıcı söylemden kaçınmalı.
Saygılarımızla,
Muaflara ayrımcılık riski var
Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişiminin Temmuz 2014-Haziran 2015 dönemini dikkate alarak hazırlayıp dün açıkladığı Türkiyede İnanç Özgürlüğü Hakkını İzleme Raporunda zorunlu Din Kültürü Ahlâk Bilgisi (DKAB) dersinin eşitsizlik yarattığı, Hz. Muhammedin Hayatı, Temel Dinî Bilgiler (İslâm) ve Kuran-ı Kerim seçmeli derslerinin uygulamada zorunlu hale getirildiği yer aldı.
Raporun İnanç Özgürlüğü ve Eğitim Hakkı başlığındaki diğer tespitlerden bazıları şöyle:
- Alevi, Ateist, Agnostik ailelerin çocukları veya bunlara inanan öğrenciler DKAB dersine girmek zorunda kalıyor.
- Muafiyet isterken dinin, inancın açıklanmak zorunda olması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu değil. Muaf öğrencilere alternatif ders sunulmuyor. Karnede muaf yazması, ayrımcılığa uğrama riski yaratıyor.
- Alevi ebeveynlerin açtığı davada AİHM, Türkiyedeki eğitim sisteminin dini eğitim öğretim alanında devletin inançlara saygı gösterme konusunda hâlâ yetersiz olduğunu tespit etti.
- TEOG sınavlarında DKAB derslerinden muaf öğrenciler dezavantajlı duruma düşebiliyor.
- Ortaöğretimde başörtüsünün serbest olması, kimi okullarda mescit ve abdest alanları oluşturulmasıyla, okulda çoğulculuk yeniden değerlendirilmesi gereken ivedi konu olarak karşımıza çıktı.
RAPORDAN BİRKAÇ ÇÖZÜM ÖNERİSİ
- MEB, seçmeli din derslerinin içerik ve uygulamasını insan hakları standartlarıyla uyumlu yapmalı, etkin izleme yürütmeli.
- DKAB dersindeki anayasal zorunluluk kaldırılmalı. Ya dinler hakkında nesnel, tarafsız niteliğe kavuşturulmalı ya da insan hakları standartlarıyla uyumlu muafiyet mekanizması oluşturulmalı.
- MEB, acilen TEOG sınavının DKAB dersinden muaf öğrenciler için yarattığı eşitsizliği gidermeli.
- Okullar her inançtan ve inançsız öğrenci, öğretmenin kimliği nedeniyle ayrımcılığa, hoşgörüsüzlüğe uğramayacağı alanlar olmalı. Kamu görevlileri ötekileştirici, dışlayıcı söylemden kaçınmalı.
Saygılarımızla,