Modern hikaye, insanların günlük hayatta görerek farkında olduklarını fakat bunları dile getirmediklerini görerek bunları olağanüstülüklerle birleştirip anlattığı hikâye türüdür. İlk olarak 1920li yıllarda görülen modern hikayenin en önemli temsilcisi Franz Kafkadır. Türk edebiyatındaki temsilcisi ise Haldun Tanerdir. Taner, öykülerinde büyük şehirlerin bozulan yönlerini, burada yaşayan insanların karşılaştıkları zorlukları felsefi bir bakış açısı ile kaleme almıştır. Yazar bu eserlerinde gerçeklere alaycı bir dil katarak var olanı aktarmaya çalışmıştır. Yazarın dili oldukça sadedir.
Modern hikaye edebiyatımıza Batı edebiyatından geçmiştir ve bazen geleneksel hikâyedeki kıssa ile karıştırılmaktadır. Herhangi bir iç ve dış gözlemin bulunmadığı sadece ders vermek amacı ile yazılan bu eserlere geleneksel edebiyatımızda kıssa adı verilmektedir. Bu eserlerde görülen en belirgin özellik mekanın ve zamanın önemsiz olmasıdır. Bu eserlerde görülen temel amaç ise okuyucuya bir ders vermektir. Modern hikayede ise mekan ve zamana yer verilmektedir. Bu açıdan modern hikayeler kıssalardan ayrılmaktadır.
Modern hikaye edebiyatımıza Batı edebiyatından geçmiştir ve bazen geleneksel hikâyedeki kıssa ile karıştırılmaktadır. Herhangi bir iç ve dış gözlemin bulunmadığı sadece ders vermek amacı ile yazılan bu eserlere geleneksel edebiyatımızda kıssa adı verilmektedir. Bu eserlerde görülen en belirgin özellik mekanın ve zamanın önemsiz olmasıdır. Bu eserlerde görülen temel amaç ise okuyucuya bir ders vermektir. Modern hikayede ise mekan ve zamana yer verilmektedir. Bu açıdan modern hikayeler kıssalardan ayrılmaktadır.