Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Modern Bilinç

diShy

~ یơυℓℓεss ..
Onursal Üye
  • Üyelik Tarihi
    27 Kas 2009
  • Mesajlar
    24,120
  • MFC Puanı
    79
Modern bilinç, köklü yapısal değişmelerin bir türevi olarak belirmiştir. A.Gehlen’e göre, geleneksel toplumdan endüstri toplumuna geçerken insan bilincinde bazı kalitatif değişiklikler meydana geldi. Bunu insanın avcılık/göçebelikten çiftçiliğe/yerleşik yaşama geçişini ifade eden Neolitik ihtilalle kıyaslamak mümkündür. Gehlen’e göre, "Neolitik devrimle geniş yerleşim alanları oluştu; insanlar arasında zenginlik, güç, otorite farklılıkları ortaya çıktı; tapınaklar inşa edildi, Tanrı fikri ortaya çıktı; dinler, mezhepler ortaya çıkmağa başladı; kısaca ifade edecek olursak yaşamın tümü yeniden organize edildi. Yeni devir açan bu değişim esnasında Gehlen'in iddiasına göre insanın bilinci bütünüyle değişti. Endüstrinin doğup gelişmesi esnasında sosyal yapılar ve insan bilinci benzeri değişikliklere maruz kaldı" (Zijderveld, l985: 134).
Gehlen'e göre “modern bilincin iki özelliği pek tipiktir; bir yandan giderek artan bir entelektüalizasyon, öte yanda ise giderek büyüyen bir pirimitivizasyon. Gehlen'in entelektüalizasyon ile kast ettiği, ileri derecede soyut modeller ve formalistik kategoriler cinsinden düşünme, denenebilir ve hesaba gelir olayların ön plana çıkartılması eğilimidir." Primitivizasyon ile kastettiği şey ise, modern insanın "basitliğe ve yoğrulup biçimlendirmeğe gereksinimi vardır. İnce kavramsal farklılıklara ve nüanslara karşı düşmanca hisler besler. Entelektüel onurunu popüler olabilmek ve duygusal tatminlere ulaşabilmek yolunda kurban etmeğe hazırdır"(Zijderveld, l985: 135).​
Gehlen' in işaret ettiği geleneksel toplumdan modern topluma geçiş esnasında ortaya çıkan kalitatif değişikliğin en güzel yansımasının Zijderveld bürokratik davranış biçimlerinde ortaya çıktığına temas eder. Zijderveld (l985)’ e göre bu tutum, bu davranış biçimi, bilincimizin en temel karakteristiği haline gelmiştir. Zijderveld buna örnek verirken alış veriş olgusunun anonimliğinden bahsetmekte ve bireyin müşteri statüsünden tüketici konumuna gelişini, giderek karmaşıklaşan bürokratik örgütlere bağlamaktadır. Bürokratik örgüt içinde bürokratik ilişki sürecinin egemen olması alışveriş yapan bireyle yüz yüze, kişisel birincil ilişki ve etkileşimi imkan dışı kılmakta, rasyonel ve gayrişahsi davranışların kurumlaşmasına yol açmaktadır.​
Moderniteyle birlikte farklı alanlarda köklü değişmelere tanık olunmuştur. Teknolojinin hızla ilerlemesi, iletişim araçlarının sınırsız yayılımı ve hükümranlığı, ulaşım imkanlarındaki gelişmeler, coğrafi ve sosyal hareketliliğin artması, refah düzeyindeki gelişmeler, sekülerleşme, eğitim ve sağlık imkanlarının artması vs. bireylerin insan, toplum, hayat ve evren algılarında köklü değişmelere yol açmıştır. Artık, geleneksel, sabit, durağan, istikrarlı yapılar yoktur ve bu yapılarda geçerli bilinç örgülerinden eser kalmamıştır. Yeni dünya, beraberinde yeni bilinç yapıları oluşturmuştur. Bu bilinç yapıları, büyük ölçüde modernliğin ruhuna ayarlı değer ve anlayışlara vurgu içermektedir.​
Modernlik, bir toplumsal ve siyasal tasarım olarak, ilerlemeci, yenilikçi, dönüştürücü bir karakter taşır. Geleneksellik üzerinde yıkıcı bir etkide bulunur ve onu dönüştürmeyi amaçlar. Modernliğin tanımlayıcı özellikleri, örneğin rasyonalite, bilim, birey, ulus-devlet, kent, sekülerlik vs. kendi argümanlarına içkin yeni ve farklı yapılar oluşturmaktadırlar.​
Modern toplum karmaşıklaştıkça, mesleki ve entelektüel ihtisaslaşmalar arttıkça, zevklerde, kanaatlerde, ilgilerde farklaşma da ortaya çıkmaktadır. Modern toplumlarda, insanlar ortak bir uyarana tabi değildir. Çok farklı gruplar, sınıflar, mesleki ve entelektüel cemaatler, gönüllü kuruluşlar, resmi ve bürokratik örgütler vs. etkin hale gelerek, kendi içlerinde atomik bilinç yapıları oluşturmuşlardır. Uzmanlaşma arttıkça, entelektüel alışverişler de artar. Buna bağlı olarak da alt gruplar ve dolayısıyla farklı bilinç yapıları ortaya çıkar.​
Bu yüzden, modern toplumlarda birey doğası oldukça bölümlenmiştir. Bireysel bilinçler çok farklı merkezler (odaklar) tarafından yönlendirilmektedir. Bireyi uyaran, bilincini denetleyen ve yönlendiren çok sayıda soyut yapı mevcuttur. Bunların tek ve asli görevi bireyi çekip çevirmek, bilincini, kişisel iradesini, özgür karar alma istencini denetim altına almaktır. Modern bireyin parçalanan zihni kendi içinde çok değişik ve çelişik zihin alaşımlarına sahiptir. Bütünsel zihin yerine kısmi, atomik, sınırlı alanlara ayarlanmış tasavvur biçimleri, usa vurma kodları devreye girmiştir. Bu farklı bilinç yapıları sonuçta bireyin kişiliğini ve benliğini parçalarken farklı alanlarda farklı bilinç durumları gösteren, farklı maskeler ve davranış situasyonları içinde yer alan zihinsel ve kozmik bütünselliğini kaybetmiş, atomik öznelerin belirmesine neden olmaktadır. Bu olgu belki de modern bireylerin kaderi olmaktadır. Çünkü endüstriyel hayat tarzının belki de kişiler üzerindeki en büyük etkisi onun yetenekleri kadar zihnini de kompartımanlara ayarlı hale getirmesidir.​
 
Üst Alt