- Konum
- İzmir
-
- Üyelik Tarihi
- 9 Haz 2015
-
- Mesajlar
- 12,474
-
- MFC Puanı
- 1,810
Moda dünyasında iz bırakan 15 kadın
Fransız isyankâr Coco Chanel
Gabrielle Bonheur Coco Chanel, Fransız isyankârlığının bir başka yüzü. İlah bir tasarımcı ve aynı zamanda kadının devriminde kilometre taşlarından biri. Küçük bir şapka dükkânıyla işe başlayan Coco Chanel, zamanla dünyanın en başarılı markalarından Chaneli yarattı, kadın giyimi konusunda devrimler yaptı. Kadınlar için giyim sektöründe yeni bir dönemin başlangıcına imza attı, ilham kaynağı oldu. Gelenekleri yıkarak devrim niteliğinde değişiklikler yapan başarılı tasarımcı, sadeliği şıklığın anahtarı olarak göstererek modern moda akımının öncüsü oldu. Kendine ve yeteneğine olan güveniyle zamanın moda anlayışına kafa tutarak yeni bir çağ başlattı. 1920li yıllarda Chanel yepyeni bir kadın tipi yarattı. Yarattığı, maskülen özellikleri ağırlıkta olan rahat ve erkeksi bir kadındı. Chanel, o yıllarda erkek kıyafetlerinden ilham alarak modern kadın imajını yaratma çabası içindeydi. Korselerden kurtulmuş kısa saçlı modern kadın onun yaratmak istediği moda akımıyla bire bir örtüşüyordu. Tasarladığı rahat ve bol tunikler süssüz, basit bir elbise anlayışıyla birleşerek savaştan sonra en gözde kıyafetler arasında yer aldı. 1926da ise küçük siyah elbise diye nitelendirilen ve bir fenomen haline gelen parçayla bir ilke imza attı. Chanel ve Jean Patou tarafından tasarlanan little black dress hâlâ kadınların en yaratıcı kurtarıcılarından biri olarak moda dünyasında bir demirbaş. Chanel ömrünün sonuna dek üretti. Time Dergisi tarafından Yüzyılın En Önemli 100 İsmi arasında gösterildi. Efsane tasarımcı, 1971de, 88 yaşında dünyaya gözlerini yumsa da yarattığı stil ölümsüz.
Gabrielle Bonheur Coco Chanel, Fransız isyankârlığının bir başka yüzü. İlah bir tasarımcı ve aynı zamanda kadının devriminde kilometre taşlarından biri. Küçük bir şapka dükkânıyla işe başlayan Coco Chanel, zamanla dünyanın en başarılı markalarından Chaneli yarattı, kadın giyimi konusunda devrimler yaptı. Kadınlar için giyim sektöründe yeni bir dönemin başlangıcına imza attı, ilham kaynağı oldu. Gelenekleri yıkarak devrim niteliğinde değişiklikler yapan başarılı tasarımcı, sadeliği şıklığın anahtarı olarak göstererek modern moda akımının öncüsü oldu. Kendine ve yeteneğine olan güveniyle zamanın moda anlayışına kafa tutarak yeni bir çağ başlattı. 1920li yıllarda Chanel yepyeni bir kadın tipi yarattı. Yarattığı, maskülen özellikleri ağırlıkta olan rahat ve erkeksi bir kadındı. Chanel, o yıllarda erkek kıyafetlerinden ilham alarak modern kadın imajını yaratma çabası içindeydi. Korselerden kurtulmuş kısa saçlı modern kadın onun yaratmak istediği moda akımıyla bire bir örtüşüyordu. Tasarladığı rahat ve bol tunikler süssüz, basit bir elbise anlayışıyla birleşerek savaştan sonra en gözde kıyafetler arasında yer aldı. 1926da ise küçük siyah elbise diye nitelendirilen ve bir fenomen haline gelen parçayla bir ilke imza attı. Chanel ve Jean Patou tarafından tasarlanan little black dress hâlâ kadınların en yaratıcı kurtarıcılarından biri olarak moda dünyasında bir demirbaş. Chanel ömrünün sonuna dek üretti. Time Dergisi tarafından Yüzyılın En Önemli 100 İsmi arasında gösterildi. Efsane tasarımcı, 1971de, 88 yaşında dünyaya gözlerini yumsa da yarattığı stil ölümsüz.
Sade ama feminen kadın Phoebe Philo
Kariyerine Pariste, Chloéde, Stella McCartneyin asistanı olarak başlayan Phoebe Philo, aile hayatına verdiği önem sebebiyle hamileliği esnasında Chloéden ayrılarak Londraya döndü. Doğumdan sonra yolları Celinele kesişen ünlü tasarımcı, markanın tekrar yükselişe geçmesini sağladı. Ölüyü diriltti ve 21. yüzyılın en özel isimlerinden biri oldu. Phoebe Philoyla çalışan Celine son 10 yılın moda aşırılıklarını silip süpürdü. Kadınları olgun ve sade ama bir o kadar da feminen kıyafetlere kavuşturdu. Philolu Celine, minimalizm trendinin altında yatan gerçek sebep. İkonik kıyafetleri modernize ederek yeniden gündeme getiren Philo, trend yaratmaktan kaçınsa da, devetüyünü bu sezon bulunduğu yere taşıyan isim aslında. Yine aynı şekilde, derinin günlük parçalara bu kadar karışmasında da onun payı var. Philo, deri-ipek karışımı elbisenizi sabah ofise giydikten sonra akşam yemeğine de aynı şekilde devam edebilmeniz için çalışıyor.
Cesur ve farklı Elsa Schiaparelli
1930lu yıllarda moda dünyasına cesur ve farklı bir soluk getiren Coco Chanelin rakibi Elsa Schiaparelli moda tarihine birçok katkıda bulunarak adını ölümsüzleştirmeyi başardı. 1928de ilk dükkânını Rue de la Paixde açtı. 30lu ve 40lı yıllarda, verevine kumaş kesimini keşfetti, vücudu saran elbiselerle gece elbiselerine ayrı bir form kazandırdı. Aynı zamanda vatkayı bir aksesuvar haline getirdi. Tasarımda avangart, formlarda kadının özgürlüğünün altını çizen tasarımcı, neon pembesinin moda olabileceğini gösterdi. İlk kez temalı defileler düzenleyen, Picasso ve Dali gibi isimlerle sürrealizmi modaya nasıl sokabileceğini tartışan Elsa Schiaparelli, modayı o steril halinden çıkarmaya kararlıydı. Tüvit malzemeden gece kıyafeti, suya dayanıklı taftadan yağmurluk, kuzu pirzola şeklinde şapka tasarladı. Hayvanlar ve doğadaki diğer canlılar onun ilham kaynağı oldu. Bu konuda o kadar başarılıydı ki Yves Saint Laurent, John Galliano ve JP Gaultier ondan esinlendiklerini itiraf etti.
Formlu elbiseler Jeanne Lanvin
Yüzyılı geçmiş olmasına rağmen Jeanne Lanvinin kurduğu Lanvin markası modaya iz bırakan ikonik isimlerin başında geliyor. Lanvin, kızına yaptığı güzel elbiseler sayesinde dikkat çekip varlıklı insanların çocuklarına elbiseler yaparak işe başladı. 1909 yılında Paris Faubourg Saint- Honorede ilk mağazasını açarak kısa sürede Avrupa sosyetesinin uğrak adresi olmayı başardı. Hacimli, formlu elbiseleriyle bilinen Jeanne Lanvin, 1913 yılında 18. yüzyıl modasından etkilenerek Robe de Stylei yarattı. Virtüöz nakışları, dolambaçlı şeritleri ve açık, duru çiçek renkleriyle 1920li yıllara damgasını vurdu.
Enerjik dâhi Sonia Rykiel
O dâhi, çılgın ve enerjik bir tasarımcı. Onu anlatan kitaplar yazıldı; kendi de 9 kitaba imza attı. Genç kızken kıyafetlere, modaya özel bir ilgisi yoktu; kendi deyimiyle edebiyata ve flört etmeye daha meraklıydı. Birçok ilke imza attı: Kazakların üzerine kelimeler, cümleler koyan ilk tasarımcı oldu. 80lerde dünyanın en şık 10 kadınından biri seçildi. Sadece kadınlar için değil, erkekler ve çocuklar için de tasarımlar yaptı. Saç rengi ve kesimi imzası oldu. Saçları adeta onun ne kadar renkli, eğlenceli, sıra dışı, ateş gibi bir kadın olduğunu anlatıyor.[/IMG]
Kruvaze elbisenin mucidi Diane von Furstenberg
Diane von Furstenberg, moda dünyasının en etkili kadın isimlerinden biri. Özellikle kadın girişimcilerin yanında olmasıyla güçlü kadının simgesi oldu. İki çocuğunun babası Prens Eduard Egon zu Furstenberg, Alman Kraliyet Ailesine mensup. Bugün artık beraber olmasalar da prenses titrini bir kenara bırakarak soyadını kullanmaya devam ediyor tasarımcı. Furstenbergin moda dünyasındaki ünü ve saygınlığı kraliyet geçmişinden kaynaklanmıyor tabii. Öncelikle, Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyinin üç dönemdir başkanı o. Kadınların kurtarıcısı olan kruvaze elbisenin de mucidi. 1972 yılında Kadın gibi hissedin, elbise giyin, sloganıyla piyasaya çıkardığı pamuklu jarse elbiseler, modadaki en önemli kadın özgürlük hareketlerinden biri olarak tanımlanıyor. Bu anlamda da Coco Chanelle beraber anılıyor.
Diane von Furstenberg, moda dünyasının en etkili kadın isimlerinden biri. Özellikle kadın girişimcilerin yanında olmasıyla güçlü kadının simgesi oldu. İki çocuğunun babası Prens Eduard Egon zu Furstenberg, Alman Kraliyet Ailesine mensup. Bugün artık beraber olmasalar da prenses titrini bir kenara bırakarak soyadını kullanmaya devam ediyor tasarımcı. Furstenbergin moda dünyasındaki ünü ve saygınlığı kraliyet geçmişinden kaynaklanmıyor tabii. Öncelikle, Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyinin üç dönemdir başkanı o. Kadınların kurtarıcısı olan kruvaze elbisenin de mucidi. 1972 yılında Kadın gibi hissedin, elbise giyin, sloganıyla piyasaya çıkardığı pamuklu jarse elbiseler, modadaki en önemli kadın özgürlük hareketlerinden biri olarak tanımlanıyor. Bu anlamda da Coco Chanelle beraber anılıyor.
Fark yaratan kadın Donatella Versace
Şüphesiz Donatella Versace moda dünyasının fark yaratan kadınlarından. 18 yıldır İtalyan efsanesi Versacenin başında. Başına ne gelirse gelsin her zaman dik ve güçlü bir kadın imajı çiziyor. İtalyan geleneğine sahip çıkarak yıllardır köklü bir lüks anlayışını modern dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Donatellanın yolculuğu 1955 yılında Güney İtalyada başlıyor. Terzi bir annenin, finansçı bir babanın en küçük kızı. Kumaşlarla bir öykü tasarlamanın büyüsü Versacelerin annesinden geliyor. Bu tutkuyu çocuklarına aşılayan anne Versace, sadece oğlu Gianniyi değil Donatellayı da beslemiş. Versacenin asıl mimarı Donatellanın abisi, 20. yüzyılın en yetenekli modacılarından Gianni Versace. Gianni Versacenin ölümünden sonra tüm sorumluluğu üzerine alan Donatella, Versace modaevini şimdi bulunduğu çizgiye taşımayı başardı. Donatella, Versacenin köklerine mirasına sahip çıkarak markayı günümüze kadar büyük başarılarla taşıdı.
Çevreci tasarımcı Stella McCartney
The Beatlesın üyelerinden Paul McCartney ve Amerikalı fotoğrafçı Linda McCartneyin kızı olarak dünyaya gelen başarılı tasarımcı, babasının şöhretinin hep dışında kalarak kendi hayallerinin peşinden gitti. McCartney için her şey 12 yaşında kendi ceketini tasarlayıp dikmesi ile değişti. Kendisini geliştirmek için çıktığı yolda, 1995 yılında Central St. Martins College of Art&Designdan mezun olduktan sonra Christian Lacroix gibi başarılı bir ismin yanında staj yapma fırsatına erişti. Daha sonra, 1997 yılında Chloe için kreatif direktörlük görevini üstlendi. 2001 yılında da kendi markasını yarattı. 2003 yılında ilk parfümünü ardından 2008 yılında ilk iç çamaşırı koleksiyonunu çıkardı. Gucci, Adidas, H&M gibi hazır giyim markalarıyla milyonlar satan işbirliklerine imza attı. Onu meslektaşlarından farklı kılan ise çevreci bir tasarımcı olması. Tasarımlarında hayvanlardan elde edilen malzemeler kullanmaması.
Mini etek Mary Quant
Kendi zamanının ve geleceğin moda trendlerini belirleyenler moda ikonlarıdır. İşte Mary Quant 60larda yarattığı mini etek ile moda tarihine adını altın harfler ile yazdırdı. Hipster pantolon, plastik çizme ve yağmurluklarla tüm zamanların moda ikonu haline geldi. 1934 doğumlu Mary Quant, Londrada Goldsmiths sanat okulunda eğitim gördü. Mary her zaman farklı düşünen bir kadındı. Seri üretilen her şeyden nefret eder, bir kadının makyajı dahil kıyafetinin, saçının tüm görünümünün kendine özel olması gerektiğini düşünürdü. Tasarımlarında dansçıların kostümlerinden ve çocukken giydiği kıyafetlerden ilham aldı. Daha sonraları Chelsea modası olarak hatırlanacak basit kombinler dizayn etmeye başladı. Mary Quant genç nesile yeni giysiler vererek 60lı yılların moda devrimini yarattı.
Cüretkâr modeller Madeleine Vionnet
Vionnet Modaevi, modanın mimarı olarak bilinen, moda tarihinde kâşif olarak anılan ünlü couturier Madeleine Vionnetnin 1912de Pariste kurduğu bir modaevi. 1876 senesinde doğan tasarımcı, 16 yaşında Pariste Rue de la Paixde bulunan Vincent adındaki bir modaevinde çalışmaya başladı. Sonra kendi modaevini Pariste kurdu. Birinci Dünya Savaşında modaevini kapatmak zorunda kalması, onu kesinlikle pasif bir döneme sokmadı; hatta en cüretkâr modellerini o dönem tasarladı. Kadınları yalnızca korselerinden değil toplumun dayattığı kısıtlamalardan kurtarma idealindeki Vionnet birçok ilke imza attı.
Vionnet Modaevi, modanın mimarı olarak bilinen, moda tarihinde kâşif olarak anılan ünlü couturier Madeleine Vionnetnin 1912de Pariste kurduğu bir modaevi. 1876 senesinde doğan tasarımcı, 16 yaşında Pariste Rue de la Paixde bulunan Vincent adındaki bir modaevinde çalışmaya başladı. Sonra kendi modaevini Pariste kurdu. Birinci Dünya Savaşında modaevini kapatmak zorunda kalması, onu kesinlikle pasif bir döneme sokmadı; hatta en cüretkâr modellerini o dönem tasarladı. Kadınları yalnızca korselerinden değil toplumun dayattığı kısıtlamalardan kurtarma idealindeki Vionnet birçok ilke imza attı.
Mütevazı İtalyan Miuccia Prada
Bir efsaneyi devralarak moda dünyasının en önemli moda devi haline getiren bir isimden bahsediyoruz. Miuccia Prada, dünya modasına yön veren Pradanın arkasındaki tek isim. Mütevazı aile şirketinin yönetimini 1978de devraldıktan sonra Pradayı devler ligine taşımakla kalmadı, dünyanın en zengin ve etkili kadınları arasında da yerini aldı. Tiyatro eğitimi aldıktan sonra siyasi bilimler bölümünde doktora yapan Miuccia Prada, tasarım adına iyi bir donanıma sahip değildi ancak modayı algılayış biçimi kusursuzdu. Miuccia Prada, 1985 yılında markanın hem ayakkabı koleksiyonunu hem de klasikleşen çantalarını çıkardı. Kullandığı klasik renkler, zengin kumaşlar ve şık çizgileriyle kıyafet sektöründe de adından söz ettirdi. Çalışan kadına hitap eden tasarımlar kısa sürede kadınların vazgeçilmezleri arasına girdi. Time Dergisinin 20. yüzyılın en etkili isimleri arasında gösterdiği Miuccia Pradanın moda dünyasının tüm görkemine rağmen başarılı bir işkadını, iyi bir anne ve sıkı bir İtalyan olmaktan öte kaygısı yok.
Zarif gelinlikler Vera Wang
Zarif tasarımların altına imzasını atan Vera Wang, kadınları adeta bir peri masalında yaşatıyor. Birçok kadın ve erkeğin hayranlıkla tasarımlarını izlediği Wang, kendi düğününü milat alarak gelinlik tasarımları yapmaya başladı. Ralph Laurende tasarım direktörü olarak çalıştığı dönemde evlenmeye karar verdi. Piyasada çalışanları çok sıradan bulduğu için kendi gelinliğini tasarlamaya karar verdi.
Elegan ve zamansız Carolina Herrera
Carolina Herrera denilinc akla gelen, seçkin, elegan ve kaliteli tasarımlar... Tasarımcının, Bella Swanın o muhteşem gelinliğini hazırlamasından sonra değişen bu daha genç yaklaşımın nedeni, artık çok daha genç takipçileri olmasına bağlanıyor. Söylentilere göre bu değişimin diğer bir sebebi de, genç bir grafiker olan kızının fikirleri ve çalışmaları. Herreranın her zamanki estetik anlayışının üzerine eklenmiş olan genç ve modern çizgiler, koleksiyonları çok daha fonksiyonel, dolayısıyla etkileyeceği kitleyi çok daha geniş hale getiriyor.
Carolina Herrera denilinc akla gelen, seçkin, elegan ve kaliteli tasarımlar... Tasarımcının, Bella Swanın o muhteşem gelinliğini hazırlamasından sonra değişen bu daha genç yaklaşımın nedeni, artık çok daha genç takipçileri olmasına bağlanıyor. Söylentilere göre bu değişimin diğer bir sebebi de, genç bir grafiker olan kızının fikirleri ve çalışmaları. Herreranın her zamanki estetik anlayışının üzerine eklenmiş olan genç ve modern çizgiler, koleksiyonları çok daha fonksiyonel, dolayısıyla etkileyeceği kitleyi çok daha geniş hale getiriyor.
Modern ve şehirli Donna Karan
Moda dünyasının ve Amerikanın en yetenekli ve en güçlü tasarımcılarından olan Donna Karan 1989 yılında kendi adını verdiği DKNY, yani Donna Karan New York markasıyla modern ve çalışan kadınların simgesi oldu. Donna Karan 1966 yılında liseden mezun oldu, Prasons tasarım okulunda iki yıl eğitim aldı. Daha sonra okulu bırakıp Anne Kleinda yaz stajı için işe başladı. Bu, Donna Karanın hayatını sonsuza kadar şekillendirecek bir fırsattı. Donna Karan 1988 yılında DKNY adını verdiği ilk koleksiyonunu çıkardı ve bu koleksiyonla birlikte moda dünyasına damgasını vuran DKNY markasının oluşum sürecine de girilmiş oldu. DKNYı modern, feminen ve şehir hayatının izlerini taşıyan bir marka haline getirdi. Spontane olaylar ve şehir hayatına ayak uydurmak zorunda kalan insanlardan ilham alarak çıkardığı markasını bu yüzden New York olarak tanımladı. Gerçek kadınlara tasarımlar yapan bir tasarımcı olarak tarihe geçti.
Asi ve çılgın Vivienne Westwood
Dönemine zıt giden kumaşları kesen biçen ve kendine göre yorumlayan öncü biri o. Britanyanın en orijinal, taşkın ve tartışmalı tasarımcısı Vivenne Westwood, zamanın ötesindeki tasarımlarıyla 90ların grunge akımının öncülerindendi. Punk, pin-up, pop kültürünü günlük modaya taşıyan bir tasarımcı. Yıllar öncesinde kendisine verilecek bir onur ödülünü almak için Buckhingham Sarayına gittiğinde giydiği transparan elbiseyle İngiliz aristokratlarına dillerini yutturan asi modacının, şimdi bir moda imparatorluğu var. Ama aslında tüm bunların başlangıç noktası son derece amatör. Sex Pistolsın menajeri olarak karşımıza çıkacak olan McLaren sayesinde sanat ve kült akımlar ile tanışır, bir dükkânın yarısını kiralayarak açtıkları ilk giysi dükkânı, Let It Rock olur. Birkaç ay içinde gençlik yıllarından beri kendi kıyafetlerini diken Viviennein, rockn roll tarzı kılığı evirip çevirerek yarattığı özgün tasarımları yok satmaya başlar. İngiliz moda endüstrisinin dünya modasında edindiği yer, Westwoodun yolunu açtığı yenilikçiliğin bir sonucu.
Yazı: Esra Çoruh