- Konum
- Uzaklarda bir yerlerde.
-
- Üyelik Tarihi
- 17 Ara 2012
-
- Mesajlar
- 246
-
- MFC Puanı
- 20
Tarabich, Büyük Savaştan sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun dağılacağını ve Sırpların kuzeydeki kardeşleriyle birlikte yaşayacağını, Sırbistanın da bir krallık kadar büyük olacağını, bir süre huzur içinde yaşadıktan sonra aralarına nifak ve kin gireceğini söylemiştir.
Kremna adındaki bir Sırp köyünde okuma yazma bilmeyen bir köylü olan Tarabich, 19. yyın sonlarında, ülkesinin geleceği hakkında bazı öngörülerde bulunmuştur. İlk olarak Kral ve Kraliçenin öldürüleceğini, onların yerine gelen Karageorgeviçlerin de Türklere savaş açacağını, bu savaşa üç tane daha Hristiyan devletin dahil olacağını ve sınırların Lim nehrine kadar uzanacağını ifade etmiştir. Gerçekten de, 1903de Alexandar ve Draga Obrenoviç suikaste kurban gitmiş, Petar Karageorgevich Sırbistanın yönetimini ele almıştır. 1912de Osmanlıya açtığı savaşta, üç tane daha Hristiyan devletin (Yunanistan, Bulgaristan, Karadağ) desteği ile sınırlarını Lim nehrine kadar ilerletmiştir. Bu savaştan sonra, çok fazla kan dökülecek Büyük Savaşın başlayacağını öngörmüştür. Nehrin ötesinden bir ordu geleceğini ama siyah bir ata binmiş zeki bir adamın idareyi ele alıp Sırbistanı düzlüğe çıkaracağını anlatmıştır. Bahsettiği büyük savaş 1. Dünya Savaşıdır. Prens Ferdinandı öldüren Sırp milliyetçileri, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun gazabını Sırbistan üzerine çekmişlerdir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ilk başta Sırplara karşı büyük üstünlük sağlamışsa da, siyah at üzerindeki zeki adam olan General Alexandar Mishich tarafından Drina Nehrinin ötesine atılmışlardır. Almanyanın Avusturya Macaristan İmparatorluğuna verdiği destek nedeniyle tekrar yenilmişlerse de, çekildikleri yerlerde tekrar gruplaşıp, müttefiklerinin desteği ile ülkelerini ele geçirmişlerdir.
Tarabich, Büyük Savaştan sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun dağılacağını ve Sırpların kuzeydeki kardeşleriyle birlikte yaşayacağını, Sırbistanın da bir krallık kadar büyük olacağını, bir süre huzur içinde yaşadıktan sonra aralarına nifak ve kin gireceğini söylemiştir. Gerçekten de, 1918 yılında Avusturya-Macaristan İmp. Dağılmış ve Yugoslavya Krallığı kurulmuştur. Ancak, 1928de, Sırp bir parlamenter, 3 Hırvat parlamenteri silahıyla öldürünce karışıklık çıkmış, askeri diktatörlük rejimi başlamıştır.
Diğer kehanetleri ise şöyledir: İlk başta Ruslar savaşa girmeyecek ama kötülük saçan ordunun saldırısına uğradıklarında karşılık verecekler. Rusyanın yönetimi, bir kızıl çarın elinde olacak. Düşman, bu sırada birbirini yiyen Sırplara bakıp gülecek. Daha sonra alnında yıldız olan mavi gözlü bir adam çıkacak. Düşman onu her yerde arayacak ama bulamayacak. Her yerde alınlarında yıldız olan insanlar görülecek. Uziceyi 73 gün ellerinde tutacaklar ama tutunamayacaklar. Ancak sonunda büyük bir ordu toplanacak ve Belgrad kurtarılacak. O [mavi gözlü adam], düşmanı Sırbistandan çıkaracak ve topraklarımız da her zamankinden daha geniş olacak. Rusya, denizlerin ötesindeki ülkelerle anlaşmalar yapacak ve bunlar kötülük saçan orduyu yenecekler. Köleleştirilen Avrupa halkları tekrar özgür kalacak.
Tarabichin bu kehanetleri de aynen gerçekleşmiştir. Mavi gözlü adam da, Alman ve İtalyanlara direnişi başlatan Komünist Partinin lideri Josip Broz Titodur. Uziceyi 73 gün ellerinde tutan, alınlarında yıldız olan insanlar ise Partizanlardır.
Tarabich, Titonun Rusyanın kukla devletlerinden birinin yöneticisi olmak istemediği için Stalinle bağlarını koparacağını, Stalinin ölümünden sonra Rusyayla eskisi kadar sağlam olmayan yeni bağlantıların kurulacağını, Titonun ölümünü ve bundan sonra da Yugoslavyanın dağılıncaya kadar bir ortak başkanlık sistemi ile idare edileceğini de öngörmüştür.