Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Mısır da bir aşk

DeStina

Her Nasip Vaktine Esirdir
MFC Üyesi
Konum
İzmir
  • Üyelik Tarihi
    9 Haz 2015
  • Mesajlar
    12,474
  • MFC Puanı
    1,810
Mısır da bir aşk

Mısırlı Ramses de inanmıyordu aşk’a
Bu yüzden de gözlerini mumyalatmadı
Yüzyıllarca piramitleri dolaştı sessiz
Rastlayamadı aşk tanrıçası Kleopatra’ya.

Firavunlar aşka inanmazlarmış. Bu yüzden piramitlerde mumyalanarak öte dünyaya uzanmayı düşlemişler. Nice savaşlardan, nice katliamlardan sıyrılıp piramitlere sığınan firavunların hikâyesi hala giz dolu ve çözümlenememiş bir lahit gibi duruyor tarihin tozlu sayfalarında.

Ramses’in gözleri mumyalanırken açık bırakılmış. Aşk’a inançsızlığını göstermek için mumyacılar onu adeta cezalandırmışlar. Kum fırtınaları ile geçen günlerin ürpertici sessizliğinde Ramses asırlardır gönlünün sultanını aramış. Elleriyle gözlerine dokunacak ve onu sargılardan kurtaracak kadını beklemiş durmuş.

Nice güneşler doğup, on binlerce geceler yarasa kanatlarında geçmişin derinliklerine dalıp dalıp çıkmış gün yüzüne. Nice savaşlar, barışlar görmüş bu garip küre. Yaşam her gün giyip giyip çıkarmış kirlenen entarilerini. Sevdanın gelgitlerinde onlarca güneş doğmuş sevenlerin yüreklerine.

Aşk Tanrısı uğradığı ihanetleri sineye çeke çeke gaddar bir kişiliğe bürünmüş bir zaman sonra. Arenada aslanlarla gladyatörler güç gösterisi yaparken, kanlı mızraklar, çelikten kılıçlar ve balyozların sırları döktüğü kalkanlar kavurucu sıcakta parlarken, izleyenleri kan gölünde dans ettirmiş. Kazananlar alkışlanmış, kaybedenler bir kenara fırlatılmış.

Asırların hızlı döngüsünde aşk yolunda aşınan adımlar, çevrilen ruletler, kazanmayı ve kaybetmeyi beceremeyen insanları kollarına almış. Sevginin limanları her gün yeni yolcuları konuk ederek evrimini tamamlamış. Dalgalar bazen hırçın, bazen sakin vurmuş yaşam kayalarına.

Geçmişin karanlıklarından Ramses’in çığlıkları her duyulduğunda, her devrilen gün yeni bir güne merhabalar sunduğunda, aşk aynı elbiseyle görünmüş insanlara. Mevsimlerce hiç çıkarmamış kirlenmiş elbisesini. Saçları dağınık bir gece olmuş, fırtınalarda bile yelken açmış sonsuzluk ateşiyle yanan yüreklere.

Uzağı böylesine sevmenin tek açıklaması aşkın ütopyasındaki çözülemeyen sırlardır asırlardır anlatılmak istenen. Sevda için verilen canlar, dökülen kanlar, gözyaşlarının denizine dönüşmüş. Buruk olmuş tadı sevdanın ve acıları barındırmış koynunda. Hep açık dursa da kapıları acının harman vakitlerinde savrulmuş sevdalar rüzgarla birlikte yüreklerde.

Ramses’in gözleri de bu yüzden inanmıyordu aşk’a. Onun için gözlerini mumyalatmadı. Yüzyıllarca piramitlerde dolaştı, sessiz. Rastlayamadı Aşk tanrıçası Kleopetra’ya. Kırmızı şarap doluydu testisi Ramses’in ve sevdadan yananların şerefine kaldırdı kadehini içti doyasıya. Dağlara çıktı günlerce. Ne kral bıraktı, ne de cellat. Taşlara meydan okudu. Ayaklarının altında ezilen üzümlere kanını döktü ve yıkık sarayların mahzenlerinde canına kıydı.

Dağlar günlerce ağıt yakmış sonra. Yanardağlar hiddetinden lav usmuş yıllarca. Göller denize karışıp, denizler dağları yutmuş. Ramses’in gözleri o günden bu güne hiç açılmamış. Balıkçılar ağlarında onun gözlerini aramış durmuşlar. Uzaklarda, çok uzaklarda eski gömütler gün yüzüne çıkınca tarih haykırmış, hesap vermiş asırlar sonra. Ramses’in gözlerini bir akrep kemirmişti ve ‘Akrep Kral’ olmuştu günler
 
Üst Alt