Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

mİsak;(bİz Bu SÖze Sadikmiyiz)

LeGoLaS

ikra
Onursal Üye
Konum
Türkiye
  • Üyelik Tarihi
    1 Ağu 2008
  • Mesajlar
    9,959
  • MFC Puanı
    3,016
mİsak;(bİz Bu SÖze Sadikmiyiz)

Misâk; kendisiyle bağlanılan söz, yapılan ve mutlaka yerine getirilmesi gereken anlaşma demektir. Kur'ân-ı Kerîm'de "Hani biz İsrailoğullarından Allah'dan başkasına ibadet etmeyin, anneye, babaya, yakınlara iyilik yapın, insanlara güzel söz söyleyin, namazı dosdoğru kılın ve zekâtı verin' diye bir misak almıştık. Sonra dâ içlerinden az bir kısmı hâriç, yüz çevirdiler ve hâlâ da yüz çevirmekteler."5 âyetinde, Allahû Teâla (cc)'nın İsrailoğularından aldığı kuvvetli söz izah buyurulmuştur.


Esasen bütün peygamberlerden ve onların şahıslarında bütün ümmetlerden misak alınmıştır. Nitekim: "Allah, peygamberlerinden `Andolsun ki size kitap ve hikmet verdim.


Sonra da size nezdinizdeki (o kitap ve hikmeti) tasdik eden bir peygamber gelmiştir (gelecektir), ona kat'iyen iman ve ona mutlaka yardım edeceksiniz' diye misak aldığı zaman dedi ki: `ikrar ettiniz ve uhdenize bu ağır yükümü (vecibemi) alıp-kabul eylediniz mi?


Onlar (cevaben) `ikrar ettik dediler. (Allah) dedi ki: "Öyle ise (birbirinize ve ümmetlerinize karşı) şahit olun. Ben de sizinle beraber şahitlik edenlerdenim."6 âyetinde, bu husus açıkça belirtilmiştir. Ahd-ü misâk; bütün peygamberler ve onların ümmetleri için geçerlidir.


Bütün peygamberler insanları İslam'a (Allah'a teslim olmaya) çağırmışlar ve karşılığında hiçbir ücret talep etmemişlerdir. Resûl-i Ekrem (sav)'in "peygamberler, babaları bir kardeşler gibidirler, dinleri birdir." buyurmasındaki hikmet budur.


İslâm fıkıhında; misâk, ahd ve akd terimleri, mesûliyeti beraberinde getiren fiilleri (anlaşmaları) ifade için kullanılır. Daima taraflar vardır. Kur'ân-ı Kerîm'de: "Dinde zorlama yoktur. Hakikat iman ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. Artık kim tâgûtu inkar edip de, Allahû Teâla (cc)'ya iman ederse o, muhakkak kopması mümkün olmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır (urveti'l-vuskâ).


Allah, hakkı ile işitici (her şeyi) kemali ile bilicidir." hükmü beyan buyurulmuştur. Bu âyette Ve-Se-Ka fiil kökünden, "ism-i tafdil" kipindeki vüskâ kelimesi, tutulacak kulp anlamına gelen urve kelimesiyle kullanılmaktadır. Fahrûddin-i Razi, bununla ilgili olarak şunları zikretmektedir: "Bu (istiâretu'l mahsûs li'l ma'kûl) yani aklî olan bir meseleyi hissi olan bir şeye benzeterek teşbih etmektir. Çünkü bir şeyi tutmak isteyen kimse, onun kulpuna tutunur. Burada da böyledir.


Bu dine tutunmak isteyen kimse, ona delâlet eden delillere yapışır. İslâm'ın delilleri, delillerin en güçlüsü ve en açığı olunca, bu delillerin el-Urvetu'l Vüskâ diye isimlendirilmesi gerekmiştir." Dikkat edilirse; kopması mümkün olmayan sağlam kulpun (urvetu' l-vüska nın) bir tarafında Allahû Teâla (cc) vardır, diğer tarafında ise insan!..


Allahû Teâla (cc) hâkimdir (hüküm koyucu). İnsan ise hükme mahkûmdur. Eğer insan misâkı bozar ve kopması mümkün olmayan sağlam kulpu bırakırsa, esfel-i safiliyne yuvarlanır. Hesap gününü düşünen her mü'min, ruhlar âleminde gerçekşen misaka ve o misakin tabiî sonucu olan emânete sahip çıkmak mecburiyetindedir.alıntı
 
Üst Alt