-
- Üyelik Tarihi
- 3 Nis 2015
-
- Mesajlar
- 4,042
-
- MFC Puanı
- 245
Milyonlarca insan bu hastalığın pençesinde
1987 yılından beri 1 Aralık, Dünya AIDS günü olarak kabul ediliyor. Cinsel yolla ve kan yoluyla bulaşan bu hastalık ortaya çıktığı yıldan itibaren milyonlarca kişinin ölümüne neden oldu. İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Op. Dr. Yavuz Selim Süral, AIDS ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılı verilerine göre 8 bin kişide AIDS hastalığına yol açan İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’nün (HIV) pozitif olarak belirlendiğini, rakamlarda hızlı bir artış yaşandığı kaydedildi. AIDS’in HIV’in bağışıklık sistemini zayıflatan bulaşıcı bir hastalık olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 35 milyondan fazla kişinin AIDS ile mücadele ettiğini belirtti.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılı verilerine göre 8 bin kişide AIDS hastalığına yol açan İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü’nün (HIV) pozitif olarak belirlendiğini, rakamlarda hızlı bir artış yaşandığı kaydedildi. AIDS’in HIV’in bağışıklık sistemini zayıflatan bulaşıcı bir hastalık olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 35 milyondan fazla kişinin AIDS ile mücadele ettiğini belirtti.
Süral, 1 Aralık tarihinin Dünya AIDS Günü olarak anıldığını anımsatarak, “HIV dokunmak, tokalaşmak, sarılmak, gözyaşı, ter, tükürük, aynı yerde oturmak, aynı havayı solumak, aynı havuzu, banyoyu ve tuvaleti paylaşmak, kapı tokmağı, aynı ortamdaki eşyaların ortak kullanımı ile bulaşmaz. HIV enfeksiyonu korunmasız cinsel ilişki ile bulaşır. Virüs az sıklıkta da kan ve kan ürünleri ile enfekte olma ve anneden bebeğe bulaşma yoluyla hastalık geçişi görülebilir. Virüs ile temastan 15-30 gün sonra kanda virüse ait antikorların saptanması ile hastalık tanısı koyulabilmektedir” dedi.
SİNSİ İLERLİYOR
AIDS’de diğer enfeksiyon hastalıklarından farklı olarak hastalığın belirti verip ortaya çıkmasına kadar geçen uzun sessizlik evresinin oluştuğunu vurgulayan Süral, kişinin hastalığı kaptığı halde herhangi bir belirti vermeden başkalarına, eşine ve partnerine bulaştırabildiğini ifade etti.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
HIV enfeksiyonunun sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç ve yaşlı bütün kesimleri tehdit ettiğini, koruyucu aşısı bulunmadığını bildiren Süral, günümüzde uygulanan ilaç tedavisi ile AIDS hastalığından ölümlerin azaldığını, ölümcül bir hastalık olmaktan çıktığını aktardı. AIDS’in uzun takip isteyen bir tür kronik hastalığa dönüştüğünü belirten Süral, şunları söyledi:
“Erken tanı koyulması, hastalığın yayılmasını önleyip, tedavinin başlanabilmesi açısından çok önemlidir. Unutulmaması gereken HIV enfeksiyonunun önlenebilir bir hastalık olduğudur. Diğer hastalıklarda olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden çok daha etkili ve ucuzdur. Tek eşlilik, cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmaya karşı en güvenli ve basit korunma yoludur. Ayrıca damar içi madde kullanımı alışkanlığının önlenmesi ve tedavi edilmesi, ortak enjektör kullanımı risklerinin anlatılması riskli grupta HIV bulaşma riskini azaltmaktadır.”
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) 1 Aralık Dünya AIDS Günü ile ilgili basın açıklaması şöyle:
* Bugün, “1 Aralık Dünya AIDS Günü”nde yeni HIV enfeksiyonlarını, HIV ve AIDS ile yaşayanlara yönelik ayrımcılığı ve AIDS’e bağlı ölümleri sıfırlama hedefimizde başarılı bir yolda olduğumuzu söyleyebiliriz. Artık dünya çapında yeni HIV enfeksiyonlarının sayısı düşüyor, daha fazla insan tedaviye erişebiliyor ve daha az insan AIDS nedeni yaşamını kaybediyor.
* Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu İcra Direktörü Dr. Babatunde Osotimehin 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle yayınladığı mesajda küresel olarak her yıl 10-24 yaş arasındaki genç kadın ve kız çocuğu nüfusu içerisinde 380.000 yeni HIV bulaşma vakası gerçekleştiğini ve bunun tüm yeni HIV vakalarının yüzde 60’ını oluşturduğunu söyledi.
Dr. Osotimehin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne vurguda bulunarak kimseyi yalnız bırakamayacağımızı ifade ederken başarılı olan çalışmalara odaklanarak ve birlikte çalışarak AIDS’i 2030 yılına kadar sona erdirebileceğimizi vurguladı.
* Her gün dünya üzerindeki 6 bin 300 kişiye HIV bulaşıyor ve bu insanların yüzde 40’ını 15-24 yaş arasındaki genç insanlar oluşturuyor, çoğunu da genç kadınlar. Üreme çağındaki kadınlar arasında önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan AIDS, anne ölümlerinin de beşte birinin sebebi olarak görünüyor.
* Günümüzde kaliteli ve genç dostu cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine yetersiz erişim önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. 2005-2015 yılları arasında AIDS’ten kaynaklanan ölümlerin sayısı küresel oranda yüzde 30 düşerken, gençler arasında AIDS kaynaklı ölüm oranları yüzde 50 artmıştır. Günümüzde her saat başı 50 genç kadın HIV ile yaşamaya başlamaktadır.
* HIV enfeksiyonu açısından yüksek risk altında olanlar, kadınlar ve gençlere bütünleşik sağlık hizmeti sunmak ve onların haklarının tanınmasını sağlamak için ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölge gençler arasında HIV/AIDS yayılım hızının en yüksek olduğu yerler arasında yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de HIV (+) ya da AIDS tanısı alan vaka sayısı her yıl düzenli olarak artmaktadır. Veriler HIV bulaşan olan 5 kişiden ikisinin 15-24 yaş arası gençler olduğunu göstermektedir. Türkiye’de her 10 gençten sadece biri HIV konusunda doğru temel bilgiye sahiptir.
* Biz, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) olarak HIV ve AIDS’i ortadan kaldırmanın yolunun tüm kadınların ve gençlerin cinsel ve üreme bilgisi ve sağlığı ihtiyaçlarını karşılamak, yaşa göre yapılandırılmış kapsamlı cinsel sağlık eğitimini zorunlu eğitim müfredatına koymak, cinsiyet eşitsizliği, toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti, ayrımcılık ve damgalamayı ortadan kaldırmak için çalışmak olduğuna inanıyoruz.
Şık-Hayat-Sağlık Haber