-
- Üyelik Tarihi
- 9 Şub 2015
-
- Mesajlar
- 44,845
-
- MFC Puanı
- 29,224
Almanyadaki Bonn Üniversitesinde yapılan bilimsel araştırmalar sayesinde migren hastalığına genetik bir bozukluğun neden olduğu saptandı. Bilim adamları şimdi hastalığın tedavisi için yeni ilaçlar geliştirilebileceğini söylüyor...
Dayanılmaz baş ağrıları bulantı ve ışığa karşı aşırı duyarlılık... Bunlar bugün sadece Almanyada yaklaşık 14 milyon kişinin şikayetçi olduğu migren hastalığının belirtileri arasında yer alıyor. Dünya çapında ise yüzlerce milyon yetişkin ve çocuk bu hastalıktan muzdarip. Migren modern çağın hastalığı olarak bilinse de eski Yunanlılarda da benzer şikayetlere rastlanmıştı. Bilim adamlarına göre ise bu hastalık tüm kültürlerde benzer şekilde görülüyor.
Rahatsızlığın yol açtığı baş ağrısı nöbetlerini tetikleyen faktörler arasında; stres bazı gıda maddeleri aşırı veya az uyku geliyor. Bonn Üniversitesinde görevli bilim adamları ise son olarak hastalığa bir genetik bozukluğun yol açtığını saptadılar. Artık bu yeni bilgiler ışığında hastalığın tedavisine ilişkin yeni ilaçlar geliştirilmeye başlanabilir.
DÖRT YILLIK ARAŞTIRMA
Bilim adamları son dört yıl boyunca aralarında bir çok migren hastasının bulunduğu 45 aileyi yakından inceledi. Yapılan kan tahlilleri sonucunda aranan hastalığa sebebiyet veren unsur bulundu: Birinci kromozomdaki genetik değişiklik.
Deneye katılan tüm migren hastalarındaki genetik değişikliğin saptanması ise bu farklılığın sinir hücreleri üzerine yanlış bir sinyalin gönderildiği sonucunu ortaya çıkardı. Yani sinir hücrelerinin değişime uğramış bir kromozomun yol açtığı yanlış sinyaller sonucunda farklı şekillerde uyarılması baş ağrılarına baş dönmelerine bulantı ve bayılmalara yol açıyor.
YENİ İLAÇLAR GELİŞTİRİLECEK
Bu buluşun ardından gelecek ikinci adım ise bu yanlış sinyal gönderimini engelleyecek yeni ilaçların geliştirilmesi. Konuyla ilgili olarak Bonn Üniversitesi İnsan Genetiği Enstitüsünden Unda Todt yaptıkları son araştırmalar ışığında migreni engelleyici yeni ilaçlar geliştirilebilebileceğini kaydetti.
Yıllardır bir sürü insanı etkileyen bu rahatsızlığın sebebinin tespit edilmiş olması kesin çözüm getiren yeni ilaçların üretilebilecek olması ihtimalini doğurdu. Ancak hastaların bu ilaçların piyasaya çıkmasını bir süre daha bekleyeceği öngörülüyor.
Dayanılmaz baş ağrıları bulantı ve ışığa karşı aşırı duyarlılık... Bunlar bugün sadece Almanyada yaklaşık 14 milyon kişinin şikayetçi olduğu migren hastalığının belirtileri arasında yer alıyor. Dünya çapında ise yüzlerce milyon yetişkin ve çocuk bu hastalıktan muzdarip. Migren modern çağın hastalığı olarak bilinse de eski Yunanlılarda da benzer şikayetlere rastlanmıştı. Bilim adamlarına göre ise bu hastalık tüm kültürlerde benzer şekilde görülüyor.
Rahatsızlığın yol açtığı baş ağrısı nöbetlerini tetikleyen faktörler arasında; stres bazı gıda maddeleri aşırı veya az uyku geliyor. Bonn Üniversitesinde görevli bilim adamları ise son olarak hastalığa bir genetik bozukluğun yol açtığını saptadılar. Artık bu yeni bilgiler ışığında hastalığın tedavisine ilişkin yeni ilaçlar geliştirilmeye başlanabilir.
DÖRT YILLIK ARAŞTIRMA
Bilim adamları son dört yıl boyunca aralarında bir çok migren hastasının bulunduğu 45 aileyi yakından inceledi. Yapılan kan tahlilleri sonucunda aranan hastalığa sebebiyet veren unsur bulundu: Birinci kromozomdaki genetik değişiklik.
Deneye katılan tüm migren hastalarındaki genetik değişikliğin saptanması ise bu farklılığın sinir hücreleri üzerine yanlış bir sinyalin gönderildiği sonucunu ortaya çıkardı. Yani sinir hücrelerinin değişime uğramış bir kromozomun yol açtığı yanlış sinyaller sonucunda farklı şekillerde uyarılması baş ağrılarına baş dönmelerine bulantı ve bayılmalara yol açıyor.
YENİ İLAÇLAR GELİŞTİRİLECEK
Bu buluşun ardından gelecek ikinci adım ise bu yanlış sinyal gönderimini engelleyecek yeni ilaçların geliştirilmesi. Konuyla ilgili olarak Bonn Üniversitesi İnsan Genetiği Enstitüsünden Unda Todt yaptıkları son araştırmalar ışığında migreni engelleyici yeni ilaçlar geliştirilebilebileceğini kaydetti.
Yıllardır bir sürü insanı etkileyen bu rahatsızlığın sebebinin tespit edilmiş olması kesin çözüm getiren yeni ilaçların üretilebilecek olması ihtimalini doğurdu. Ancak hastaların bu ilaçların piyasaya çıkmasını bir süre daha bekleyeceği öngörülüyor.