Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Mevlananın sevgi anlayışı

Ritsa

Bayan Üye
MFC Üyesi
  • Üyelik Tarihi
    5 Nis 2013
  • Mesajlar
    955
  • MFC Puanı
    1
İnsan sevgi yoluyla Tanrı’ya ulaşır çünkü insanla Tanrı arasında özdeşlik vardır. Ancak insanın bu madde evreninde bulunması ruhun Tanrısal kaynaktan uzak kalması bir ayrılıktır. Bu ayrılık insanı yaşamı boyunca Tanrı’yı düşünme ona özlem duyma olaylarıyla karşı karşıya getirmiştir. Gerçekte insan-Tanrı-evren üçlüsü birlik içindedir var olan yalnız Tanrı’dır türlülük bir görünüş’tür. Çünkü Tanrı kendi özü gereği bütün varlık türlerini kapsar her varlıkta yansır.


Evreni kuran öğelerle insanın gövdesini oluşturan ilkeler özdeştir. Bu özdeşlik Tanrısal özün bütün varlık türlerinde biçimlendirici bir öğe olarak bulunmasından dolayıdır. Tanrısal özün nesnel varlıklarda bulunması bir yansıma niteliğindedir. Çünkü Tanrı yarattığı nesnede yansıyınca oluş gerçekleşir. Sevgi insanda birleştirici bütünleyici bir eğitim niteliğindedir.


Yunus Emre sevgiyi Tanrı ve onun yarattığı tüm varlıklara karşı duyulan bir yakınlık bir eğilim diye anlar. Sevginin ereği yüce Tanrı’ya ölümsüz olana kavuşmak onun varlığında bütüne ulaşmaktır. Tanrı insanla özdeş olduğundan “kendini seven Tanrı’yı Tanrı’yı seven kendini sever”. Çünkü sevgi kendini başkasında başkasını kendinde bulmaktır.


Sevginin olmadığı yerde öfke kırgınlık çözülme ve birbirinden kopukluk gibi olumsuz durumlar ortaya çıkar. Sevginin değerini yalnız seven bilir sevmekte bir bilgelik bir olgunluk işidir. Yeterince aydınlanmamış Tanrı ışığından yoksun kalmış bir gönülde sevginin yeri yoktur. Bütün varlık türlerini birbirine bağlayan onları Tanrısal evrene yönelten sevgidir. Sevgi bir çıkar amacı olmadığından seven karşılık beklemez.


Dost kişi gerçek seven kişidir. Dost başka bir anlamda da Tanrı’dır kişinin gönlünde ışıyan özdür. Yunus Emre’de yaşamak Tanrısal özün bir yansıması olarak evrende sevinç duymaktır. Çünkü bütün varlık türlerinde Tanrı görünmektedir bu nedenle severek düşünerek yaşamayı bilen kimse her yerde Tanrı ile karşı karşıyadır. Yaşamak belli nesnelere bağlanmak yalnız gelip geçici varlıkları edinmek için çırpınmak değildir. Böyle bir yaşama biçimi kişiyi Tanrısal özden uzaklaştırdığı gibi yetkinlikten bilgelikten de yoksun kılar.


Yunus Emre’nin dilinde bilge kişinin adı eren’dir. Eren barış içinde yaşamayı bütün insanları kardeş görmeyi kendini sevmeyeni bile seven kişidir. Onun gönlü yalnız sevgiyle dostluk duygularıyla doludur. Evreni bir Tanrısal görüş alanı olarak bildiğinden erenin evrene karşı da sevgisi saygısı vardır. Eren’in gözünde insan bir küçük evrendir büyük evren ise Tanrısal özün kuşattığı sonsuz varlık alanıdır. Eren olma aşamasına ulaşmış kişide erdem alçakgönüllülük eli açıklık yetkinlik olgunluk bir bütünlük içinde bulunur.


Ölüm ruhun gövdeden ayrılıp tanrısal kaynağa dönmesiyle gerçekleşir. Bu nedenle ölüm ruhla gövde arasında bir ayrılıktır. Gerçekte ölüm yoktur ruhun ölümsüzlüğe ulaşması yüce kaynağa dönüşü vardır. Çünkü bütün varlık türleri Tanrısal özün yansıması olduğundan salt ölüm de söz konusu değildir.


Ölümün bir başka anlamı da bilgiden erdemden yetkinlikten sevgiden yoksun kalmaktır. Bu nedenle sözün boş bir kavram olmaması bir varlık sorununu bir düşünceyi dile getirmesi gerekir. İnsan ancak söz söyleme yetisiyle insandır; konuşan Tanrı durumundadır.


Günümüzde onun asıl büyük değerinin ise her dinden her inançtan insanlara aynı gözle bakan insan sevgisinden kaynaklandığı kabul edilmektedir.

 
Üst Alt