Neler yeni
MEGAForum - Teknoloji Forumu

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı yada giriş yapmalısınız. Forum üye olmak tamamen ücretsizdir.

  • Web sitemizin içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için Web sitemize kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Web sitemize üye olmak tamamen ücretsizdir.
  • Sohbetokey.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna!
  • Soru mu? Sorun mu? ''Bir Sorum Var?'' sistemimiz aktiftir. Paylaşın beraber çözüm üretelim.

Mehmet Coşkundeniz Fan Club

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019
Mehmet Coşkundeniz Fan Club

ljQXrp.jpg


İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümü'nü bitirdi.

Gazeteciliğe 1987 yılında Güneş gazetesinde stajyer muhabir olarak başladı. Ardından polis muhabirliğine terfi etti. Çeşitli gazetelerde muhabirlik yaptıktan sonra 1994'te televizyonculuğu denedi. Çalıştığı programlarda muhabirlik, metin yazarlığı, yönetmen yardımcılığı yaptı.

Yazmayı sevdiği için tekrar gazeteciliğe döndü. 1995'te Posta gazetesinde gece sorumlusu olarak işe başladı. 1997'de aynı gazetenin haber müdürü oldu. Halen bu görevini sürdürüyor.

1999'un başında Posta gazetesinde cumartesi günleri köşe yazıları yayımlamaya başladı. Yazılarında aşkı, sevgiyi ele aldı. Yazılar kısa sürede büyük ilgi çekti. "Aşk Doktoru" sayfasını hazırlamaya başladı. Bu sayfada aşkın her haline değindi, okuyucuların sorularını yanıtladı. Aşk Doktoru'nu radyoya taşıdı, 2003 Nisan - 2004 Haziran tarihleri arasında aynı adla Radyo D'de program yaptı.

Köşe yazılarını derlediği Aşk Bize Yakıştı adlı ilk kitabı Mart 2003'te yayımlandı ve olağanüstü ilgi gördü. Sen Git Aşk Bana Kalsın Eylül 2004'te yayımlandı. İlk baskısı birinci hafta tükendi. Yazarın diğer kitapları: Aşk Yakalar Seni, Seni Seviyorum Çünkü, Bana Bir Aşk Borçlusun, Aldatan Kadınlar Anlatıyor.

 

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019

VAZGEÇİLMEZİM

İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapan kış sabahında seni düşündüğümde içime yayılan sıcaklığın dışarıdaki iki metre karı bile eritebileceğini düşünüyorsam...
Uykudan yüzümde mutlu bir gülümseme ile kalkıp benimle birlikte uyanan güne senin adını veriyorsam...
Evimin bütün duvarlarında senin yüzünü görüp bana baktığını hissediyorsam...
Ve bu beni her gün hep aynı şekilde heyecanlandırıyorsa...
İçtiğim çayın şekeri sigaramın dumanı kahvaltımın her lokması sen oluyorsan...
Sokakta bana bakan her insan yüzümdeki tarifsiz sevinci görüp hayrete düşüyorsa...
Sevdiğin şarkıyı defalarca başa alıp bıkmadan defalarca dinleyebiliyorsam...
O şarkının her sözüne seninle ilgili ayrı bir anlam yüklüyorsam...
Yüzlerce kişinin arasında bile kadehimi sadece senin şerefine kaldırıyorsam...
Başımı döndüren şeyin aslında içki değil sana olan aşkım olduğunu biliyorsam...
Yorucu bir günün sonunda ufacık bir sözünle bir gülüşünle uzun bir tatilden dönmüş gibi enerji doluyorsam...
Ve o enerjiyle hiç uyumadan günlerce çalışabileceğimi duyumsuyorsam...
Gün boyu saatleri dakikaları sayıp 'Neden geçmiyor bunlar' diye hayıflanıyorsam...
Ve hep seninle buluşacağımız anı bekliyorsam...
Kitap okurken seni düşünmekten kendimi alamayıp aynı satırı defalarca tekrar ediyorsam...
Sonra sana bunu anlattığımda birlikte ne kadar güleceğimizi düşünüp keyifleniyorsam...
Seninle ilgili planlar yapıyorsam...
Sadece varsayımlara dayalı olsa bile o planları mükemmelleştirmek için her ayrıntının üzerinde dakikalarca düşünüyorsam...
İzlediğim filmdeki başrol oyuncularının yerine kendimizi koyup 'Biz olsaydık böyle yapardık' diyorsam...
Yüzyıllardır sevgililerin kullandıkları klasik sözcüklerin benim duygularımı anlatmaya yetmediğini fark ediyorsam...
Yine de bunları söylemekten hiç ama hiç bıkmıyorsam...
Aşkımın coşkusunu sana yansıttığımda senin de bana aynı coşkuyla karşılık vereceğini biliyorsam...
Kahkahanın en güzelini seninle atacağımı yemeğin en güzelini seninle yiyeceğimi içkinin en keyiflisini seninle içeceğimi düşünüyorsam...
'Hayatının en anlamlı şeyi ne' diye sorduklarında tereddüt bile etmeden senin adını verebiliyorsam...
Sen benim için vazgeçilmez olmuşsun demektir...

Mehmet Coşkundeniz

 

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019

SENDEKİ O ŞEY

Bir şey var sende bir şey bulamıyorum. Beni nasıl bu hale getirdin anlamıyorum. Yüzümde bir gülücük içimde sonsuz enerji güne keyifle başlayıp keyifle bitiriyorum. Aşka küskün yüreğimde yeniden kelebekler uçuyor. Neredeyse yaz bitecek ama ben sanki baharı daha yeni yaşamaya başlıyorum.
Bir şey var sende adını koyamıyorum. Nereye baksam seni görüyorum. Kiminle konuşsam sen oluyorsun. Sen olunca başka hiçbir şey umurumda olmuyor. Senin adını heceliyorum. Yanımdasın değilsin fark etmiyor. Her anımda seni yaşıyorum.
Bir şey var sende nedir bilemiyorum. Seninleyken bile seni özlüyorum. Yollarım hep sana çıkıyor ben sana yürüyorum. En güzel çiçekleri toplayıp demet demet sana vermek istiyorum. Gök kubbenin en hoş sedası olup dünyaya sadece senin adını haykırmak sadece sana duyduğum hayranlığı anlatmak istiyorum.
Bir şey var sende bir türlü anlayamıyorum. Uçsuz bucaksız masmavi bir deryasın sanki ve ben yüzlerce fırtınayla savaşmış geminin yorgun kaptanı gibi senin kıyılarına vuruyorum. Maviyi bir tek sana yakıştırıyorum. Sen mavi oluyorsun ben sana bakarken kendimi kaybediyorum. Sessizlik dağılıyor sesin kulaklarımdan yüreğime akıyor bütün şarkıları sana armağan ediyorum.
Bir şey var sende dilimin ucunda söyleyemiyorum. Yalnız gecelerime inat şimdi karanlığı milyonlarca yıldızla aydınlatıyorum. Her yıldız sensin gecemin yıldızıkalbimin yıldızı sevdamın yıldızı ömrümün yıldızı oluyorsun. Yoksan kaldırıyorum başımı göğe senden milyonlarcasını görüyorum. Her gece yıldızlarla sevişiyorum.
Bir şey var sende soramıyorum. Seni kimse görmesin kimse bilmesin istiyorum. "Bana kal benim ol" diye adaklar adıyorum. Yalancı aşkları tükenmiş sevdaları kendi tarihimin sayfalarına gömüp yeni bir defter açıyorum bir tek seni yazıyorum. Yaz yaz bitmez öykülerin kahramanı oluyorsun senin maceralarını anlatıyorum.
Bir şey var sende tanımlayamasam da işte ben o şeyi arıyorum. Seni nefes nefese gecelere deli sevişmelere sevdaya uyanan sabahlara bitimsiz günlere davet ediyorum. Gel benimle aşkın da tutkunun da en koyusunu yaşayalım. Bir kalbi keşfetmenin hazzına yeniden varalım. Bir tende erimek neymiş hatırlayalım. Menzilimiz olmadan nereye varacağımızı sormadan aşkın rehber olduğu bir yolculuğa çıkalım. Buradayım yolun başında.... Bekliyorum...


Mehmet Coşkundeniz


 

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019

YÜREĞİMİN YARISI

Kimsenin yokluğu bu kadar korkutmazdı beni. Kendimi zor günlerin adamı görürdüm ya hiçbir güçlüğün beni bırak yıkmayı sendeletmeyeceğini bile düşünürdüm.
Oysa şimdi yarımım. Ve sen böylesine uzakken benden hiçbir zaman tam olamayacağımı da biliyorum. “Tasalanma” diyeceksin tasalanmayayım; ama kendime bakıyorum da birkaç umut kırıntısı dışında hiçbir şey göremiyorum.
Nerede olduğunu bilmek ya da döneceğin umuduyla yaşamak da kandırmıyor beni. Her sabaha sensiz uyanmaktan her günün sensiz geçmesinden korkuyorum artık. Bu yüzden uyanmak istemiyorum “uyuduğum uykuları”…
Ve geceler… Ne yıldızları görüyorum ne gecenin sesini duyabiliyorum. Saniyelerin ne kadar uzun olduğunu görüp şaşırıyorum.
Bildiğim bütün hasret şarkılarını art arda ekleyip söylüyorum. Sesimi kendim bile duymuyorum.
Senden bir iz göreceğim diye sokaklara çıkmıyorum artık. Bu kentin her yerinde sen varsın biliyorum.
Yokluğunu kabul etmek böylesine zorken hiç olmama ihtimalini düşünemiyorum bile.
Bekleyeceğim seni. Zor olacak çok zor olacak; ama bekleyeceğim. Bu yarım yüreğin diğer yarısı yani sen…Geleceksin değil mi?


Mehmet Coşkundeniz

 

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019

Hoş Geldin Sevdam

Geceyi sessizce bitirmeye hazırlanırken çalan kapının sesiyle irkildi. Nicedir kimse gelmemişti kapısına. Kimseyi de istemiyordu zaten. İçindeki maviler donmuştu. Bir sevdayı tek başına yaşamayı seçmişti. Yalnızlığının sorumluluğunu taşıyacak kadar yürekliydi. Geceler bir sancı olup içine işlerdi; ama yüreğinin en güzel yerine oturttuğu o sevdayı düşündükçe içine yayılan Sıcaklık alıp götürürdü tüm sancılarını.

Ne kadar zamandır böyleydi, ne kadar zamandır en yakın dostu özlem olmuştu, hatırlamıyordu. Evet özlüyordu. Çünkü özlemin içinde o deli sevdasını buluyordu. Gidenlerin arkasından ağıt yakmamayı çoktan öğrenmişti; ama bu başkaydı. Kimseyi onun kadar sevmemişti. Birine anlatmaya kalksa sözcükler yetmiyor, acizleşiyordu. Neye benzetse, bir yeri eksik kalıyordu. Hep ona dokunmak, hep onu hissetmek ve hep onu yaşamak istiyordu. Bu yüzden onun olmamasını bile umursamıyordu artık. Sevdasını, sevgilisi olmadan yaşıyordu.

O gittiğinden beri hayatına girip çıkan kimseyi kabullenememişti yüreği. Başka bedenlerle; ama onunla sevişmişti. Sonra da utanmıştı kendinden.. Her sevişmesi üçlü bir ihanetle sonuçlanmıştı. Kendini, bitmeyen sevdasını ve o yabancı bedeni aldatmıştı hep...

Kapıyı açmak için yerinden kalktığında Masada duran deli sevdasının yazdığı bir yazıya ilişti gözü.. “Gözlerini almalıydım karşıma, aldım. Her yerime aldım seni.. Günler geçtikçe her dokun işliyor bir yerlerime. Masmavi bir yere götürdün beni, kendimi göreyim diye.. Ellerimi tuttun benim, kanım daha hızlı aksın diye.. Dudaklarımı öptün benim, kafamı yastığa koyduğumda seni düşleyeyim diye.. Çünkü sen bunları yaparken aslında beni hayata döndürdüğünün farkında değildin. Paylaştığımız her şey çok güzel; ama korkuyorum.. Günün birinde sensiz bırakılmaktan, sensiz kalırsam bir hiçlikte yok olmaktan korkuyorum. Bu yüzden benliğimi kaplayışını durdurmak istiyorum; ama yapamıyorum. Ben hep seninle bir Dakika öncesinden daha çok şeyi bütünleştirmek istiyorum.”

Bilmem kaçıncı bin kez okuduğu yazıyı bir kez daha okurken kapının ısrarla çalındığını fark etti. Mektubu bıraktı, kapıya doğru yürüdü ve açtı. Deli sevdası kapıdaydı. “Hoşgeldin” dedi, sessizliği tükendi, hüzün tükendi, özlem tükendi.. Artık aşkın vaktiydi ve tükenmemesi gereken tek şey aşktı...

 

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019

Sensiz Yaşanan Sevda

Gece, ışıl ışıldı gökyüzü. Önce her yıldıza senin adını verdim, yetmedi. Hiç biri senin gözlerin gibi değildi. Ben yalnız senin gözlerini yıldız bildim. Herkes altında sarhoş olacağı yıldızı ararken, ben senin gözlerinde bitirdim içki kadehlerini. Her şey siyah beyazken, ben mavi bir düşte gizlendim Konuk oldum uykularına, gördüğün her rüyanın içindeydim.

Gördüğün deniz miydi ben o denizin martısıydım. Bir ormanda mı yürüyordun, en ulu ağacıydım. Sen bir dağın tepesinde görürken kendini, ben doruklarında beyazlığıydım. Sonsuz hasret ateşiydim ben her gece kapında yanan. Sen bile söndüremezsin beni. Çünkü hasretin sen varken bile dinmeyenindendi. Kolaydı sevmeler ben imkânsızı seçtim. Ne kadar yakınsam o kadar uzaktın bana. Elimi uzatsam tutabilirdim ama bir o kadarda ulaşılmazdın. Kaçanlardan değildim ben, kaçmadım.

Ne zaman vazgeçmeye kalsam yüreğim o kocaman haliyle dikildi karşıma. Ben yüreğimin sesini dinledim. Ve yüreğim aslında sendin. Her sözcüğü denedim aslında seni anlatmak için. Her sözcüğün üzerinde durup bin kere düşündüm. Ya onlar anlatamadı seni ya sen onlara yetmedin. Sözcükler yetmedi ya, renklere sarıldım bende. Bir tek mavi anlattı seni. Maviye yakışan yalnız sendin. Ne kendimi sakladım ne de sözlerimi. Duygularım içtendi. Seni kendimi sever gibi sevdim. Tutkuyla bağlıydım sana ama sevdam senin tutsağın değildi. Ben özgürlüğüme düşkündüm ve özgürlüğümde sendin.

Dinle ey yar, sana bağımlı olmadan büyüttüm ben bu sevdayı içimde. Sen olsan da büyümeye devam edecek olmasan da. Sevmişim bir kere seni kurtuluşun yok sevgimden. Seni özlemeyi en çok ben bilirim. Hiç yakınmadım seni özlemekten. Üstelik kavuşamama ihtimali işlenmemiş soğuk bir taş gibi önümde dikilip dururken. Sana dokunamamak yüreğimi böyle acıtırken. Bil ki ben yüreğimi kanatan bu acıya inat dokunmadan tenine saatlerce sevişebilirim seninle...

 

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019

Sana Akıyorum Kaygısızca

Sana akıyorum, hiçbir şey bu akışı geri çeviremiyor. Çünkü sen her taraftasın. Sağımda, solumda, arkamda, karşımda. Ne yana dönsem, ne yana yol almaya kalksam ulaşılacak her noktada sen duruyorsun.

Sana akıyorum, çünkü senin yolunda yürüyorum. Önüme çıkan hiçbir sapak, hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni. Yürümenin en zor olduğu yol bu belki de. Ama tozundan, toprağından, çakılından, çalısından şikayetçi değilim ben bu yolun. Sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum.

Sana akıyorum, çünkü hayatın akışı kadar doğal sana akışım. Doğa, her cinsin yaşayabilmesi için nasıl kurallar koymuşsa, benim yaşamamın da var olmamın da kuralı sensin.

Sana akıyorum, çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni. Senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum. Kalemin bütün kapıları açık. Yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum. Böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni.

Sana akıyorum, çünkü yüzüne, gözlerine, ellerine baktıkça kendimi görüyorum. Sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum.

Sana akıyorum, çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var. Bugüne kadar paylaştığımız her şey, daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi. Hayatın herhangi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup, birlikte koklamak, sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana.

Sana akıyorum, çünkü bir insanı tutkuyla, beklentisiz, delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum. Birini böyle seveceksem, bu sadece sen olmalısın.

Sana akıyorum, çünkü seninle yaşamak sonu hiç gelmeyecek bir şölene benziyor. Bu şölenin tadını çıkarıyorum. Böylesine keyifli, böylesine eğlenceli bir şöleni yarıda bırakıp gitmek istemiyorum.

Sana akıyorum, çünkü “hayatın uslanmaz ruhusun” sen. İşte ben bu ruha aşığım aslında. Seninle yenileniyorum, seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum.

Sana akıyorum. Bütün coşkumla... Aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana. Benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin. Orada kal. Ayrılma yolumun üzerinden. Sana ulaşamazsam da bu yolda olmak bile yeterli bana.

 

ArtemiS

Onursal Üye
Konum
Gelcen mi ?
  • Üyelik Tarihi
    5 Ağu 2014
  • Mesajlar
    4,993
  • MFC Puanı
    1,019

Böylesine Severken Seni

Seni böylesine severken yokluğunu düşünmek kahrediyordu beni. Aramızdaki mesafe umurumda değildi. Uzakta da olsan sen her zaman benimleydin. Yemek yerken, müzik dinlerken, yatağıma uzandığımda yanımdaydı hayalin. Artık senden başka bir şey düşünemez olmuştum. Aldırmıyordum geçen zamana ne de olsa her saniyesi her salisesi seninle geçiyordu.

Sabahlara kadar seni hayal ediyordum. Ne çok özlemişim seni bir bilsen.. Gece rüyalarımda gündüz hayallerimdeydin. Uzakta bile olsan benimleydin. Her gelişinde umudum nefesim oluyordun. Her gelişinde bir öncekinden daha çok heyecanlanıyordum. Son dakikalar geçmek bilmiyordu bir türlü. Sana bir an önce sarılmaktan başka bir şey düşünemiyordum.

Yanımda olduğun zaman gözlerimin içi gülüyordu. İçimdeki çocuğu susturamıyordum. Beni öpüyordun. Nasıl bir duygudur bu bilir misin? Böylesine severken seni bir gün geldi artık gözlerindeki o pırıltıyı göremez oldum. O gözler benim değil miydi artık? Hayat bana oyun mu oynuyordu yoksa? Önce seni çıkardı karşıma, rolleri verdi ve sonra oyunu haber vermeden bitiriverdi. Seni benden almalı mıydı hayat? Böylesine sevmişken seni, daha fazla uzatamaz mıydı bu oyunu?

Gitmeni hiç istemiyordum. Gidişinle yitecekti umutlarım, gidişinle kesilecekti nefesim. Senin yokluğunu kim dolduracaktı? Kim süsleyecekti hayallerimi? Kimi düşünecektim o bitmez tükenmez gecelerde? Gittin gideli yalnızım buralarda. Bir öpüşün bir gülüşün yetecek hayata dönmeme. Böylesine severken seni, bu karanlık gecelere mahkûm etme beni...


 
Üst Alt